Selamun Aleykum kardeşlerim

Din nedir?

Din kesin yargılara dayanan ahlak prensipleri ve bunların uygulanmasıdır.

Mumin:sozunde duran demektir.Muslumanlığın şartlarına,dinin oğrettiğine tam manası ile uyan demektir.

Musluman:”Allah’a teslim olmaya soz veren” demektir. Savaşta teslim olan kişi ne yapar? Teslim alanın butun şartlarını kabul ettiğini beyan eder. Kişinin Allah ile savaş yapması soz konusu değil. Buradaki teslim oluş; iradî bir teslim oluştur. Kişi şoyle ifade eder: “Hicbir baskı altında olmaksızın, kendi iradem ile Allah’ın butun şartlarını kabul ediyorum”. Bu kabul edişe musluman oluş denilir.


Her musluman mumin değildir.Ama her mumin muslumandır.Bir muslumana mumin demek hayra yormaktan kaynaklanır.Allah’ın butun şartlarını yerine getirmeye soz veren kişi, hayatının sonuna dek, sozunde durur ise, mumin sayılır.

Biraz daha acarsak:


Toplumda iman esaslarına inandığı halde, ticaret, hukuk, ceza gibi İslam’ın sosyal hayata bakan yonlerini kabul etmeyen kimselere rastlayabiliriz.

Buna karşılık, hicbir şeye inanmadığı halde, İslam’ın sosyal hayata getirdiği prensiplere taraftar olduğunu soyleyenlere de rastlamak mumkundur. Konunun anlaşılması icin oncelikle “İslam-iman ve muslim-mu’min” kavramlarının iceriğine bakmak gerekiyor. İslam; “teslim olmak, boyun eğmek” demektir. Terim olarak da “İslam”, ALLAH Resulunun haber verdiklerini kabul edip, butun varlığıyla teslim olmak, itaat etmek ve boyun eğmektir. İslam’ı kabul edene de Musluman denir.

İman ise, bir şeye hic tereddut etmeden kesin olarak inanmaktır. Terim olarak iman, ALLAH’ın varlık ve birliğine, Hazret-i Muhammed’in (a.s.m.) O’nun peygamberi olduğuna ve peygamber olarak insanlara duyurduğu şeylerin hak ve doğru olduğuna inanmaktır. Bu iki kavram, ruh ve beden gibi birbirinden ayrılmayan, ayrıldığında bir anlam ifade etmeyen şeylerdir.

Konuyu acıklamak icin ayet ve hadislerden birer ornek verelim. Benî Esed kabilesinden bir topluluk, Peygamberimize geldiler. Bunlar gercekten iman etmedikleri halde ganimetlerden pay alabilmek icin kelime-i şehadet getirip mu’min olduklarını soylediler. Peygamberimiz tereddut icindeyken şu ayet nazil oldu: “Bedevilerden bazıları ‘İman ettik’ derler. Onlara de ki: Hayır, iman etmediniz. Siz ‘Musluman olduk’ deyin. Cunku iman henuz kalbinize girmiş değildir.”1

Bir defasında Peygamberimiz, kalplerini İslam’a ısındırmak amacıyla birkac kişiye ganimetten pay dağıtıyordu. İclerinden birisine bir şey vermedi. Bunu fark eden Sa’d bin Ebi Vakkas, Peygamberimize sebebini sordu: “Ya ResulALLAH, falan adamı nicin bıraktınız? VALLAHi, ben onu cok iyi bir mu’min biliyorum” dedi. Peygamberimiz, “Yahut Musluman” buyurdu. Hz. Sa’d biraz sonra tekrar sordu: “Ya ResulALLAH, falanı nicin bıraktınız? VALLAHi ben onu iyi bir mu’min biliyordum.” Peygamberimiz yine “Yahut Musluman” dedi. Hz. Sa’d'in ucuncu defa sorusuna Peygamberimiz yine aynı cevabı verdi.2

Zamanımızda da bu tur insanlar yok değildir. Boyleleri inandıklarını soyledikleri halde Kur’Ân’ın bazı hukumlerine karşı cıkarlar, Batı kaynaklı hukumleri kabul ederek onların uygulanmasını isterler. Bu durumda olanlar “gayr-ı muslim mu’min” sınıfına girerler, Musluman olmayan mu’min olurlar. Bunun tam tersi de soz konusudur. Yani İslam’ın sosyal hayta getirdiği bazı ahkÂmı kabul ettikleri halde, iman nimetinden mahrumdur, bunlar da “gayr-ı mu’min muslimdir”; yani mu’min olmayan Muslumandır. Her ikisi de yeterli değildir, kişiyi kurtarmaz. Bu kabullerin Âhiret acısından bir değeri yoktur. Ancak ikisi bir arada olursa makbul gorulur.


1. Hucurat Suresi, 14.
2. Muslim, İman:237.
3. Mektubat, s. 31.



OKUMANIN ONEMİ UZERİNE

Hani hep derler ya cağımız teknoloji bilim cağı diye.Oncelikle size bunun ne kadar buyuk bir sacmalık olduğunu belirtmek isterim.Cunku her cağ ,bilim ve teknoloji cağıdır.Bili ve teknoloji seviyesi ne olursa olsun bilim ve teknolojidir.İlk cağda mızrak,yakın cağ da ucak ikisi de teknolojidir.Okumanın ve oğrenmenin onemi hicbir zaman değişmez yani her zaman aynıdır.Hatta oldukten sonra da bu dunyadaki kadar onemlidir oğrenmek Peki sevgili ne diyor bu konuda?:

--------------------
Alak/ 96

1.Yaratan Rabbin adıyla oku.
2.O, insanı bir alak'tan (embriyodan) yarattı.


------------------------

Ne dediği gayet acık ve net.Once Hz. Kuran'dan (A.S.) başlayarak ne bulduysan oku diyor.Cunku insanı ancak okumak olgunlaştırır.Tıpkı havanın (ilim) her şeyi temizleyip pislikleri yok etmesi gibi okumakta cahilliği temizler.(Bakalım efendimiz (S.A.V.) bu konu hakkında ne demiş :"Cahillik en buyuk musibettir." yani pisliktir. ).Peki okurken hızlı mı okumalı yavaş mı?Ne demiş buyuk zat: "Yaratan Rabbin adıyla oku.".Peki bu ne demek?Yavaş,yavaş sindire sindire oku demek.Cunku yavaşlık Allah'tan (C.C.) acele şeytandandır. "Yaratan Rabbin adıyla oku." aynı zamanda onun gibi davran demek.Yani acele etme anlayarak oku demek.Bakmak var gormek var,okumak var anlamak var...


