Calgı ile ilgili hadisler



Sual: Calgıyı yasaklayan hicbir hadis yoktur. Varsa birini bildirir misiniz?
CEVAP
Bir değil pek coktur. Yirmiden fazlası şoyledir:
(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

(Sesini gına ile yukseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi]

(Rahmet melekleri, ceres, [can, zil, cıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai]

(Rahmet melekleri, kopek ve can bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Muslim, Ebu Davud, Tirmizi]

(Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Muslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar calgıdır]

(Şarkıcı kadını dinlemek, yuzune bakmak haramdır.) [Taberani]

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi butun calgı aletlerini, cahiliyet doneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed]

(Bir zaman gelecek, zina, icki ve mizmarı [calgıyı] helal sayanlar cıkacaktır.) [Buhari]

(Suyun otu buyuttuğu gibi, şarkı, oyun ve eğlence kalbde nifakı buyutur.) [Deylemi]

(Rabbim ickiyi, kumarı, darbukayı ve şarkıcı kadınları haram kıldı.) [İ. Ahmed]

(İckilere başka isim verilerek icilir. Calgılarla eğlenirler. Allahu teÂlÂ, onları yere batırır, domuz ve maymun haline getirir.) [İbni Mace]

(Şunlar zuhur ederse, ummetimin helaki hak olur: Lanetleşmeler, ickiler, calgılar ve erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesi.) [Deylemi, HÂkim]

(Mizmarları, putları yok etmek icin gonderildim.) [İ. Ahmed, Ebu Nuaym, İ. Neccar]

(İblise, “Mizmarlar [calgılar] muezzinin, yazıların dovme, Resulun [elcin] kÂhinler, ve falcılardır” denildi.) [İbni Ebiddunya, İbni Cerir, Taberani]

(İki ses melundur: Nimete kavuşunca calgı, musibete maruz kalınca feryat.) [Bezzar]

(Nimete kavuşunca mizmar [calgı calmak] gazabı ilahiye sebep olur.) [Deylemi]

(Şarkılar, ickiler yayılınca, yere batmalar gorulur.) [Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace]

(Kur’an mizmarlardan okunmadan once salih amel işlemekte acele edin.) [Taberani]

(Kur'an mizmarlardan okunduğu zaman olebilirsen ol.) [Taberani]

(Kur'anı mizmarlardan [calgı aletlerinden] okuyanlara Allah lanet eder.) [Musamere]

(Belaya maruz bırakan 15 kotu Âdetten biri calgıların yayılmasıdır.) [Tirmizi]

(Gozun zinası [harama] bakmak, kulağın zinası [haram şeyleri] dinlemektir.) [Muslim]

Resulullah calgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı. (Begavi)

Cariyelerin şarkı soylemesi
Sual: Buhari ve Muslim’de bildiriliyor ki: Hazret-i Âişe anlatır:
"Bayram gunu iki cariye, kahramanlık şiirlerini def calarak terennum ediyordu. Resulullah yatağına yatıp yuzunu obur tarafa cevirdi, sonra babam [Hazret-i Ebu Bekir] iceri girdi. (Bu ne hÂl, Resulullahın huzurunda şeytanın duduğu ve sesi ne arıyor?) diye beni azarlayınca, Resulullah (Bırak onları, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır) buyurdu. Babam başka şeyle meşgul olunca cariyelere işaret ettim, dışarı cıktılar.”
Bu olay, kadınların erkeklerle beraber oturmasının, calgı calmasının, şarkı soylemesinin ve seslerini erkeklere duyurmasının helal olduğunu gosteriyor mu?
CEVAP
Kesinlikle gostermez. Yukarıdaki ifadeleri İslam Âlimleri nasıl acıklıyor, ona bakalım:
1- Şiir okuyan veya şarkı soyleyenler, hur kadın değil cariyedir. Cariyelerin saclarını, kollarını acmaları seslerini erkeklere duyurmaları gunah değildir. Hatta efendisiyle nikaha luzum gormeden ilişkiye girmeleri de caizdir. Cunku cariyenin dindeki statusu farklıdır. Cariyeyi ornek gosterip, hur kadınlara da bunların mubah olacağını soylemek Musluman’ım diyen kimseye yakışmaz.

