Mısır ve Tarımı Hakkında Herşey
MISIR ve TARIMI
(Zea mays L.)
TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTUSU MUDURLUĞU
EDİRNE
2005
MISIR ve TARIMI
Dunyada ve Ulkemizde Mısır
Mısır, binlerce yıldan beri tarımı yapılan birkac ender bitkiden biridir. Anavatanı Amerika kıtası olup buradan Dunya’nın her yerine yayıldığı bilinmektedir. A.B.D’ nin New Mexico eyaletinde yapılan arkeolojik kazılarda, kayalardan oluşmuş barınaklarda ve mağaralarda bulunan mısır taneleri ve mısır kocanı parcalarının yaklaşık 5000 yıllık oldukları tespit edilmiştir. Ote yandan 1954 yılında, Meksika’nın başkenti Mexico City’ de yapılan arkeolojik kazılarda ise, toprağın 50-60 m derinliğinde, yaklaşık 7000 yıllık olduğu belirlenen mısır cicek tozlarına rastlanmıştır. Yabani mısır bugune kadar bulunamadığı icin, mısırın orijini ve tarihine ilişkin kesin bir bilgi elde edilememiş, bu konuda ceşitli teoriler uretilmiş ve hepsi de gunumuzde hala tartışılmaktadır. Ancak, yapılan tum arkeolojik kazılardan elde edilen bulgular, mısır bitkisinin 8.000 ile 10.000 yıllık bir gecmişi olduğunu gostermektedir.
Yeni dunyanın keşfedildiği yıllarda, Amerika kıtasının pek cok bolgesinde mısır tarımı yapılmaktaydı. At dişi mısır, sert mısır, unlu mısır, şeker mısır ve cin mısır turleri o donemlerde de yetiştirilmekteydi. Ozellikle, Meksika’nın yuksek bolgelerinde, Orta Amerika ve Guney Amerika’da yaşayan yerli halkın gunluk beslenmesinde kullandığı en onemli bitkiydi. Şu an Meksika’nın olduğu bolgede eski donemlerde yaşayan Aztekler, pek cok mısır tanrısına tapmışlar ve daha fazla verim icin, ayinlerinde insanları bile onlara kurban olarak sunmuşlardır. Kuzey ve Guney Amerika kızıl derililerinin mitolojilerinde, mısır, tanrıların bir armağanı olarak gorulurdu. Amerikanın keşfinden sonra, o bolgeye yerleşen İspanyol ve İngiliz yerleşimciler, mısır tarımının nasıl yapılacağını ve mısırın kullanım alanlarını kızıl derili yerli halktan oğrenmişlerdir.
Kristof Kolomb, 1493 yılında, beraberinde getirdiği mısır materyali ile İspanyaya donduğunde, mısır ilk defa yeni dunyadaki anavatanından Avrupa’ya getirilmiş oldu. İspanya’ya girişinden birkac yıl sonra ise, Portekiz, Fransa ve İtalya başta olmak uzere, Guneydoğu Avrupa ve Kuzey Afrika’nın geniş alanlarında kendine yer bulmuştur.
Denizci bir millet olan Portekizliler, 16. yuz yıl başlarında mısırı Afrika’nın batı kıyılarına, daha sonra da, Hindistan ve Cin’e goturmuşlerdir. Buralardan da butun Asya’ya yayılmıştır. Mısır bitkisi, yuksek coğalma oranı (bir taneden, yaklaşık bin tane meydana getirmesi) ve yuksek verim potansiyeli sayesinde cok hızlı bir şekilde butun dunyaya kolaylıkla yayılmıştır. Girdiği pek cok bolgede, mevcut bazı bitkilerin yerini almıştır. Orneğin, mısır Afrika kıtasına girdikten sonra, ana bitkilerden olan koca darı ile yer değiştirmiştir.
Mısırın ulkemize girişi ise, kuzey Afrika uzerinden olmuştur. Bu bitkiye, ulkemizde mısır adının verilmiş olması, bu bitkinin Mısır ve Suriye uzerinden girdiğinin bir gostergesidir.
