Sual: (Hayır Allah’tan ama şer Allah’tan değil. Şerri insan kendisi yaratır. Bunlar, şerrin Allah’tan olduğu inancını bir de Amentu’ye dÂhil etmişler. Âyet ve hadiste boyle bir şey yok) deniyor. Lutfen bu konuyu Âyet ve hadislerle acıklayın.
CEVAP
Kur’an-ı kerimde de, hadis-i şeriflerde de hayrın ve şerrin Allah’tan olduğu acıkca bildiriliyor. Şimdiye kadar gelen istisnasız butun İslam Âlimleri, (Hayır da şer de Allah’tan) demişlerdir. Şerrin Allah’tan olmadığı inancı Hıristiyanlık ile Mutezile ve bazı sapık fırkaların goruşudur. Hicbir Ehl-i sunnet Âlimi şer Allah’tan değildir dememiştir. Cunku hicbir Âlim, Kur’an ve hadise aykırı konuşmaz. Kul kendi kaderini yaratamaz. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Kendilerine bir iyilik dokununca, "Bu Allah’tan" derler; başlarına bir kotuluk gelince de "Bu senin yuzunden" derler. “Kullun min indillah" [Hepsi Allah’tandır] de, bunlara ne oluyor ki bir turlu laf anlamıyorlar.) [Nisa 78]
(Lut’un karısının azaba uğramasını takdir ettik.) [Hicr 60] (Yani kaderini oyle kotu yazdık)
(Guzel akıbet takdir ettiklerimiz [kaderi guzel olanlar] Cehennemden uzak tutulur.) [Enbiya 101]
(Eğer Allah insanlara, hayrı carcabuk istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların hepsi helak olurdu. Fakat bize kavuşmayı ummayanları [ahireti, dirilmeyi inkÂr edenleri] biz, azgınlıkları icinde bocalar bir halde bırakırız.) [Yunus 11]
(Rabbin, kendi istediğini yaratır, dilediğini secer. Onların secim hakkı yoktur.) [Kasas 68]
(Sizi de, işlerinizi de yaratan Allah’tır.) [Saffat 96]
(Her şeyin yaratıcısı Allah’tır.) [Zumer 62, Mumin 62]
Mufessirlerin şahı imam-ı Kadı Beydavi hazretleri bu Âyet-i kerimeyi şoyle acıklıyor:
(Hayrı, şerri, imanı, kufru ve her şeyi yaratan ancak Allahu teÂlÂdır. Her şey Onun tasarrufu altındadır.)
Peygamber efendimiz, Kur'an-ı kerimdeki imanla ilgili Âyetleri acıklayıp buyuruyor ki:
(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gunune, [yani Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, olume, oldukten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulu olduğuma şehadet etmektir.) [Buhari, Muslim, Nesai]
(Allahu teÂlÂ, “Bana inanıp da kadere, hayır ve şerrin benim takdirimle olduğuna inanmayan, benden başka Rab arasın” buyurdu.) [Şirazi]
(Bir kişi, kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmadıkca, mumin sayılmaz.) [Tirmizi]
Goruluyor ki, (Hayır da şer de Allah’tandır) inancını Amentu’ye sokan Allah ve Resuludur.
Cebriye denilen sapık fırka da, bu Âyetlere bakınca, (Bize gunahları işleten Allah’tır, biz gunahlardan sorumlu değiliz) demiştir. Elbette bu da yanlıştır. Ehl-i sunnete gore, insanda irade-i cuziyye vardır. İşlediği gunahlardan sorumludur.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İman-kufur, hayır-şer, hidayet-dalalet, taat-gunah, Allahu teÂlÂnın yaratması olup, hepsi de Onun takdir ve iradesiyledir. Hak teÂl sevabı ve gunahı kulların ameline bağlı kılmıştır. İnsanı iradesine bırakmış, azabı ve sevabı, iradenin sarfına bağlı kılmıştır ki, buna kesb denir. Kesb, kuldan, yaratmak Allah’tandır. Kesb, kendi irademizle yaptığımız hareketlerdir.