2- Hazret-i Ebu Bekrin, def icin şeytanın duduğu demesi, calgının mubah olmadığını gosterir. Bu ve benzeri hadis-i şeriften İslam Âlimleri şu hukmu cıkarmışlardır:

Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, duğunlerde ve askerlikte davul calmak, kahramanlık turkuleri soylemek, okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı calmak caizdir. Kadınların duğunlerde ve bayramlarda kendi aralarında def calması caizdir. Bunun dışındakiler haramdır. (Hadika)

Kahramanlık şarkılarının, mehter marşlarının, duğunlerde davul ve def calmanın caiz olması, diğer şarkı ve turkulerin de caiz olmasını gerektirmez.

3- Def ile şarkı turku soylenir, ilahi soylenmez. Cunku ilahi ibadettir. İbadete calgı karıştırılmaz. Tasavvuf muziğinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, kucuk zenci kızları [cariyeler] def calıp şarkı soyluyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı ovmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni ovmeyin. Beni ovmek [ilahi soylemek] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)

İbadete muzik karıştırmak
Sual: İbni Mace’nin bildirdiğine gore, Resulullah, Rubeyyi binti Muavviz’in duğununde, def calarak Bedir savaşıyla ilgili kahramanlık turkuleri soyleyen iki kucuk kızı dinlemiştir. Bu esnada şarkı soyleyenlerden birisi; “Aranızda, yarın ne olacağını bilen bir Peygamber var” demesi uzerine, Resulullah Efendimiz, (Bırak o sozu, onceki soylediklerine devam et, gaybı ancak Allah bilir) buyurmuştur. Bu da her ceşit calgının helal olduğunu gostermiyor mu?
CEVAP
Asla gostermez. Kahramanlık turkulerini soyleyenler cariyelerdir. Cariyelerin hukmu ise yukarıda bildirildi. İslam Âlimleri buradan iki hukum cıkarmışlardır:

1- Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, duğunlerde ve askerlikte davul calmak, kahramanlık turkuleri soylemek, okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı calmak caizdir. Kadınların duğunlerde ve bayramlarda def calması caizdir. (Hadika)

2- Beni ovmeyi bırak, onceki sozlerine devam et buyurması haram işleyerek ibadet yapılamayacağını gostermektedir. İslam Âlimleri İlahileri calgı aletleriyle soylemenin kufur olduğunu bu hadis-i şeriften cıkarmışlardır.

Sevinc turkuleri
Sual: Habeşliler, harbeleriyle, [kucuk mızraklarıyla] oynarken Hazret-i Omer, yerden aldığı cakıl taşlarını onlara fırlattı. Resulullah (Ya Omer, bırak onları oynasınlar. Zira onlar Beni Erfidedirler) buyurdu. (Buhari, Muslim) [Dikkat edilirse burada calgı calınmıyor, bir nevi kılıc oyunu oynanıyor.]
Resulullah Medine'ye hicret edince, onun gelişinden sevinen Habeşliler harbeleriyle oynadılar (Ebu Davud) [Dikkat edilirse burada da, calgı calınmıyor, bir nevi kılıc oyunu oynanıyor.]
İbni Mace bildiriyor ki: Hazret-i Peygamber bir kere Medine’de bir yerden gecerken def calıp turku soyleyen kızların, (Nahnu cevarin min beni’n-neccar /Ya habbeza Muhammedun min car) = (Biz Neccaroğuları kabilesine mensup kızlarız. Hazret-i Muhammed ne iyi ve ne hoş bir komşudur) beyitlerini soyleyen kızlara, “Allahu ya’lemu inni uhibbukunne” (Allah bilir ki ben de sizi seviyorum) diyerek iltifatta bulundu. [Resulullah efendimizin Muslumanlara sizleri seviyorum demesi gayet normaldir. Buradaki kızlar da cariyedir, hur kadın değildir.]
Hazret-i Enes bildiriyor ki: Veda Haccında Resûlullahın kÂfilenin yuruyuş temposunu ezgileriyle canlı tutan bir kolesi vardı ve adı Enceşe idi. Bu zat guzel sesli birisiydi ve Resûlullahın zevceleri ile bir kısım Musluman kadınların develerini sevk ediyordu. Enceşe bazı ezgiler okumuş, okuduğu ezgilerle develeri hızlandırmıştı. Resûlullah, Enceşe’den okuduğu ezgilerin ritmini değiştirmesini ve develerin yuruyuş temposunu ağırlaştırmasını emrederek “Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma) buyurmuştu. (Buhari Muslim) [Dikkat edilirse burada da nağme soyleyen hur insan değil koledir. Kadın koleye cariye denir. Kolelerin statusu farklıdır. Kadın kolelerin saclarını kollarını acmaları gunah değildir. Şarkı soylemeleri, şarkılarını başkalarına duyurmaları da gunah değil. Bunlar ornek verilerek, sinsi bir şekilde Musluman kadınların şarkı soylediğini bildirmek ne kadar cirkin bir oyundur.]
Resulullah, oynayan bir grup Habeşliyi gorunce, takdir ederek (Yahudiler ve Hıristiyanlar bilsinler ki, bizim dinimizde genişlik vardır) buyuruyor. [Dikkat edilirse burada oynayanlar da Habeşli kolelerdir. Hur insanın bile mubah oyunlar oynaması haram değildir. Buradan haram olan calgıların mubahlığına cevaz cıkarmak art niyetli olmayı gosterir.]
Bu olaylar, her ceşit calgının helal olduğunu gostermiyor mu?
CEVAP
Asla gostermez. İslam Âlimleri bu ve benzeri hadis-i şeriflerden şu hukmu cıkarmışlardır:
Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, duğunlerde ve askerlikte davul calmak, kahramanlık turkuleri soylemek, okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı calmak caizdir. Kadınların duğunlerde ve bayramlarda def calması caizdir. (Hadika)