Mısır, tropik, subtropik ve ılıman iklim kuşaklarında yetişebildiği icin, dunyanın hemen hemen tum ulkelerinde az cok mısır tarımı yapılabilmektedir. Bugun, Antartika haricinde, dunyanın her yerinde mısır yetişebilmektedir. Dunya uzerinde, 58o kuzey ve 40o guney enlemleri arasında kalan alanlarda, deniz seviyesinden başlayarak 4000 m' ye kadar yetiştirilebilmektedir.
Elde edilen verimler ise, ulkeye ve yetiştirilen ceşitlere bağlı olarak değişiklik gostermektedir. Ortalama tane verimi yaklaşık dekara 50-60 kg olan ulkelerin yanında, yine dekara 1 ton ve uzerinde verimlerin alınabildiği ulkeler de mevcuttur.
Ulkeler arasındaki ve aynı ulke icindeki bolgeler arasındaki verim farklılıkları, iklim faktorleri yanında, uretim sırasında uygulanan yetiştirme tekniklerinden ve uretimde kullanılan ceşitlerden kaynaklanmaktadır.
Mısır, dunyada buğday ve celtikten sonra en fazla tarımı yapılan bir tahıl bitkisidir. Dunya uzerinde, 70 milyon ciftci ailesi, ki bunun yaklaşık % 80’i gelişmekte olan ulkelerdedir, mısır tarımı ile uğraşmaktadır. FAO’nun 2004 yılı verilerine gore, 147.145.702 hektarlık ekim alanı ile dunyada buğday ve celtikten sonra en fazla ekilen bir bitkidir. Toplam uretim dikkate alındığında ise, yine aynı verilere gore, 724.515.133 tonluk uretimi ile, buğday ve celtiğin onunde birinci sırada yer almaktadır. Ayrıca, dekara 492.4 kg ile, tahıllar icerisinde en fazla verim sağlayan bitki durumundadır. Dunyada en cok mısır Amerika kıtasında uretilmektedir. A.B.D, tek başına dunya toplam mısır uretiminin % 40-45’ ini karşılamaktadır. Dunya mısır uretimiyle ilgili rakamlar cizelge 1’ de verilmiştir.
Gerek insan beslenmesinde, gerek hayvan yemi olarak ve gerekse sanayinin değişik kollarında hammadde olarak kullanılabilmesinden dolayı, pek cok ulkenin tarımsal urun deseninde kolayca yerini bulabilmiştir. Dunyada uretilen mısırların yaklaşık % 90' ı insan beslenmesinde ve hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Bunun % 65-70’i hayvan yemi olarak, % 20’si ise direkt olarak insanlar tarafından tuketilmektedir. Geri kalan % 8-10' luk kısım ise, sanayide değerlendirilmektedir.
Sanayide mısırdan pek cok urun elde edilmektedir. Un, yağ, nişasta, tatlandırıcılar başta olmak uzere, yuzlerce urun bu bağlamda sayılabilir. Bitkinin her bir parcası, ayrı bir ekonomik değere sahiptir.
Ulkemizde de tahıllar icerisinde, buğday ve arpa tarımından sonra ucuncu sırada yer alan mısırın, tarımına ayrılan alan, FAO’ nun 2004 yılı rakamlarına gore 700.000 ha olup, toplam uretimimiz 3.000.000 ton dur. Dekara verimimiz ise, 428.6 kg dır. Ulkemize ait bu değerler, dunya ekiliş ve uretim rakamları ile kıyaslandığında, Turkiye' nin Dunya mısır tarımında hem ekiliş hem de uretim miktarı acısından % 0.4' luk bir paya sahip olduğu gorulur.
Mısır ulkemizin hemen hemen her bolgesinde yetiştirilebilmesine karşın, en cok Karadeniz Bolgesi'nde yoğunlaşmıştır. Bu bolgemiz, 300.000-350.000 hektarlık ekim alanı ile, ulkemiz toplam mısır alanlarının yaklaşık % 60-65' ine sahiptir. Ancak, bu yoremizde ortalama verim 220-230 kg/da dır. Bu nedenle, ancak uretimimizin % 20’ sini karşılayabilmektedir. Diğer yandan, Akdeniz bolgemizde, ortalama verim 700-800 kg/da dolayındadır. Bu bolgemizde ekim alanları, 140.000 – 150.000 ha olmasına karşın, toplam mısır uretimimizin % 45’ini sağlamaktadır. Trakya bolgesinin de yer aldığı Marmara bolgemiz toplam mısır uretimimizin yaklaşık % 20’ sini sağlamaktadır.
