1. Birinci Donem:

Doğumu takiben sut veriminde hızlı bir artışın gorulduğu donemdir. Gebelik suresince uterusun baskısı ile sindirim sistemi kapasitesinde meydana gelen azalma ve doğumun meydana getirdiği stress, yem tuketiminin onemli olcude duşmesine yol acmaktadır. Bu donemde hayvanın ihtiyaclarının tukettiği yem ile karşılanması coğunlukla mumkun olmaz ve hayvan ozellikle enerji ihtiyacını karşılamak icin başta yağlar olmak uzere vucut rezervlerini kullanmaya başlar ve canlı ağırlıkta bir azalma gozlenir. Yuksek sut veren ineklerde canlı ağırlık kaybı %10'a kadar cıkabilir. Bu oranın uzerine cıkılması metabolik hastalıkları beraberinde getirir.
Bu donemde rasyon duzenlemeleri sut sığırcılığında yapılması gereken en onemli uygulamalardandır. Hayvanın o andaki sut verim ihtiyacını karşılayacak kadar besin maddeleri ve enerji ihtiva eden rasyonun hemen uygulanmaya konulması, asidoz ve buna bağlı hastalıklara ve yem tuketiminde azalmaya yol acmaktadır. Hayvanlara verilecek gunluk yem miktarı doğum oncesi verilen konsantre yeme gunde 500g kadar ilave edilerek tedrici olarak artırılmalıdır. Verilecek konsantre yemin oranı total rasyonda %60'ı gecmemelidir.
Kaba yem oranı daha cok kaba yem kalitesi ile ilgilidir. Bu nedenle doğrudan kaba/konsantre yem oranını belirtir ifadeler yerine hucre duvarı elemanlarının rasyondaki oranı uzerinde durulmalıdır. ADF oranı %18'den; NDF oranı ise %28'den daha az olmamalıdır. NDF'nin ise en az %21’i kaba yemlerden kaynaklanmalıdır.
Kaba yemin fiziksel formu da onem taşımaktadır, kaba yemin en az yarısının 3 cm veya daha buyuk şekilde parcalanmış olması gerekir. Saman yapımı, oğutme, peletleme gibi işlemler kaba yemlerin buyuk bolumunun yapısını kaybetmesine ve kaba yem olarak etkisinin ve ruminasyonu uyarıcı ozelliklerinin duşmesine yol acmaktadır.
Bu donemde protein ihtiyacının karşılanması onemlidir. Hayvanlar enerji acıklarını vucut yağlarını mobilize ederek karşılayabildikleri halde protein ve diğer besin maddeleri ihtiyacının karşılanmasında vucut depolarından daha az oranda yararlanılabilmektedir. Bu nedenle protein ihtiyacı rasyondaki HP oranı artırılarak ancak karşılanabilir. NRC verilerine gore total rasyonun KM'sindeki HP oranı %19'lara kadar cıkarılmalıdır. Protein kaynağı olarak soya ve diğer bitkisel kaynaklar kullanılabildiği gibi bir NPN kaynağı olarak ure gunde hayvan başına 100 g'a kadar rasyonlara başarı ile katılabilmektedir.
Yemlemede yapılacak yanlışlıklar sonucunda asidoz ve ketosis gibi beslenme bozukluları meydana gelebilirken sut verim piki beklenin cok altında gercekleşebilir. Bu donemde aşağıdaki noktalara ozellikle dikkat edilmelidir.
* Yuksek kaliteli kaba yemler kullanılmalıdır.
* Rasyonun yeterince protein ihtiva ettiğinden emin olunmalıdır.
* Konsantre yemler yavaş yavaş artırılarak verilmelidir.
* Gunde 500-750 g yağ ilavesi hayvanların enerji ihtiyacının karşılanmasında yardımcı olacaktır.
* Her turlu stres azaltılmalıdır.

