Bir kucuk adım mı? Buyuk bir gizleme mi?
1960-1970 doneminde NASA bir dizi Apollo Serisi uzay ucuşunu gercekleştirdi. Genel olarak bakıldığında, Apollo ucuşları cok buyuk bir bilgi paketini oluşturmaktadır ya da oluşturmalıdır ama herhangi bir goruşe bağlı olmadan da farkedilir ki, boylesine buyuk bir uzay ucuşu programının sonucunda elde edilenler cok azdır veya daha da doğrusu bizler cok az şey biliyoruz yani ozetle kamuoyuna ya da insanlığa acıklananlar cok yetersiz gorunmektedir.
Doğal olarak, bilimsel icerik taşıyan ve sokaktaki insanın anlayamayacağı veya umursamayacağı bilgiler elde edilmiştir ama hepsi bu mudur? Her nedense NASA´dan ayrılan hemen her uzman, gizlenen birşeylerin olduğunu soyler durur, sanki bu bir gelenektir. Şimdilerde ise, NASA artık dunya uzayının tek hakimi değildir, bircok ozel kuruluş uzay hakkında araştırmalar yapmakta ve acıklamalarda bulunmaktadırlar. Ornegin, Ay’la ilgili yeni araştırmalar ve iddialar gosteriyor ki, NASA propaganda makinesi tarafından acıklanan resmi bildiriler gerceklerden cok farklıdır. Oyleyse konu incelenmeli ve kimin doğru soylediği ortaya konulmalıdır, eğer NASA bilimsel bir "gladyo"nun uzantısı ise durum daha da ciddidir. Orneğin, NASA’nın onde gelen bilimadamlarından olan Dr. Faruk El Baz “Tum bilgiler halka bildirilmeyecek” dediği zaman toplumun kuşkuları iyice artmıştı. Bazı bulgular gosteriyor ki, resmi raporlara karşın Ay ve uzay programı hakkında “sıradışı bilgilerin” ana fikirleri dışında eksik yonu yoktur. Orneğin, NASA’nın yayınladığı bazı orijinal fotoğraflar cok daha buyuktur (32x24’). Ama bu fotoğraflar kucuk bir kitabın "Paperback denen Amerikan cep kitapları boyutu" yaprakları boyutunda kucultulmuş ve boylece goruntuler, anlaşılmaz hale getirilmiştir. Araştırmacılar “toz lekeleri” ve “bulanık objeler” dahil olmak uzere en kucuk ayrıntıları ve en ince detayları bile inanılmaz bir sabırla incelemeye calıştılar. Ama bu goruntuler icin bilimsel bir acıklama yapılamadı.
"Başlangıc"
Bir diğer onemli sorun ise başlangıctır. Bir grup uzman, NASA arşivlerindeki (guya bu fotoğraflar halka acıktır) goruntuleri yeterli bulmadı. İddialara gore, okul kitaplarında ve resmi bildirilerde yer alan bircok acıklamanın ve fotoğrafın dışında NASA tarafından saklanan bir suru gizli goruntu ve bilgi vardır. Aynı goruşun doğrultusunda, tum engellere rağmen cok sayıda kanıt vardır. Ve serbest araştırmacılara gore kanıtlar dikkatle incelendiğinde NASA’nın bize Ay’la ilgili acıkladığı hemen herşeyin yalan olduğunu anlaşılmaktadır. NASA’da henuz dokunulmamış gercek Ay fotoğrafları mevcuttur ve bu fotoğraflarda kubbeler, petrol hatları ve hatta piramitler gorulebilir. Oyleyse neden bu fotoğraflar halka acıklanmamaktadır?
