
7-A’raf-54:
Şuphesiz sizin Rabbiniz, gokleri ve yeri altı gun icinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi,kendisini durmadan takip eden gunduze katan, guneşi, ayı ve butun yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. ÂlemlerinRabbi olan Allah’ın şanı yucedir.
Ah celalettin madem oyle sen de gorunduğun gibi olaydın ya. Niye evliyalık yaptın şirk ile? Uzak olsunlar. mevlevilik , teslimiyettendir diyerek İslamdan(teslimiyetten) beslenenler.
Yani derler ki mevlevilik te Allah'ın sistemindendir derler biz Muslumanız/İslamız derler ise. (Kitapta da olması lazım o zaman...)
2-Bakara-286:
(…)Sen bizim MevlÂmızsın. KÂfirler topluluğuna karşı bize yardım et.
ayetini gosteririm. Ben Allah’tan başkasına teslim olmam.
Gorulduğu uzere Mevl Allah’ın sıfatıdır, bunu bir kula yakıştırmak yanlıştır, tıpkı Bedi gibi.
İsteyen videoları izleyebilir, gorsellik sizlere daha net izlenim kazandıracaktır, olan biteni daha iyi gozlemleyebilirsiniz belki kimlere hizmet, secde edildiğini gorursunuz.
Mevlana Kultur ve Eğitim Derneği Başkanı, Abdulhamit Cakmut’un anlatımıdır.
mevlana kimdir? http://www.uzmantv.com/mevlana-kimdir
muhammed celalettin 1250 yılında, bugunku Afganistan sınırları icinde bulunan borasan bolgesindeki ber… şehrinde dunyaya gelmiştir. Asıl ismi muhammed celalettin dir. mevlana ve rumi isimleri daha sonra verilmiştir. mevlana Mevla’ya ait olan demektir. Rumi ise batılıların ona takmış oldukları bir lakaptır yani Anadolulu demektir. Babası ..lar sultanı sultan .. efendi annesi ise Mumine hatundur. O donemin karışıklıkları sebebiyle, aile hz. mevlana 9 yaşındayken cok buyuk zorluklarla anadoluya goc etmiştir hz. mevlana’nın İslam ve tasavvufta yeni cok onemlidir. tasavvuf, insan sanatıdır. hz. mevlananın babasının soylemiş olduğu bir soz vardır “Ben Kur’anın bendesi, Hz. Muhammed’in ayağının tozuyum.” Der, yani mevlana ve mevlevilik , Kur’anın dışında ve İslamın dışında bir şey değildir. Zaten Kuranın temelinde, insan vardır hz. mevlanayı incelediğimizde de baştan aşağı insana hizmet, kendisine hedef ve ideal edinmiştir.
Babası sırf bir soz soyledi diye, Allah’ı bırakıp kuluna mı hizmet edeceğiz yani? Zaten Kuranın temeli onemlidir değil mi bir tek diğer ayetler hic onemli değil duşuncesi bilmediğimiz şeyin ardı sıra gitmek olur. Bunlarda tıpkı Hintlerin insan tanrı anlayışı gibi tasavvufu kullanarak ilah birdir ilkesini bolmuşlerdir ki başkalarının sozlerine iman ediyor, o rituellere uyuyor ustune bir de yalancılık ediyorlar.
Mevleviliğin nasıl bir felefesi vardır? http://www.uzmantv.com/mevleviligin-...lsefesi-vardir
Mevleviliğin temel felsefesi insandır. Zaten Kur’an-ı Kerimde de tum insanlık, tum alem insanlığın emrindedir. Hz. mevlana da İslamın hoşgorusunu aldığına gore, mevleviliğin ozu tamamen insana hizmet eder insan derken, dili, dini, ırkı, milleti, teninin rengi ve cinsiyeti ne olursa olsun butun insanlar eş ve eşittir. Eş ve eşit olan bu insanların her birisi evrendeki en değerli varlıktır. Butun mesele bu değerli varlığa, İslÂmın ve hz. mevlana’nın cizmiş olduğu sanat ve edebiyatla bezenen insanın hizmet etmesi, insanları katagorilere ayırmadan butun insanlığa aynı mesafede yaklaşarak onu sevgiyle kucaklamasıdır.