Peki neden Hz. Kuran'dan (A.S.) başlıyoruz okumaya ve gercekten onu okuduktan sonra her bulduğumuzu okumalı mıyız ve neden once o kitaptan başlamak zorundayız?:

"Evet bulduğumuz her şeyi okumak zorundayız.Cunku tum ilmi oğrenmek zorundayız.Zaten oğrenmişiz,oğrendik,oğreniyoruz ve sonsuza kadar da oğrenmeye devam edeceğiz (Neden boyle olduğunu acıklayacağım).Her neyse dediğim gibi en yararlıdan yani kendi kitabımızdan başlayarak gereksizlere doğru ilerlemeliyiz.Cunku insan hayatı kısadır.O yuzden en once işimize en cok yarayacak olanları en once oğrenmeliyiz.Kendi kitabımızdan başlamamızın bir sebebi daha var tabi.Bir adamın onune ilk once bozulup değiştirilmiş İncil ve Tevrat'ı koyarsan ne olur?Kafası karmakarışık olur.Aynı şekilde hic bir inancı olmayan adam her zaman dinle ilgili ilk okuduğu kitaplardan etkilenir.Cunku inanc konusunda akıl genellikle caresizdir.Bu yuzden cok az insan aklıyla iman eder.Gercektende akıl vahşi bir at gibidir mahmuzundan tutmayı bilmeyen sahibi hep yanlış yerlere goturur.Bu yuzden inancta ilerleme yolu icin once kalp secilmiştir.Peki inanc şartmıdır?Evet kesinlikle gereklidir.İnancsız kişiler oluden beter durumdadır.Sağlıklı bir birey olmak icin doğru bir inanca sahip olmak gerekir.Merakla yaşamak insanı geliştirir,şuphe bireyi yer bititir.Ozellikle yaratılışla ilgili şuphe bireyi rezil eder.Evet iki nedeni de soyledim umarım anlamışsınızdır.


Cahil:Cahil bilgisi eksik olan demektir.Her şeyi bilense yalnız Allah'tır (C.C.).Cahil diyorum diye bozulmayın yani bende cahilim.Ama şunu da unutmayın cahilliğin de olculeri vardır.Artık ilimde yukselmenin cahillikte duşmenin zamanı geldi.

Dogmatizm nedir?: Ceşitli dogmaları (asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri) kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayışa dogmatizm denir. Temelde skolastik bir anlayıştır, modern cağda değişme ve gelişmeyi yadsıyan oğretileri ve anlayışları adlandırır.

Dinin mutlak hukumlere dayandığı doğrudur.Bu benzerlik yuzuden coğu kişi dine dogma der.Ama din asla dogma değildir.Dogma değildir cunku bizim dinimiz (ve tum diğer ilahi kitaplara dayalı dinler) asla ve asla gelişmeyi (ilimi ve teknolojiyi) reddetmez.Aksine "İlim Cin'de de olsa gidip alınız!" demiştir guzel efendimiz (S.A.V.).İşte bu noktada dogmadan ayrılır.



Oysa hala efendimiz eliyle yemek yiyiyordu diye eliyle yemek yiyenler var.Tum sunnetleri layıkıyla uyguladınız da sıra ona geldi değil mi?Kaldı ki efendimiz bugun yaşasa kesinlikle catal kaşık kullanırdı ama siz elinizle yemeye devam edin.Zaten Allah (C.C.) buyuruyor ki:

17/7 İsra suresi

"İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kotuluk ederseniz o da kendinizedir..."

Elinde imkan varken kullanmamak buyuk cahilliktir.Cahillikte en buyuk musibettir.Efendimizin (S.A.V.) imkanı yoktu ama sizin var,o olsaydı kullanırdı.Peki siz neden kullanmayıp kendi kendinize işkence ediyorsunuz?


İşte durumumuz bu: zaman ilerledi biz geriye gittik.Peki kurtulmanın yolu yok mu var tabi: "Dinimizi tam manası ile anlamak ve tam manası ile uygulamak!" .Şimdi tarih bilimden faydalanalım biraz:


"KARTALLARIN KANADINI YOLMAK,SONRAKİ NESİLLERİN KARTAL OLMALARINI ENGELLEMEZ"
DUNYA OLCEĞİNDE ONCU-BUYUK ULKE OLMANIN KODLARI
1-"Allah'a ve Peygamberi'ne itaat ediniz. Aranızda tartışmaya, cekişmeye duşmeyiniz. Yoksa moraliniz bozulur, hızınız kaybolur. Sabrediniz. Cunku Allah sabırlılar ile beraberdir. "(Enfal46)

2-“Alimin(Bilgin insanın)Kaleminin murekkebi şehitlerin kanlarından ustundur”/Kalemin onemi ve işlevini anlatan Kur’an da,kalem suresini indiren gene Allah'dır (C.C.).

“İki gunu eşit olan zarardadır!.”(:Her gun bilgisini geliştirmeyen.oncekinden farklı iş yapmayan..)

“Bilgi edinmek,okumak oğrenmek butun muslumanlara farzdır!”

Peygamberimiz (S.A.V.): Ben oğretmen olarak gonderildim!

“Alimin(bilgin kişinin) uykusu cahilin ibadetinden daha hayırlıdır!”

Yetmedi mi bu kadar cahillik!Hadi acın gozunuzu yeter!

3-"Bir gun medine de olmayan bir aydınlatıcıyı Medine ye getirerek Camiyi aydınlatan kişiye peygamberimiz (S.A.V.) : "Sen bizi aydınlattın,Allah'da (C.C.) senin kabrini aydınlatsın "diye iltifatta bulunmuştur..

İlim, teknoloji, mimarî, sanat, hukuk, sosyal hayat, eğitim ve diğer konularda geri kalmamız bizi umitsizliğe sevk etmesin. Zira, tarih kesin bilgidir:
muslumanlar İslÂmiyete sarıldıklarında ilerlediler, huzur ve mutlu fertler, aileler, toplumlar oluşturdular ve insanlığa da hizmet ettiler: Selcuklu,Abbasi,Osmanlı, vs.
Osmanlının devlet yapılanması gercekten carpıcı. Osmanlıyı yukselten sır, Şer’î (hukûk&#238 devlet olmasıdır.

Tarihe baktığımızda,İslam dinini getiren Peygamber efendimiz (S.A.V),kızlarını diri diri toprağa gomen,birbirlerine baskınlar yapan bedevi(gocebe )insanları bir araya getirmiş ve onlardan dunyaya bilgi-sanat-bilim yayılmıştır...Bu insanlar daha peygamber (S.A.V.) hayattayken devirlerinin super gucleriyle savaşacak hale gelmiştir...Orneğin Bizans ile savaşılmıştır...Daha sonra Hz. Omer zamanında zamanın super gucu olan İran devleti fethedilmiştir..Daha sonra Selcuklular,bu dinin kurallarını benimsemişler ve super guc olmuşlardır...Emeviler-Abbasiler hakeza...O halde biz yine kendine tam bağlı kalanı super guc haline getiren İslam a uyarsak yine Dunya'da super guc olabiliriz....

