Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş..
. Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın butun sırları meydandadır..
. Yeşillerden, ciceklerden meydana gelen bahce gecici, fakat akıllardan meydana gelen gul bahcesi hep yeşil ve guzeldir..
· Nice insanlar gordum, uzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gordum, icinde insan yok.
. Aşk, davaya benzer, cefa cekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki..
· Sen diri oldukca olu yıkayıcı seni yıkar mı hic?
· İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
· Dert, insanı yokluğa goturen rahvan attır.
· Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
· Leş, bize gore rezildir ama, domuza, kopeğe şekerdir,helvadır.
· Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bulbul, kuzgun bağırıyor diye guzelim sesini keser mi hic?
· Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye calışır.
· Dikenden gul bitiren, kışı da bahar haline dondurur. Selviyi hur bir halde yucelten, kederi de sevinc haline sokabilir.
· Nasıl olur da deniz, kopeğin ağzından pislenir, nasıl olur da guneş uflemekle soner?
· Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yone ucar
· Tovbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dunyadan goğe sıcrayıverir.
· O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise olum zehiri ile. İcindekine bakarsan padişahsın, kabına
bakarsan yolu yitirdin.
· Genişlik, sabırdan doğar.
· Korkunc bir kurban bayramı olan kıyamet gunu, inananlara bayram gunudur, okuzlere olum gunu.
· Kim daha guzelse kıskanclığı daha fazla olur. Kıskanclık ateşten meydana gelir.
· Dunya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kacının.
· Irmak suyunu tumden icmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar icmemenin de imkanı yok.
· Gurzu kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Cunku bu ten gozu, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
· Ey altın sırmalarla suslu elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.
· Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şuphe eder.
· Birisi guzel bir soz soyluyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
· Oruc tutmak guctur, cetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
· Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gulun, dikene sabretmesi, gule guzel bir koku verir. Arslanın, sabredip
pislik icinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.
· Zahidin kıblesi, lutuf, kerem sahibi Allah'tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası.
. Allah ile olduktan sonra olum de, omur de hoştur..
· Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "ozrum vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana,
onu sen cağırdın.
· İnsan gozdur, goruştur, gerisi ettir. İnsanın gozu neyi goruyorsa, değeri o kadardır.
· Birinin başına toprak sacsan başı yarılmaz. Suyu başına doksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpic yapman gerek.
· Yoldaki bir tepecik seni bunaltmış,oysa onunde yuzlerce dağ var
· Kabuğu kırılan sedef uzuntu vermesin sana, icinde inci vardır.
· Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulum nedir? Bir şeyi yerine koymamak,başka yere koymak.
· Hicbir kafire hor gozle bakmayın. Musluman olarak olmesi umulur cunku.
· Şu deredeki su,kac kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.
· Yol kesenler olmadıkca ,lanetlenmiş şeytan bulunmadıkca,sabırlılar ,gercek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılır?
· Oyun ,gorunuşte akla uymaz ama cocuk oyunla akıllanır.
· Anlayış,edep şehirlilerdedir. Ziyafet,garip konaklamak da koylulerde.
· Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,hepsi de ressamın elindedir,o elden cıkar.
· Alışsan guvercin sallanan kamıştan kacar mı hic?O kamıştan goklere ucan yere alışmamış olan guvercin urker,kacar.
· Mal, sadakalar vermekle hic eksilmez. Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur.
· Calınmış kumaş,devamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına goturur.
· Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur.
· Her korkuda binlerce eminlik vardır,goz karasında onca aydınlık mevcut.
· Verdiğini geri alan kişi, kopek gibi kusmuğunu yemiş olur.
· Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki. Ağzını,şarabı verene ac.
· Ekme gunu gizlemek toprağa tohumu sacmak gunudur. Devşirme gunuyse tohumun bittiği gundur,karşılığını bulma gunudur.
· Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıctır.
· Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl guler?
· Bulbullerin guzel sesleri beğenilir de bu yuzden kafes ceker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
· Meyve ekşi bile olsa, olmadıkca ona ham derler
· Cayırlıktan, cimenlikten esip gelen yel, kulhandan gelen yelden ayırt edilir.
· Dunya malı, bedene tapanlara helaldir.
· Gercek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sozun kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, soz soyleyenin soluğundan anlaşılır.
· Her dil, gonlun perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
· Ahlaksızların bağırışıyla, yurekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır.
· Kotu nefis, yırtıcı kuştur.