86-Tarık-13:
Şuphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir sozdur.
8-Enfal-22:
Muhakkak ki AllÂh indînde canlıların en şerrlisi, aklını kullanmayan (taklitle yaşayan) sağırlar ve dilsizlerdir.
Kuran ayetleri bile bile gizleyenler işte bunlardır, hem bilirler hem de uygulamazlar gizlerler. İşlerine geleni kullanırlar.
Mevlevilik nedir? http://www.uzmantv.com/mevlevilik-nedir
Mevlevilik mevlana’nın yolundan giden insanların kurmuş olduğu bir tarikattır. mevleviliğin hizmet ettiği alan baştan sona kadar insandır. hz. mevlana doneminde, yaşadığı donemde mevlevilik denen bir tarikat yoktu. hz. mevlana oldukten sonra oğlu sultan veled efendi tarafından kurulmuş ve mevlevilik bu gunku sistematik hale getirilmiştir.Hz. mevlana ve ailesi buyuk bir goc neticesinde ulkemizde ilk once Karaman’a sonra Konya’ya yerleşmiştir. mevlevilik orada kok salmış, butun dunyaya sekizyuzyılı aşkın bir zamandır insanı, insan sevgisini ve hoşgoruyu aşılamaya devam etmektedir. Mevlevilik bir bakıma, bir gonul, fikir ve sanat hareketidirde. İslÂm’ın o guzel hoşgorusune, sanatı, edebi, edebiyatı katarak insan Allahına, sevgiliye kendine şi’ar edilir.
Şi’ar[Arapca]: Şifre, simge, ulku(amac).
H.z. : Yuceltme, yanında olsun .. (tasavvuf terimi olduğu soylenir)
Mevlana: Mevlamız, efendimiz demektir. (artık kimin icin diyorsanız)
Dinin anlamı sistem/duzen demektir, burada mevlevilik herkesin giriş yapabileceği bir sistem olarak tanıtılmaktadır. Yani imandan sonra inkara davet eder. Allah’a boyun eğmiş iken (Muslumanken), ona teslim (İslam) olmuşken der ki ne olursan ol gel ne olursa olsun maksat hizmet, kime hizmet ? derseniz gorursunuz ki bu İslam (Allah’a teslimiyet) değil cunku Allah’ın kitabı eksik değildir, kitapta yok icinde bir suru aykırı durumlar var orumcek ağı gibi bir inanış elbette yalan soyleyenler cezasını cekerceklerdir.
Mevlevilikte nasıl kurallar var? http://www.uzmantv.com/mevlevilikte-nasil-kurallar-var
Mevlevilik aynı zamanda birer kurallar zinciridir. Bugun hayatta olan, hz. mevlananın birinci kuşak kolunu faruk emrencelebinin başkanlığında tum mevleviler insanlığa hizmet etmeye devam etmektedirler. Celebi ailesi, post makamıdır oğulların gorevlendirilmiş olduğu mevleviliğin en ust kademesinde insan sert arif dediğimiz dedeefendi, bu sert ariften sonra yine hz. mevlanının torunlarının gorev vermiş olduğu hakikatten mevleviliği bilen, yaşayan, bilgili gorgulu insanların secildiği bir de dedeefendiler vardır, dedeefendiler aynı zamanda sama ayinlerini de idare ederler aynı zamanda mevleviliğe gonul veren insanlar gunumuzde dedefendilerin edep ve fiziki terbiyesinden gecerler. mevlevilikte sofra adabı cok onemlidir, o devirde yerde sofralar kurulur, bir kabın icinden yemek yenir, bir can su isteyecekse bir lokma ekmeği sağ omzu uzerine goturerek hic konuşmadan sofraya hizmet eden arkadaşlarına ben su istiyorum der su geldiği zaman da diğer canlar yemek yemezler yani arkadaşlarından bir lokma yemek fazla yememek adına hep birbirlerine saygıyla eğilirler ve sofrada kullanılan butun malzemeler, tabak vesaire belli edilmeden goruşme dediğimiz belli etmeden operek yani bardak, tabak, canak vesaire bana hizmet ediyorsun sana muteşekkirim ifadesiyle can bulur.