Sevgi gosterisi
Sual: Beyheki bildiriyor ki: Resulullah, hicret esnasında Medîne’ye teşrif buyurduğu zaman, kadınlar dam başlarında defli ve sesli olarak, “Taleal-bedru aleynÂ….” diyerek sevinclerini gostermişlerdir. Bu da, her ceşit calgının helal olduğunu gostermiyor mu?
CEVAP
Kesinlikle gostermez. Bu olay, henuz İslamiyet’in başında olmuştur. O zaman henuz hicab Âyet-i kerimesi inmemişti. Yani kadın erkek beraber oturulması yasak edilmeden once idi. Kadın sesinin haram edilmediği vakitte idi. Eshabı-ı kiram, icki yasak edilmeden once icki icip namaz kılarlardı. Bunu ornek gosterip de icki icmenin caiz olduğunu soylemek nasıl yanlış ise, hicab Âyetinden onceki olayları gosterip, kadınların şarkı soylemesine cevaz vermek de o kadar yanlış olur.

Duğunlerde def calmak
Sual: Bir evden kulağına gelen def sesleri uzerine Resulullah, evde ne olduğunu sorar. Duğun cevabını alınca, (Bu nikÂhtır, sifah [zina] değildir” der. İbni Mace bildiriyor ki: Hazret-i Âişe, Medineli bir yakınını evlendiriyor. Duğun yerine gelen Peygamber Efendimiz, (Kızı gelin ettiniz mi?) diye sorar. Evet derler. Peygamber Efendimiz, (Kızla birlikte turku soyleyecek birini de gonderdiniz mi?) buyurur. Hazret-i Âişe, hayır deyince, Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Ensar arasında boyle gunlerde eğlence geleneği vardır. Keşke kızla birlikte şarkı soyleyecek birisini gonderseydiniz de onlar şoyle soyleyiverseydi: “Size geldik, size geldik. Bize şenlik, size şenlik”)
MuÂz İbni Cebel anlatır: EnsÂrdan birinin duğununde bulunuyorduk. Hazret-i Peygamber, nikÂhı kıydıktan sonra, (Allah iyi gecim, hayırlar ve uğurlar nasip etsin, rızkınıza bolluk bereket versin, sizi mubarek kılsın) diye du eder. Âdet vechile damadın başı uzerinde def calınmasını soyler. Def calınır.
Nesai bildiriyor ki: Amir b. Sa’d anlatıyor: “Bir duğunde, Bedir ashabından olan Kurayza b. Ka’b ve Ebûl-Mesûd-ul-EnsÂrî’nin yanına vardım. O esnada genc kızlar [cariyeler] turku soyluyorlardı. Ben, Siz Resulullahın ashabından ve Bedir savaşına katılanlardansınız. Sizin yanınızda kızlar turku soyluyorlar; siz ise ses cıkarmıyorsunuz” dedim. Onlardan biri dedi ki: “İstersen otur, bizimle beraber dinle; istersen git! Duğunde eğlenmemize izin verildi! [Dikkat edilirse burada calgı calınmıyor, ikincisi, duğun icin sevinc gosterisinde bulunuluyor, ucuncusu de bunları soyleyenler cariyelerdir, hur kızlar değildir. Buradan kızlara şarkı soyletmenin caiz olduğunu cıkarmak, Resulullahın arkadaşlarının karı kız oynattıklarını cıkarmak olur ki cok cirkin bir art niyettir.]