· Hırsın yemdir, cehennemse tuzak.
· Doğan, avdan av getirir, fakat kendi kanadıyla ucar da avlanır. Padişah da bu yuzden onu keklikle, cil kuşuyla besler.
· Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.
· Yemekle dolu karın, şeytanın pazarıdır.
· Sozle anlatılan şey, yalan bile olsa, kokusu, gercek olduğunu da haber verir, yalan olduğunu da.
· Canım bedenimde oldukca, kulum, koleyim, secilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sozlerimden bundan başka soz
naklederse, o kişiden de bezmişim ben, o sozden de.
· Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, oluler dirilir. Sevgiden, padişahlar
kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.
· Mumundur karanlık veren sana. Anlatırdım bunu ama, gonlunun beli kırılıverir. Gonul şişesini kırarsan artık, yaşamak fayda vermez.
· Ruşvet alan para pul padişahı değiliz. Paramparca olmuş gonul hırkalarını diker, yamarız biz.
· Aşıkların gonullerinin yanışıyla gozyaşları olmasaydı, dunyada su da olmazdı, ateş de.
· İki parmağının ucunu gozune koy. Bir şey gorebiliyor musun dunyadan? Sen goremiyorsun diye bu alem yok değildir.
Gorememek ayıbı, gostermemek kusuru, uğursuz nefsin parmağına ait işte.
· İnsan, gozden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Goz ise ancak dostu gorene denir.
· A kardeş, keskin kılıcın uzerine atılmadasın, tovbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
· Bir gomlek derdine duşeceksin ama belki o gomlek kefen olacaktır sana.
· Dun gecti gitti. Dun gibi, dunun sozu de gecti. Bugun yepyeni bir soz soylemek gerek.
· Saman copu gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman copune değmezsin.
· O dağa bir kuş kondu, sonra da ucup gitti. Bak da gor, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
· Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra
· Gordun ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
· Nefsin, uzum ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukca, ruhunun uzum salkımını gorebilir misin ki?
· Ağzını kapa ve altın dolu avucunu ac. Ceset cimriliğini bırak da comertliği sec.
· İnanmışsan, tatlı bir hale gelmişsen, olum de inanmıştır, tatlılaşmıştır. Kafirsen, acılaşmışsan, olum de kafirleşir, acılaşır sana.
· Doğruluk, Musa'nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazların sihrine benzer. Doğruluk ortaya cıkınca, butun eğrilikleri yutar.
· Bir kotuluk yaptıktan sonra pişmanlık hissetmek Allah'ın inayet ve muhabbetine mazhar olmanın delilidir.
· Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir gunahın cezası, huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.
· Uzerinde pek cok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru ceker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi
havada olur.
· Topluluk bizim yanımıza geliyor. Susacak olsak, incinirler. Bir şey soyleyecek olsak, onlara gore soylemek lazım geldiğinden o zaman da biz inciniriz
· Umit, guvenlik yolunun başıdır.
· Kuş seslerini oğrenen kimse, kuş olmadığı gibi aynı zamanda kuşların duşmanı ve avcısıdır.
· Dert, insana yol gosterir.
· İman, namazdan daha iyidir. Cunku namaz beş vakitte, iman ise her zaman farzdır.
· İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dort kanatlı oldukları halde ucamazlar, cunku ikilik mevcuttur.
· Sokak kopeğine ister altın, ister yunden tasma tak, yine sokak kopeği olmaktan kurtulamaz.
· Cubbe ve sarık ile alimlik olmaz. Alimlik, insanın zatında bulunan bir hunerdir.
· Değil mi ki gonul mutfağında yemekler tabak tabak, peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kase tutacakmışım?
· Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda boyle bir şupheye duşuyorsun?
· Testi taştan korkar ama o taş ceşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.
· Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Cunku bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları ortmek yaraşır.
· Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?
· Varlık peteğini oren arıdır. Arıyı vucuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur
· Dunya kopuktur. Tanrı sıfatlarıysa denize benzer. Fakat şu cihan kopuğu, denizin arılığına, duruluğuna perdedir.
· Sozun icini elde etmek icin harf kabuğunu yar. Saclar da sevgilinin yuzunu, gozunu orter.
· Burnuna sarımsak tıkamışsın, gul kokusu arıyorsun.
· Biz, tulumla, kuple, testilerle tatmin olmayız. Bizi cekip ırmağınıza goturun.