10-Yunus-59:
De ki: “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helÂl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bunun icin Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
Allah’ın sisteminin uzerine sistem oluşturulmaya calışılmış albenili hale getirmek icin celişitli şekillerde suslenmiştir. Tıpkı Kuran gibi ayetler birbirine bağlanmış hocalar sistematik bir şekilde dizilmiş ve insanlar somurulmektedir.
6-En’am-93:
Allah’a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey vahyedilmemişken, “Bana vahyolundu” diyen, ya da “Allah’ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim” diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli olum sancıları icinde cırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, “Haydi canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı doğru olmayanı soylediğiniz, ve O’nun Âyetlerinden kibirlenerek yuz cevirdiğiniz icin bugun aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız” diyecekleri zaman hÂllerini bir gorsen!
Nasıl mevlevi olunur? http://www.uzmantv.com/nasil-mevlevi-olunur
Mevlevilikte kişinin benden cıkıp biz olması gerekmektedir. Ben olan adam bir damladır biz olan insan ise deryadır. Mevleviliğin işine giren insanlar ilk etapta mahbap dediğimiz mutfakta once ciğ olarak pişerler, daha sonra da onların ruhu pişirilir yani mevlana ve mevlevilikte yemek kulturu cok onemlidir.Yemek kulturunun yanındada o ciğ pişmişlerin yani bize gıda olan, bizi ayakta tutan şeylerin yanına, bu ayakta tutan maddelere bizim mÂnÂmız ruhumuz katılır ve insan o sanat yoğunluğu icinde omur boyu pişer. mevlevilikte onemli olan bir şey daha vardır, gonul cilesi cekilmelidir. Mevleviye gelen insan ilk başvuran insana muhip denir yani sevene denir ilgi duyana denir buna muhip denir.muhip olan kişi kırk gun cilehaneye girer bu cilehane kendi vucuduna zarar vermek adına değil, nefsi ve ruhu terbiyet etmek adınadır. Hz mevlana’nın fikirlerine, gonul veren onu seven butun insan bu yola girebilirler. Bunun cozumu nedir? Dedeefendi dediğimiz dedeefendilere başvurmak, dedeefendinin tekbirini yani sikkesini tekbirlemesiyle, mevliğiliği olduğunu ifade eden bir hal alır. Ondan sonra, terbiye başlar sema eğitimi başlar, sema eğitimiyle birlikte gonul terbiyesi başlar cunku semazen nicin donduğunu bilmeli, nicin var olduğunu bilmeli ve insanlığa sevgiyle, saygıyla, sanatla nasıl hizmet edeceğinin şuru icinde olmalıdır.
Elbette bunlar Kuranda olmadığı icin lazım değil hatırlatmak en iyisi oyle aylak aylak bakışlar atıp salakca bir huzun oluşturayım suratımda ki insanlar etkilensinler bunu soylediğimde.
Mevlevilerin yaşantısı nasıldır? http://www.uzmantv.com/mevlevilerin-yasantisi-nasildir
Mevlevilik oğretisinde, insanlar eş ve eşittir. Dini, ırkı, mezhebi, teninin rengi, cinsiyeti ne olursa olsun butun insanları eş tutmak, onlara saygı duymak, onları sevmek duyumundadırlar zaten Kur’an-ı Kerim’in birinci ayetinde ifade etmiyor mu Yuce Rabbimiz? Biz, El hamdu lillÂhi rabbil Âlemîn yani Âlemlerin Rabbiyim demiyor mu? mevleviler de bunu kendilerine ideal edinmiştir yani Allah diyebilirdi ki El hamdu lillÂhi rabbil muslimîn yani Muslumanların Rabbiyim hayır oyle bir şey dememiştir. Boyle soyleyince, Allah’a inanan-inanmayan milleti ne olursa olsun, Yuce Rabbim yarattığı her şeyi bizim icin cok onemlidir onu saygıyla, sevgiyle kucaklamak durumundayız, ona hizmet etmeyi kendimize ideal edinmek durumundayız.