NÂfi anlatıyor: Abdullah ibni Omer, bir calgı sesi işitince kulaklarını parmaklarıyla tıkayarak yoldan uzaklaştı. Bana “Ey NÂfi, kulağına hÂl ses geliyor mu?” diye sordu. “Hayır” dedim. Bunun uzerine parmaklarını kulaklarından cıkarıp,“Bir defasında Hazret-i Peygamber ile beraberdim. Boyle bir ses işitti ve aynen benim davrandığım şekilde davrandı.
Eğer calgı haram olsa idi. Nafi’ye sen de kulağını kapa derdi. Bu olaylar, her ceşit calgının helal olduğunu gostermiyor mu?
CEVAP
Olay eksik anlatılmış. Doğrusu şoyledir:
Tabiinin buyuklerinden Nafi anlatır: Abdullah ibni Omer ile beraber gidiyorduk. Ney sesi işittik. Abdullah, kulaklarını parmakları ile kapadı. Oradan hızla uzaklaştık. Ney sesi daha işitiliyor mu, dedi. Hayır işitilmiyor dedim. Parmaklarını kulaklarından ayırdı. Resulullah da boyle yapmıştı dedi. Nafi, sonra dedi ki, ben o zaman cocuk idim. Bundan anlaşılıyor ki, Nafi’ye kulaklarını kapamasını emretmemesi, cocuk olduğu icin idi. Cunku cocuk isteyerek dinlese de ona gunah olmaz. Yoksa, Abdullah takvası sebebi ile kulaklarını kapattı demek doğru değildir. Nafi, boyle yanlış anlaşılmaması icin, cocuk olduğunu bildirdi. (Eşiat-ul-lemeat)

Muziği helal gostermek icin, hadis-i şerifleri ve olayları değiştirenler icin, yukarıda delil gosterdikleri olayda Peygamber efendimizin mubarek kulaklarını kapatması kendi aleyhlerine delildir. Madem Peygamber efendimiz guya calgıya musaade ve teşvik etti, niye mubarek kulaklarını kapatıyor? Kapatmasına luzum yoktu ki. Buradan İslam Âlimlerinin cıkardığı hukum, muziği istemeyerek duymanın haram olmadığıdır. Ozel dinlemek ayrı, gayri ihtiyari duymak ayrı. Abdullah bin Omer hazretlerinin de yaptığı gibi yapmak dinin emridir.

Cennette muzik var mı?
Sual: Cennette bile calgı ve muzik vardır. Bu nasıl inkÂr edilebilir ki?
CEVAP
Cennette her şeyde olduğu gibi akla ve hayale gelmeyen en guzel şeyler vardır. Orada bizim bilmediğimiz şahane nağmeler vardır. Bilinmeyen şeyler bilinenlerle mukayese edilemez. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatır:

Bir kimse gelip, (Ya Resulallah nağmeli ses cok hoşuma gidiyor. Cennette guzel ses var mıdır?) diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Yemin ederim ki, dunyada ibadet eden, Allahu teÂlÂyı zikredip, calgı ve oyun aletlerinin sesine kulak vermeyenler, Cennette, bir benzeri duyulmayan, Allahu teÂlÂyı tesbih ve takdis eden guzel seslerle, surur ve neşeye gark edilirler.) [Gunyet-ut-Talibin]