2. Pik Donemi:

Bu donemde uzerinde durulması gereken en onemli nokta sut verim pikini mumkun olduğunca uzatabilmektir. Bunu sağlamak icin beslemeye cok dikkat edilmesi gerekir. Bu donemin başlangıcında yem tuketimi maksimum duzeye cıkmak uzeredir ve canlı ağırlık kaybı cok duşuk duzeye inmiştir ya da hayvan yavaş yavaş ağırlık kazanmaya başlamıştır.
Yuksek duzeydeki besin maddeleri ve enerji ihtiyacını karşılayabilmek icin tane yem ya da konsantre yem miktarında artış yapılır fakat bu oran kuru madde esasına gore canlı ağırlığın %2.3'unu gecmemelidir. Bunun yanısıra yine yuksek kaliteli kaba yem verilmeye devam edilmelidir ve verilecek kaba yem miktarı kuru madde esasına gore canlı ağırlığın %1.5'inden daha az olmamalıdır. Bu kriterlere gore 600 kg canlı ağırlığındaki bir sut ineğine en fazla 13.8 kg konsantre yem kuru maddesi ( %90 kuru madde esasına gore 15.3 kg) verilirken kaba yem kaynaklı kuru madde miktarının en az 9 kg olması gerekmektedir.
Tane yemlerin cok yuksek duzeyde kullanılmak zorunda kalındığı bu donemde rumendeki optimal şartları bozmamak icin ham selulozun sindirilme derecesi yuksek olan yemlerin (orneğin Şeker Pancarı Posası) verilmesi yarar sağlar. Yem tuketimini artırmak amacıyla aşağıdaki uygulamalara dikkat etmelidir.
* Gunde en az 3 oğun yemleme yapılmalıdır.
* Gunluk verilecek ure miktarı 100 g'ı aşmamalıdır.
*Kaba ve konsantre yemler karıştırılarak birlikte verilmelidir.
* Her turlu stresten kacınmalıdır.
Yemlemeye dikkat edilmediğinde sut veriminde ani duşuşler, sut yağ oranının azalması, ketosis ve kızgınlığın gozlenememesi gibi problemlerle karşılaşılamamaktadır.
Hayvanların kısa surede sut verim pikine ulaşmaları, bu donemde sut veriminin mumkun olduğunca artırılması ve pik doneminin mumkun olduğunca uzun tutulması laktasyon sut verim duzeyini yukseltmek bakımından oldukca onemlidir. Pikte sut verim duzeyi ile laktasyon verimi arasında cok yakın ilişki bulunmaktadır. ABD'lerinde yapılan bir araştırmada pik doneminde sut veriminin 2.5 litre kadar yukseltilmesinin laktasyon veriminde yaklaşık 500 kg'lık bir artışa yol actığı tespit edilmiştir. Pik doneminde maksimum verim almak icin hayvanın kuru donem kondusyonunu normal duzeyde tutmak ve laktasyon başlangıcında konsantre yemlemeye gecişte dikkatli olmak gereklidir.
Bu amacla yapılacak yemlemenin esası doğumdan hemen sonra hayvanın ihtiyacından daha fazla miktarda tane yem ya da konsantre yem vermektir. Fakat bu donem sut sığırları icin oldukca stresli bir donemdir ve coğunlukla bu strese bağlı olarak yem tuketiminde onemli azalmalar gozlenir. Rasyonda herhangi bir değişiklik yapmaksızın yem tuketiminin kısa zamanda normale doneceğini unutmamak gerekir. Ancak yem tuketiminin tamamen durması hayvana onemli zararlar vereceğinden bu gibi durumlarda acil tedbirler alınmalıdır.
Konsantre yemin artırılması doğal olarak kaba yem tuketimini azaltacaktır. Burada ilave edilen her kg konsantre yemin kaba yem tuketimini 0.5 kg kadar azaltacağı varsayılır ve bunun sonucunda sut yağ oranında azalma ve rumende fonksiyon bozukluğu gibi istenmeyen fakat coğunlukla gecici bazı problemler ile karşılaşılabilir.