"Boşluk"
NASA tarafından yayınlanan ve Ay´daki astronotları gosteren filmlerin birisinde, astronotun elindeki Amerikan bayrağı “ruzgarda dalgalanıyor” gibi gozukmektedir ama NASA’ya gore Ay’da atmosfer yoktur sadece boşluk vardır. Diğer bir bolumde astronotun bayrağı umutsuzca dik tutmaya calıştığı gorulmektedir. Neil Armstrong’un ayak izlerinin Ay’ın yuzeyinde her zaman kalacağını biliyoruz. Cunku Ay’ın atmosferi yoktur. Fizik kanunlarına gore toz, Ay’da donmuş ve sıkıştırılmış bir hale gelir. Boylece ayak izlerinin zarar gormeyecektir. Fakat yine aynı fizik kanunlarına rağmen bir fotoğrafta bazı toz zerrecikleri Ay Orumceği´nin arkasından ucuyor gibi gorunmektedir. NASA’nın ortbas ettiği bir diğer olay da Ay´ın uzerinde fotoğraflanan kucuk bulutsu oluşumlardır. Bulutların en kucuğu bile Ay’da anormalliklerin olduğunu kanıtlar. Hele NASA’nın belirlediği 100 mil genişliğinde buhar bulutu inanılmazdır... Ama bu anlaşılmaz olay, NASA bilim adamlarınca hemen ortbas edilmiştir. Bulutun Apollo astronotları tarafından boşaltılan cok miktarda idrarın sonucu olduğu soylenmiştir ama astronotların bulut buyukluğunde idrar boşaltmak icin ne ictiklerinin cevabı verilmemiştir.
"uzaklarda yeşil bir tepe var..."
Yıllardır, Ay’daki ilginc ışıklar ve yapay gorunen şekiller amator astronomlar tarafından incelendi ve kaydedildi. Orneğin bilim yazarı Joseph Goodavage, 200’un uzerinde beyaz kubbelere benzeyen şekilleri gozlemledi ve katalogladı. Fakat blinmeyen nedenler yuzunden kubbeler sabit değildiler, gozden kayboluyor ve başka bir yerde ortaya cıkıyorlardı. Gerek Goodavage´ye gore, gerekse de başka araştırmacılara gore, Apollo 8´den yollanan renkli fotoğraflar, Ay tepelerinde bulunan yeşil bitkilerin kanıtıdır. Duşunduren bir başka nokta daha var; NASA, 1 Ekim 1958’de “Ulusal Uzay Hareketlerini” koordine etmek icin Başkan Dwight D. Eisenhower tarafından oluşturulmuştu. Ama ulaşılan kacınılmaz sonuclardan birisi politik ve askeri guc programının genişletilmesi ve aynı zamanda da sivillerin uzay programını yonetmesi olarak gercekleşmiştir. Gercekten de Ay, uzayın keşfinde kusursuz bir inceleme modeli olarak kabul edilse de, gorunen paradoks bir dizi kacınılmaz soruya neden olmaktadır. Sorular şoyledir; NASA gercekten gizli bir uzay orgutu oluşturduysa (Yani NASA bizim adımıza haberimiz olmadan uzay hakkında bilgi topluyorsa...) neden bazı NASA programlarını Amerikan Savunma Bakanlığı finanse ediyor? Ve iki soru daha; Neden tum astronotlar, Askeri guvenlik kontrolu altında tutuluyorlar? Tum sesli iletişimler, video filmler ve fotoğraflar neden Ulusal Guvenlik Burosu’nda saklanıyor?
Kim olduklarını zannediyorlar?
Ay Projesi icin Amerikalı vergi mukelleflerinden toplanan milyonlarca dolar 1973’de yok oldu neden? Ve neden NASA hala, bu projeyi yururluğe sokmadı? Yoksa soktu mu? Ay´da bazı astronotların dediği gibi birileri var mıydı? Uzay aracının hava temizliği yapılırken raslantıyla filme alınan bazı anormal goruntuler neden NASA’nın fotoğraf teknisyenleri tarafından yok edildi veya saklandı? Neden NASA, dunyadışı bir hayat olduğunu bilmemizi istemiyor? Halkın uzayda nelerin keşfedildiğini oğrenme isteğine karşı neden astronotlar ve diğer NASA calışanları halkı cezalandırmakla tehdit ediyorlar? Jon King, "Gizli NASA Dosyaları" adlı araştırmasında şoyle yazıyor: “Amerikan Haber Birliği tarafından iyice incelenip sterilize edilene kadar halka ne bilgi, ne fotoğraf ne de başka birşey ulaşmıyor. Bu politika, uzay programı başladığında yururluğe girdi.” Ve Astronotlar dunyaya donduklerinde neden tehtid ediliyorlar, neden cıldırdıkları ya da oldukleri soylentileri cıkarılıyor? Gorduğum kadarıyla, gercek olan şey Ay programının hilelerle dolu olduğudur. Gercekte NASA duşmanları bunu soylerken cok ileri gidiyorlar ama NASA’nın “Bir Kucuk Adım” olarak nitelendirdiği proje aslında gizli bir orgutun olası bir askeri hukumet icin uzerinde calıştığı bir projedir ve onlar bize sadece kendilerince uygun bulduklarını acıklıyorlar.
