Alıntı:


Her olayın Allah'ın kontrolu ile gercekleştiğini unutmayın. Allah sonsuz guc sahibidir;
Kuran'da bildirildiği uzere tek bir yaprak dahi Allah'ın kontrolu dışında duşmez, (Enam Suresi, 59), herşey Allah'ın bilgisi ve emri dahilinde hareket eder. Gokten yere butun işler Allah'ın emriyle gercekleşmektedir. Butun işler denilince bircok insan bunu sadece doğa olayları ya da olum, doğum gibi olaylar olarak duşunur. Oysa sadece bunlar değil, akla gelebilecek her iş, her olay, yaşanan her sistem Allah'ın emriyle yurumektedir.

Teknolojik buluşlar, butun dunya devletlerinin yonetimi, her birinin sosyal ve ekonomik durumu, sanatsal faaliyetler, kucuk buyuk butun şirketler, buralarda yapılan her iş, dunyaya gelen her yeni insan, bu insanların yaşamlarındaki her saniye ustun bir Yaratıcı olan Allah'ın bilgisi dahilinde ve kontrolu altındadır. En kucuğunden en buyuğune kadar alınan her karar, yapılan her faaliyet Allah'ın izni ile gercekleşir. Aynı şekilde vucudunuzdaki trilyonlarca hucrenin işleyişi, bu hucrelerin her birinin icinde bulunan organellerin tek tek yaptıkları butun gorevler, bu hucreleri besleyen sistemler ve daha sayamayacağımız turlu detaylar Allah'ın kontrolundedir. Bunun yanında, boşlukta donup durmakta olan Dunya ve Dunya'nın uzerindeki tek bir karıncanın beslenmesinden uremesine kadar hayatını devam ettirmesi icin gereken tum faaliyetler de yine Allah'ın izniyle gercekleşir. Bu gercek Kuran'da şoyle ifade edilir:

"Ben gercekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkul ettim. O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hicbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol uzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)

Allah, herkesin Kendisine boyun eğdiği; ilmiyle her yeri sarıp kuşatan, tum bilginin sahibi olandır. Kucuk bir cocuktan bir bilim adamına kadar herkese bildiklerini oğreten, gorebildiklerimizi ve gayb olanı yani goremediğimiz alemleri de bilmekte olan Allah'tır. Goklerde ve yerde olan herşeyin, yıldızların, ağacların, hayvanların, insanların sayısını, duşen yağmurun miktarını tespit eden de sadece Allah'tır:

Goklerde ve yerde olan (herkesin ve herşeyin) tumu Rahman (olan Allah)a, yalnızca kul olarak gelecektir. Andolsun, onların tumunu kuşatmış ve onları sayı olarak saymış bulunmaktadır. (Meryem Suresi, 93-94)

Evrenin herhangi bir koşesinde meydana gelen her olayın kontrolu elinde olan Allah'tır. O, tum işlerin gizli veya acık her yonunden haberdardır. Sadece bizlerden değil goklerde, yerde, bu ikisi arasında her ne varsa, hepsinden haberdardır. Cunku Allah, butun alemlerin sahibidir. O halde, en kucuk bir şeyin bile O'ndan asla saklı kalamayacağını, siz de dahil olmak uzere tum insanların aklından gecenlerin veya yaptığı işlerin tamamının Allah'ın kontrolunde olduğunu asla unutmayın. Cunku Allah; herkesin hayatı boyunca yaşadıklarını tum ayrıntılarıyla bilmektedir. Allah, asla şaşırmayan ve kesinlikle hicbir şeyi unutmayandır.


Size sahip olduğunuz herşeyi verenin Allah olduğunu unutmayın. Cevrenize bir bakın; var olan herşey tam sizin ihtiyaclarınızı karşılayacak şekilde itinayla hazırlanmış, teker teker emrinize verilmiştir. Başınızı kaldırıp bir de goğe bakın ve cevrenizde olanları duşunun. İşte o zaman, şukretmeye layık olanın, bizleri gorduğumuz ve gormediğimiz nice nimetlerle donatanın Allah olduğunu daha iyi kavrayacaksınız. Bilimin, ulaştığı seviyeye rağmen hala bir muamma olarak nitelendirdiği insan vucudunu yaratan ve tum organların mukemmel bir uyum icerisinde calışmasını sağlayan; bir kısım hayvanları evcil yaratıp insanların hizmetine veren, onlarla yiyecek, giyecek ve ulaşımlarını temin etmelerini sağlayan; gokten indirdiği su ile aynı topraktan değişik tatlarda ekinler ve meyveler cıkaran; sayıları yuz milyarları bulan galaksileri muazzam bir denge icinde hareket ettiren; gunduzu calışmaya, geceyi dinlenmeye musait kılan; Guneş'i yorungesinde donduren; denizleri insanların besin elde etmelerine ve seyahat etmelerine en uygun şekilde yaratan sadece Allah'tır. Allah bu gerceği ayetlerinde şoyle haber vermektedir:

İnsanı bir damla sudan yarattı, buna rağmen o, apacık bir duşmandır. Ve hayvanları da yarattı; sizin icin onlarda ısınma ve yararlar vardır ve onlardan yemektesiniz. Akşamları getirir, sabahları gotururken onlarda sizin icin bir guzellik vardır. Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şuphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. Onlara binmeniz ve sus icin atları, katırları ve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır? Yolu doğrultmak Allah'a aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tumunuzu elbette hidayete erdirirdi. Sizin icin gokten su indiren O'dur; icecek ondan, ağac ondandır (ki) hayvanlarınızı onda otlatmaktasınız. Onunla sizin icin ekin, zeytin, hurmalıklar, uzumler ve meyvelerin her turlusunden bitirir. Şuphesiz bunda, duşunebilen bir topluluk icin ayetler vardır. Geceyi, gunduzu, guneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şuphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk icin ayetler vardır. Yerde sizin icin uretip-turettiği ceşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şuphesiz bunda, oğut alıp duşunen bir topluluk icin ayetler vardır. Denizi de sizin emrinize veren O'dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan sus-eşyaları cıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini goruyorsun. (Butun bunlar) O'nun fazlından aramanız ve şukretmeniz icindir. Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz. Ve (başka) işaretler de (yarattı); onlar yıldız(lar)la da doğru yolu bulabilirler. Yaratan, hic yaratmayan gibi midir? Artık oğut alıp-duşunmez misiniz? Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gercekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 4-18)

İnsanın saymaya omrunun yetmeyeceği nimetlerin her biri, her işi evirip duzenleyen Rabbimiz’in dilemesiyle var olmuştur ve insanın hizmetine sunulmuştur. Allah bir ayetinde bunu şoyle bir ornekle hatırlatır:
Eğer yeryuzundeki ağacların tumu kalem ve deniz de -onun ardından yedi deniz daha eklenerek- (murekkep) olsa, yine de Allah'ın kelimeleri (yazmakla) tukenmez.

Şuphesiz Allah, ustun ve gucludur, hukum ve hikmet sahibidir. (Lokman Suresi, 27)

Sahip olduğunuz ne kadar malınız mulkunuz varsa bunları size verenin ve hepsinin gercek sahibinin Allah olduğunu da sakın unutmayın. Cunku goklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunan herşeyin mulku Allah'ındır. Ancak Allah dilediğine dilediği kadar tahsis eder. Zamanı gelip insanların hayatına son verdiğinde tek varis yine O'dur. Tum evlerin, arabaların, malların, eşyaların, arazilerin, yiyeceklerin kısacası herşeyin gercek sahibi Allah'tır.

Goklerin, yerin ve iclerinde olanların tumunun mulku Allah'ındır. O, herşeye guc yetirendir. (Maide Suresi, 120)

Siz Allah'ın tayin ettiği vakit geldiğinde tum varlığınızı, mevkinizi, ozel eşyalarınıza kadar herşeyi geride bırakacaksınız; cıplak bedeniniz yalnızca birkac metre beze sarılarak bir cukura atılacak. Ruhunuz ise yalın ve yapayalnız olarak Allah'a donecek. Dunyada sahip olduğunuz ne makamınızın, ne adınızın, ne de zenginliğinizin orada bir gecerliliği olmayacak. Siz bu dunyada onlarla sadece deneniyorsunuz. Gercek sahibi değilsiniz, sahip olduğunuzu zannettiğiniz herşey sadece Allah size lutfettiği icin var. Eğer Allah bunları bir sebeple alacak olsa, siz bunları geri almaya hicbir şekilde guc yetiremezsiniz.


................
__________________