Allahu teÂlÂnın yaratacağı şeyleri ezelde bilmesi, irade sıfatını yok etmediği gibi, kullarının yapacağı şeyleri de ezelde bilmesi, kulların irade ve ihtiyar sahibi olmalarına mani değildir.
Allahu teÂlÂnın emirler, yasaklar koyması, insanda kesb bulunduğu icindir. Eğer kesb olmasaydı, hÂşÃ‚ bu emir ve yasaklar luzumsuz olurdu. Azap ve nimet vaadleri hÂşÃ‚ yanlış olurdu. Peygamberlerin ve kitapların gonderilmesi de yine bu şekilde hÂşÃ‚ temelinden yersiz bir iş olurdu. Goruluyor ki bu zatın maksadı dinleri temelinden yıkmaktır.
Allahu teÂl elbette her şeyi bilir
Yukarıda, hayır ve şerrin Allah’tan olduğunu Âyet ve hadislerle kısaca ispat etmiştik. Şimdi ise, “Eğer herkesin Cennete veya Cehenneme gideceğini Allah biliyorsa, o zaman bizi nicin sorumlu tutuyor? Nereye gideceğimizi biliyorsa, peki niye bize koskoca Kur’anı gonderdi? Niye emirler ve yasaklar bildirdi? Alın yazısı diye, kader diye bir şey yoktur, herkes kendi kaderini kendisi cizer” savına cevap veriyoruz.
Bu savların hepsinin cevabı Kur’an-ı kerimde vardır. İslam Âlimleri acıklamıştır.
Once şunu soralım:
Bir insanın Cennete mi Cehenneme mi gideceğini Allah bilmez mi? Bilmeyen ilah olur mu hic? Kur’an-ı kerimdeki o kadar Âyetler nasıl inkÂr edilir? Bunun maksadı, (Camur at, tutmazsa da iz bırakır) misali, belki bazı gafilleri avlarım diye boyle desteksiz atıyor.
Kotulukleri yaratan başkası mı?
Mektubat-ı Rabbanide buyuruluyor ki:
İmam-ı a’zam hazretleri, İmam-ı Cafer-i Sadık hazretlerine sordu:
- Allah, insanların istekli işlerini, onların arzusuna mı bırakmıştır?
- Hayır, rububiyetini [yaratıcılığını ve her istediğini yapmak buyukluğunu] Âciz kullarına bırakmaz.
- O zaman kullarına işleri zorla mı yaptırıyor?
- O Âdildir. Kuluna zorla gunah işletip, sonra da Cehenneme sokmaz.
- O hÂlde, insanların istekli hareketlerini kim yapıyor?
- İşleri, ne insanların arzusuna bırakmış, ne de kimseyi, o işleri yapmaya mecbur bırakmıştır. Yaratmayı kullarına bırakmadığı gibi, zorla da yaptırmaz. İkisi arası olagelmektedir. (1/289)
Mutezile’den Abdulcebbar Hemedani, Ehl-i sunnet Âlimlerinden Ebu İshak İsferaini'ye sordu:
- Allah, kotuluğu, gunahı istemez ve yaratmaz. Bunları şeytan yaratmıyor mu?
- Hayrı da, şerri de, her şeyi yalnız Allah yaratır. Başkası bir şey yaratamaz.
- Allah kendine isyan edilmesini diler mi?
- Allahu teÂlÂ, kufru ve gunahları dilemese ve yaratmasa, kul, zorla Ona isyan edebilir mi? Kul, irade-i cuziyyesi ile kufur, gunah, kotuluk yapmak ister. Allah da dilerse, onun istediğini yaratır.
- Bir kimse hidayet istediği halde, Allah ona hidayet dilemese, ona kotuluk etmiş olmaz mı?
