Uc aylar yumun ve bereketiyle devam ederken taşıdığı ganimetleri de artırarak insanı sarıp sarmalar. Recep ayı son demlerinde insana mi'rÂc heyecanı yaşatadursun, Şaban ayı da kendisindeki guzellikleri tattırmak istercesine kapımızı calar, gonullerimizi kendi esintisiyle serinletir.

Şaban, dağıtıp sacmak demektir. Enes bin Malik hazretlerinin ifadesiyle “Ramazan ayını tazim adına kendisine bir cok hayır sacılıp dağıtıldığı icin bu aya ‘Şaban' denmiştir. Şaban ayında hayır ve bereket debisini artırarak devam eder. Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) da Şaban ayında kendini daha fazla ibadete verirdi; hem oruclarını artırır hem de gece namazlarını. Tabii bu hem ezvÂc-ı tÂhirÂt hem de sahabe-i kirÂm efendilerimiz tarafından hemen farkedilir keyfiyettedir. Zira O (sallallahu aleyhi ve sellem), sunnet-i seniyyeleri olarak olarak uzun bir sure oruc tutar sonra bir muddet de hic oruc tutmazdı. Ama Şaban ayı girince bir farklılık sergiler ve neredeyse ayın tamamını oruclu gecirirdi.

Şaban ayı, Efendiler Efendisi (aleyhi ekmelut-tahaya)'nın dilinde insanların gÂfilane ve bir umursamazlık icinde gecirdikleri bir aydır. Kendisine nicin cok fazla oruc tuttuğunu soranlara bu ayda amellerin Allaha yukseldiğini ve kendi amelinin oruclu halde yukselmesini istediğini ifade eder. Ramazan ayı kendisindeki ozellikleri bu aylara da yaymış gibidir. Bu aylar onun sayesinde ayrı bir değere ulaşmışlardır. Ramazan ayından sonra en faziletli orucun Şaban ayında tutulan oruc olduğu ifade edilir hadis-i şeriflerde. Zira bunda Ramaza ayını tazim soz konusudur.

BerÂat Gecesi..

Şaban ayı tam ortasında barındırdığı geceyle ayrı bir derinliğe ulaşır. Peygamber beyanında duaların reddedilmediği zamanların arasında zikredilen bu geceye BerÂat gecesi denmektedir. BerÂat “ kişinin bir yukumlulukten kurtulması veya yukumluluğunun bulunmaması" gibi anlamlara gelir. BerÂat gecesi de kulların gunahlardan kurtulup temizlenmelerine imkan sağlayan bir gecedir. Bu geceye ayrıca Mubarek, Rahmet, SÂkk (beraat, ferman) gecesi de denmiştir.

Bu gece, Cenab-ı Hakk rahmetiyle dunya semasına nuzul buyurur ve “yok mu istiğfar eden onu mağfiretimle yarlığayım; yok mu rızık isteyen onu rızıklandırayım; yok mu bir sıkıntısının giderilmesini isteyen ona afiyet ihsan edeyim..” şeklinde fecir doğana kadar nida eder. Yine Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'ın beyanları icinde bu gece Cenab-ı Hakk, koyunlarının bolluğuyla meşhur Kelb Kabilesinin koyunlarının tuylerinden daha cok insanı mağfiretiyle şereflendirir, onları cehennemden azad eder. Bu mujdelerden dolayı bu geceyi ibadetle gecirip gunduzunu oruclu gecirmek ayrı bir ehemmiyeti haizdir.

Bu kadar feyizli ve bereketli bir geceden istifade edemeyecek olanlar da anlatılır lÂl u guher beyanlarda. Allah'a şirk koşanlar bunların başında gelir. Zira o, yoneleceği kapıyı bulamamış, gozunu kapayıp, nurlarla dolu bir zamanı kendi adına karanlığa mahkum etmiştir. Muşrikten sonra sırayı mumin kardeşine kin besleyen insan alır. Doğrudan doğruya Allah'ın kardeş ilan ettiği ve sulh icinde yaşamalarını emrettiği bir insana karşı nefretle, gayızla, kinle dolu bir kalbin sahibi de bu geceden istifade edemez. Allah onu kendi yalnızlığıyla başbaşa bırakır. Bunlardan sonra da anne ve babasını incitenler, insanların arasına fitne sokan buyuculer, icki duşkunleri, akraba bağını koparanlar ve gurur ve kibir sebebiyle elbiselerini yerde suruyenler geceyi bereketsiz ve istifadesiz gecirenlerdir.

Bediuzzaman Hazretlerinin ifadelerinde Beraat gecesi beşerin kader programı nev'inden bir ilÂhî icraatın yapıldığı gecedir. Bu hususiyetinden dolayı butun bir senenin cekirdeği hukmunde olup, Kadir Gecesi kudsiyetindedir. Yani bu gece insanın gelecek seneye kadar Âdet kader programı yazılır. Bu gecede her şeyin sevabı otuz binlere cıkar ve elli senelik ibadet elde edilebilir.

Hasılı boyle zaman dilimlerinde insan derin bir muhasebeye dalmalı, gunahlarını istiğfarla yıkamalı ve Allah'ın engin rahmetine sığınmalıdır. Şaban ayı Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ayı olduğu icin bu ayda her zamankinden daha cok salavÂt-ı şerife okumak ayrıca bir onem kazanır. Recep ayıyla başlayan bereket yağmuru Şaban ayıyla devam eder ve yerini Ramazana devreder. Biz de Efendimizin duasıyla bu faslı noktalayalım: “Allahım Recep ve Şaban aylarını hakkımızda bereketli eyle ve bizleri Ramazana ulaştır!.” Amin..

Sinan Genc (www.herkul.org/yazarlar)
__________________