KADINLAR HAKKINDA MUTLAKA BİLİNMESİ GEREKENLER:


Yirminci yuzyılda, silahla bombayla ele gecirilmeyen ulkeler, psikolojik savaşla tuketilmeye calışıldı ve biz de toplum olarak cok yara aldık. Bir toplumu en kolay yok etmenin yolu, aileyi yok etmektir. Aileyi yok etmenin yolu da duşmanı birbirine kırdırmak metodundan yola cıkarak, kadın erkeği birbirine duşman etmekten, geciyor olmalı ki geldiğimiz durum başka bir şeyi gostermiyor.

Gunumuzde aile uzerine cok tuzaklar kurulduğu icin cok da uyanık olmak gerekiyor. Bu noktada da artık daha fazla bilgiye ve eğitime ihtiyac var. Tabi ailenin ve toplumun reisliğini ustlenen erkeklere de cok gorevler duşuyor.

Kadınlar uzerinde cok fazla oyunlar oynandı. Kadınların beklentileri yukseltildi, erkekle yarış haline sokuldu. Kadınlardaki bu hızlı değişimler ve onların beklentilerine yetişememek erkeklerde kırgınlık ve kızgınlığa sebep oldu.

Etrafımız mutsuz kadınlar ve kuskun erkeklerle dolu. Her ne olursa olsun erkeklerin kusmek gibi bir luksu yok aslında. Ailenin reisi oldukları icin ve ailenin gidişatından sorumlu oldukları ve hesaba cekilecekleri icin ailede mutluluğu yakalamak icin ellerinden geleni yapmak durumundalar.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de aile sorunları icin “hakem tayin edin” buyurmuş. İnsanlar kendi hatalarını goremedikleri icin, aileye dışarıdan bir goz faydalı olabiliyor.

Ben burada yazılarımla aileler icin belki bir ceşit hakemlik yapacağım. Sozlerim kimseyi kırmak ve incitmek icin değildir. Fakat bazen gercekler acıdır ve insan sarsılmadan kendine gelemez. Onceki yazımdan sonra hanımlardan serzenişler geldi. “Eşim yazılarınızı okuyup, sende bu hataları yapıyorsun, deyip bana kızıyor.” diye. Lutfen bu noktada kimse yazdıklarımı eşini incitmek icin kullanmasın. Yıkmak icin değil yapmak icin burada olalım.

Hatalar fark ediliyorsa, bunlar eşi kırmak icin değil, sorun tespit edilip tedaviye gecilmesi icin kullanılıyor olmalı, diye duşunuyorum. Niyetimizi guzel tutarsak Rabbim yardım eder.

Gunumuzde kadınların cok hata yaptığını goruyorum ama şunu da biliyorum ki kadınların coğu hata yaptıklarının farkında değiller. Yanlış yonlendirildikleri icin doğru yaptıklarını zannederek, yanlış yapıyorlar, kasıtlı olarak, kotuluk olsun diye bir şey yapmıyorlar. Bu yuzden en cok eşlerinin sevgi ve şefkatlerine ihtiyacları var.

Nisa Sûresi 19. Ayette Rabbimiz “Kadınlarla iyi gecinin” diye buyuruyor erkeklere.

Sevgili Peygamberimiz de “Sizin hayırlınız, kadınlara karşı en hayırlı olanınızdır” buyurmuş.

Kadın erkek birbirinden cok farklı yaratılmış. Kadın erkek farklılıklarını bilmemek, ailede ciddi sorunlara sebep oluyor. Kadınların erkeklerle ilgili bilmesi gereken onemli birkac maddeyi gecen hafta yazmıştım. Bu hafta da erkeklerin kadınlar hakkında mutlaka bilmesi gerekenler de sıra:

1- Kadınları tanımaya calışın ama anlamaya calışmayın, sadece anlayışlı olun yeter. Cunku erkek mantığı ve kadın mantığı pek birbirine benzemez. Erkekler daha sade, kadınlar daha karmaşık yaratılmış. Bir erkeğin kadını anlaması zordur. Cunku erkek mantığı akla ve gerceklere dayanır.

“Kadın mantığı dortlu karışımdan oluşur. Bu ayrılmaz dortlu “duygu, hayal, his ve akıldır.” Kadın hisseder, hayal kurar, duşunur, duygulanır ve karar verir. Bu yuzden kadınlar gorunmeyenin otesine de gecebilirler. (“Muhabbet Olsun” Kitabımdan)

Erkek kendi mantığı ile kadın mantığını karşılaştırmamalı. Anlamaya calışarak da yorulmamalı. Hayatın ceşitliliği ve guzelliği olarak gorup, olduğu gibi kabul edip sevmeli.

