Peygamberimizin (asm) devesi cennete gidecek hayvanlar icindedir. (Durretu'n-NÂsihin, s.57.)
Resul-i Ekrem AleyhissalÂtu VesselÂmın Adb ismindeki devesi, vefat-ı Nebevîden sonra kederinden ne yedi, ne icti, t oldu. Hem o deve, Resul-i Ekrem AleyhissalÂtu VesselÂm ile muhim bir kıssayı konuştuğunu, Ebu İshak-ı İsferanî gibi bazı muhim imamlar haber vermişler. (Ali el-Kari, Şerhu'ş-ŞifÂ, 1:637.)
Peygamberimiz (asm) Mekke'den hicret edip Medine'ye geldiğinde, Peygamberimiz (asm) Kasva adlı devesinin uzerindeydi. Ağır ağır Medine iclerine doğru ilerliyordu. Şehirde bir bayram havası vardı. Genc, ihtiyar, herkes ilÂhiler soyluyordu. Peygamberimizin (asm) şehre gelişi kutlanıyordu. Kadınların sevincleri yuzlerinden okunuyordu. Minik cocuklar bayramlık elbiselerini giymişlerdi... Neşe ile koşuşup duruyorlardı. Butun şehir, "Hazret-i Muhammed geldi. Şehrimizi şereflendirdi. YÂ Muhammed YÂ Resûlallah !" sesleriyle cınlıyordu.
Peygamberimiz (asm) ise sevinc gosterileri arasında yol alıyordu. Her ev sahibi aynı şeyi soyluyordu: "Ya Resûlallah, bizde misafir olun."
Peygamberimiz (asm) hic kimseyi incitmeyecek bir yol bulmuştu. Devesinin onunde coktuğu evin misafiri olacaktı. MubÂrek devesi de sağa sola bakarak ilerliyordu. Bir muddet oylece gitti. Daha sonra boş bir arsaya coktu. Peygamberimiz (asm) devesinden hemen inmedi. Deve az sonra ayağa kalktı. Biraz ilerledi. Sonra coktu.
Bir başka vakit, devesi Adb yarışta birinciliği kaybedince bu durum sahabilere ağır gelmişti de, bu kez, şoyle buyurmuştu o:
"Dunyada yukselen bir şeyi alcaltmak, Allah'ın değişmez kanunudur." (Metin Karabaşoğlu, Bilinmeyen Yonleriyle Peygamber)
KasvÂ'nın Kaybolması:
Tebuk seferi sırasında bir ara Resûl-i Ekrem Efendimizin (asm) devesi Kasv kayboldu. Ashab-ı Kiram bir sure aradılarsa da onu bulmaya muvaffak olamadılar.
MunÂfıklar bunu da fırsat bilerek Hz. Resûlullahı (asm) rahatsız edici soz soylemekten geri durmadılar. Onlardan biri olan Zeyd bin Lusayt,
"Şaşılacak şey! Muhammed, peygamber olduğunu soyler, gokten haber verir, fakat devesinin nerede olduğunu bilmez." diye soylendi..
MunÂfıkın Âdice sarf ettiği bu soz, KÂinatın Efendisine (asm) ulaştırılınca,
"Vallahi, ben ancak Allah'ın bana bildirdiğini bilirim. Ondan başkasını asla bilemem!" buyurdu ve ilÂve etti:
"Şimdi de Allah bana bildirdi ki, Kasv filan ve filan dağların arkasındaki vadidedir. Yuları bir ağaca takılmış olarak duruyor. Hemen gidiniz onu bana getiriniz."
Sahabîler, Hz. Resûlullah'ın (asm) tarif ettiği yere gittiklerinde, deveyi aynen yuları bir ağaca dolanmış halde buldular ve alıp getirdiler.
Resûl-i Ekrem (asm), ancak CenÂb-ı Hakk'ın kendisine bildirmesiyle gaybı bilir, insanlar icin gayb hukmunde olan hadiseleri haber verirdi. Bu, onun mazhar olduğu mucizelerinin bir nev'idir.
Resûlullah'ın, (asm) Allah'ın bildirmesiyle haber verdiği istikbale Âit butun haberler ashabın şehÂdetiyle teker teker zuhur etmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
__________________
__________________
Efendimizin (asm) devesi hakkında bilgi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Efendimizin (asm) devesi hakkında bilgi