Coğu zaman ya gozden kacıyor veya kacırılmak isteniyor: Osmanlı’yı ihya eden, ayakta tutan, yukselmesine vesîle olan İslÂmiyet tir, buna uygun orfudur, ahlÂkıdır. Ne kadar İslam , o kadar ilerleme ve ahlÂk! Bunu basit bir mantık ile de anlayabiliriz. Eğer Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yukseliş devirlerini incelersek, muslumanların o devirde İslÂm’a sarıldıklarını ve onu hayatlarının butun safhalarına yaydıklarını goruruz.Alınız Osman Gazi ve devrini, alınız FÂtih Sultan Mehmed ve Kanûni Sultan Suleyman devirlerini ve en nihayet 1697 Karlofca Anlaşmasına kadar olan devreyi;dinin en cok yaşandığı zaman, İslÂm prensiplerinin hÂkim olduğu zamandır. Yukselme, ilerleme, adÂlet, ahlÂk, ihtişam, hoşgoru, saygı-sevgi ve insanlık da bu devrede zirvededir. Gerilemenin ise, İslÂm ahlÂkı ve anlayışından uzaklaşılması nisbetinde hız kazandığını goruyoruz. Ve nihÂyet Osmanlı, onu yukselten ahlÂkî değerleri terk etmesinin faturasını, tarih sahnesinden silinerek odedi!


Ha bu şu demek değildir ki amacımız dunya ya hakim olmak.Hayır dunyaya hakim olmak sadece asıl amacımızı gercekleştirmek icin bir aractır.Yoksa hicbir ırkın diğerine ustunluğu yoktur.Bunu peygamberimizin veda hutbesindeki sozlerinden de anlayabiliriz:

Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap uzerine ustunluğu olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah uzerine, siyahın da kırmızı tenli uzerinde bir ustunluğu yoktur. Ustunluk ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en cok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir kole başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.

Peki bu ne demektir?Bu şu demektir.Bildiğiniz gibi peygamberimiz tum dunya ya İslam dinini oğretmek icin gelmiştir ve bunun icin cihad yapılmıştır.Cihad ın gercek amacı tum dunyaya egemen olmak değildir.Cihad ın gercek amacı İslam' dinini tum dunyaya yaymaktır.Dunya da gercek bir huzur ve refah ortamı oluşturmaktır.Zaten bir duşunun dinimiz kişisel cıkarlar icin kan dokmeyi en buyuk gunahlardan saymıştır.Peki sorarım size peygamber efendimiz Kuran'da yasaklandığı halde gereksiz yere başka toprağa goz diker mi?Evet Kuran 'ı acar okursanız gorursunuz.Savaş ancak dini yaymak amaclı farzdır ve kendi toprağını savunmak icin. (Cihad gereksiz yere saldırıdan ayrıdır.Cihad yapılmadan once saldırılacak ulke uyarılır.Uyarıyı kabul etmezlerse saldırılır.Savaştan sonra da ele gecirilen yerdeki masumlar katledilmez.Zaten cihad ın yapılış sebebi o masum insanları doğru yola getirmektir.Bunu yapmak icinde once onlara baskı yapan zalimleri ortadan kaldırmak gerekir.Cihad ın aslı budur.Kalabalıkta bomba patlatıp masumları oldurmek değildir) .Yoksa dinimiz onlar size saldırmadıkca sizde kişisel cıkarlarınız icin onlara savaşmayın diye defalarca belirtmiştir:

Cihad ın gercek amacı:

---------------------
2/Bakara

190- Size karşı savaş acanlarla siz de ALLÂH yolunda savaş acın. Fakat haksız yere saldırmayın. Sakın aşırı gitmeyin muhakkak ki ALLÂH haddi aşanları sevmez.

190 numaralı ayetin tefsiri: Onlar size saldırmadıkca sırf kafirler diye onlara saldırmayın!


191.Onları nerede yakalarsanız oldurun. Sizi cıkardıkları yerden siz de onları cıkarın. Fitne, adam oldurmekten beterdir. Yalnız, onlar, Mescid-ul Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkca, siz de onlarla orada savaşmayın, fakat sizi oldurmeye kalkışırlarsa siz de onlarla savaşın. İşte kÂfirlerin cezası boyledir.


191 numaralı ayetin tefsiri:



Bir onceki emir acısından bakıldığında (190), ("Allah yolunda" yapılan bir kurtuluş savaşı olarak) "onları karşılaştığınız her yerde oldurun" buyruğu, yalnızca, "savaş acanlar"ın saldırganlar ve zalimler şeklinde anlaşılması halinde o anda devam etmekte olan duşmanlıklar bağlamında gecerlidir (RÂzî Fitne'nin bu bağlamda "baskı" olarak cevrilmesinin gerekcesi, bu terimin insanı sapıklığa goturen ve manevî değerlere inancını kaybetmesine yol acan her turlu mudahale icin kullanılmasıdır (karş. LisÂnu'l-‘Arab).


"Fitne, adam oldurmekten beterdir.".Artık yapılacak bir şey kalmamışsa karşındaki akıllanmıyorsa sıra cihada gelmiş demektir.Evet adam oldurmek ve savaş hoş bir şey değildir.Ama sapkınca yaşayanları oldurmek onlar icin daha hayırlıdır.En azından daha fazla gunah işleyemezler.İşte cihad bu yuzden cok kutsaldır.Cunku cihad gercekten cok zorlu bir şeydir.

İşte ustteki ayet yanlış anlaşıldığından (191) şimdi kendisinin cihad yaptığını zanneden ve masum insanları katleden teroristler kendini haklı goruyor.Oysa bu ayet her gorduğunuz kafiri gorduğunuz yerde oldurun manasında değildir.Oyle olsa dinimizin amacına mantıken aykırı olur zaten!Dinimizin amacı nedir herkesi guzellikle doğru yola getirmek.Dinde zorlama yoktur!Ve her sapkın kişinin bir gun doğru yolu bulma ihtimali vardır.Kafirlerin hayatta tutulmasının ve İslam ın onlara da anlatılmasının sebebi budur zaten.Bu din hepimize geldi.Peygamberlerin gorevi dini herkese anlatmaktı.Bunlar inanmadı bir daha inanamazlar diye cekip gitmediler.Allah ta onlara olene kadar doğru yolu bulmaları icin sure tanıyor.Bize ne oluyor da Allah'ın hukumlerine karşı geliyoruz?
İşte dinimizi anlamayanlar yuzunden kafirler dinimize karşı on yargılı yaklaşıyor.Biz onlar gibi davranır her yerde bomba patlatırsak onlardan ne farkımız kalır?Mumin kendisine bakıldığında bu ne guzel insan dedirten kişidir.Ama şu halimize bir bakın?!İşte bu yuzden her mumin (Mumin olduğunu) sanan.Mumin dememiz hayra yormaktandır.) mumin değildir!