2- Kadınlar sevgidir. Kadın sevildiğini hem sozle duymak ister, hem davranışla gormek ister. Eşinize onu sevdiğinizi soylemeyi ihmal etmeyin ve sevginizi gosterin. Sevgiyi gostermenin en guzel yolu, sevdiğini değerli hissettirmektir.

Kadın kendine ne kadar değer verildiğini goruyorsa, o kadar sevildiğini hisseder.

Kadına kendini değerli hissettirmenin yolu pek de zor değildir.

Zayıf anlarında yanında olmanız onemli. Kadınların en zayıf anları:

Uzgunken: Onu dinlemeniz, sarılmanız, saclarını okşamanız, yanında olduğunu hissettirmeniz yeterli. Kadın uzgunken, hatalarını gostermeye calışmayın, onu suclamayın, anında savunmaya gecer ve uzuntusu size karşı kızgınlığa donuşur.

Hastayken: Doktora gitmesi gerekiyorsa yanında olmanız, grip olmuşsa ona cay demleyip getirmeniz, uyuyup kaldıysa ustunu ortmeniz, mutfak toparlamak gibi ev işlerinde yardımcı olmanız ona değerli oluğunu hissettirir.

Hamilelik ve doğum yaptığı zamanlarda: Hamilelik ve doğum sonrası kadınların en hassas zamanlarıdır. Bu donemlerde daha fazla ilgi isterler. Pek cok kadının hamilelik ve doğumla ilgili kocaları ile alakalı kotu hatıraları vardır. Mesela; canı bir şey istemiştir kocası almamıştır, kadın bunu hic unutmaz. Bir kadın, kendi doğumundan iki yıl sonra, bir akrabasının doğumu icin hastaneye giderken, ağlama krizine girmiş. Sebebi ise kendi doğumundan sonra ki iki gun pek bir şey yiyememiş ve ucuncu gun kocasından kebap istemiş o da almamış. O zaman kocasına belli etmeden cok uzulup ağlamış ve derdi iki yıl sonra başka bir doğum olayı ile nuksetmiş.

Coğu kadın bu donemlerinde sevilmediklerine karar verirler. Belki bu yuzdendir, butun sevgilerini cocuklarına yoneltirler. Eşlerine kızgınlık beslerler. Sevilmeyen kadın hırcındır. Sevildiği halde sevildiğini hissetmeyen kadın da hırcındır. Bu yuzden kadından sevgiyi esirgemek, sevgiyi keserek cezalandırmak ailede işleri her zaman daha da cıkmaza goturur.

3- Kadın ve erkek dili farklıdır. Kadınlar yaratılış olarak iletişimle donanımlı yaratılmışlar. Kadın beyninin hem sağ hem sol tarafında konuşma merkezi vardır ve sağ ve sol beyin arası elektrik akımları cok hızlı calışır. Bu da kadınları iletişimde iyi yapar. Kız cocuklarının bebeklikten itibaren yuz ifadelerini okuma ve ona gore hareket etme yetenekleri vardır. Sağ ve sol beyin arasındaki bu hızlı akımlar kadınların kurnaz olmasının, detaycı olmasının ve bir anda pek cok işi yapabilmesinin de sebebidir.


Kadınlar iletişimde kendileri guclu oldukları icin, erkeklerin de oyle olduklarını varsayarlar. Bu yuzden de erkeklere karşı acık olmazlar. Acık olmak yerine ya ima ederler, ya da erkeklerin duşunmesini beklerler. Butune odaklı yaratılmış erkekler icin kadınların beklentileri coğu zaman bir detaydır. En buyuk hayal kırıklıkları da bu noktada yaşanır.

Kadınlar duygusal olduklarından dolayı reddedilmekten ve kırılmaktan korktuklarından dolayı konuşma dilleri cok acık değildir. Bu yuzden her erkeğin kadın dilini biraz da olsa bilmesi lazım.

“Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz” kitabımda yazdığım “Bukce” (Kadın Dili) hikayesi erkeklerin kadın dilini cozmede işlerine yarayacaktır. Mesela; erkek “hayır” diyorsa bu acık net “hayır”dır; fakat kadınların “hayır”ı her zaman “hayır” demek değildir. Kadın” hayır” dediğinde, bu bazen “Seviyorsan azcık daha ısrar et ki evet diyeyim.” olabilir.

Bir sofrada erkekler “Allah aşkına biraz daha pilav ye, şu tatlıyı mutlaka yemelisin” tarzında ısrarla birbirlerine yemek yedirmeye calışmazlar. Fakat kadınlar bu davranışı cok yaparlar. Genellikle yemeğe devam etmek icin ısrar beklerler. Cunku kadınlar bilirler ki “tamam” gercekte” tamam olmayabilir” “hayır” gercekte “hayır olmayabilir.”