- Kulun hakkını vermemeyi dilemez, ama kendi hakkını almayı dilemeyebilir. Zerre kadar iyilik yapana karşılığını verir. Kufurden başka gunahların coğunu da affeder. Kufru dilemesine gelince, Hak teÂl Âlimdir, ileride olacak her şeyi bilir. Hakîmdir, her şeyin en iyisini yapar. Dilediği kuluna hidayet verir. Sapıklıktan donmeyeceğini bildiği kulu da sapıklıkta bırakır. Bir Âyet meali:
(Dilediğini sapık yolda bırakır, dilediğine de, hidayet eder.) [Fatır 8]
Allahu teÂlÂ, iyiliği ve kotuluğu, kulların irade etmesi, dilemesi ile yaratır. Kulun iradesi yaratmaya sebeptir. Muminler, irade-i cuziyyeleri ile imanı ve itaati dileyince, Allahu teÂl da, diler ve yaratır. KÂfir, kufru ve fÂsık, gunahı dileyince, O da irade ederse, yaratır. Yalnız kulun dilemesi ile bir şey var olmaz. O da dileyince var olur. Allahu teÂl dilemedikce, bir sinek, kanadını kımıldatamaz. İnsanların yaptıkları butun iyilikler ve kotulukler, hep Onun dilemesi ile oluyor. Kullar bir şey yapmak irade edince, O irade etmezse o iş olmaz. Var olmasını dilemediği şey, var olmaz. Var olursa, gucu yetmemek olur. Allahu teÂlÂnın her şeye gucu yeter.
Nefsimiz yaratıcı değildir
Sual: Ehl-i sunnet kitaplarında, hem hayır şer Allah’tan deniyor, hem de kul işlediği gunahlardan sorumlu deniyor. Bu celişki değil mi? Gunahları nefsimiz yaratmıyor mu?
CEVAP
Dinimizde celişki olmaz. Her şeyin yaratıcısı yalnız Allahu teÂlÂdır, başka yaratıcı yoktur. Nefsimiz bir şey yaratamaz. Nefsimizi yaratıcı bilmek mutezilenin goruşudur. Nefsimiz insan ve cin gibi mukellef bir mahlûk bile değildir. İnsan olunce nefsi yok olacaktır. Mukellef bile olmayan ve yok olup gidecek bir şeye yaratıcı demek ne kadar yanlıştır. İmanın altı esasından birisi de, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır. Buna inanmayan Musluman olamaz.
Resulullahın vÂrisleri olan Ehl-i sunnet Âlimleri buyuruyor ki:
Her şeyi yaratan, terbiye eden, yetiştiren, her iyiliği yaptıran, gonderen hep Allahu teÂlÂdır. Kuvvet ve kudret sahibi yalnız Odur. O hatırlatmazsa, kimse, iyilik ve kotuluk yapmayı irade, arzu edemez. Kulun iradesinden sonra, O da istemedikce, kuvvet ve fırsat vermedikce, hicbir kimse, hicbir kimseye, zerre kadar, iyilik ve kotuluk yapamaz. Kulun istediği her şeyi, O da irade ederse, dilerse yaratır. Yalnız Onun dilediği olur. İyilik ve kotuluk yapmayı, ceşitli sebeplerle hatırlatmaktadır. Merhamet ettiği kulları kotuluk yapmak irade edince, O irade etmez ve yaratmaz. İyilik yapmak irade ettikleri zaman, O da irade eder ve yaratır. Boyle kullardan hep iyilik meydana gelir. Gazap ettiği duşmanlarının kotu iradelerinin yaratılmasını, O da irade eder ve yaratır. Bu kotu kullar, iyilik yapmak irade etmedikleri icin, bunlardan hep kotuluk hasıl olur.
Demek ki, insanlar, bir alet, bir vasıtadır. KÂtibin elindeki kalem gibidir. Şu kadar var ki, kendilerine ihsan edilmiş olan İrade-i cuziyye’lerini kullanarak, iyilik yaratılmasını isteyen, sevap, kotuluk yaratılmasını isteyen, gunah kazanır. Allahu teÂlÂ, insanların istekli işlerini onların iradeleri ile yaratmasını ezelde dilemiştir. İşlerin insan iradesi ile yaratılması, ezeldeki ilahi irade ile yaratılması demektir.