193- Fitne tamamen yok edilinceye din ve itaat yalnız ALLÂH’a mahsûs oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer inkÂrdan ve tecÂvuzden vazgecerlerse, bilin ki zalimlerden başkasına duşmanlık yoktur.

193 numaralı ayetin tefsiri : Cihad ın amacı İslam dinini dunyaya yaymaktır.Eğer
tum dunya İslam dinine tam olarak uyuyorsa artık cihadı durdurun.Kişisel cıkarlar icin birbirinizi katledip gunaha girmeyin!

244- ALLÂH yolunda savaşın ve bilin ki ALLÂH her şeyi işitir, her şeyi hakkıyla bilir.

244 numaralı ayetin tefsiri: Allah icin savaşın kendi cıkarlarınız icin değil.Zalim olmayın!

216-Savaş size farz kılındı, gerci o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin icin bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin icin bir kotuluktur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

216 numaralı ayetin tefsiri:Gercek musluman (mumin kişi) savaştan hoşlanmaz.Ama zalim kafirin olumu fitneyle yaşamasından iyidir.Cunku zalim kafir masumların gerceği gormesine engel olur
-----------------------------------------------------

4 / NİSÂ



76-İmana ermiş olanlar Allah yolunda savaşırlar, hakikati inkara şartlanmış olanlar ise şeytani gucler uğrunda. O halde Şeytanın dostlarına karşı savaşın; Şeytanın hile ve tuzakları kesinlikle zayıftır.

94- Ey îmÂn edenler! ALLÂH yolunda sefere cıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selÂm veren kimseye, dunya hayatının gecici menfaatine (ganîmete) goz dikerek, “Sen mu’min değilsin” demeyin. ALLÂH katında pek cok ganîmetler vardır. Daha once siz de oyle idiniz de ALLÂH size lutufta bulundu (musluman oldunuz). Onun icin iyice araştırın. Cunku ALLÂH yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
----------------------------------
8/ el-EnfÂl

39- Dunyada fitne kalmayıp din, tamamen ALLÂH’ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer fitneden vazgecerlerse, onları bırakın. ALLÂH zÂten onların yaptıklarını hakkıyla gormektedir.

39 numaralı ayetin tefsiri:Cihad yaptığını sanıp gereksiz yere doken kan doken zalimleri Allah gormektedir.Sakın onlardan olmayın!
-----------------------------
60/Mumtehine


8 -Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan cıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Cunku Allah adalet yapanları sever.

9-Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan cıkaran ve cıkarılmanız icin yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

-----------------------------
9/Rad

13-Yeminlerini bozan, Peygamber'i yurdundan cıkarmaya azmeden ve ustelik ilk once size saldırmaya başlayanlara karşı savaşmaz mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer mumin iseniz her şeyden once Allah'dan korkmalısınız.

Ayetin tefsiri: Dediğimiz gibi savaş acmak iki yolla olur 1-cihad 2-savunma amaclı savaş.Bu ikisini imkan varken yapmamak gunah ve korkaklık.Bu ikisi dışında savaş cıkarmaksa zalimliktir ve Allah zalim kimseleri sevmez!


Halifelik devrinden sonra sırf dunyaya egemen olmak icin cihad adı altında savaşlar yapılmıştır.Bunlar gercek cihad değildir.Cihad ın amacı dini yaymaktır.Ama insanlar sırf dunyaya hakim olmak icin dinimizi arac olarak kulandılar.Bu cok buyuk yanlıştır.Milliyetcilik icin dinin kullanılması buyuk gunahtır.Peki milliyetcilik gercekte nedir?:


Gercek Milliyetcilik

Milliyetcilik akımı devletlerin sınırları icerisinde bulunan insanları dış guclerin bolucu oyunlarından korumak icin ortaya attığı birliğe dayalı kavramdır.Milliyetcilik insanları vatan icin calışma ortak ulkusune cağırır.Ve bunu yaparken de vatandaşları arasında din,dil,ırk ayrımı yapmaz.Gercek milliyetcilik dunya uzerinde aslında sınırların olmadığını tek bir devlet olduğunu butun milletlerin kardeş olduğunu gormektir.Oysa ırkcılık coğunlukla milliyetcilikle karıştırılmaktadır:

Irkcılık

Irkcılık genel olarak ceşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kulturel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (coğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden ustun olduğuna ve diğerlerine hukmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanc veya bu değerleri kabul eden doktrindir. Ortaya cıkış nedenleri arasında coğunlukla ekonomik nedenleri olması yanı sıra duşunsel nedenlere de dayanmaktadır.

Şimdi gelelim asıl konuya.Dunya da hem milliyetcilik hem ırkcılık kavramı kişisel cıkarlar icin kullanılmıştır.Milliyetcilik esasen ulke ici birliği sağlamak icin ortaya atılmış bir kavram olsa da sonradan bu bazı kişiler tarafından oylesine kullanılmıştır ki kotu sonuclar doğurmuştur.Milliyetciliği evirip cevirerek boluculuğe hizmet etmesi icin şoyle bir hal verdiler:

Evet topraklarınıza sahip cıkın ama sadece sizin uzerinde yaşadığınız araziye.Herkes yalnız yaşadığı araziye sahip cıksın!Ne oldu bunun sonucunda?
Başta Yugoslavya dahil olmak uzere pek cok ulke bolundu.Dış guclerden korunmak icin bulunan milliyetcilik kavramı birileri tarafından oylesine değiştirildi ki başta onlardan korunmak icin yapılmış olan silah onların eline gecti!

Oğrenmeye Başlıyoruz

Dogma:

Sevgili kardeşlerim şunu bilin ki bizim dinimiz kesinlikle bir dogma değildir.Mutlak hukumlere dayalı olduğu doğrudur.Bu mutlak hukumleri sorgulamak gunahtır denir.Peki neden oyle denir?İnsanlarda bu kuralların hepsini acıklayacak bilgi olmadığı ve şaşırabilecekleri icin.Yoksa Hz. Kuran'da (A.S.) yazanları istediğiniz kadar sorgulayın hepsi doğrudur.Hic biri diğeri ile celişmez.Celiştiğini sanmak cahillikten kaynaklanır.Oysa ki en guzel iman hem akıl hem de kalple yapılan imandır.

