Dunya imtihanı kazanmak icin, Rabbimiz bircok vesileler halk etmiş ve bircok tavsiyelerde bulunmuştur. İşte bu tavsiye ve vesilelerden biri "Karz-ı Hasen"dir.

"Her ummetin bir fitnesi/imtihanı vardır. Benim ummetimin fitnesi/imtihanı ise dunya malıdır" (1).


Dunya hayatı bir oyun ve oyalanmadan ibaret olduğu gibi, dunyalık mal da, bu oyun ve oyalanmanın bir parcası ve imtihanın bir ayağıdır. Bircok ayet ve hadiste, dunya ve dunyalığın kınandığına şahit olurken; yine bircok ayet ve hadiste de, yetime, yolda kalmışa, komşuya, akrabaya vs. yardımın, onların ihtiyaclarını karşılamanın faziletinden bahsedilmektedir. Bundan anlaşılmaktadır ki; dunya ve dunyalığı bir rahmet ya da bir felaket kılacak olan, onu nasıl ve nerede kullandığımızdır. Zaten bunların "imtihan" olarak tavsif edilmeleri de, bunu gostermektedir. Zira; imtihanı kazanmak da vardır, kaybetmek de.

Bu imtihanı kazanmak icin, Rabbimiz bircok vesileler halk etmiş ve bircok tavsiyelerde bulunmuştur. İşte bu tavsiye ve vesilelerden biri "Karz-ı Hasen"dir

Karz-ı Hasen Nedir?

Karz-ı hasen, kelime anlamı olarak, guzel odunc demektir. Karz, geri almak uzere verilen demektir. Karz-ı hasen ise; "hicbir maddi cıkar duşuncesi gozetmeksizin, sırf Allah'ın (cc) rızasını kazanmak ve din kardeşinin sıkıntısını gidermek amacıyla borc vermeye denir(2)Bu guzel amel bir cok ayette ovulmuş ve bu amelle Âmil olanlar turlu mukafatlar ile mujdelenmişlerdir (3)

Karz-ı Hasen'in Vasıfları

İmam İbnu'l Cevzî (rh.a), karz-ı haseni 6 sıfatla vasıflandırır. Birincisi; Allah(cc)icin ihlÂslı yapılan İkincisi; gonul hoşluğu ile verilen Ucuncusu; helal olan Dorduncusu; sevabı Allah'tan umulan Beşincisi; ardından eziyet edilip başa kakılmayan Altıncısı; en iyi mallardan verilen(4)

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (rh.a) ise, bunlara dort tane daha ekleyerek, karz-ı hasene, on sıfatı cami' eyler (5)

Karz-ı Hasen'in Şartları

Karz akdinin sıhhatli olabilmesi icin, tarafların akıllı ve mumeyyiz olması, piyasada misli olan malın bulunması, karz muamelesi esnasında herhangi bir menfaatin şart koşulmaması gereklidir (6)

Karz Muamelesi Nelerde Yapılır?

Nakit para, altın, gumuş, arpa, buğday, yağ, bal, yumurta ve ceviz gibi tartılabilir, olculebilir ve piyasada benzeri bulunabilir şeyler arasında karz muamelesi yapılabilir (7)

Karz-ı Hasen mi, Sadaka mı Efdaldir ?

Allah (cc) Rasulu (sas) şoyle buyurmaktadır:

"Bir malı/parayı borc/odunc vermek, onu sadaka olarak vermekten hayırlıdır." (8)

Karz-ı hasen sadakadan efdaldir. Zira sadaka muhatabı incitebilir. Ancak odunc vermek, onun geri donuşu olduğu icin, incitmez. Odunc veren (mukriz), odunc alanı (mustakriz) zorlamayıp odemesini kolaylaştırdığı oranda fazileti de katlanacaktır şuphesiz. Rasulullah (sas) şoyle buyurmaktadır:

"Borcunu odemekte zorluk ceken birisine muhlet veren veya borcunun bir kısmını bağışlayan kimseyi yuce Allah Cehennem ateşinden korur." (9)

Ancak; mukriz istediği anda mustakrizin borcunu odemesi de gerekliliktir. (10)