· Dunyaya demir atmış Karun'u, yer cekti, yuttu. Ulular ulusu İsa'yı gokyuzu cekti, yuceltti.
· Ekmek, beden hapishanesinin mimarıdır.
· Gubre olup bostanın gonlune giren pislik, yok olur gider de pislikten kurtulur, kavunun, karpuzun lezzetini arttırır.
· Avlanmak istedik mi ucup gittiğimiz yer Kafdağı'dır. Akbaba gibi leş avlamayız biz.
· Bir kopeğin onune bir cuval şeker koysan bile, onun gonlu yine leş peşindedir. Şekerden ne anlar o?
· Allah ile birleşmek demek, senin varlığının O'nunla birleşmesi demek değildir. Senin yok olmandır.
· Kufurle iman, yumurtanın akıyla sarısına benzer. Onları ayıran bir berzah var, birbirine karışmazlar.
· Kopekler gibi kızmayı bırak, arslanların gazabına bak. Arslanların gazabını gorunce de var, bir yaşına girmiş koyun gibi
yavaş ol.
· Din evinde haset faresi bir delik acar ama kedinin bir miyavlaması ile urker kacar.
· Kadınlar, aklı olanlara, gonul sahiplerine pek ustun olurlar. Cahillere gelince, onlar, kadına ustundur. Cunku tabiatlarında
hayvanlık vardır. Sevgi ve acımak, insanlık vasıflarıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları.
· Mumin bir kopuza benzer. Madem ki inanan kişi feryat edip ağlamada kopuzdur, kopuz kendisine mızrap vuran
olmadıkca feryat etmez.
· Madem ki, akıl babandır beden de anan, oğulsan babanın yuzune bak.
· Yeryuzu ile dağda aşk olsaydı, gonullerinde bir ot bile bitmezdi.
· Kuş, kafeste kaldıkca başkasının buyruğu altındadır. Kafes kırıldı da kuş uctu mu, nerede ona gececek buyruklar?
· Bal canağının ağzı kapalı. Sen ise, ustunu, yanını yalayıp duruyorsun. Canağı yere cal,
· İnsana butun korku icinden gelir fakat insanın aklı daima dışarıdadır.
· Dil, anlamlara bir oluktur adeta, fakat nereden sığacak oluğa deniz?
· O kadar cok koşmayın, o kadar yorulmayın, şu yerin altında cırak ne olmuşsa usta da o olmuştur.
· Bir lağımın pis kokusunu koklamak, ruhu kokuşmuş zenginlerle sohbetten yuz misli iyidir.
· Sen, yeni bir cocuk doğurmadıkca, kan tatlı sut haline gelmez.
· Hırsızlara, kotulere, alcaklara acımak, zayıfları kırıp gecirmektir.
· Aşk, davaya benzer. Cefa cekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.
· Tohum yerde gizlenir de, o gizlenmesi bağın, bahcenin yeşermesine sebep olur.
· Yazı yazılırken eli gormeyen kişi, yazı kalemin oynamasıyla yazılıyor sanır.
· Gul solup, gul bahcesi harap olduktan sonra gulun kokusunu nereden duyabiliriz? Gulsuyundan!
· Firavun, yuzbinlerce cocuk oldurttu, aradığıysa evinin icindeydi.
· Geminin icindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur.
· Aynanın berraklığını yuzune karşı soylersen, ayna hemen buğulanır, seni gostermez olur.
· Eşek, suyun kadrini bilseydi, ayak yerine baş koyardı ırmağa.
· Aklın deveciye benzer, sense devesin. Aklın seni ram eder, ister istemez dilediği yere ceker goturur.
· Eğer parca bucukta butunle beraberdir, ondan ayrılmaz diyorsan, diken ye, diken de gulle beraberdir.
· Gumuşun dışı aktır, berraktır ama onun yuzunden el de kararır, elbise de.
· Ateşin kıvılcımlarıyla al al bir yuzu vardır. Ama yaptığı kotu işe bak, karanlığı seyret.
· Yoksul, comertliğin aynasıdır.
· Peygamberler insanları Allah'a ulaştırmak icin gelmişlerdir. İnsanların hepsi bir bedense, kulla Allah birleşmişse kimi kime ulaştıracaklar?
· Bir mumdan yakılan mumu goren, gercekten de asıl mumu gormuştur. Duşunenlerin duşundurdukleri...
· Sabır, genişliğin anahtarıdır.