Bu başlık altında yavaş yavaş Hak ve batılı birbirinden ayıracağız inşAllah :

Hadis-i Şerif
"İnsanlara bir zaman gelecektir ki Kuran-ı Kerim'in yalnız resmi, İslam'ın yalnız ismi kalacaktır. Onlar İslam'dan en uzak insanlar oldukları halde İslami isimlerle isimlenecekler, mescitleri gorunuşte mamur olduğu halde hidayet yonunden harap olacaktır."

---------------------------------
Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın (C.C.) adıyla

Bakara suresi 185. ayet:

Diyanet İşleri

"(O sayılı gunler), insanlar icin bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apacık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Oyle ise icinizden kim bu aya ulaşırsa, onu orucla gecirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı gunler sayısınca başka gunlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yuceltmeniz ve şukretmeniz icindir."

Elmalılı Hamdi Yazır

"O Ramazan ayı ki, insanları irşad icin, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'Ân onda indirildi. Onun icin sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruc tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı gunler sayısınca diğer gunlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gosterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şukredersiniz."

-------------------------------------------
Evet arkadaşlar elimizde boylesine kesin konuşan en sağlam delil varken toplumumuzda sacma sapan bidatlar almış yurumekte.Cunku insanlar acıp Kuran okumuyor dinlerini başkalarından oğreniyorlar:

"İnsanlara bir zaman gelecektir ki Kuran-ı Kerim'in yalnız resmi, İslam'ın yalnız ismi kalacaktır. Onlar İslam'dan en uzak insanlar oldukları halde İslami isimlerle isimlenecekler, mescitleri gorunuşte mamur olduğu halde hidayet yonunden harap olacaktır."

Peki ne demek Kuran-ı Kerim'in yalnız resmi kalacak demek?Basitce acıklıyayım:
Bir koyluyu resim sergisine gotururseniz ne olur?Bakar bakar hicbir şey anlamadan gider.Peki Arapca bilmeyen birine durmadan Arapca Kuran okutursanız ne olur?Aynı şey olur bakar bakar aklı hidayete ermez ancak kalbi hidayete erer (Oda okuduğunun hikmetinden kendi başarısı değil).Oysa en guzel iman hem akıl hem kalple yapılan imandır.

Anlamadıktan sonra koskoca Hz. Kuran (A.S.) bile bir işe yaramaz arkadaşlar.Hic duşundunuz mu boylesine yuce bir bilgi kaynağı bize gelmişken neden peygambere ihtiyac vardı.Cevap cok basit: "En guzel soz bile onu yapacak bir olmadıktan sonra lafta kalır."
İşte en guzel sozu Allah (C.C.) soyledi Muhammed (S.A.V.) uydu ve en yuce insan oldu.Oysa o olmasaydı yalnız kitap gelseydi ne olacaktı?Cahiller hic bir zaman icindekini anlamayacaktı ve buyuk ihtimalle dalga gecip bir kenara atacaklardı.

Ne kadar anlatırsan anlat karşıdaki anlayabileceği kadarını anlar.

Hz. Mevlana

Once lafa bakarım laf mı diye,sonra soyleyene bakarım adam mı diye...

Hz. Mevlana


Cahilseniz siz once lafa değil bana bakar benim de kim olduğumu bilmeden peşin hukum verirsiniz ama olsun.Madem once lafa değil soyleyene bakıyorsunuz oyle olsun alın bakalım :

------------------------------------
12/2 YUSUF SURESİ 2. AYET:

Diyanet Vakfı
YÛSUF 2. "Anlayasınız diye biz onu Arapca bir Kur’an olarak indirdik."
Diyanet İşleri

YÛSUF 12/2. "Biz onu, anlayasınız diye, Arapca bir Kuran olarak indirdik."


Elmalılı Hamdi Yazır
"Biz onu bir Kur’an olmak uzere Arabî olarak indirdik, gerek ki akıl erdiresiniz."

Omer Nasuhi Bilmen
"Şuphe yok ki, Biz onu bir Arapca Kur’an olarak indirdik. Umulur ki, siz guzelce anlarsınız."

Hasan Basri Cantay
"Hakikat biz onu, (manÂsına) akıl erdiresiniz diye, Arapca bir Kur’an olarak indirdik."

Muhammed Esed
"Biz onu Arapca bir metin olarak indirdik ki, aklınızı kullanarak belki onu kavrayıp ozumsersiniz."

Abdulbaki Golpınarlı
"Onu, akıl edesiniz diye Arapca olarak Kur’Ân’da indirdik."

Suleyman Ateş
"Biz onu Arapca bir Kur’Ân olarak indirdik ki anlayasınız."

Suat Yıldırım
"Duşunup mÂnasını anlamanız icin Biz, onu Arapca bir Kur’Ân olarak indirdik."

Ali Bulac
"Gercekten biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapca bir Kur’an olarak indirdik."

Edip Yuksel
"Onu Arapca bir Kuran olarak indirdik ki anlayasınız."

İbni Kesir
"Doğrusu biz; onu akıl erdiresiniz diye arapca bir Kur’an olarak indirdik."

------------------------------------
Gorduğunuz gibi ozellikle sizin ana dilinizde (Arapca) yolladık ki anlayasınız diyor buyuk zat.Arapca olmasının bir hikmeti de diğer dillere gore ezberinin cok kolay olmasıdır.Arapca ezberleyin Turkce okuyun!

Size bununla ilgili bir de kısa hikaye:

Bir gun bir kadın kucuk cocuğunu da alıp kiliseye goturur.Ayin başlar.Cocuk sorar: "Anne neden latince konuşuyoruz tanrı bizim dilimizi anlamıyor mu?"

1-"Onlardan bir grup var ki, KitÂb'da olmayan bir şeyi, siz KitÂb'dan sanasınız diye dillerini eğip buker (uydurdukları sozleri, vahiymiş gibi gostermek icin kelimeleri dillerinde bukerek okur, onları, kitÂbın sozlerine benzetmeye calışırlar) ve: 'O Allah katındandır,' derler. Oysa o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan soylerler. " (Âl-i İmrÂn Sûresi, 78)

Peki ortalığın bu kadar cok sahte hacı hocayla dolmasının sebebi nedir?İşte işin en acı noktası bu zaten.İnsanlar Kuran'ı Kerim'i kendi dillerinde okumayacak kadar cahil.

Neden Arapca?