Ve yine, sadaka isteyen bunu ihtiyacı olmadan dilenebilir; ancak odunc isteyen, sadece ihtiyacı olduğundan dolayı bunu ister. (11)

Karz-ı Hasen'in Fazileti

Bir cok belayı def eden ve bilhassa Rasulullah (sas) tarafından muhteİslam fertleri, maalesef gerekli ihtimamı gostermemekte ve lif hadislerde -şiddetle- emir ve tavsiye edilen sadakadan daha faziletli olan "karz-ı hasen"e, gunumuz imtihanı kazanmak icin sunulan bu "kopya"yı değerlendirememektedirler. Şeytanın; "sen zekÂtını veriyorsun; artık yapman gereken bir şey yok" sesine kulak vererek, zamanla daha da onun adımlarına uyup, nihayetinde fakirlikten korkar hale gelebilmekte ve şeytanın ordusundaki yerlerini alabilmektedirler. Bilmezler ki; "elindekini iyi kullanan, hic muhtac olup fakirleşmez!" (12)

Karz-ı hasenin faziletine dair onlarca rivayetten -birbirlerine bağlı olan- birer ayet ve hadisi aktarıp sozlerimizi bağlayacağız.

Rasulullah'a (s.a.s.); "Nuh'dan (a.s.) ummetine kadar olan ummetler icerisinde, kendi ummetini nasıl tanıyacaksın?" sorusu sorulmuş ve şu cevabı vermiştir:

"Onları abdestin tesiriyle yuzlerinin parlamasından tanırım. Bu parlaklık onlardan başka hic bir millette yoktur. Kitablarının sağ taraflarından verilmesiyle de tanırım. Onları yuzlerinin goru*nuşunden de tanırım. Onları onlerinde ve arkalarında koşan nûrlarıyla da tanırım." (13)

Allah (c.c.), hidayet kaynağı Kur'an'da mealen şoyle buyurmaktadır:

"Hani Allah'a guzel bir borc verecek kimse ki, Allah onu ona katlayıversin?! Hem onun icin cok hoş bir mukÂfat da vardır! O gun mumin erkeklerle, mumin kadınları onlerinden ve sağ taraflarından nurları koşarken goreceksin: "Bu gun mujdeniz altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. İclerinde ebedi olarak kalacaksınız" (denir). İşte buyuk kurtuluş budur!" (14)

Ayette zikredilen "nur"dan kastın, iman ve hidayet olduğu goruşu, tercih edilen goruştur. Bununla birlikte, karz-ı hasende bulunan mu'minlerin iman ve hidayetle mujdelendikleri ve onceki hadis-i şerifle duşunduğumuzde de, karz-ı hasende bulunanların, kıyamet gunu Rasulullah (s.a.s.) tarafından tanınacakları sonucuna ulaşabilmekteyiz.

Bir Değerlendirme.

Beşerî sistemlerin carkında ezilen Muslumanlar, gun be gun ağırlaşan ekonomik şartları da dikkate alarak, "karz-ı hasen" kulturunu canlı tutmaya calışmalıdırlar.

Kardeşin kardeşe, akrabanın akrabaya sırt donebildiği boylesi fitne ortamının en cetin fitnesi/imtihanı, sıla-i rahime gosterilen hassasiyet olcusudur şuphesiz.

Kimileri; sıla-i rahim ve akrabaya yardımın faziletini bildikleri halde buna yanaşmazlar. Oysa bunu yapabilseler; sıla-i rahim, sadaka ve nefs ile mucadele sevaplarını kazanacaklar. Bu kimseleri, bu sevaplardan mahrum eden, hic şuphe yok ki şeytandır. Rasulullah (s.a.s.) şoyle buyurmaktadır:

"Yoksul kişiye sadaka vermekte sadece sadaka sevÂbı vardır, akrabaya tasaddukta bulunmanın ise iki sevÂbı vardır. Sadaka sevÂbı ve akrabalık bağlarını kuvvetlendirme sevÂbı." (15)

Kimileri de; ihtiyac sahibi akrabaları olduğu ve hac farizasını da eda ettikleri halde, tekrar tekrar umre ve hacca giderler de, akrabalarının halini ve hakkını gozetmezler. İşte bu gibilerin maksadı da riya, insanların ovgusunu kazanmak ve seyahatten başkası değildir. (16)Bu şekilde, bunlar da şeytanın adımlarına uyar ve safında yerlerini alırlar.

