“Ey iman edenler, zandan cok kacının; cunku zannın bir kısmı gunahtır. Tecessus etmeyin (birbirinizin gizli yonlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından cekiştirmesin.) Sizden biriniz, olu kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Şuphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, cok esirgeyendir.” (Hucurat Suresi, 12)

Ayette, muminin sakınması gereken uc onemli tavırdan soz edilmektedir; zanda bulunmamak, gıybet etmemek, tecessus etmemek... Soz konusu tavırların yaygınlaştığı bir toplumda, ahlaki cokuntu ve dejenarasyon da hızla gelişir. Her ucunun de ortak noktası, muminleri inciten, muminler arasındaki tesanut ve dayanışmayı zedeleyen, sevgi, şefkat ve merhameti azaltan davranışlar olmasıdır. Tumu de cirkin alışkanlıklardır. Bu kotu davranışların aslında ne kadar rahatsızlık veren hareketler olduğu ayetteki gıybetle ilgili benzetmeden de anlaşılabilir. Ayrıca bir başka ayette de 'arkadan cekiştirenler' hakkında Allah (cc)'ın buyuk bir uyarısı yer almaktadır. Ayetlerde şoyle buyrulmuştur:

“Arkadan cekiştirip duran, kaş goz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline...” (Humeze Suresi, 1-3)

Ayette gecen kusurlar icinde dikkat edilmesi gereken bir diğer tavır da "zanda bulunmamak"tır. Zan, kalpte beliren ve acığa vurulmadıkca muminin yalnız kendisinin tespit edip onlem alabileceği bir olaydır. Bu nedenle muminlerin son derece titiz olması gereken bir durumdur. Eğer mumin gereken titizliği gostermeyip, gaflete dalarsa, kendi kendine duşunurken ayette gunah sayılan bircok kotu zanda bulunabilir. Dolayısıyla muminin yalnızca tavırlarında değil, niyetinde, duygu ve duşuncelerinde de hep salih olmaya ozen gostermesi gerekmektedir. Muminin diğer iman eden kardeşleri hakkındaki duşunceleri hep husn-u zan (guzel zan) cizgisi icinde olmalıdır. Bu da muminlerin birbirleri hakkında her zaman olumlu duşunmeleri anlamına gelir. Boylece iman edenlerin tesanudunu engelleyebilecek faaliyetlere karşı da cok guclu bir manevi engel sağlanmış olur.

Samimi olarak iman eden bir kimsenin davranışları ornek, kalbi ise tertemiz olmalıdır. Muminin aklından gecirdikleri ve hissettikleri Allah (cc)'ın sınırlarını aşmamalıdır. Kuran'ın ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sunnetinin rehberliğinde duygu ve duşuncelerini terbiye eden insan ise şuphesiz en doğru yola ulaşır.
__________________