Bu guzel Nur'un Arapca olarak gelmesinin sebebi gayet net :"Arabistan'a gelmiş olması.".Şimdi biliyorum ki beni anlamadınız ve kızgınsınız ama yazının devamını okumadan cekip gitmeyin.Ben demiyorum ki Arapca okumayın.Abdest duası haric ezbere bildiğim tum dualar sureler Arapca.Ben size diyorum ki Kuran muhafaza olsun diye korkup Arapca ezberliyor iseniz bir lafım yok.Ama Turkce sini bir kenara atıp bırakmayın.Bozulma meselesine gelince ki işin can alıcı noktası bu Allah (C.C.) kutsal kitabımızın hicbir şekilde ama hicbir şekilde bozulmayacağını garantilemiştir.Yani kitabı Cince ye de cevirseniz bozulmaz.Ama insanlar nedense bu soze inanmayıp kendilerince cahil cahil onlemler alıyorlar.Zannediyorlar ki bu bozulmama hikmetinin meselesi Arapca muhafaza olması sayesinde olur.Hayır efendim yok oyle bir şey.Allah'ın (C.C.) vaadi haktır.Şimdi gelelim ikinci meseleyse herkes Arapca'nın tam olarak cevirisinin mumkun olamayacağına kafayı takmış, peşin hukum
vermiş durumda.Sevgili arkadaşlar sorarım size madem oyle,o zaman bu kadar meal ne diye ortada dolaşıp duruyor.Diyelim ki dediğiniz doğru olsun.Şimdi size olayı bilimsel olarak acıklayayım:

İnsan doğduğunda ilk hangi dili oğrendiyse beyni o dili temel alır.Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir şeydir.İnsan ilk oğrendiği dille duşunur.Bence bu konuda bilimsel ispata da gerek yok.Birisi size "pencil" dediğinde kafanızda once kaleme ,cheese dediğinizde "peynir" sozcuğune otomatik tercume olup sonra bu nesnelerin şekillerini kafanızda canlandırmıyor musunuz.İnanmıyorsanız deneyin ,istediğiniz yabancı dilde istediğiniz kadar kelimeyi deneyin de gorun.Neyse dediğim gibi bu Hz. Kuran (A.S.) icin de gecerli.Yani Arapcayı sonradan oğrenip o şekilde kutsal kitabımızı okursanız beyin anlamını idrak etmek icin yine Arapcayı ana dilinize cevirecek.Bu konuda yapabileceğiniz bir şey yok.Yani sizin mantığınızla Arap olarak doğmadıysak dinimizi tam olarak oğrenemeyiz sevgili arkadaşlar .Şimdi gelelim diğer meseleye diyelim ki dediğiniz doğru Arapca daha eski bir dil olduğundan bizim dilimiz o dildeki kavramları karşılamakta yetersiz kalıyor.Peki kelime nedir.Kelime bir kavramı anlatmaya yarayan aractır.Peki sonradan yrni kavramı karşılayacak yeni bir kelime turetilemez mi?Diyelim ki başka bir dilde bir kavramı karşılayan sozcuk var ama onu karşılayacak sozcuk bizim dilde yok.Mesela gonul kelimesi Arapcadır.Bizim dilimizde bu kavramı karşılayacak kelime olmadığından direk olarak olduğu gibi almışız.Bazen kavram aynı kelime farklıdır.Mesela kardaş ve kardeş.Karşıladıkları kavram aynı sadece soyleyiş farklı.Yani diyorum ki dediğiniz doğru olsa bile ki değil.Bu kotu bir şey değil dilimizi zenginleştirmemiz icin cok guzel bir fırsattır.Kuran da dilimizin karşılayamayacağı bir kavramı simgeleyen bir sozcuk varsa ya Arapca da bulunan kelime halini direk alırız ya da aynı kavramı karşılayacak yeni kelime turetiriz.Her iki yolda dilimizi zenginleştirir.
Peki hala inanmadıysanız sorarım size:Anlattıklarımın hepsi doğru araştırabilirsiniz.Size mantık ve cercevesinde her şeyi anlattım ama cahilin saygısı makama bunuda iyi bilirim.O yuzden kendinize şu soruyu sormanızı rica ediyorum: Sizin sacma mantığınızla Arap olarak doğmayanın musluman olması imkansız.Ama Allah (C.C.) ki her şeyi bilendir gorendir bu durumu niye boyle yapmışta peygambere İslam dinini tum Dunya ya yayması icin emir vermiş olsun?


Cevap basit:CUNKU SİZİN SOYLEDİĞİNİZ SACMALIKTAN VE CAHİLLİKTEN BAŞKA HİCBİR ŞEY DEĞİL!!!!!!BAKIN YUCE YARATICI ALLAH (C.C.) BU KONU HAKKINDA NE DİYOR?:

--------------------------------------
12/2 YUSUF SURESİ 2. AYET:

Diyanet Vakfı
YÛSUF 2. "Anlayasınız diye biz onu Arapca bir Kur’an olarak indirdik."

Diyanet İşleri
YÛSUF 12/2. "Biz onu, anlayasınız diye, Arapca bir Kuran olarak indirdik."


Elmalılı Hamdi Yazır
"Biz onu bir Kur’an olmak uzere Arabî olarak indirdik, gerek ki akıl erdiresiniz."

Omer Nasuhi Bilmen
"Şuphe yok ki, Biz onu bir Arapca Kur’an olarak indirdik. Umulur ki, siz guzelce anlarsınız."

Hasan Basri Cantay
"Hakikat biz onu, (manÂsına) akıl erdiresiniz diye, Arabca bir Kur’an olarak indirdik."

Muhammed Esed
"Biz onu Arapca bir metin olarak indirdik ki, aklınızı kullanarak belki onu kavrayıp ozumsersiniz."

Abdulbaki Golpınarlı
"Onu, akıl edesiniz diye Arapca olarak Kur’Ân’da indirdik."

Suleyman Ateş
"Biz onu Arapca bir Kur’Ân olarak indirdik ki anlayasınız."

Suat Yıldırım
"Duşunup mÂnasını anlamanız icin Biz, onu Arapca bir Kur’Ân olarak indirdik."

Ali Bulac
"Gercekten biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapca bir Kur’an olarak indirdik."

Edip Yuksel
"Onu Arapca bir Kuran olarak indirdik ki anlayasınız."

İbni Kesir
"Doğrusu biz; onu akıl erdiresiniz diye arapca bir Kur’an olarak indirdik."
------------------------------------------------------

Alın okuyun hangisinin anlamı diğerinden farklı?Hangisi farklı bir şeyi anlatıyor.Hepsini okuyup okuyup diğeriyle karşılaştırın.Hani bozulma nerede?Onemli olan anlamıdır.Yoksa Arapcada yazsanız kucuk harf hataları olur.Cunku biz insanız.Ama Allah (C.C.) soz vermiş demiş ki :"Merak etmeyin siz insani hatalar yapıp harfleri yanlışta yazsanız anlamı bozulacak kadar cok hatayı isteseniz de yapamazsınız."

