KANUNİ SULTAN SULEYMAN SOZLERİ
Vicdanın senin kıblendir, kaybetme Suleyman.
Halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Kılıcın yapamadığını adalet yapar.
Ben olunce bir elimi tabutumun dışına atın. İnsanlar gorsunler ki, padişah olan Kanuni bile bu dunyadan eli boş gitmiştir.
Mevkiler once Allah’a sonra Devlet-i Aliyye’ye karşı sorumluluktur.
Dostum; ben gonlumu senden yana yolladım, onun bir daha benden yana gelmesi mumkun değil.
Adalete hukmedersen her gunun ibadet sayılır.
Eğer ben padişahım diye benim lehimde bir karar verseydin, seni bu kılıcımla oldururdum.
Kılıcımızın golgesi durdukca duşmanlar elbette ki bizden korkacaklardır.
Bre Hasancan, devletin işi gormezden gelmek değildir. Elbet zulmedenler saptanıp cezasını cekecektir.
Saltanat dedikleri bir cihÂn kavgasıdır. Olmaya baht u saadet dunyada vahdet gibi.
Fatih Sultan Mehmet ve devlet erkÂnı İstanbul’u fetheylemek gibi buyuk bir erdeme ulaştılar. Onları kendimizle bir tutamayız.
Komutan olmak iki kefeli terazidir. Bir kefesi cennet, bir kefesi cehennemdir.
Dunyanın efendisi ben değil, reayadır ki, ziraat ve ciftcilik emrinde huzur ve rahatı terk ile iktisap ettikleri nimetle bizleri yaşatırlar.
Devlet adalet uzerine inşa edilir.
HÂkimiyet altınla, mucevherle olmaz. Ancak kılıcla olur. Kılıc hakkı olarak kazanılmış bir diyar da yine ancak kılıc ile muhafaza olunur.
Dunya kimseye payidar değildir.
Ben 3 kıtaya hukmediyorum ama balonun belli bir capı var.*Bu cap doğrultusunda ilerler isek birşey olmaz ama fazla şişirirsek elbet patlayacaktır…
Denizde savaşmadan, karada fetih olmaz.
SanatkÂrlar, sizler her biriniz benim icin tıpkı bir yeniceri gibisiniz. Onların kılıcı sizin ise kaleminiz bize guc ustune guc katacaktır…
Altın ver, altın ver ki gorsunler hazinenin kudretini.
Hicbir şeyi ben yaptım deme. Ele gecirdiğin tum kaleler, kazandığın tum başarılar Allah’ın bir lutfudur.
Bir zafer daha umuyorum. Hatta zaferi kendime vaad ediyorum.
Halk icinde devlet kadar itibarlı bir başka şey yoktur ama, dunyada bir nefeslik sıhhat gibi saadet ve zenginlik olmaz.
Dunya ne kadar kucuk. Biz Doğu tarafını elimizde tutacağız.
Bu ne guzellik, bu ne yuz, bu ne kokudur? Aklım sacının kokusuyla doludur, Muhibbi (Kanuni) ansızın divane oldu, bu ne aşk, bu ne dert, bu ne huydur? (Hurrem Sultan’a atıf şiirlerinden biri)
Bir sapkın Divanımızda Peygamberimiz Hazretlerinin şanına golge duşurur, sacma sapan konuşur sacmalığı delillerle ispat edilip susturulamaz, cıkar gider. Buna sebep nedir?
Hayreddin! Seni Fransızlara yardım etmek ve İspanya uzerine yuklenmek uzere başkomutan yapıyorum.
Hayreddin vazifen cok ağırdır. Akdeniz’de kimlerin donanması varsa, meydan okuyacaksın. Kapıkulundan gerekli sayıda tufekciden başka, sana istediğin kuvvetleri de vereceğim.
Bu, harp demektir! Biz hakareti sineye cekecek kudretsizlerden, tabansızlardan değiliz. Tez zafer hazırlıkları tamamlansın. Belgrad Kapısı’nı kırmaya andımız vardır.