3.Laktasyonun son donemi:

Sut veriminin azalması nedeniyle hayvanın ihtiyaclarının kolaylıkla karşılanabildiği bir donemdir. Sut verimindeki azalma aylık %10 kadar olmalıdır. Konsantre yem miktarı onemli olcude azaltılabilir yalnız ilk donemdeki ağırlık kaybının bu donemde yerine konacağı ve gebelikten ileri gelen ihtiyaclar rasyon hazırlarken goz onunde tutulmalıdır. Bu donemde dikkat edilmesi gereken en onemli nokta hayvanın yağlandırılmaması olmalıdır. Sut inekleri kuru doneme ya da laktasyona yağlı bir kondisyonla girdiklerinde ketosis gibi metabolik hastalıklar ve ceşitli dol verim bozuklukları ile karşılaşılabilir
.


İlk uc donemde dikkat edilecek noktalar

- Rasyonun enerji duzeyi: Laktasyonun başlangıcında 1720 kcal/kg NEL bulunduran total rasyon, laktasyonun sonunda 1520 kcal/kg'a kadar duşurulebilir. Kuru donemde rasyonun daha da dilue olması ve NEL miktarının 1250 kcal/kg kadar olması yeterlidir.
- Rasyonun protein duzeyi: Laktasyonun başlangıcında kuru maddesinde %19 kadar olması istenen ham protein duzeyi son donemlerde %13'e kadar duşebilir. Protein ihtiyacının bir kısmı ureden karşılanabilir. Ure miktarı gunluk 200 g'ı ya da konsantre yemin %1'ini gecmemelidir.
- Kaba yem: Laktasyonun başlangıcında mumkun olursa iyi kaliteli baklagil kuru otları tercihen yonca kullanılmalıdır. Kaba yem miktarı hic bir donemde canlı ağırlığın %1.5'uğundan (kuru madde esasına gore) daha az olmamalıdır.
- Ham seluloz miktarı pik doneminde en az %15, laktasyonun diğer donemlerinde ise en az %17 kadar olmalıdır. Kaba yemleri değerlendirmek amacıyla son yıllarda ham seluloz yerine kullanılan ADF miktarı laktasyonun başlangıcında ve pik doneminde en az %17 olması gerekirken bu rakam kuru donemde %22'ye, NDF miktarı da %28'den %35'e kadar cıkarılmalıdır.
- Kaba yemlerin saman haline getirilmesinden ve konsantre yemlerin cok ince oğutulmesinden kacınmalıdır.
- Rasyon yeterince vitamin ve mineral maddeleri ihtiva etmelidir.

