SIRF ALLAH RIZASI İCİN BİRBİRLERİNİ SEVENLERE MUJDE!

Musluman, rûhunu inkişÃ‚f ettirerek butun mahlûkÂta huzur tevzî eden, dunyanın her yerindeki din kardeşlerini kendisine zimmetli bilen, gonul insanıdır.

Yeryuzunde zulme, cilelere, aclık ve yokluğa mÂruz kalan milyonlarca din kardeşimizin bulunduğu şu gunlerde, İslÂm kardeşliği imtihanından yuz akıyla cıkabilmek icin, imkÂnlarımızın ulaşabildiği her yerdeki kardeşlerimize şefkat ve merhametle yardım elimizi uzatmak mecbûriyetindeyiz.

NEBÎ VE ŞEHÎDLERİN İMRENECEĞİ İNSANLAR

İslÂm kardeşliği, AllÂh’ın mu’minler arasına koyduğu oyle ulvî bir hukuktur ki, lÂyıkıyla riÂyet edildiğinde, ecri muhteşemdir. Fertlerin ve toplumun huzur, surur ve saÂdet kaynağıdır. Yine İslÂm kardeşliği; butun mu’minleri gonlun muhabbet iklîmine alabilmek, samimî ve candan bir dost olabilmek, kardeşinin sevinciyle sevinip derdiyle dertlenmek, zor zamanında tesellî kaynağı olup gerektiğinde nefsinden fedÂkÂrlıkta bulunabilmektir.

Nitekim Rasûlullah -sallÂllahu aleyhi ve sellem- şoyle buyurmuştur:

“AllÂh’ın kullarından birtakım insanlar vardır ki, nebî değildirler, şehîd de değildirler, fakat kıyÂmet gununde Allah katındaki makamlarından dolayı onlara nebîler ve şehîdler imrenerek bakacaklardır.”

AshÂb-ı kirÂm:

“Bunlar kimlerdir ve ne gibi hayırlı ameller yapmışlardır? Bize bildir de, biz de onlara sevgi ve yakınlık gosterelim y RasûlallÂh!” dediler.

Rasûlullah -sallÂllahu aleyhi ve sellem-:

“Bunlar oyle bir kavimdir ki, aralarında ne akrabÂlık ne de ticÂret ve iş munÂsebeti olmaksızın, sırf Allah rızÂsı icin birbirlerini severler. VallÂhi yuzleri bir nûrdur ve kendileri de nûrdan birer minber uzerindedirler. İnsanlar (kıyÂmet gunu) korktukları zaman bunlar korkmazlar, insanlar mahzûn oldukları zaman bunlar huzunlenmezler.” buyurdu ve peşinden şu Âyeti okudu:

“Bilesiniz ki, AllÂh’ın dostlarına korku yoktur; onlar uzulmeyecekler de. Onlar ki AllÂh’a îmÂn etmişlerdir ve hep takv ile (kalben CenÂb-ı Hakk’a olan yakınlıkları sÂyesinde) korunur dururlar. Onlara dunya hayÂtında da, Âhiret hayÂtında da mujdeler vardır. AllÂh’ın sozlerinde değişiklik yoktur. İşte bu, en buyuk kurtuluştur.” (Yûnus, 62-64) (Ebû DÂvud, Buyû, 76/3527; HÂkim, IV, 170)
__________________