Ey Fransa Kralı Fransuva! Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara gore haberim oldu ki, memleketinde dans namında Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun. Name-i Humayunumun eline vusulunden itibaren rezalete son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum.
Guc ve yiğitliğin leoparı, cesaret ormanının kaplanı, iman gucuyle dolu bir yiğit, topraklarımızı geri alan aslan, tum guclerin okyanusunun paha bicilemez incisi, inancın savunucusu, vezir-i azamım, beylerbeyim İbrahim Paşa.
İnanclı tebaamıza yonelik suregiden soygunlar ve devletimize yonelik hakaretleriniz, bize Rodos adasını ve kalesini teslim etmenizi istemekten başka care bırakmıyor.
Rodosu teslim ederseniz goğu ve yeri yaratan Allah, yirmi bin peygamber goklerden gelen Hazreti Muhammed ve dort halife adına yemin ederiz ki; adadan serbestce gocmenize musaade edilecek ve kılınıza zarar gelmeyecektir
emirlerimize itimat gosterilmezse, korkunc kılıcımızla paramparca edileceksiniz Rodos’un kuleleri, kalesi ve surları yer ile yeksan edilecek. kuşkunuz olmasın.
KÂfirin tedbiri bizi yolumuzdan ceviremez. Rodos illa alınacaktır. Yiğitlik bu mudur? Nicin gayret gostermezsiniz? Rodos şiddetli topcu ateşi ve hucumlarımız karşısında hala ayakta sallanıyor da neden bir turlu duşmuyor?
Yavuz Sultan Selim Sozleri
Cesaretiyle yaşamayan esaretiyle olur.
Kendine bir sandık icinde insan pisliği gonderen Şah İsmaile bir kutu gullu lokum gondererek: Herkes yediğinden ikram eder” der.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise olume goturur.
Ey canım, eğer sana Selimi gibi yuz tane devlet ve saltanat dÂhi verilse cihana bağlanıp dosttan uzak olma.
Ben devletime isyan edenlerle uğraşıyorum. Devletime isyan eden kişi oğlum Suleyman da olsa kellesini alırım.
Devletleri yıkan tum hataların altında nice gururun gafleti yatar.
O’nun aşkı ile gonlu mahzun olan her sine ne bahtiyardır! Mustafa(s.a.v.)’nın yoluna kurban edilen can, ne aziz bir candır!
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
Her dertli, mihnete tahammul icin biraz gonlunde kuvvet buluyorsa bu kuvvet Mustafa(s.a.v.)’dan gelir. Onun icin her dertli O’na minnettardır.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise olume goturur.
Umit eliyle Mustafa(s.a.v.)’nın eteğine yapışan herkes guneş gibi ayağını feleğin ustune başar.
Âlimlerin bindiği atın ayağından ustumuze sıcrayan camur, şerefimizdir.
Ben Allah’ın (c.c.) emirlerini yerine getirmek, zulum gorenlere yardım etmek icin zırh giydim, kılıc kuşandım.
Umit sabahı Mustafa(s.a.v.)’nin guzel yuzudur. Gayıp sırları O’nun Ârif olan gonlunden doğar.
Gonlunu ve canını O’nun aşkına veren kimse ne kahramandır! Duşuncesi daima Mustafa(s.a.v.) olan kimse ne huzur ve rahat icindedir.
Guneş Mustafa(s.a.v.)’nın yuzunun aynasının bir aksidir. Her iki Âlem, Mustafa(s.a.v.)’nın bir kılına bağlanmıştır.
Ey gonul! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama, duşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak ALLAH(c.c.)’ın verdiğidir.
Ummetlerin cevahir madenlerinden cıkardıkları butun lÂ’l ve inciler Mustafa(s.a.v.)’nin (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir.
O peygamberlerin padişahıdır. Diğer peygamberler O’nun ordusudur.*Yaradılıştan maksat O’dur. Bu kevn-u mekÂn O’ nun yuzu suyu hurmetine yaratılmış bir tufeyldir.