Trakya bolgesinde, mısır ekim alanları yıldan yıla değişmekle beraber, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Canakkale (Gelibolu ve Lapseki) ve İstanbul (Catalca ve Silivri) illerinin toplam mısır ekim alanları 6.000-7.500 ha arasında değişirken, toplam uretim 35.000-45.000 ton civarında gercekleşmektedir. Dekara ortalama tane verimi ise, 550-600 kg olup, Dunya ve Turkiye ortalamasının uzerindedir.
Ulkemizde uretilen mısırlar değişik amaclarla tuketilmektedir. Hayvan yemi olarak kullanılmasının yanında, sanayide de farklı amaclarla kullanılmasından dolayı, bazı yıllarda mısır uretimimiz kendimize yetmemektedir ve yurt dışından ithal yoluna gidilmektedir. FAO' nun 2004 yılı verilerine gore, ulkemiz yurt dışından yaklaşık 1,049,744 ton mısır ithal etmiş ve karşılığında 190.477.000 Amerikan doları odemiştir (FAO 2004). Yine FAO’nun 2003 verilerine gore, ulkemizin 2003 yılında ithal ettiği mısır miktarı 1.818.132 ton olmuş ve karşılığında 276.182.000 A.B.D doları doviz odenmiştir. Son yıllarda, mısır ithalatında bir azalma goze carpmaktadır. Ekim alanlarında % 30 civarında bir artış gozlenmektedir. Ekim alanlarındaki bu artış eğilimi devam ettirilirse, muhtemelen 2005 yılı ve sonrasında mısır ithalatı yapılmayacak ve ihtiyacımız olan miktar ic uretimle karşılanabilecektir.
Mısır Tarımı
Mısır, tropik, subtropik ve ılıman iklim kuşaklarına ozgu, Antartika haricinde, hemen hemen dunyanın her yerinde, 58o kuzey ve 40o guney enlemleri arasında kalan alanlarda, deniz seviyesinden başlayarak, rakımı 4000 m' ye kadar olan, bol guneş alan bolgelerde yetişebilen, tek yıllık kısa gun bitkisi olan bir sıcak iklim tahılıdır.
Toprak İsteği: Mısır bitkisi, verimli, derin, drenajı ve havalanması iyi, tuzluluk problemi olmayan, asitlik yonunden notr (pH 6-7) olan hemen hemen her ceşit toprakta yetişir. Fazla bir toprak seciciliği yoktur. Ancak, tuzluluğa ( > 1.7 Mmhos/cm ) ve yuksek taban suyuna hassas olduğu icin, boyle alanlarda mısır tarımı yapmaktan kacınılmalıdır.
Tarla Hazırlığı : Mısır tarımına ayrılmış tarla, eğer boş ise, diğer bir ifadeyle nadas olarak ayrılmış ise, Sonbaharda kulaklı pulluk ile yaklaşık 20 cm derinlikte surulmeli ve ekimin yapılacağı bahar aylarına kadar oylece bırakılmalıdır. Ekim yapılmadan hemen once, toprağı yuzlek işleyen bir aletle, orneğin kazayağı gibi, toprak işlenmeli ve gerekli ekim oncesi gubreler ve varsa ekim oncesi toprağa karıştırılacak yabancı ot ilacları da verilerek, toprak tırmıkla karıştırılmalıdır. Boylece, tarla ekim icin hazır hale gelmiş olacaktır. Eğer, Sonbaharda tarla surumu yapılamamış ise, ilkbaharda yapılacak ilk toprak işleme, toprağı devirerek işleyen kulaklı pulluk yerine, toprağı yırtarak yuzlek işleyen cizel gibi aletler kullanılarak yapılmalıdır.