2-Şimdi gelelim ikinci meseleye insanlar yuce kitabımızı ve dinle ilgili diğer kitapları matbaalarda takır takır coğaltıp para karşılığı satıyorlar.Din uzerinden para kazanmak haramdır.Bir şey dini oğretmek icin yapılıyorsa hayır olarak yapılmalı, zengin olmak icin değil.Hadi diyelim ki ilim var para yok.O zaman ne yaparsın basarsın kitabı matbaa masraflarını karşılayacak kadarını alır odersin.Cunku matbaa kağıdı işlemekle mukellef,o kağıdı işlemek icin dinle alakasız bir emek sarf ediyor.Zaten başka kitap olsa da basacak, yazdığından kazanıyor.(Ama sen zaten yapman gerekeni para karşılığı yapıyorsun.Hz. Kuran'ı (A.S.) zaten biliyorsan oğretmek mealini cevirmek,ya da dinle ilgili diğer doğru bildiklerini oğretmek boynunun borcudur.).Tamam sattın dini eserleri guzel bir iş yaptın matbaa ya da payını odedin ama para arttı.O para senin hakkın değil.İnsanlar kitabı ayetleri oğrenmek icin aldı sen para kazanıp zengin ol diye değil.Ne yapacaksın o yuzden artan parayı zekat olarak ilk once fakirlik faziletine sahip olan gercek fakirlere dağıtacaksın (fakirlik faziletine sahip olan yani,dilenmeyen,calışıp gecimini sağlayacak parayı kazanamayan,buna rağmen aclıktan olecek olsa bile susup sabreden kişiler.).Ne demek istediğimi anlamamakta ısrar eden cok olacak biliyorum onlardan ricam aşağıda yazanları bir okusunlar:

---------------------------------------
Bakara 83:"Hani, biz İsrailoğulları'ndan, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese guzel sozler soyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz" diye soz almıştık. Sonra pek azınız haric, yuz cevirerek sozunuzden dondunuz."

Bakara, 41 : '..benim Âyetlerimi birkac paraya satmayın..'

Bakara, 79 : '...KitÂbı elleriyle yazıp, az bir paraya satmak...'

Bakara, 174 : '...KitÂbdan..onu birkac paraya satanlar var ya..'

Al-i İmrÂn, 187 : '...attılar ve ona karşılık birkac para aldılar'

NisÂ, 44 : '...Sapıklığı satın alıyorlar...'

MÂide, 44 : '...ve benim Âyetlerimi az bir paraya satmayın!'

Tevbe, 9 : '...Allah'ın Âyetlerini az bir paraya sattılar...'
---------------------------------

3-Şimdi gelelim ucuncu meseleye bir alkol icersen kanından kırk gun cıkmaz,40 gun camiye mescide gidemezsin muhabbeti donup durmakta.Ben bunu oğrendiğimde henuz Kuran okumaya başlamamıştım ama ona rağmen bunu duyunca cok kızmıştım.Cunku boyle bir sacmalığın bizim dinimizde olamayacağını gayet biliyordum.Cunku ben hem aklım hem kalbimle inanmaktan yanayım.Neyse
Hz. Kuran-ı Kerim'i (A.S.) okurken birde ne goreyim :

---------------------------
Nisa Suresi 43. ayet:

Diyanet Vakfı Meali

"Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne soylediğinizi bilinceye kadar- cunup iken de -yolcu olan mustesna- gusul edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya bir yolculuk uzerinde bulunursanız, yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahut kadınlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız o zaman temiz bir toprakla teyemmum edin: Yuzlerinize ve ellerinize surun. Şuphesiz Allah cok affedici ve bağışlayıcıdır."

Elmalılı Hamdi Yazır

"Ey o butun iman edenler! Sarhoş iken namaza yaklaşmayın: Soylediğinizi bilinceye kadar, cunub iken de -yoldan gecmeniz başka- guslunuzu edinceye kadar, ve eğer hasta olur veya seferde bulunursanız veya biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunursanız da suya guc yetiremezseniz o zaman temiz bir toprağa teyemmum edin: Niyyetle yuzunuze ve ellerinize mesheyleyin, cidden Allah afvi cok bir gafur bulunuyor."


Yapmayın etmeyin bizim dinimiz de ne zaman batıl gordunuz?Peki bu ayet ne demek istiyor?Bu ayet demiyor ki icki helaldir.Bu ayet diyor ki yaptın biri hata icki ictin.Camiden uzaklaşıp yaptığın hatayı yuze katlama.Namaz senin boynunun borcu.Olcusu bile belli duzgun konuşana (ayılana) kadar.

Şimdi gelelim bir de gelelim icinde alkol var diye kolonya bile suremeyen cahil kardeşlerimize.Şunu bir okusunlar bakalım:

-------------------------------------------------
Bakara suresi 219. ayet:



Diyanet İşleri

Sana ickiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem buyuk gunah, hem de insanlar icin (bazı zahir&#238 yararlar vardır. Ama gunahları yararlarından buyuktur.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar (zekat). De ki: “İhtiyactan arta kalanı.” Allah, size Âyetleri boyle acıklıyor ki duşunesiniz."


Elmalılı (sadeleştirilmiş)

"Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: «Bu ikisinde buyuk bir gunah ve insanlara bazı yararlar vardır. Ancak gunahları yararlarından daha buyuktur.» Yine sana neyi başkalarına vereceklerini soruyorlar. De ki: «Sizi sıkmayanını.» Allah, duşunesiniz diye, ayetlerini size boylece acıklıyor."

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

"Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde buyuk bir gunah, bir de insanlar icin bazı menfaatler vardır. Fakat gunahları, menfaatlerinden daha buyuktur. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyactan fazlasını infak edin. İşte boylece Allah, size Âyetlerini acıklıyor. Umulur ki siz duşunursunuz."
------------------------------------------------------------------

Evet arkadaşlar şarabın kalbe faydalı olduğu bilim adamları tarafından bilimsel olarak ta kanıtlanmıştır.Ama bu demek değildir ki icin diyorum.Hayır.Ayet ortada zararları o kadar buyuk ki yararları devede kulak kalır.Peki neden tamamen yasak neden bir bardakta olsa icip bırakmıyoruz?Cevap cok basit: İcki ve sigara oyle birer illettir ki en iradeli insan bile "Bir kereden bir şey olmaz." diyerek başlar.Kumara gelince o da aynı şekilde.Fakir bir aile kumar yoluyla zengin olup duze cıkabilir bu yararlıdır.Ama bu aile duze cıkınca rahata ve calışmadan kazanmaya alışır,tembelleşir.Ayrıca kumar alkol ve ickiden bile cok bağımlılık yapan bir şeydir.Cunku hırsa dayalıdır.Ve iblisin en buyuk iki silahı hırs ve kibirdir.


