Allah İsraf Edenleri Sevmez



“... İsraf ederek sacıp-savurma. Cunku sacıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankordur.” (İsra Suresi, 26-27)

Allah'ın verdiği nimetin değerini takdir edememek, bu nimetleri kullanırken bilincsizce israf etmek Allah'ın lutuf ve ikramına karşı nankorluk etmek olur. Ayette bildirildiği gibi nankorluk ise, şeytanın temel vasfı olduğundan, israf edip nankorluk yapanlar da şeytana uyarak, onun kardeşinden farksız olurlar. Dolayısıyla israfın ahiretteki karşılığı da Allah'ın rızasını kazanmaktan, cennetinden, rahmetinden ve nimetlerinden uzak kalmak demektir.

Cennet, Allah'ın sonsuz nimetleriyle donatılmış ihtişam dolu bir yerdir. Ancak, daha bu dunyadaki nimetlere duyarsız kalan, kıymetini bilmeyen, Allah'a gereği gibi şukredemeyen bir kimsenin cennet nimetlerini hakkıyla takdir edip Allah'ı yuceltmesi de mumkun değildir. (En doğrusunu Allah bilir) Cenneti hak edebilmek icin oncelikle dunya hayatında bu ustun ahlakı kazanabilmek gerekmektedir. Acıkca gorulen bir sefahat ortamı olmasa bile, ufak tefek şeylerde israf yapmak, nimeti hor kullanmak, ziyan olmasına, zarar gormesine sebep olmak, bildiği halde zararı engelleyici tedbirleri almamak gibi hareketler de yine nimete nankorluk kapsamına girer. İsrafın Allah Katında sevilmeyen bir davranış olduğu bir ayette şoyle bildirilmiştir:

“Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, icin ve israf etmeyin. Cunku O, israf edenleri sevmez.” (Araf Suresi, 31)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 31. sayı (Ocak 2007) 20. sayfada yayınlanmıştır.
__________________