HallÂc-ı Mansûr demiştir ki: “Kim hurriyet isterse, surekli Allah’a kulluğa sarılsın.”

Cuneyd-i BağdÂdî’ye, uzerinde bir hurma cekirdeği kadar dunyalığı olan kimsenin durumu sorulunca şoyle demiştir: “Kendisini para karşılığı hurriyete kavuşturmak icin efendisiyle anlaşma yapan kolenin uzerinde bir dirhem borc kaldığı muddetce, koleliği devam eder.”


Cuneyd-i BağdÂdî şoyle demiştir: “Sen Allah’a tam mÂnasıyla kulluk yapamayıp kullukta bazı noksanların olduğu surece gercek hurriyete ulaşamazsın (Asıl hurriyet, nefsin ve eşyanın esaretinden kurtulup noksansız bir şekilde yuce mevlÂya kulluk yapmaktır).”

Bişr-i HÂfî demiştir ki: “Kim hurriyetin tadını takmak ve varlıkların esaretinden rahata kavuşmak isterse, Allah TeÂl ile arasındaki gizli hallerini (niyet ve kalbini) temiz yapsın.”

HallÂc-ı Mansûr demiştir ki: “Bir kul, butun kulluk makamlarının gereğini tam olarak yerine getirirse, diğer varlıklara koleliğin zahmetinden kurtulmuş olur. Bundan sonra bir sıkıntı ve zorlama olmaksızın Hakk’a kulluk yapar. Bu, peygamberlerin ve sıddîkların makamıdır. Yani o kul, ilÂhî inayetle yuku taşınan (uzerinden zahmet alınan) bir kimse olur. Yaptığı kulluktan kalbine hicbir meşakkat gelmez. Yaptıklarını dinin emrine uyarak yapar. Bu mukellefiyet ona hicbir sıkıntı vermez.”

Mansûr-i Fakîh, kendi halini anlatmak icin şu mÂnadaki şiiri okumuştur:

“İnsanlar icinde hur kimse kalmadı. Sadece insanlarda değil, cinlerde de hur kimse kalmadı. Her iki grubun hurleri cekip gittiler; artık hayatın tadı acılaştı!”

Bil ki, en buyuk hurriyet, gercek sûfîlere hizmette bulunmaktadır.

Ustadım Ebû Ali DekkÂk’ın şoyle dediğini işittim: “Allah TeÂl Hz. Davud’a (a.s) şoyle vahyetti:

“Beni arayan birini gorursen, ona hizmetci ol!”

Hz. Peygamber (s.a.v) şoyle buyurmuştur:

“Bir topluluğun efendisi, onlara hizmet edendir.”

Yahya b. MuÂz demiştir ki: “Dunya adamlarına cÂriyeler ve koleler hizmet eder; Âhiret adamlarına ise hurler ve iyiler hizmet eder.”

İbrahim b. Edhem şoyle demiştir: “Şerefli hur kimse, olumle dunyadan cıkarılmadan, muhabbetle kendi iradesiyle cıkar (gonlunu eşyadan yana hurriyete kavuşturur, Hak ile huzur bulur).”

Yine İbrahim b. Edhem demiştir ki: “Ancak şerefli hur kimseyle beraber ol. O seni dinler (halini anlar), fakat konuşmaz (senin yukunu ceker, kusurunu yuzune vurmaz, seni utandırmaz).”







Kuşeyri Risalesi

Abdulkerim Kuşeyrî
__________________