Ceşit Secimi : Yıllar once, acık dollenen, duşuk verimli koy ceşitleri ekilmekteydi. Ancak, hibrid ceşitlerin geliştirilmesiyle, geniş uretim alanlarında koy ceşitleri yerlerini hibrid ceşitlere bırakmıştır. Hibrid ceşitlerin verim yonunden daha ustun olmaları, bu tip ceşitlerin ekim alanlarının yıldan yıla artmasına neden olmaktadır. Hibrid ceşitler, tekli, ikili, uclu veya dortlu melez olabilirler. Ancak, şu anda piyasada en yaygın olan tekli melez mısır hibrid ceşitleridir.
Ceşit seciminde, ceşidin bolgeye uyumu araştırılmalı, olgunlaşma gun sayılarının da bolge icin uygun bir değerde olmasına dikkat edilmelidir. Gunumuzde tarımda kullanılan mısır ceşitleri, olgunlaşma gun sayılarına veya diğer bir ifadeyle erkencilik-geccilik durumlarına gore, FAO sisteminde 8 ayrı gruba ayrılmışlardır. Bunlar, FAO-100 ile FAO-800 arasında yer almaktadır. FAO-100 grubunda yer alan ceşitler cok erkenci, genellikle 70-75 gunde olgunlaşmasını tamamlarlar. FAO-800 grubunda yer alanlar ise, cok gecci, yaklaşık 140 gunde olgunlaşmalarını tamamlarlar. Yine aynı şekilde, FAO-400 grubu orta erkenci, 100-105 gunde olgunlaşan ceşitleri, FAO-600 grubu ise orta gecci, 115-125 gunde olgunlaşan ceşitleri ifade eder.
Trakya bolgesinde, genellikle FAO 500 ve FAO 600 grubuna ait ceşitler daha iyi sonuc verirken, guney bolgelerimizde, diğer bir ifadeyle yetişme periyodunun uzun olduğu bolgelerde FAO 700 ve FAO 800 grubu ceşitler iyi performans gosterebilmektedir.
Ceşit seciminde, olgunlaşma surelerinin bolge icin uygunluğu yanında, yuksek verimli bir ceşit olmasına, secilecek ceşidin ekimi yapılacak bolgede ortaya cıkabilecek bazı hastalık ve zararlılara ve yatmaya karşı da dayanıklı olmasına dikkat edilmelidir.
Ekim Zamanı: Mısırda iyi bir cimlenme ve cıkış icin, toprak sıcaklığının 10-12 oC olması gerekir. Ekim zamanının tayininde bu husus goz onunde bulundurulmalıdır. Bu sıcaklıkların altındaki topraklarda yapılan ekimlerde, cimlenme ve toprak yuzeyine cıkışlar risk taşıyabilir. Boyle durumlarda, toprağa bırakılan tohumun cimlenemeden curumesi de soz konusu olabilir. Bu nedenle, mısır ekimi icin, toprak sıcaklığının 10-12 oC’ ye ulaşması beklenmelidir. Bunu bir tarih olarak belirtmek gerekirse, Trakya bolgesinde Nisan ayının 25’inden sonra, guney bolgelerimizde, Nisan ayı başlarında, Orta Anadolu bolgemizde ise, 25 Nisandan itibaren ana urun mısır ekimine başlanabilir.
Ekim zamanı ile ilgili bir kural vermek gerekirse, bolgenin son don tarihinden sonra ekime başlamak daha garanti olur. Cunku, son don tarihinden once ekilen mısırların genc fide doneminde dondan zarar gorme riski vardır.
Mısır ekimlerinin en gec mayıs ayının ilk haftası sonuna kadar veya II. haftası ortalarına kadar bitirilmiş olması gerekir. Bu tarihlerden sonra ekilecek mısırlarda, tozlanma donemi cok sıcak ve kurak bir periyoda rastlayabilir ve tozlanma-dollenme yetersizliği nedeniyle tane veriminde bir azalma gorulebilir. Ayrıca, cok gec yapılacak mısır ekimlerinde, mısırın olgunlaşma-kuruma-hasat donemleri yağışlı havaya denk gelebilir, bu da urunun tarlada kalmasına sebep olabilir.