Ayeti yorumlama da geldi ya tamam şimdi Kuran’a uyacaksanız madem?
39- Zumer-3:
İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha cok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şuphesiz Allah, ayrılığa duştukleri şeyler konusunda aralarında hukum verecektir. Şuphesiz Allah, yalancı ve nankor olanları doğru yola iletmez.
Demek ki, işe geldiğinde o cene calışır.
Mevlevilikte cile: http://www.uzmantv.com/mevlevilikte-...e-anlama-gelir
Mevlevilikte cile, onemlidir. Ben mevleviliğe baş vurmak istiyorum, olurum diyen canlar-dervişler kırk gun mevlevihÂnede dışarı hic cıkmadan gonul terbiyesine, nefs terbiyesine girerler. Orada kazancı dedenin, ahcı dedenin yemeğiyle, fikirleriyle pişerler kırk gun sonra insan-ı kamilliğe adım atmış vaziyette mevlevihaneden cıkıp, hayatlarına devam ederler. Yine Dede efendiler 1001 gece cile cıkarırlar ciledeki kasıt insanın vucuduna zarar verilmesi değil, insan ruhunun insan nefsinin terbiye edilmesi ve dunya nimetlerinden kendini alıkoyarak, nefsine sahip olmasıdır.
Artık kime ibadet ediyorlarsa onlara bu ibadetleri ve on hazırlıkları da onlara o onermiştir. Demek ki mevlevilik sistemini/dinini oluşturanlar İslam(Allah’a teslimiyet) başlığı altında din somurusu yapacaklarmış.
50-KÂf-26:
“Allah ile beraber, başka bir ilÂh edinen o kimseyi atın şiddetli azabın icine!”
50-KÂf-27:
Arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık icinde idi.”
72-Cin-18:
“Şuphesiz mescitler, Allah’ındır. O hÂlde, Allah ile birlikte hic kimseye kulluk etmeyin.”
(Onlara secde edip, boyun eğip, karşılarında divan durmayın.) Goruntulere dikkatli bakınız.
3-Al’i İmran-28:
Mu’minler, mu’minleri bırakıp inkÂrcıları dost edinmesin. Kim boyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz.Ancak onlardan (gelebilecek tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah, asıl sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Cunku donuş Allah’adır.
Mevlevilikte muziğin yeri nedir? http://www.uzmantv.com/mevlevilikte-muzigin-yeri-nedir
Musiki mevlevilikte cok onemlidir kısacası musiki ve edebiyat insanı olgunlaştıran, guzelleştiren, icindeki buyuk tozları doken, madde ve manÂsını engelleyen bir unsur olarak karşımıza cıkmaktadır. mevleviliğin temel musiki eletlerinden birisi malumunuz ney’i dir.
Ney (muzik aleti) insandır. Ney, anayurdundan koparılmış ve kamışından cıkarılmış, insanın elinde şekil alarak boğru denilerek yedi tane delik acılmış, guneşin altında kurutularak, o sulak tatlı şekerler icinde olan yerleri cıkmış ve insanın elinde can almıştır. İnsanda boyledir, bizlerde anne karnında dunyaya gelip, dunyada bir cok şeyler icinde mucadele etmekteyiz butun mesele, nicin doğduğumuzun? nicin var olduğumuzun? ve nereye gideceğimizin şuuru icinde davranmak, ona gore yaşamaktır. mevlevilikte musiki ve edebiyat cok onemlidir, gecmiş tarihteki butun Turk musikisinin dehÂları mevlevi dedeleridir, bunların bestelemiş oldukları ayin-i şerifler musiki eşliğinde icra edilir, musiki heyetine mutrıp denir. mutrıptaki gorev alan seslendirmelere ayinhan denir. Bu insanların, ayinleri eşliğinde semazenler bir yolculuğa cıkarlar.