Kılıcımız parladıkca duşmanın gozu ondan ayrılıp bizi goremez. Ama Allah esirgesin, bir gun paslanır da yaltırıklanmazsa duşman bizi gormek değil, bir de tepeden bakar.
Vukela (vekillerin) ve umeranın (amirlerin) suslu elbiseler giymesi padişahlarına tÂzimden ileri gelir. Biz ALLAH(c.c.)’tan başka kime tÂzime mecburuz ki bu kulfeti ihtiyÂr edelim?
Bizim padişahımız ALLAH(c.c.), vucudu saran elbiseye değil, icindeki imÂna bakar
II.ABDULHAMİD HAN’IN SOZLERİ
Goreceksiniz yuzbaşım; İttihatcılar Turancılık gayretiyle hem Rusya hemde İngiltere ile savaşa girse Allah gostermesin bu devletin parcalandığına şahit olacağız.
33 sene devletim ve milletim icin calıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. HÂkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır.
Bu memleketi nasıl bulduysam oyle teslim ediyorum. Hic kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum.
Ne care ki duşmanlarım butun hizmetime kara carşaf ormek istediler ve muvaffak da oldular.
Filistin’i satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum icin Allah’a şukrediyorum.
Defol ey sefil!
Biz bu sahalardan cekilelim, emin olun ki buralar daimi karışık ve ozu kaybettirilmek istenen sahalar haline gelecektir.
Kırk yıl şu devletlerin birbirine duşmesini bekledim. Onlar birbirlerine duştu, şimdi ben tahtta değilim.
Tarih değil, hatalar tekerrur ediyor!
Duşmanın kurtuluş recetesi oldurmek icindir. Esaretin bir ceşidi de borclandırmadır.
Millet birbirini kırıp gecireceğine bırakın beni oldursun.
Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekun ateşe girmesidir. Eğer bu butunluk sağlanmamışsa zafer tesadufi, yenilgi kaderdir.
Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Cunku bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
Bizi yukselten dinimize karşı duyduğumuz buyuk aşktır.
İcabı halinde donanmayı kaybetmemek icin canımı vermeye hazırım.
Ha kendi evlatlarım, ha millet farkı yoktur.
Ben Bizans İmparatoru Konstantin’den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretleri Mehmet Reşat a bağlılığımı arzedin İstanbul’dan cıkmam! Kendisinin de cıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim!
Cevizin kabuğunu kırıp ozune inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
Ben de bir silah alır, askerle beraber mudafaada bulunurum; olursem şehid olurum, ben zaten olmuş bir adamım…
Allah bu hallere sebeb olanları kahhÂr ismiyle kahretsin. Şimdi devlet ne hale geldi
Padişah, İttihatcılar icin şoyle diyordu: “Devleti on sene idare edebilirlerse ‘bir asır idare edebildik’ diye sevinsinler”
“Bu hain herif II.Abdulhamid istese, bir anda her şeyi yapar; memleketi bahtiyar eder; etrafındaki alcakları dağıtır; hem memleket, millet bahtiyar olur, hem kendisi
bu adamın senelerden beri kan icmeye alışmış olduğunu ve insanın itiyadından vazgecemeyeceğini duşundukce, şahsına karşı fevkalade bir adavet hissediyor vucudunun ortadan kalkmasının bir care olacağını duşunuyordum.”[2] –Enver Paşa
Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Muslumandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur’Ân-ı Kerîm okurdu.