4. Kuru Donem:

Beslenme acısından en kritik donemdir. Kuru donemde uygulanacak iyi bir besleme programı, hem muteakip laktasyon donemindeki sut veriminin artırılmasında hem de metabolik hastalıkların minimize edilmesinde buyuk onem taşır. Memede eski hucrelerin regresyonu yeni hucrelerin oluşumu bu donemde gercekleşmektedir.
Fotusun normal gelişimi ve takip eden laktasyon periyoduna daha iyi bir kondusyonla girmesi icin bu donemin mutlaka uygulanması gerekir. 5 puan uzerinden yapılan ve en kilolu ineklere 5 puan verilen kondusyon puanlamasına gore kuru donem başlangıcında 2-3 puan olması gereken kondusyonun buzağılama sırasında 3.5-4 puana cıkarılması gerekmektedir.
Kuru donemin en az 50-60 gun surmesi gerekmektedir. Bu surenin daha az tutulması muteakip verimi cok olumsuz yonde etkilemektedir. Duşuk verimli hayvanlar ( kuruya ayrılma zamanında 10 kg'dan daha az sut verenler) kuruya ayrılırken onemli bir problemle karşılaşılmaz. Bu hayvanlar kuruya ayrılacakları vakit konsantre yem verilmez, su miktarı sınırlandırılır ve aniden kuruya ayrılır. Yuksek sut verimli hayvanlarda ise bir geciş doneminin uygulanması gerekir. Konsantre yem yavaş yavaş azaltılır. zaman zaman sağım yapılır ve hayvanın daha az stresle kuru doneme girmesi sağlanır.
Rasyonlar hesap edilirken hayvanın yaşama payı ihtiyacı, gebelik ihtiyacı ve gerekli ise bir miktar ağırlık artışı icin gereken ihtiyaclar goz onune alınmalıdır. Kurudaki ineklerde kuru madde ihtiyacı yaklaşık canlı ağırlığın %2'si kadardır. Bunun en az yarısının kaba yemlerden sağlanması gereklidir. Rasyona %50 oranında katılan tane yada konsantre yemler hayvanın ihtiyacını karşılamaya yeterlidir. Hatta kuru donemin başlangıcında hayvan iyi bir kondusyonda ise ve mısır silajı gibi yuksek enerjili bir kaba yem kullanılıyorsa verilecek kuru madde miktarı canlı ağırlığın %2'sinden de az olabilir ya da rasyon buyuk olcude bu kaba yeme dayandırılabilir. Bu donemde tamamen kaba yeme gecilerek sağlıklı bir rumen ortamının oluşmasına ve hayvanı laktasyon doneminde yuksek duzeyde konsantre yem verilmesinden kaynaklanan stresten bir sure de olsa uzaklaştırmasına imkan verilmesi gereklidir. Yem tuketimini sınırlamak icin bu donemde duşuk kaliteli kaba yemler kullanılabilir ancak tum besin madde ihtiyaclarının karşılanabiliyor olmasına dikkat etmek gereklidir. Rasyondaki ham protein oranı %12'ye kadar indirilebilir.
Doğuma 10 gun kala konsantre yem miktarı tedricen artırılmaya başlanmalıdır. Bu uygulama ile doğumu muteakip artan ihtiyacları karşılamak amacıyla yuksek duzeyde verilecek konsantre yeme hayvan alıştırılmış olur. Boylece ani yem değişikliklerinden ya da yetersiz yemlemeden ileri gelebilecek ceşitli beslenme bozukluklarına karşı tedbir alınmış olur.



Bu donemde hayvanlara aşırı miktarda Ca ve P verilmesi hipokalsemi ihtimalini artırır. Laktasyonun başlangıcında Ca ihtiyacında meydana gelen ani artışa karşı kemiklerdeki kalsiyum deposunu hazır halde tutmak ve kemiklerden Ca mobilizasyonunu aktive etmek amacıyla bu donemde rasyondaki Ca duzeyi ihtiyacın altına indirilir. Gunluk 50-80 g kadar Ca ve 50-60 g kadar P yeterli olmaktadır. Ya da rasyondaki Ca miktarı %0.6'ya; P miktarı ise %0.4'e kadar indirilebilir.
Yeterli duzeyde A,D ve E vitaminlerinin verilmesi ozellikle retensiyo vakalarının azalması, buzağının yaşama gucunun artması ve hipokalsemi oranın azalması acısından onemlidir. Bolgede Se yetersizliği goruluyor ise buzağılarda Se yetersizliğinden ileri gelen hastalıkların onune gecilmesi icin yeme Se'lu yem katkı maddeleri ilave edilir ya da hayvanlara enjektabl solusyonlar uygulanır.
Kobalt yetersizliğinin gorulduğu yorelerde kuru donemde yemlere Co ilavesi ile kolostrum ve sutteki Co konsantrasyonunu artırmak mumkun olmaktadır.
Laktasyonun başlangıcında gorulen meme odemlerini en aza indirmek amacıyla kuru donemde rasyondaki tuz miktarı azaltılmalıdır.
Kuru Donemde Hayvanı Zayıflatmak Zordur
İneğin Ağırlığı Laktasyonun Son Doneminde Kontrol Edilir
__________________