Guney bolgelerimizde, Haziran ayı sonuna kadar yapılan II. urun mısır ekimleri, tane verimi acısından iyi sonuclar vermesine rağmen, Trakya bolgesinde II. urun mısır ekimleri pek iyi sonuclar vermez. Bu bolgede, eğer verim duşukluğu goze alınıyorsa, cok cok erkenci ceşitler kullanılabilir. Eğer, amac silaj ise, her turlu mısır ceşidi II. urun olarak rahatlıkla ekilebilir. Trakya bolgesinde, Haziran ayı sonu veya Temmuz ayı başlarında II. urun olarak ekimi yapılmış mısırı en gec Eylul ayı sonlarına doğru silajlık olarak bicmek mumkundur.
Ekim Şekli ve Ekim Sıklığı: Mısır artık, makineleşmenin girmediği veya makineli tarıma uygun olmayan bolgelerde uygulanan zoraki serpme ekimin aksine, geliştirilen pnomatik (havalı) ekim makineleri ile rahatlıkla istenilen sıra aralığında ve sıra uzeri mesafesinde ekilebilmektedir.
Sıraya ekimlerde genellikle sıra aralığı 70 cm, sıra uzeri mesafesi de 25 cm olarak gercekleşmektedir. Bu şekilde yapılan ekimlerde, dekarda yaklaşık 6,000 adet bitki bulunmaktadır. Optimum tane verimi acısından ise, yapılan araştırmalarla, dekarda 6.000-7.000 adet bitki bulunması en uygun sıklık olarak belirlenmiştir. Bunun yanında, dekarda 8.000-9.000 bitkinin bulunduğu durumlarda da yuksek verimlerin alınabildiği bilinmektedir.
Eğer mısır ekiminin amacı, silaj elde etmek ise, sıra arası ve sıra uzeri mesafeleri bir miktar daraltılabilir. Orneğin, sıra arası mesafesini 60 cm’ e indirirken, sıra uzeri mesafesi de 15-20 cm’e indirilebilir. Bu durumda, dekarda daha fazla bitki bulunacağından, bitkiler daha ince, daha uzun boylu ve daha fazla yapraklı olacaklardır. Bunlar ise, silaj verimini arttıran ozelliklerdir.
Tane urunu icin, 70 cm x 25 cm aralığında ekilecek mısırdan, ceşidin bin tane ağırlığına bağlı olmak uzere 2 – 3 kg arası tohumluk kullanmak gerekir.
Sulama: Susuz mısır tarımı asla duşunulmemelidir. Yetişme surelerinin belirli donemlerinde mutlak suretle su ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu ihtiyac, Adapazarı, Orta ve Doğu Karadeniz gibi yağışı bol olan bolgelerimizde doğrudan yağmurlarla karşılanabildiğinden, bu bolgelerimizde mısır sulaması pek gerekmeyebilir. Diğer bolgelerimizde ise, eğer yağışlar ihtiyacı karşılamıyorsa, cok kritik donemlerde sulanması zorunludur.
Mısır bitkisi icin kritik olan 4 donem vardır. Bunlar; Fide donemi, Tepe puskulu oncesi, Kocan puskulu cıkarma ve son olarak da tane dolum (kocan dolum) donemleridir. Ancak, tane verimi acısından en kritik donem, tepe puskulu cıkarma doneminden 2 hafta oncesi ile, kocan puskulu cıkarma doneminden 2 hafta sonrasına denk gelen periyottur. Gercekte, bu periyot bu kadar uzun değildir.
En kritik donem, tepe puskulu cıkışının hemen oncesi ile kocan puskulu cıkarma arasında gecen 10 gunluk bir periyottur. Ancak, bu donemi problemsiz olarak rahat bir şekilde atlatabilmek icin, periyot başlangıcını tepe puskulu cıkışından 2 hafta onceye denk getirmek uygun olur. Bu periyotta, meydana gelebilecek herhangi bir kuraklık veya zamanında yapılamayan bir sulama verimde onemli duşuşlere neden olacaktır. Ozellikle, bu konuda cok dikkatli davranılmalıdır. Ayrıca bu donemde yapılacak bir sulama ortam rutubetini yukselteceğinden dollenmeye de bir miktar katkıda bulunacaktır.