Karınıza “Yardıma ihtiyacın var mı?” Diye sorduğunuz da “yoo ben hallederim” diyorsa “iyi o zaman” deyip kendi haline bırakırsanız sevilmediğine inanabilir.

Erkek, kadın dilini oğrenmeli ve eşinin ihtiyacı olduğunu anladığı durumlarda ona yardım etmek icin ısrarcı olmalı. Hele ki gunumuz kadınları, zayıf olmayı bir onur meselesi olarak gordukleri icin, her şeyi hallederim havasına girdiklerinden dolayı, bu noktada erkeklere biraz daha fazla gorev duşuyor. Kadınlar, mukemmel kadın olma uğruna, taşıyamayacakları yukleri alıp, sonradan da patlıyorlar.

4- Kadınlar konuşmayı severler ve eşinin onu dinlemesini isterler. Kadınlar daha cok beynin sağ tarafını, erkekler ise daha cok beynin sol tarafını kullandıkları icin hayata bakışları da gordukleri de farklıdır. Kadın ve erkeğin sohbeti bir ceşit hayatı tamamlamadır.

Erkeklerin detay olarak gorup dinlemedikleri olaylar, coğu zaman hayatın kucuk tatlarıdır.

Erkeklerin, kadınları eleştirmeden, yargılamadan, bu detaylara ne gerek var deyip kızmadan dinlemeyi oğrenmeleri lazım. Kadın icin sevmek paylaşmaktır. Soz ise en onemli paylaşımdır.

Sevgili Peygamberimiz Hz Aişe’nin yanına geldiği zaman “Benimle konuş, bana bir şeyler anlat Aişe” dermiş. Erkek kadını dinlemeyi oğrenirse, kadının konuşması onu yormaz, tam aksi dinlendirir, gunun yorgunluğunu ve ağırlığını giderir.

5- Kadınlar; haşin, cok sert erkekleri de sevmezler, her dediğini yapan cok yumuşak erkekleri de sevmezler. Cok sert erkek kırıcıdır, kadını incitir, cok yumuşak erkek de kadında “eşim beni koruyamaz, gucsuz” hissi uyandırır. Bu yuzden erkek evdeki reislik gorevini “tatlı- sert” bir uslupla yapmalıdır. En iyi yonetici otoritesini sevgi uzerine kurandır.

6- Kadınlar cabuk kırılırlar, bu yuzden her gerceği duymak istemezler. Ozellikle fizikleri ile ilgili konularda eleştiri duymaktan hic hoşlanmazlar. Kadınların yaratılıştan gelen değiştiremeyecekleri konularla ilgili zaten hic soz soylemeyin. “Ben mavi gozlu kadınları beğenirim, keşke mavi gozlu olsaydın” “keşke boyun daha uzun olsaydı” gibi. Sac rengi gibi değiştirebilecekleri fiziki durumları icin uygun bir dil kullanın.

Kadınlar iltifatla beslenirler. Guzel hitapları severler. Peygamberimiz Hz Aişe’ye Humeyra (pembe yanaklım) dermiş. Eşinize onun hoşuna gidecek tatlı sozlerle hitap edin. Bir kadın kendini guzel hissettiği kadar guzeldir. Arada iltifatlar edin ki kendini guzel hissetsin. Kadın kendini ne kadar iyi hissederse, erkeğe kendini o kadar iyi hissettirir. Ve kadın kendini ne kadar kotu hissederse erkeğe kendini o kadar kotu hissettirir.

7- Kadın hem kolaydır, hem zordur. Kadın hem kurnazdır, hem saftır. Kadın hem bencil, hem fedakardır. Kadın kendi icinde bile pek cok zıtlığı barındırır. Kadının, icindeki iyi yonleri beslemek ve ortaya cıkarmak icin iyi bir eğitim cok onemlidir. Aksi takdirde kotu yonleri ortaya cıkar. Kadın doğru yonlendirilirse değişime acıktır.

Kur’an-ı Kerim’de “kadın toprağa, erkek ciftciye” benzetilmiş. Kadın toprak gibidir. Bir tohuma bin gul verebilir ya da butun tohumları yutup yok edebilir. Tabii ki oncelikle kadının verimli olması icin kibirden arınıp, toprak olmayı kabul etmesi ve mutevazı olması lazım ki gul verebilsin. Burada ciftcinin emeği ve şefkatli elleri de iyi bir verim icin mutlaka onemli.


Sema Maraşlı
__________________