Namazda okuduğumuz EttahıyyÂtu duÂsı ile ilgili Abdullah İbn-i Mes’ûd’dan (ra) gelen rivÂyet ile İbn-i Abbas’tan (ra) gelen rivÂyet arasında “ilk cumlede” bir sıralama farkı olduğu doğrudur. Her iki rivÂyette de bazı kelimeler birbirlerine gore farklı yerlerde gelmişlerdir. Her iki rivÂyet de sahihtir. Yuce dînimizde farklılık; genişliktir, zenginliktir, guzelliktir ve busbutun rahmettir.
Abdullah ibn-i Mes’ûd’un (ra) rivÂyeti şoyledir: “Resûlullah’ın (asm) ardında namazda oturduğumuz zaman ‘EsselÂmu Alallahi, EsselÂmu Al FulÂnin’ (Allah’a selÂm olsun, Fulana [mesel meleğe] selÂm olsun.) derdik. Resûlullah (asm) bize şoyle buyurdu: “SelÂm Allah’ın kendisidir. Her hangi biriniz namazda oturduğunda şu duÂyı okusun: ‘EttahıyyÂtu lillahi vessalavÂtu vettayibÂtu. EsselÂmu Aleyke Eyyuhe’n-Nebiyyu ve RahmetullÂhi ve berekÂtuhû EsselÂmu Aleyn ve Al ibÂdillÂhi’s-SÂlihîn. Eşhedu en-l ilÂhe illallah ve Eşhedu enne Muhammeden Abduhû ve Resûluh.” (MÂnÂsı: ‘Butun varlıkların hayatlarıyla yaptıkları sen ve ovguler Allah’a aittir. Butun duÂlar Allah icindir. Butun tertemiz fıtratların selÂmları Allah’a mahsustur. Allah’ın selÂmı, rahmeti ve bereketi senin uzerine olsun ey Nebî! Allah’ın selÂmı bizim ve tum sÂlih kullarının uzerine olsun. Ben şehÂdet ederim ki Allah’tan başka hak Ma’bûd yoktur. Ve yine ben şehÂdet ederim ki, Muhammed Allah’ın kulu ve elcisidir.’)1
İbn-i AbbÂs’ın (ra) rivÂyeti de şoyledir: “Allah Resûlu (asm) bize Kur’Ân’dan bir sûre oğretir gibi teşehhudu oğretti. Teşehhudu şu lÂfızlarla soylerdi: “EttehiyyÂtu’l-mubÂrekÂtu’s-SalavÂtu’t-TayyibÂtu LillÂhi. EsselÂmu Aleyke Eyyuhe’n-Nebiyyu ve RahmetullÂhi ve BerekÂtuhû. EsselÂmu Aleyn ve Al İbÂdillÂhi’s-SÂlihîn. Eşhedu en-l ilÂhe illallah ve Eşhedu enne Muhammeden Abduhû ve Resûluh.”2
Gorulduğu gibi, her iki metin arasında cok buyuk fark soz konusu değil. İki metnin ilk cumleleri arasında bir diziliş farkı, bir de ikinci metinde “el-MubÂrekÂtu” ilÂvesi farkı var. Hanefîler, İbn-i Mes’ûd’un (ra) rivÂyetini almışlar, ŞÃ‚fiî’ler de İbn-i AbbÂs’ın (ra) rivÂyetini almışlardır. Her iki rivÂyetin de Peygamber Efendimiz’e (asm) dayandığında şuphe yoktur. Oyleyse, her iki rivÂyet arasında bir fazîlet sıralamasına girmemize gerek yoktur.
Ustad Saîd Nursî’nin Altıncı ŞuÂ’ya aldığı, İbn-i AbbÂs’ın (ra) rivÂyetidir. Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (asm) mîracta CenÂb-ı Hakka karşı selÂm yerinde sarf ettiği bu ilk cumleyi Ustad Bedîuzzaman kelime kelime tefsîr ediyor. Ozetlememiz gerekirse:
EttehiyyÂtu: ‘Butun hayat sahibi varlıkların hayatlarıyla gosterdikleri tesbîhÂt, Yaratıcı’larına takdim ettikleri fıtrî hediyeler ey Rabb’im, Sana mahsustur. Ben dahi butun onları bilerek, duşunerek, hissederek ve îmÂn ederek Sana takdim ediyorum.’
El-mubÂrekÂtu: Butun bereket ve tebrik sebebi ne varsa, “bÂrekallah” dedirten ve mubÂrek denilen hayatın ozu ve cekirdeği olan mahlûkların, bilhassa tohumların, cekirdeklerin, tÂnelerin ve yumurtaların fıtrî mubÂrekiyetlerini, tebriklerini, bereketlerini ve ibÂdetlerini onları temsilen Sana takdim ediyorum.
Es-SalÂvÂtu: Canlıların ozu olan ruh sahibi varlıkların husûsî ibÂdetlerini ve duÂlarını Rabb’im, onları temsîlen Sana arz ediyorum.
Et-TayyibÂtu: Rûh sahibi varlıkların da ozu olan kÂmil insanların ve mukarrebîn meleklerin kalplerinin tertemiz şukur ve zikirlerini, nûrÂnî ve yuksek ibÂdetlerini, Rabb’im, onları temsîlen Sana takdim ediyorum.
İlk cumle icinde Peygamber Efendimiz (asm) tum taifelerin, tum varlık sınıflarının ve tum kÂinÂt fertlerinin selÂmlarını arz ettikten sonra; CenÂb-ı Hak şoyle mukÂbele buyuruyor: SelÂm, rahmet ve bereket; selÂmını getirdiğin varlıkları temsîlen sana olsun ey Nebî!
Peygamber Efendimiz (asm) bu İlÂhî selÂma da şoyle mukabele de bulunuyor: Senin yuce selÂmın tum varlıklar olarak (veya CebrÂil ile birlikte) uzerimize ve senin sÂlih kullarının uzerine olsun.
Mîracta Peygamber Efendimiz’in (asm) CenÂb-ı Hak ile olan bu selÂmlaşmasını işiten ve şÃ‚hit olan CebrÂil AleyhisselÂm da, “Eşhedu en-l ilÂhe illallah ve Eşhedu enne Muhammeden Abduhû ve Resûluh” diyerek, yani “Ben şehÂdet ederim ki Allah’tan başka hak Ma’bûd yoktur. Ve yine ben şehÂdet ederim ki, Muhammed Allah’ın kulu ve elcisidir” diyerek bu şahitliği ifÂde ve ikrar etmiştir.3
İslÂmiyet Allah’ın selÂmını temsil eden dindir. Bu dini yaşayanlar “salihlerdir.”
CenÂb-ı Hak, İslÂmiyet ve İslÂmiyet’i yaşayan salihler hurmetine dunyamıza barış ve esenlik lutfetsin. Uzerimize hidÂyetini arttırsın ve bizi de salihlerden eylesin. Âmîn.
Dipnotlar:
1- Muslim, SalÂt, 16/402.
2- Muslim, SalÂt, 16/403.
3- ŞuÂlar, s. 86-
__________________
Et-TahiyyÂtu uzerine
Dini Bilgiler0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Et-TahiyyÂtu uzerine