Nefsimiz şer işletir
Sual: Şerleri yani kotulukleri nefsimiz işlettiğine gore, (Hayır da, şer de Allah’tandır) demek, doğru olur mu?
CEVAP
Sebep olmak bakımından, şer yani kotuluk elbette nefstendir, ama yaratmak bakımından, hayır da, şer de Allah’tandır. Nefs kotuluğu ister, sebep olur, Allahu teÂl da yaratır. Yani kotulukleri de Allahu teÂl yaratır, O irade eder. Allahu teÂl irade etmezse, yaratmazsa, sivrisinek kanadını oynatamaz. Başımıza gelen her turlu kotuluk, Allah’ın iradesiyle ve yaratmasıyla meydana gelir. HÂşÃ‚, nefsimiz yaratıcı değildir, şerri de, hayrı da yaratamaz. Her şeyin yaratıcısı yalnız Allahu teÂlÂdır. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Her şeyin yaratıcısı Allah’tır.) [Zumer 62, Mumin 62]
(Sizi de, işlerinizi de yaratan Allah’tır.) [Saffat 96]
(Rabbin, kendi istediğini yaratır, dilediğini secer. Onların secim hakkı yoktur.) [Kasas 68]
Kul belayı hak ederse, Allahu teÂl da ona bela gonderir. İşte bir Âyet meali:
(Başınıza gelen bir bela, kendi ellerinizle işledikleriniz yuzundendir. [Bununla beraber] Allah coğunu affeder.) [Şura 30] (Demek ki bela, gunahlarımız yuzunden gonderiliyor, ama gonderen yine Allah’tır. Âyetin devamında, Allah coğunu affeder deniyor. Demek ki belayı gonderen Odur, coğunu da affediyor.)
(Sana gelen her iyilik, Allah’tan [bir ihsanı olarak] gelmekte, her kotuluk de [gunahlarına karşılık olarak] kendinden gelmektedir.) [Nisa 79]
Gorulduğu gibi, bu Âyette, gunahlarınız yuzunden kotuluk geliyor buyuruluyor, ama kotuluğu yaratan yine Allahu teÂlÂdır. Bundan onceki Âyette, şerri de Allah’ın yarattığı bildiriliyor. O Âyet-i kerimenin meali:
(Kendilerine bir iyilik dokununca, “Bu Allah’tan” derler, başlarına bir kotuluk gelince de “Bu senin yuzunden” derler. “Kullun min indillah” [Hepsi Allah’tandır] de!) [Nisa 78]
Hayrı da, şerri de Allahu teÂlÂnın yarattığına inanmak, imanın şartıdır. Bir hadis-i şerif meali şoyledir:
(Kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmayan mumin değildir.) [Tirmizi]
Bid’at ehlinin kimi kaderi, kimi de hayrın ve şerrin Allahu teÂlÂdan olduğunu inkÂr eder. İmanın şartını altıdan aşağı indirenler olduğu gibi, yediye cıkaranlar da var. Hatta İslam’ın şartı diye bir şey olmadığını soyleyenler de var. Bu, eski Âlimleri suclayıp boylece onların ustune basarak yukselmek isteme hastalığından kaynaklanmaktadır. Cok cirkin bir iştir. Dinde reform yapmak isteyen turedilerin, onceki Âlimleri suclamasının kıyamet alameti olduğu, hadis-i şerifle bildirilmektedir. Yine Peygamber efendimiz, (Âlimler, Resulullah’ın vÂrisleridir) buyuruyor. Resulullah’a vÂris olan eski Âlimleri suclamak, vÂrisin sahibi olan Resulullah’ı uzmez mi? Onceki Âlimleri suclama hastalığından kurtulmalıdır.
__________________
Hayır da, şer de Allah’tandır
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Hayır da, şer de Allah’tandır