Ve Son Soz.

"Karz-ı hasen"; Muslumanları faize bulaşmaktan alıkoyar ve sosyal yardımlaşma sayesinde ulfet ve muhabbeti artırarak Muslumanları cem edip, Vahdet'e kapı aralar. Bugun, Muslumanlar icin en buyuk zenginlik bu değil mi zaten?


Dipnotlar:

1- Tirmizî, Zuhd, 26(2336); Birgivî, Tarikat-ı Muhammediyye, 226

2- Şamil İslam Ansiklopedisi, 4/275

3- Bakara/245; Maide/12; Hadîd/11-18; Teğabun/17

4- Bkz: İbn Cevzî, Zadu'l-Mesîr fî İlmi't-Tefsîr, 1/286

5- Bkz: M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, 7/386

6- Bkz: Yusuf Kerimoğlu, Emanet ve Ehliyet, 2/474; Şamil İslam Ansiklopedisi, 4/276; Yusuf Kerimoğlu, Fıkhî Meseleler, 2/269

7- Bkz: Şamil İslam Ansiklopedisi, 4/275

8- Ahmed bin Hanbel, 1/463; Suyutî, CÂmiu’s-Sağîr, 2/86; el-Azizî, es-SirÂcu'l-Munîr Şerhu CÂmiu's-Sağîr fî HÂdisi'l-Beşîri'n-Nezîr, 3/57; Suyuti, Camiu’s-Sağir ve Tercumesi İzahlı 2000 Hadis, 2/383

9- Buharî, Buyû', 17; Muslim, Zuhd, 74; Tirmizî, Buyû', 67; İbn MÂce, Sadakat, 14; Ahmed bin Hanbel, 1/327, 2/359

10- Bkz: Omer Nasuhi Bilmen, Hukûk-i İslamiyye Kamusu, 6/94-104; Şamil İslam Ansiklopedisi, 4/276

11- İbn Mace'nin Sunen'inde ve Suyutî'nin Cami'sinde yer alan rivayette, Rasulullah(s.a.s.) Cebrail'e(a.s.) "Borc vermenin sadakadan ustun olmasının hikmeti nedir?" diye sorması uzerine, Cebrail(as) Rasulullah'a(s.a.s.) bu cevabı vermiştir. el-Heysemî Mecmau'z-ZevÂid'de, bu hadisin senedinin zayıflığını, Ahmed, İbn Main, Ebu Davûd, Ebu Zur'a, Darekutnî ve başkalarının ifÂde ettiğini belirtmiştir; ancak "fezÂil"le alakalı meselelerde, zayıf hadisle amel edilebilir ve "zayıflığı belirtilerek" rivayeti de caizdir. Hadis icin, bkz: İbn MÂce, Sadakat, 19(2431); Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercumesi İzahlı 2000 Hadis, 2/384

12- Hasan el-Basrî'nin(rh.a.) sozu. bkz: Abdullah b. Mubarek, Kitabu'z-Zuhd ve'r-Rekaik, 135

13- İbn Kesir, Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri, 17/7743; M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, 7/387

14- el-Hadîd/11-12 (Elmalılı Sadeleştirilmiş Meali)

15- İbn MÂce, Zekat, 24; NesÂî, Zekat, 82; Tirmizi, Zekat, 26; Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercumesi İzahlı 2000 Hadis, 2/384
16- Birisi Bişr-i HÂfî'ye; "Hac icin 2000 dirhem hazırladım" der. Bişr; "Daha once haccettin mi?" diye sorar. O; "Evet" deyince, Bişr; "O halde hacca gitme, bir borclunun borcunu ode" der. O kişinin; "Nefsim sadece hacca gitmek istiyor" demesi uzerine Bişr-i HÂfî şu cevabı verir: "Senin kastın gidip gelmek (seyahat etmek) ve hakkında 'filan hacca gitti' dedirtmektir." [İbn Cevzî, Telbis-i İblis, 485]
Kaynak:vuslatdergisi.
__________________