· Gunduz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen varlığını yaka dur.
· Ana karnındaki cocuğa doğmak, dunyadan gocmektir
· Somuna benzer bir şey duzsen, emdin mi, şeker gelir ondan, ekmek tadı değil.
· Terazide arpa altınla yoldaş olur ama bu, arpanın da altın gibi değerli olmasından değildir.
· Koruktaki su ekşidir ama koruk uzum olunca tatlılaşır, guzelleşir. Derken kupte yine acır, haram olur fakat sirke olunca
ne guzel katıktır.
· Ay, yıldızlardan utanır ama yine de comertliği yuzunden yıldızların arasında bulunur.
· İnanan, inananın aynasıdır.
· Sen şekillerde kalırsan puta tapıyorsun demektir. Her şeyin şeklini bırak, manasına bak
· Rengi kara bile olsa, bir kişi seninle aynı maksadı guduyorsa, ona ak de, senin rengindedir.
· Hacca gideceksen, bir hac yoldaşı ara. İster Hint'li olsun, ister Turk, ister Arap. Şekline, rengine bakma, maksadı ne,
ona bak.
· Yokluk, varlığın aynasıdır.
· Arslanın boynunda zincir bile olsa, butun zincir yapanlara beydir arslan.
· Zıddı meydana cıkaran, onun zıddı olan şeydir. Bal, sirkeyle belirir.
· Kasırga pek cok ağaclar yıkar fakat yeşermiş bir ota ihsanlarda bulunur.
· Dostların ziyaretine eli boş gelmek, değirmene buğdaysız gitmektir.
· Herkes guneşi gorebilseydi, guneşin ışıklarına delalet eden yıldızlara ne ihtiyac vardı?
· Hic kopeğin havlaması, ayın kulağına değer mi?
· Huzurunda bulunmayanlara bile boyle elbiseler, boyle yiyecekler verirse, kim bilir konuğun onune ne nimetler koyar.
· Hıristiyanların bilgisizliğine bak ki, asılmış Tanrı'dan medet umuyorlar.
· Resim, ressama, beni kusurlu yaptın diye soz mu soyleyebilir?
· İnsanoğlu, dilinin altında gizlidir. Dil, can kapısının perdesidir. Yel, perdeyi kaldırdı mı ne var, belirir bize.
· Sen de sağ eline bir sopa aldın ama senin elin nerede, Musa'nın eli nerede
· Akıllı birisinden gelen cefa, bilgisizlerin vefasından iyidir.
· Kara odun ateşe eş oldu mu, karalığı gider, tumden ışık kesilir.
· Bağış, kine merhemdir.
· Tahta icinde yaşayan kurt, o tahtanın fidan olduğu vakit ki halini bilir mi hic?
· Madem ki hırsızsın, bari o guzelim inciyi cal, madem ki gebe kalıyorsun, bari yuce bir cocuğa gebe kal.
· c
· Korukla uzum birbirine zıttır ama, koruk olgunlaştı mı guzel bir dost olur.
· Tanrı yuzunu cirkin yaratmışsa, kendine gel de, hem cirkin yuzlu hem cirkin huylu olma bari.
· Aynada bir şekil gorursun hani, senin şeklindir o, aynanın değil.
· Satrancta piyon yola cıkar da, sonunda yuce vezir olur.
· Kibir kokusu, hırs kokusu, tamah kokusu, soz soylerken soğan gibi kokar.
· Sonsuzun iki yanı da yoktur, ortası nasıl olabilir?
· Dosttan, yakınlardan gelen bir cefa, duşmanın ucyuzbin cefasına bedeldir.
. Bal yiyen arısından gocunmaz..
· Guneşin ışığı pisliğe vursa bile pislenmez, ışıktır o.
· Başın ırmağın suyuna daldı mı, suyun rengini nasıl gorebilirsin?
· Davud'un elinde mum oluyor, senin elindeyse mum, demire donuyor.
· Sabır, insanı maksadına en tez ulaştıran kılavuzdur.
· Yılan yumurtası da serce yumurtasına benzer ama aralarında ne kadar fark var.
· Bilginin, iki kanadı vardır, şuphenin tek.
· İkiyuz batman bala, bir okka sirke doksen, balın icinde erir, gider. Balı tattın mı sirkenin tadını bulamazsın fakat tartarsan
bir okka fazla gelir. Demek ki sirke, hem yok olmuştur, hem vardır.