Sulama icin, sıra aralarına ciziler acılabilir. Acılan bu cizilere su verilerek sulama işlemi gercekleştirilebilir. Ayrıca, ilk yıl maliyeti biraz yuksek olsa da, damla sulama yontemi de bir diğer sulama metodu olarak duşunulebilir.
Bunların yanında, yağmurlama sistemi de kullanılabilir. Yağmurlama sistemi ile mısır belirli bir yetişme donemine kadar rahatlıkla sulanabilir. Ancak, tepe puskulu cıkarma donemi ile kocan puskulu cıkarma ve tozlanma-dollenme donemlerinde yağmurlama sulamanın tozlanmaya olumsuz etkide bulunabileceği, bunun da tane bağlama oranında duşuşlere neden olabileceği konusunda karşı goruşler de vardır. Ayrıca, yağmurlama sulamanın bazı yaprak hastalıklarını teşvik edeceği de savunulmaktadır.
Gubreleme: Mısır bitkisi, vejetatif aksam miktarı bakımından diğer bitkilerden ustun olduğu icin, bu bitkilere gore daha fazla bitki besin elementi tuketir. Optimum bir verim (hem tane hem de silaj verimi) icin, tuketeceği bu miktarın, toprakta hazır olması gerekir.
Mısır icin, tum yetişme donemi boyunca dekara 18-25 kg saf azot, 8-10 kg fosfor uygulaması yapmak gerekir. Kalın saplı bir bitki olduğundan, potasyum elementini de fazla miktarda tuketir. Ancak, Ulkemiz toprakları genelde potasyum bakımından zengin olarak kabul edildiğinden, potasyum gubrelemesi pek onerilmez. Eğer, yapılan toprak analizlerinde potasyum eksikliği ortaya cıkmışsa, bir miktar potasyum gubresi de ilave edilebilir.
Uygulanacak bu gubrelerin verilme zamanları da cok onemlidir. Azotun yarısı ile fosfor ve eğer gerekliyse potasyumun tamamı ekimden once toprağa karıştırılmalıdır. Azotun geri kalan kısmı ise, bitkiler 40-50 cm boy’a (4-6 yapraklı donem) diğer bir ifadeyle yaklaşık diz boyuna ulaştıkları zaman sıra aralarına serpilerek uygulanmalıdır.
Azot gubresi, hicbir zaman ustten serpme yontemi ile uygulanmamalıdır. Bu tip bir uygulama sonucunda, ustteki buyume noktası ile yaprak koltuklarında birikecek azotlu gubre, bitki gelişimine zarar verebilir.
Bunların yanında, mısır bitkisi notr ve notr’e yakın (pH 6-7) topraklarda yetiştiği icin, eğer toprağın asitlik değeri pH: 6’nın altında ise kirecleme gerekebilir. Aslında, kirec bir gubre değil, toprakta asit duzenleyicidir.
Yabancı Ot Mucadelesi: Mısır tarımı yapılan alanlarda, mısır bitkisinin sorunsuz yetişebilmesi icin, rekabetsiz bir ortamın sağlanması gerekir. Diğer bir ifadeyle, mısır bitkisinden başka herhangi bir bitki bulunmamalıdır. Yabancı ot olarak isimlendirdiğimiz bu bitkiler, mısır bitkisi ile rekabete girerek, toprakta bulunan rutubeti ve bitki besin elementlerini mısır aleyhine tuketirler. Ayrıca, bu tip bitkiler mısır bitkisine zararlı olabilecek ceşitli hastalık etmeni ve bocekleri de barındırdıkları icin, mısır veriminde onemli duşuşlere neden olurlar. Bu nedenle, bu tip yabancı otlarla mucadele yapılması gerekir.
Yabancı ot mucadelesinde kullanılabilecek herbisitler (yabancı ot ilacları), kullanıldıkları donemlere gore 3 ayrı gruba ayrılır. Ekimden once toprağa karıştırılarak uygulananlar, ekim sonrası fakat cıkıştan hemen once kullanılanlar ve cıkış sonrası yani direkt olarak yabancı otun yeşil aksamına uygulananlar.
