Âdem (a.s) 940 sene yaşadıktan sonra vefat ettiğinde Adem oğullarının sayısı binlerle ifade buluyordu. Âdem (a.s.) olunce Adem oğulları Onu unutmadılar, tÂzim icin sık, sık mezarını ziyaret etmeye başladılar.

Zamanla bu ziyaretler cesedin etrafında donmeye, gercek anlamından uzaklaşıp, bir nevi tapınmaya donuştu.

Kendilerine başlangıcta Âdem’e (a.s.) ya da sevdikleri, saydıkları kişilere benzeyen taştan, ağactan putlar yonttular.

Bu putlar onceleri cok sevdikleri bu kişileri hatırlayıp anma, tÂzim etme amacınlaydı.

Sonra o kişilerde unutuldu. Ve insanlar bir zaman sonra Âdem (a.s.) ile Şit’in (a.s.) oğretisini, bir Allah’ın (c.c.) varlığını tamamen unuttular, kendi yaptıkları, yonttukları putlara tapmaya başladılar.

Şit’ten (a.s.) beş nesil sonra Allah (c.c.) Hz. İdris’i (a.s.) peygamber olarak gonderdi ve kendisine otuz sayfalık bir suhuf vahiy etti.

Kendisi; Cebrail’in (a.s.) vahiy getirdiği ilk peygamber olduğu gibi, ilk defa ata binen ve mufsitlere karşı cihada kalkandır.

İdris’e (a.s.) Yuce Allah’ın (c.c.) kitabından, İslam dininin sunnetinden, kitaplardan, Âdem (a.s.) ve Şit’in (a.s.) sahifelerinden cok ders yaptığı, cokca ibret aldığı icin İdris adı verilmiştir.

İdris (a.s.); beyaz tenli, uzun boylu, buyuk karınlı, geniş goğuslu, kaba sakallı, iri kemikli, guzel yuzluydu. Vucudu az kıllı, uzun ve cok saclıydı. Sesi ince ve yumuşaktı. Yururken devamlı onune bakardı.

İdris (a.s.) kalemle yazı yazardı. Tıp, astronomi gibi fen bilimlerine vakıftı; butun ilimler kendisinde toplanmıştı.

İdris (a.s.) aynı zamanda terziydi. İlk defa iğne ile dikiş diken, elbise yapıp giyen İdris’ti (a.s.). Hayatını terzilik yaparak kazanıyordu.

İnsanlar icinde ilk elbise diken, ilk kalem tutan Odur.

O zamana kadar insanlar işlenmemiş postlarla ortunurlerdi. O terzilerin piridir.

İdris (a.s.) cok namaz kılan; ibadeti, zikri cok seven Allah (c.c.) katında makbul bir kul ve peygamberdi.

Kendisinin bir gunde yaptığı Âmel, Adem oğullarının bir ayda yaptıkları Âmelden daha ustundu. (Meryem56-57)

Onun doğruluğu, sabrı ve kavuştuğu rahmet ve iyilik Cenab-ı Hak (c.c.) katında ovulmekteydi. (Enbiya 85-86)

O zamana kadar Şit oğulları oturdukları mukaddes dağdan inerler, Kabil oğullarının yanına giderler, kadınlarıyla duşup kalkarlardı.

= = =

Bu kotu davranışı goren İdris’in (a.s.) babası Yerd, oğluna:

-Ey oğulcuğum! Ben kavmini cok kotu bir yol ve iş uzere gormekteyim. Muhakkak ki Şanı Yuce Allah’ta (c.c.) bundan razı olmaz. Sen onları bundan men et dedi.

İdris’te (a.s.) kavmini toplayarak:

-Ey kavmim! Siz şu lÂnetlenmiş Kabil oğulları kadınlarının yanına gitmekte, onlarla duşup kalkmakta, buyuk gunÂh işlemektesiniz.

Sizler onların yanlarına gitmeyiniz.

Aksi halde Allah’ın (c.c.) gazabı uzerinize olacaktır
dedi. Şit oğullarını Kabil oğullarının yanına inmelerini yasakladı.

İdris (a.s.) bazı kişilerin bu yasağı kulak asmadıklarını, gunÂh işlemeye devam ettiklerini gorunce:

-İcinizden bazı aklı kıt kişiler Rabbinizin uzerinize gonderdiği peygamberinin sozlerini kulak ardı ederek emrini uymamakta; şu mukaddes dağımızdan inerek Kabil oğullarının yanına gitmekte, o buyuk gunÂhı işlemeye devam etmektedirler.

Şunu iyi bilsinler ki biz onların tekrar dağımıza gelmelerine, donmelerine izin vermeyeceğiz
dedi.

Şit oğulları İdris’in (a.s.) bu sozlerine rağmen Onu dinlemediler; inecekleri yere indiler, yapacaklarını yaptılar. Onların bu tutum ve davranışları İdris’i (a.s.) cok uzdu.

Onları tekrar toplayarak:

-Ey kavmim! Ben sizlerden bazılarını peygamberlerini dinlemeyen, ikÂzlarını uymayan, kotu yola sapmış kişiler olarak goruyorum. Sizler bunu yapmayınız.

Allah’ın (c.c.) size gosterdiği doğru yoldan yuruyunuz. Uzerinize gonderdiği peygamberine itaat ediniz
dedi.

Fakat kavmi Onu yalanladılar. Pek az kişi inandı ve iman etti. Coğu Onu dinlemedi. İnananlar bin kişi kadardılar.

Bir muddet sonra Yuce Allah (c.c.) inananlara; KÂbil oğullarının yanına gitmelerini, onlarla ilişkiye girmelerini kesin bir dille yasakladı, onlarla savaşmalarını emretti.

Bu emir gereği İdris’te (a.s.) ateşe tapan Kabil oğulları ile savaştı, onlardan esirler aldı, kimini oldurdu, kimini de azat etti.

İdris (a.s.) goğe yukseltilmeden once yerine oğlu Mettu Şelah’ı vasi tayin etti.

Şitoğullarına:

-Ben size ancak bana emredileni emrederim. Sizler ateşe tapan Kabil oğullarıyla duşup kalkmayınız. Allah’a (c.c.) ihlÂs ile ibadet ediniz. Amelleriniz doğruluk ve yakîn uzerine olsun dedi.


Devamı var.
__________________