17-İsra-46:
Kur’an’ı anlamamaları icin kalpleri uzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da (ibadete lÂyık ilÂh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına donup kacarlar.
Yani Allah’ı durmaksızın ovup, Kurana uydukca daralırlar ve kabullenmezler.
47-Muhammed-3:
Bu, inkÂr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerceğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların ornek teşkil edecek durumlarını insanlara boyle anlatır.
93-Duha-11:
Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat.
40-Mu’min-67:
O, sizi (once) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra “alaka”dan4 yaratan, sonra sizi (ana rahminden) cocuk olarak cıkaran, sonra olgunluk cağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız icin sizi yaşatandır. İcinizden onceden olenler de vardır. Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve duşunup akıl erdirmeniz icin yapar.
Adamın doğum ile ilgili bilgi vermediği dikkatimi cekti, tartı ile şirk veriyor zerre ile de doğru yol. Kirli ile pisi karıştırıyor.
2-Bakara-159:
İndirdiğimiz apacık delilleri ve hidayeti Kitap’ta acıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lÂnet eder, hem de butun lÂnet etme konumunda olanlar lÂnet eder.
Onlara oğreti yapan kişiler resmen beyinlerini yıkamakta (40 gun+) ve onlardan doğru yolu gizlemekteler. Oysa yaptıkları İslam duşmanlığı ağızlarından taşmaktadır. Oradaki insanların hizmet anlayışı nerelere varabilir, sınırlarını siz duşunun ve bu İslam camisı icin bir tehdidtir bence Allah uyarmıştır bizleri.
3-Al’i İmran-79:
Allah’ın, kendisine Kitab’ı, hukmu (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hicbir insanın, “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” demesi duşunulemez. Fakat (şoyle oğut verir) “Oğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbÂnîler (Allah’ın istediği ornek ve dindar kullar) olun.”
Mumkun mu hic? Hurmet edilecek bir cok kademe oluşturulmuş buna musade etmeyeceklerdir. Allah’ın zikrinden yuz cevirenlere bir cok şeytan musallat olmuştur ona goz actırmazlar, cabalarlar.
4-Nisa-88:
Size ne oluyor da munafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah, onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek eski konumlarına (kufre) dondurmuştur. Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun icin asla bir cıkış yolu bulamazsın.
4-Nisa-89:
Arzu ettiler ki kendilerinin kufre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar iclerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yuz cevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde oldurun. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.
48-Fetih-9:
Ey insanlar! Allah’a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gosteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tespih edesiniz diye (Peygamber’i gonderdik.)
58-Mucadele-20:
Allah’a ve peygamberine duşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar.
Adına İslamiyet (Allah’a teslimiyet), Muslumanlık (Allah’a kulluk) dememelidirler, iftira etmemelidirler. O yuzden onları dost edinmemeliyiz. Onlardan gerceği gizleyenlere, gizli rituellerini levellere ayıranlara (boylece suyu yavaşca ısıtanlara da) herkes lanet edecektir, haklarından cehennem gelecektir bu beyaz giymiş fırıldakların kafir ve muşrik olanlarının (yani hepsinin). Yazacak cok şey var ama gozlem yeterli olacaktır, bunların surgun edilmesi lazım biz Muslumanız, İslamız dedikleri surece tehlikedirler, insanları bataklarına cekerler bunları duyurmalıyız.
Dikkatinizi cekerim : Site adresi verdim videolar kendi sitesinde , Muslumanlık (Allah’a kulluk) > İslamiyet (Teslimiyet) Dini (Sistemi) bolumunde yer almaktadır. Yani bu videoyu siteye yerleştirenler ne yaptıklarını bilmiyorlar?
Bence derhal bunu diğer inanclar katagorisine taşımaları ya da boyle bir katagori uydurvermeleridir pek zor gelmeyecektir tahminimce.
__________________