Ulkemizde yaygın olarak, cıkış oncesi toprak yuzeyi ilaclaması yapılmaktadır. Mısır ekiminin hemen ardından, henuz cıkış olmadan tarla yuzeyi ilaclanmaktadır. Bu amacla, tek yıllık dar yapraklı ve geniş yapraklı yabancı otların kontrolu icin dekara 500 ml dozunda “Primextra” isimli ilac kullanılmaktadır. Cok ağır bunyeli topraklarda bu miktar 600 ml/da dozunda, kumsal veya organik madde iceriği cok duşuk olan (% 0.5 civarı) topraklarda ise, 350 ml/da dozunda kullanılmalıdır. Cıkış oncesi ilaclama icin “Guardian” isimli ilac da kullanılabilir.
Mısır cıkış yaptıktan sonra, 15-20 cm boy’a ulaşınca, eğer tarla yuzeyi otlu ve geniş yapraklı otlar ağırlıkta ise, dekara 100-150 ml dozunda “2,4 D Amin” iceren ilaclar kullanılabilir.
İlac firmaları tarafından değişik formulasyonlara sahip ilaclar zaman zaman piyasaya surulmektedir. Bu nedenle, en son cıkan ve daha etkili olabilecek ilaclar konusunda, en yakın tarımsal kuruluşlara veya ilac bayilerine danışılmalıdır.
Gunumuzde, mısır tarımında yabancı otların kontrolunde, biyoteknolojik yontemle transgenik (genetiği değiştirilmiş) geliştirilmiş mısır ceşitleri de mevcuttur. Bu ceşitlerin kullanılması durumunda, uygulanan ilac yabancı otları oldururken, mısır bitkisine herhangi bir zarar vermemektedir. Ancak, bu tip ceşitlerin kullanımı ile ilgili tartışmaların hala surmekte olduğu unutulmamalıdır.
Hastalık ve Zararlılar: Mısır bitkisi yetişme periyodu boyunca ceşitli etmenler tarafından (mantarlar, bakteriler, virusler, nematodlar, vd.) oluşturulan hastalıklar ve zararlıların istilasına uğrayabilir.
Bolgelerimizin değişik iklim şartlarına gore az cok değişmekle birlikte, genel olarak mısır tarımında en cok gorulen hastalıklar, kokte, sapta, kocanlarda ve tanelerde gorulen curuklukler; Helminthosporium spp. tarafından meydana getirilen yaprak yanıklıkları (H.maydis, H. turcicum); ve tane veriminde buyuk duşuşler meydana getirebilen Rastık (Ustilago maydis) olarak sayılabilir.
Hastalıkların yanında, onemli sayılabilecek bazı zararlılar da mısır tarımında problemlere yol acabilir. Bitki oz suyunu emen, hafif serin ve nemli havalarda ortaya cıkan yaprak bitleri (Aphid maidis) ve sıcak ve kuru havalarda ortaya cıkan kırmızı orumcekler (Tetranychus spp.), bitkinin yeşil aksamlarını yiyen, yeşil kurt (Heliothis armigara) ve cizgili yaprak kurdu (Spodoptera), yine bazı bolgelerimizde sap ve kocan icerisinde galeriler acarak yoğun zarar yapan mısır sap kurdu (Ostrinia sp) ve mısır kocan kurdu (Sesamia sp), mısır tarımında karşılaşılabilecek onemli zararlılar olarak sayılabilir.
Hastalık ve zararlılarda mucadele konusunda, oncelikle ceşit seciminde, dayanıklı ceşitler uzerinde durulmalıdır. Varsa dayanıklı ceşitler kullanılmalıdır. Dayanıklı ceşitler mevcut değilse, munavebe devreye sokulmalıdır. Ekimden once tohum ilaclaması (hem hastalıklar hem de toprak altı zararlılar icin) yapılmalıdır. Ayrıca, mısır tarımında hasadın ardından tarlada kalan bitki artıkları toplanıp yok edilmelidir. Bitkileri zayıf bırakmamak icin, yetişme doneminde yeterli ve dengeli bir gubreleme yapılmalıdır.
Butun bu tedbirlere rağmen hastalık ve zararlılar ortaya cıkmış ise, kimyasal mucadele devreye sokulmalıdır. Bu amacla, hastalıklar icin bir mantar oldurucu (fungusit), zararlılar icin ise bocek oldurucu (insektisit) ilaclar kullanılabilir.