Kanaatten kimse olmedi hırsla da kimse padişah olmadı.

Hz. Mevlana

Neyse şimdi icinde biraz alkol vardır korkusuyla bayramda uzatılan cikolatayı yiyemeyen,kolonya kullanamayan arkadaşlara gelelim.Yahu be adam sakatlanınca ne yapacaksın sen?Ameliyat icin narkoz verecekler,yaraları alkolle temizliyecekler.Yine dini batıla surukluyorsunuz.Akıllıca bir duşunun yani!Ayeti okudunuz.Allah (C.C.) zorda kalmadıkca alkol ve domuz etini yasaklamıştır zaten.Yoksa ufak bir temizlik amaclı kolonya kullanmanın kime ne zararı olabilir.Cikolata konusuna gelince de yemesen iyi olur ama icinde alkol varsa da yiyince olmezsin korkma,aklını kullan biraz!Her gun o cikolatalardan yersen tabi gunahtır.Ama her gittiğin yerde sırf bu duşunce yuzunden ikramı reddersen bayram geleneği falan kalmaz.Sen namazını beş vakit kılıyor,zekatını veriyor,her gun Kuran okuyor,her gun yeni bir şey oğreniyor ve calışıp hakkını kendin kazanıyor,fuhuştan uzak duruyor,komşunu doyuruyorsan,kumar ve alkol bağımlısı da değilsen sıra cikolatadaki alkole gelsin.Korkma kimse onunla cehenneme gitmez.Zaten sarhoşlukta Allah'ın (C.C.) bir nimetidir, icmeyi bileni aşka yaklaştırır.Ama icmeyi bilmeyen cahiller yuzunden yasaklanmıştır.Oysa bakın:

---------------------------------------------
47/Muhammed Suresi 15. ayet:

Diyanet İşleri

"Allah’a karşı gelmekten sakınanlara soz verilen cennetin durumu şoyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen sut ırmakları, icenlere zevk veren şarap ırmakları ve suzme bal ırmakları vardır. Orada onlar icin meyvelerin her ceşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parca parca edecek kaynar su icirilen kimselerin durumu gibi olur mu?"

Gorduğunuz gibi alkole dokununca cehhenemliksin diye bir şey yok.Bu şeytanın cahil insanlara bir vesvesidir.Aksine yuce Allah (C.C.) cennetinde şaraptan nehir vaat ediyor!Daha ne olsun?.Ama işi abartmanın alemi de yok gidin icin demiyorum.Sadece aklınızla hareket edin yeter.Onda alkol vardır yemiyim cehenneme giderim,bu domuz etidir yemiyim diye herşeyi didik didik ederseniz aclıktan susuzluktan olursunuz.Madem o kadar hassassınız din konusunda o zaman gidin yemeğinizi kendiniz alın ve kalan o saydığım tum farzları yerine getirin.Soylemek istediğimi hala anlamadıysanız son kez bir daha soyleyeyim.İcki haramdır ama her yer den de icki ve domuz eti beklemek vesvesedir.Unutmayın Allah (C.C.) affedendir.


OLGUNLUK UZERİNE

Evet sevgili kardeşlerim şimdi gelelim olgunluğun tanımına.Her şeyin olduğu gibi olgunluğunda bir seviyesi verdir.Olgunluğun en ust seviyesi insan-ı kamil mertebesidir.Bu seviyedeki kişi farzları eksiksiz uygular,sunnetleri eksiksiz uygular,tum faziletlere sahiptir,surekli okur,zamanını boş işlerle harcamaz cunku sunnetlere ve farzlara uymaktadır.Peki bakalım Allah (C.C.) olgun kişiyi nasıl tanımlamış:

2/Bakara -177


Elmalılı Hamdi Yazır

Yuzlerinizi bazen doğu, bazen batı tarafına cevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, Allah'a, ahiret gunune, meleklere, kitaba ve butun peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, oksuzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sozlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gosterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır.



Aynen bizim yaptığımız tanımı yapmış.Bir de demiş ki sadece namazla insan olgunlaşmaz.Evet bu doğrudur.Dinimizin en buyuk emri hayırlı bilgiyi okumak ve oğrenmektir.Bu yuzden birinci emri "Oku!" dur.Bu tıpkı Esma-ul Husna'nın en tepesinde tum sıfatları kendinde toplayan "Allah" kelimesinin bulunması gibidir.Gercekten de bu boyledir.İlk ayet en onemli ayettir.Cunku okumadan diğer ayetleri bilemezsin.Diğer ayetlerin hepsi ilk ayetin icindedir yani diğer ayetler deki gibi.Kuran'ın kelam olarak ozu Fatiha'dır,Fatiha kelamının ozu fiil olan okumak onun da ozuyse fiil olan anlamaktır.Anlamadıktan sonra en buyuk ilim bile bir işe yaramaz.Bu Kuran'ın bize buyuk bir dersidir.Neymiş yani sadece namaz kılmak olgunluk değilmiş.Evet sadece namaz kılmak gercektente bir olgunluk değildir.Toplumumuzda namaz kılmasına rağmen,namaz kılmayan bazı kimselerden cok daha rezil olan kimseleri goruyoruz.Bunun sebebi sunnetlere ve diğer farzlara tam uymamalardır.Oysa namaz kılan coğu kimse, namaz kılmayan bazı kimselerden kendilerini daha ustun goruyorlar.Bu cok buyuk edepsizliktir,gafilliktir.Herkesin dini kendinedir.Gorevi yerine getirmekse kimseye kibirlenme hakkı vermez.Gercek dindar sadece kendi hatalarını eleştiren,kendi hataları ve diğer insanların hatalarından ders alan kişidir.Gercek dindar yalnız kendini sorgular.Cunku namaz farzdır,yani herkesin yapması gereken bir gorevdir.Zaten yapılması gereken şey yapıldığı icin ovunulmemelidir.Cunku Allah'ın (C.C.) kılınana namazlardan hicbir cıkarı ve kazancı kesinlikle yoktur.Aksine bunu kullarının iyiliği icin istemiştir.Peki nedir namazın amacı?Daha once de soylediğim gibi namaz fiziki (maddi) ve zihni (manevi) sağlık icin gereklidir.Namaz 11 cakrayı acar,hafızayı kuvvetlendirir ,sağlık ve huzur verir,inancı kuvvetlendirir.Namaz kalbi dolyurur.Oysa aklın gıdası bilgidir.Akıl doymayınca da başka yerlere saldırmaya başlar.Kişi bu yuzden olgunlaşmak istiyorsa surekli okumalıdır ve aklını doyurmalıdır.Kişi aklını kullanmayı bilmezse,aklı kişiyi hor kullanır...
__________________