Başka bir hadis-i şerif meali de şoyledir:
(Kıyamette, Allahu teÂlÂ, meleklerine buyurur ki: Kulaklarını ve gozlerini mizmarlardan [calgılardan] ve haramlardan koruyanları getirin. Melekler onları, misk ve amber tepeleri uzerinde toplarlar. Allahu teÂl buyurur: Onlara tesbihimi ve temcidimi duyurun. O kimseler oyle guzel sesler duyarlar ki, benzerlerini hic kimse duymamıştır.) [Deylemi]

Yine bir hadis-i şerifte de şoyle buyuruluyor:
(Allah beni hidayet ve alemlere rahmet olarak gonderdi. Beni; calgıları, eğlenceleri, cahiliyet işlerini ve putları yok etmek icin gonderdi. Rabbim, izzeti uzerine yemin etti ki, bir kul dunyada şarap icerse, ona kıyamette muhakkak Cennet şarabını haram kılacak, bir kul da hamrı [ickiyi] terk ederse Allah da ona muhakkak, Cennet şarabından icirecektir.) [Ebu Nuaym]

Ahiret şarabı dunya şarabına benzemez. Ahirette şarap var diye dunya şarabına helal denir mi? Ahirette guzel sesler var diye dunyadaki calgılara helal demek de bundan daha kotudur. Ustelik Cennette bu guzel nağmeleri dinleyecek olanların, dunyada calgı seslerini dinlemeyenler yani bu haramdan kacınanlar olduğu da acıkca bildiriliyor.

Şu da onemli bir husustur ki, harama helal diyen kÂfir olur.

Biracının şahidi
Sual: Yusuf el-Kardavî, (kadının muzik yapması ve bu muziğin başkalarınca dinlenmesi haram değil; caizdir) diyor. Buna ne diyeceksiniz?
CEVAP
Kardavi, kendisinin mezhepsiz olduğunu acıkca itiraf eden bir sapıktır. Boyle deliller icin, atalarımızın (Biracının şahidi şarapcı olur) sozu gayet uygundur. Fıkhi bir hukum:
Calgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. (Durr-ul-mearif)

Din haramla yaşanmaz
Sual: Calgılara haram diyerek bu dini yaşanmaz hÂle getirmek gunah değil midir?
CEVAP
Calgılara haram diyen Resulullahtır. Peygamber efendimiz mi kendi getirdiği dini yaşanmaz hÂle soktu? Calgı calıp haram işlenmedikce din yaşanmaz hÂle mi gelir? Dini yaşatmak icin illa yediden yetmişe calgı calıp gobek mi atmak gerekir?

Nağmesiz şarkı olmaz
Sual: Muzik yapan kadın muziğinde “duzgun, doğru, ciddî, ağırbaşlı, vakûr, edÂsız, itaatsiz, cilvesiz, cÂzibesiz, art niyetsiz sozler” soylerse ve duzgun haller ve davranışlar gosterirse, o muzik caiz olup, radyoda TV’de soylenemez mi?
CEVAP
Erkek de soylese kadın da soylese hatta Robot bile soylese muzik yine haramdır. Kadının soylediği hangi şarkıda eda, cazibe, cilve olmaz ki?

Bırakın şarkı turkuyu kadınlar zaruret olmadıkca namahrem erkeklerle konuşamaz. Ramuz-ul-ehadis kitabının 469. sayfasındaki ilk hadis-i şerif şoyledir:
(Ey kadınlar, ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun, mahreminiz olmayanlarla konuşmayın!) [İbni Said]

Fıkhi bir hukum:
Calgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. (Durr-ul-mearif)

İslam Âlimleri buyuruyor ki

Nasslardan hukum cıkaran ulemanın acıklamaları şoyledir:

İslÂm Âlimleri buyuruyor ki:
İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [canları] cıkarmıştır. Halbuki can şehveti tahrik etmez. Can bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık calgıyı, calgı aletlerini siz duşunun. Şeyh-ul-İslÂm Ahmed İbni Kemal efendi hazretleri Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki:
(Mizmarları kırmak ve hınzırları oldurmek icin gonderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, butun calgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her ceşit calgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.