Yabancı ot mucadelesinde olduğu gibi, gunumuzde, biyoteknolojik yontemlerle, bazı zararlılara karşı dayanıklı transgenik (genetiği değiştirilmiş) ceşitler geliştirilmiştir. Burada, gen ilavesi yapılan mısır ceşidi uzerinde mısır sap ve kocan kurdu zararı gorulmemektedir. Cunku, bu tip ceşitlerde, mısır bitkisi bir anlamda kendi ilacını kendisi uretebilmekte ve uzerinde beslenmeye ve zarar yapmaya calışan bu 2 zararlıyı etkisiz hale getirebilmektedir. Ancak, genetiği değiştirilmiş ceşitler hakkındaki tartışmalar hala devam etmektedir. Ayrıca, ulkemizde bu tip ceşitlerin uretimde kullanılması şimdilik yasaktır.
Hasat: Mısır hasadı, olgunlaşmasını tamamlamış kocandaki nem oranı belirli bir seviyeye gelince yapılmalıdır. Bu amacla olgunlaşmasını tamamlamış mısır tarlasından bir miktar kocan harmanlanarak tanelerdeki nem oranı tayin edilmelidir. En guvenli yontem budur. Bu işlemin yapılamadığı durumlarda ise, tane uclarında oluşan siyah noktaların varlığı araştırılmalıdır.
Mısırın olgunlaşmasını tamamlayıp tamamlamadığı, tanenin kocana bağlandığı uc kısmında oluşan “siyah nokta” nın varlığı ile anlaşılır. Kocanın orta kısımlarından rastgele alınan her 4 tanenin 3 tanesinde siyah nokta oluşmuş ise, mısır olgunlaşmasını tamamlamış demektir. Bu donemde, nem oranı % 30-35 civarında olup, elle hasat icin uygundur.
Mısır hasadı hububat (Buğday-arpa) bicer-doveri ile rahatlıkla hasat edilebilir. Bunun icin, hasat işlemi once bicer-doverin kesici tablasının uc kısmına, mısır saplarının iyice kavranması icin bir takım duzenekler takılmalıdır. Makineli hasada uygun mısırdaki nem oranı % 20-25 arasında olmalıdır. Cok fazla kurumuş kocanlarda hasat sırasında tanelerde kırılmalar meydana gelebilir.
Yuksek nem oranlarında yapılan hasat işleminde bir miktar kayıp olabileceği gibi, elde edilen urunun depolama oncesi belirli bir nem oranına kadar kurutulması da ek bir maliyet getirecektir. Bu nedenle, hasat zamanı geciktirilerek (eğer yağışlar izin veriyorsa), hasat oncesinde kocanların tarlada kuruması da sağlanabilir.
Eğer hasat sonrası elde edilen urun nemli ise, depolamadan once kurutmak gerekir. Bugun, kurutma işlemi yapan makineleri her yerde bulmak mumkundur. Hasat sonrası urunun depolanması 6 aydan az bir zaman dilimi icin yapılacaksa, % 15 nem oranına kadar kurutulmalıdır. Daha uzun sureli depolamalarda ise, nem oranının % 13-14’ e indirilmesi gerekir.
Tohumluk amaclı kurutma işlemi sırasında, tanedeki embriyonun zarar gormemesi icin belirli bir sıcaklıkta kurutmaya ozen gosterilmelidir. Bu sıcaklık, 36 oC’ yi gecmemelidir. Yemlik veya tohumluk dışı amaclarla kullanılacaksa, daha yuksek sıcaklıklarda kurutma yapılabilir.
Eğer hasat işlemi silajlık olarak yapılacak ise, bu durumda kocanlar sut olum donemi ile hamur olum donemi arasındaki bir donemde iken, silaj makinesi ile kıyılarak hasat yapılmalıdır.
Dr. Metin BABAOĞLU
Ziraat Yuksek Muhendisi
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitusu Mudurluğu
Kaynak : Ttae.gov.tr
__________________
Mısır ve Tarımı Hakkında Herşey
Tarım ve Hayvancılık0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Tarım ve Hayvancılık
- Mısır ve Tarımı Hakkında Herşey