· Bir kuyudan her gun toprak ceker, her gun orayı kazar, eşersen, sonunda arı duru suya ulaşırsın.
· Denizden bile yerine su koymadan devamlı su alsan, bu işin denizleri cole cevirir.
· Sen, yerdeki yeşillik gibisin, ayağın bağlı. Bir yel esti mi, tam inanca ulaşmadan başını sallarsın.
· Oltandaki et lokması, balık avlamak icindir. Oyle lokma ne bağıştır ne comertlik.
· Sozun eğri olsa da, anlamı doğru bulunsa, sozdeki o eğrilik, Tanrı'ya makbuldur.
· İcen akıllıysa, aklının parlaklığı daha da artar, fakat kotu huyluysa daha beter olur. Ama halkın coğu kotu olduğundan,
beğenilmez huylara sahip bulunduğundan, icki herkese haram edilmiştir.
· Eşeğin ardını opmekte bir tat, tuz yoktur. Faydasız yere, sakalını, bıyığını kokutur.
· Pirlik, sacın sakalın ağarması ile elde edilmez. İblisten daha ihtiyar kim var?
· Tavus kuşu gibi sadece kanadını gorme, ayağını da gor.
· İnci de denizin dibinde, taşlarla beraberdir. Ovuncte, ayıpların arasındadır.
· Pirenin ısırışından meydana gelen yanış, seni yılan soktu mu yok olur gider.
· Okuz, ansızın Bağdat'a gelir, şehri bir baştan ote gezip, dolaşır. Butun o zevki, hoşluğu, tadı, tuzu gormez de gore gore
karpuz kabuğunu gorur.
· Hani bir hayvan vardır, porsuktur adı. Dayak yedikce semirir, buyur, koteği yedikce daha iyileşir, sopa vuruldukca
semirir, insan da gercekte porsuktur, cunku o da dert, mihnet sopasıyla buyur, semizleşir.
· Ucan kuş, yeryuzunde kalsa tasalanır, derde duşse ağlayıp inlemeye koyulur. Fakat ev kuşu, kumes hayvanı, yeryuzunde
sevincle yurur, yem toplar, neşeyle koşar durur.
· Olulerle savaşıp gazilik elde edilmez.
· Hoş, guzel omur, yakınlık aleminde can beslemektir. Kuzgunun omru ise fışkı yemeye yarar.
· Kin, sapıklığın da aslıdır, kafirliğin de.
· Kuru duayı bırak, ağac isteyen tohum eker.
· İnciyi sedefin icinde ara, huneri de sanat ehlinden iste.
· İnsan bir ağaca benzer, koku, ahdinde durmaktır.
· Susmakla canın ozu, yuzlerce gelişmeye ulaşır. Ama soz, dile geldi mi, oz harcanır.
· Omur de Allah'la hoştur, olum de. Allah'a kavuşmadıktan sonra, ab-i hayat bile ateştir. ALLAH
· Hic ay, yeryuzunde ev sahibi olur mu?
· Hırs, cirkinlikleri bile guzel gosterir.
· Padişahın adamlarından biri, zindanın burcunu yıksa, zindancının gonlu bu yuzden kırılır mı hic?
· Hicbir şeyden haberi olmayan cansızlardan, gelişip boy atan bitkiye, bitkiden yaşayış, derde uğrayış varlığına, sonra
guzelim akıl, fikir, ayırt ediş varlığına geldin.
· Yol afetleri icinde şehvetten beteri yoktur.
· Demirciliği bilmiyorsan, demirci ocağından gecerken sakalın da yanar, sacın da.
· Taş, taşlıktan cıkıp yok olmadıkca, mucevher olup yuzuğe takılır mı hic?
· Padişah, tohmet altına alınanı Karun'a cevirir. Artık sucsuzu ne hale kor, onu sen duşun.
· Eğri ayağın golgesi de eğridir.
· Tam inanc aynası kesilen kişi, kendini gorse bile, Tanrı'yı gormuş olur.
· Bilgiye ulaştı mı ayak, kanat olur.
· Goz olgunlaştı mı, temeli, ozu gorur. Ama kişi şaşı oldu mu parca bucuğu gorur ancak.
· Sınama, deneme yolunda bilgi, tam inanctan aşağıdır, zindansa yukarı.
· Can, doğan kuşuna benzer, beden ona bir tuzak
__________________
Mevlana'dan SOzler
Dini Bilgiler0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Mevlana'dan SOzler