Hazret-i Ebu Bekir, iki kucuk cariyenin def calıp şarkı soylediklerini gordu ve onları azarlayarak “Şeytanın calgısını mı calıyorsunuz?” dedi. (Buhari)

İbni Omer hazretleri, ihramlı bir toplulukta şarkı soyleyen birine, “Allah senin ibadetini kabul etmesin” dedi. (İbni Ebid-dunya)

Eshabı kiramdan Enes bin Malik hazretleri “En pis kazanc, şarkı ve calgı aletleriyle kazanılandır” dedi. (İbni Ebid-Dunya)

İbni Abbas hazretleri, “Calgı aletleri haramdır” dedi. (Beyheki)

Âişe validemiz, bir evde şarkı soyleyen birini gorunce ona, “Yazıklar olsun sana. Bu şeytandır, bunu cıkarın dışarı” dedi ve onu cıkardılar. (Buhari)

Fudayl b. İyad hazretleri, “Muzik ve şarkı, zinanın teşvikcisidir” dedi. (İbni Ebid-dunya)

Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki:
Saz, tanbur, def, ney ve diğer calgı aletlerini calmak, Allahu teÂlÂnın emrini tutmamak olur. (Riyad-un-Nasıhin)

İmam-ı Şa’rani hazretleri buyuruyor ki:
“Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi)

İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki:
Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır. (Risale-i Birgivi)

Mezhepsiz İbni Teymiye bile, “Şarkı ve muzik, şeytani duyguları harekete geciren en etkili unsurlardan biridir” demiştir. (Mecmu-ul Fetava)

Şarkı, Kitap ve Sunnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)

Şarkı ve muzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni SalÂh)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı Şami, Multekıt kitabında (Hicbir Âlim, teganniye mubah demedi) buyurdu. (m. 266)

Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Fetava-i BezzÂziyye)

Calgı calmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)

Calgı calarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kÂfir olur. (Tergib-us-salÂt)

İmam-ı Munavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun! Bunun icin de, camide yapın ve def calın) hadis-i şerifini acıklarken, (Mescitlerde def calınmaz. Hadis-i şerif, mescid dışında calınmasını, mescitte yalnız nikah yapılmasını emrediyor) diyor. (Hadika)

Dumbelek, ney, saz calmak haramdır. (Tahtavi şerhi)

Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi)

Kur’an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid ile ve guzel ses ile okumalıdır. Ebu Davud’daki hadis-i şerifte, (Kur'anı guzel sesle okuyun) buyuruldu. Yani "Allah’tan korkarak okuyun" demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak teganni ile okumak haramdır. (Berika)

Teganni haramdır. (Tıbb-un-nebevi)

Kur’an-ı kerimi teganni ile okumak ve dinlemek haramdır. BurhÂneddin-i MergınÂnî hazretleri buyurdu ki:
Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hÂfıza, ne guzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdîd-i iman gerekir. KuhistÂnî de, boyle yazmaktadır. (Durr-ul-muntekÂ)

Teganni ile şarkı soylemek ve dinlemek haramdır. Tekkelerde ilahiler okuyarak raks etmek, oynamak, donmek haramdır. Şimdi, dinden haberi olmayan fÂsıklar, boyle tarikatcılık yapıyorlar. (Fetava-yı Hindiyye 5/352)

Allame Zahiruddin bin Cafer diyor ki:
(Mevlidde, salihlerle salevat okumak, her zaman sevaptır. Fakat, buna haram karıştırmak, mesela calgı, şarkı, raks gibi şeyler yapmak buyuk gunah olur.)
Buyuk Âlim ibni Arabi hazretleri Futuhat-ı Mekkiyye kitabında, raks ile ve donerek olan simanın yasak olduğunu bildirmiştir. (Mektubat)

Sima esnasında raks gunahtır. (Merec-ul-bahreyn)

Kitab-ul-kırare’deki hadis-i şerifte, kıyamet alametleri sayılırken, (Kur’an-ı kerim mizmardan, [calgılardan] okunur) buyuruluyor. (Tergib-us-salÂt)

Ney de, diğer calgılar gibi asla caiz değildir. Eğlence ve para kazanmak icin şarkı soylemek haramdır. Her calgıyı calmak ve dinlemek, raks etmek caiz değildir. (Redd-ul Muhtar)