Babam Daima camilere devam etti Ramazanlarda Suleymaniye Camii’nde namaz kıldı camide sergilerden alışveriş ettiğini hikÂye tarzında anlatırdı. Ayşe Sultan
Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini cok isterdi. Sarayın husus’i bahcesinde beş vakit EzÂn-ı Muhammedi okunurdu. Babam“Din ve fen,” derdi. “Bu ikisine itikat etmenin caiz” olduğunu soylerdi. -Ayşe Sultan
*Abdulhamit’i anlamak herşeyi anlamak olacaktır! -Necip Fazıl
100 gram aklın 90 gramı Abdulhamid Han’da, 5 gramı bende, 5 gramı da diğer siyasilerdedir! -Otto von Bismarck
Sen bir anne gibi tuttun ufukları -Sezai Karakoc
Abdulhamit devrinin her yirmidort saati bin muamma ile doludur. -Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu
İlk şaşırmak ilk adımda başladı diyorum. Daire-i hususiye bu mu idi? -Halid Ziya Uşaklıgil
Cok hassasiyetli, azametli idi. Hic şuphesiz şahsen merhametli idi. -Fethi Okyar
Bize ummetin gunahını kendinde bulmak, kendinde yenmek,kendisiyle fenaya erdirmek isteyen ruh dunyasının kahramanları lazımdır. -Nurettin Topcu
II.Abdulhamit, meziyet ve kusurları ile son imparatordu. Ondan sonra Osmanlı tahtının bir pırıltısı ve ağırlığı kalmamıştı. -Turgut Ozakman (Diriliş/Canakkale 1915’ten)
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak, halbuki biz sussak tarih susmayacak, tarih sussa, hakikat susmayacak. -Sezai Karakoc
Dunyanın son hukumdarı, son evrensel imparator II. Abdulhamit Han’dır. -İlber Ortaylı
Sen değil naşın hukumdar olsa elyakdır bize/Donsun etsin taht-ı Osmaniye tabutun culus -Ahmet Rasim
Abdulhamid’in yonetim tarzı azami musamahadır -Gazi Mustafa Kemal Ataturk
Padişah Abdulhamit sayesinde Batı Âlemi, bilhassa Dışişleri teşkilatları; Halifeye, İslÂm Âleminin Papası gozuyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nufuzdan cekiniyorlar, hatt korkuyorlardı. -Wanbery
Abdulhamid’i kotulemek cehalettir. -Ali Rıza Alp
Sultan Abdulhamid’i tahttan indiren İttihatcılar Tal’at, Enver, Cemal Paşalar Abdulhamid Han’ı anlayamadıklarını itiraf etmişler yaptıklarından pişman olduklarını ifade etmişlerdir.
İttihatcı Filozof Rıza Tevfik, “Sultan Abdulhamide yapılanĺarı ve pişmanĺığını şiirinde dile getirmiştir
“Tarihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, hey koca sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasî padişahına!”
Divane sen değil, meğer bizmişiz!
Bir curuk ipliğe hulya dizmişiz!
SÂde deli değil, edepsizmişiz!
Tukurduk atalar kıblegÂhına”
Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni,lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanedanımı sondurseler, coluğumu parcalasalar helal ederdim de Sevgili’nin Aleyhi ve Sellem in yolunda yuruduğum icin beni ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım Ya Âdil Bana “Kızıl Sultan” adını takan ve devrilmem icin ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parcalatıyorsun Bu cellatları kim bilir, kimlere parcalatacaksın?..
y Rahman!..
Adaletinle tecelli edersen hepimiz kul oluruz!
Bize acı Resûlunun, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu icin bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lutfunla tecelli et!
YÂ KÂdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kacıran leş kuşunu duşurup cocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak cocuğuna donen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma’bud !..
Omrumde tek vakit farz namazı kacırdığımı hatırlamıyorum Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gosteremeyen bu kulunu affet
Allahım Eğer, yılları tesbih dizisince suren hukumdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlune bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yuzu suyu hurmetine kabul et!
YÂ Subhan!
Şu titrek elleri, Kıyamet gununde sana “Ummetim, ummetim!” diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi “Milletim, milletim!”diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri cevirme! Milletimi olumle yok etmeye goturen sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gun gelecek kurtarıcıları, gercek kurtuluşu nasib eyle!..
Benim dunya gozuyle gorebileceğim hicbir saadet umidim kalmadı.Bari felÂketi bana gosterme Allahım!Ayakta duramaz, haldeyim!
Vadem ne gun dolacak Allahım?..
__________________
Padişah sozleri
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Padişah sozleri