Allahu teÂlÂnın aşkı ile dolmuş, evliyanın buyuklerinden olan Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, ney ve başka hicbir calgı calmadı. Musiki dinlemedi ve raks etmedi. Zikrin kalb ile, sessiz olacağını Mesnevi’de bildirmektedir. (S. Ebediyye)

Raks ile, soz ile [şarkı, calgı ile] başkalarını eğlendiren şahit olamaz. (Mecelle m. 1705)

İlahi, hasta olmayan kalbi yumuşatır, haram olmaz. Calgı calmak ise butun Âlimlerce haramdır. (Makamat-ı Mazheriyye)

Hak sevgisi ile sima dinleyen sıddık, nefse uyup dinleyen zındık olur. (Siyerul-aktab)

Sıkıntı gidermek icin, kendi kendine nağme okumak caizdir. Fakat, başkalarını eğlendirmek icin okumak caiz değildir. Her calgı haramdır. (Ahlak-ı alaiyye)

Keyf ve eğlence icin, her calgıyı calmak ve dinlemek haramdır. Yalnız savaşta, askerin moralini kuvvetlendirmek icin, bando, mızıka calmak ve bunlara sulhta da hazırlanmak ve duğunlerde davul, def calmak caizdir. Mescitlerde her calgı haramdır. (Ukud-ud-durriyye)

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak icin başkalarına şarkı soylemek, sozbirliği ile haramdır. Calgı ile raks etmek buyuk gunahtır. Sıkıntısını gidermek icin kendi kendine şarkı soylemek gunah değildir. Calgı olarak, yalnız kadınların duğunlerde def calması caizdir. (Redd-ul-Muhtar)

Fısk ve icki icilen yerlerde calgı calmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah cobanın kavalını işitince, parmakları ile mubarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Omer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını gostermektedir. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, duğunlerde ve askerlikte davul calmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı calmak caizdir.] (Hadika)

Def, tambur ve her ceşit calgıyı evinde, dukkÂnında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek gunahtır. (Berika)

Sadece mehter marşında calınan muzik aletlerini satmak caiz olur.

Muzik, nefsin gıdası, ruhun zehiridir, kalbi karartır. (Durr-ul mearif)

İlahileri calgı ile, ney calarak okumak bid'attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kÂfir olur. (S.Ebediyye)

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, kucuk zenci kızları [cariyeler] def calıp şarkı soyluyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı ovmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni ovmeyin. Beni ovmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)

[Bazıları, bu hadis-i şerife istinaden kadınların şarkı soylemesinin ve calgının caiz olduğunu soyluyorlar. Şarkı soyleyenler cariye idi. Cariyenin avret yeri erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir. (İhya)]

Her ceşit calgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)

Muzik butun dinlerde buyuk gunahtır. (Durr-ul-munteka)

İncilin yasakladığı muziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledunniyye şerhi Zerkani)

İlham dinde senet olmaz
Sual: Ustad Bediuzzaman Said Nursi radyolardan yapılan muzik yayını ile ilgili olarak, (Evet, beşer hakikate muhtac olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat, bu keyifli hevesat, [butun yayınların ancak] beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine munafi olur) diyerek calgıya izin veriyor. Delil olarak bu yetmez mi?
CEVAP
Birincisi, burada calgının helal olduğundan bahsedilmiyor. Mubah olan oyun ve eğlencelerden bahsediliyor. Devamlı mubah olan eğlencelerle meşgul olmak elbette doğru olmaz. Eğer calgıya izin veriyor deniyorsa, o zaman bu sozun ilhamla soylendiği anlaşılır; cunku calgının haram olduğunda Âlimlerin ittifakı yukarıda bildirildi. Kesin haram olduğunu bildiren bircok hadis-i şerif de vardır. İmam-ı Rabbani hazretleri, (İlham dinde senet değildir. Sozunde mazur sayılır. Soyleyen evliya ise, sadece soyleyeni bağlar, başkalarını bağlamaz) buyuruyor. Kim olursa olsun, evliya da olsa, başka bir kimse de olsa, ilhamla soylediği sozler dinde asla senet olamaz. Bunlarla amel edilemez.


Dinimiz İslam.
__________________