Biliyor muydunuz? No:1
1- Ay gezilerinden once alınan temel karar veya amac Ay’da kazı calışmaları yapmak ve maden cıkarmak mıydı? Cevap şudur; Ay’da titanyum, aleminyum, uranyum, helyum 3 tortuları ve dunyada bilinen her tur maden bulundu. Sam Amca’nın yani Amerika´nın dunyaya “Hey cocuklar buraya gelin, Ay tepelerinde tum dunyaya yetecek kadar altın var.” diyeceğine inanıyor musunuz? Ay’a inen ikinci astronot olan Buzz Aldrin “Men From Earth-Dunyadan İnsanlar" adlı kitabında şoyle diyor: “Ay’da bulunan bir başka ilgi cekici enerji kaynağı, cok aranan H3 (helyum3) izotopudur. H3 dunyada cok nadir bulunur ve H3 izotopu guneşten yayılan yuklu parcacıkların akımı sonucunda oluştu ve milyonlarca yıl sonra Ay’ın yuzeyinde tortular bıraktı. Duşunceye gore 1.000.000 ton H3-regolith oluşumu elde edilebilir ve Ay yuzeyinde kurulacak usler icin kullanılabilir. Dunyada ise, H3 elementi pratik ve guvenli nukleer erime enerjisi icin gereklidir. Bir ton H3, yaklaşık 1 milyar dolar değerindedir. İşte size, cok gecerli bir neden...
Biliyor muydunuz? No:2
Ay´daki ayak izin ve bayrağın dalgalanışında gorulen gariplik gibi Ay mekiğinden cıkışı sırasında bir astronotun ağırlığının Ay´ın cekim gucunden daha fazla olduğu tespit edildi. Nasıl mı? Mekik indikten sonra astronot, merdivenin son basamağından atlayarak Ay yuzeyine sert bir iniş yaptı. Ama eğer Ay’ın yercekimi dunyanın altıda biri kadarsa astronotun resmen yere nasıl duşer gibi inmiş ve sıcramamıştı. Uzerlerinde uzay giysilerinin ağırlığı olsa bile (Giysiler NASA tarafından belirlenmiştir. Kendi ağırlıklarıyla birleştiğinde astronotların ağırlığı Ay uzerinde ortalama 28 kg. gelir.) Ay´da bu ağırlık altıda bire inecektir. Ve bir astronot iki metre kadar zıplayabilir fakat filmlerde ise ancak 40-50 cm. atlayabildikleri acıkca goruluyor ve boylece fizik kurallarına hic uymayan bir durum ortaya cıkıyor. NASA belgeleri acıkca gosteriyor ki, Ay Orumceği´nin Ay’dan kalkışı geleneksel hicbir itici sisteme uymuyor. Yetkililerin dışında kimse cekilen filmlerde bir roketin fırlatılması sırasında oluşan ateşten ve patlamadan bahsedemiyor ama nedense aracı yerde tutan sistem, havalanma sırasında ateş almış gibi gorunuyor. Ardından arac kolayca havalanıyor ama yercekimsizlik sistemi, daha 1969’larda kullanılmıyor muydu? Yoksa bize gosterilen goruntuler, Hollywood studyolarında hazırlanan goruntuler miydi? NASA karşıtları, bunun araştırılmasını oneriyorlar ve daha acıklanmayan bircok şey var diyorlar. Nasıl oluyor da fizik kuralları hice sayılıyor?
Biliyor muydunuz? No:3
Amerikan Havacılık Burosu tum bunları ortbas etmek icin bir dizi senaryo mu hazırladı? “Guclu Birlik” adı verilen grup ayrıca “Gizli Hukumet” olarak da biliniyor. Bu kucuk grup cok zengin, guclu ve elit insanlardan oluşuyor. Tum dunya yonetimini bir şekilde yonlendiriyorlar. Ustelik bu grup, bir devlet sırrı olarak Amerika’nın entellektuel kesimi tarafından biliniyor. NASA karşıtları doğru soyluyorlarsa ve adı gecen orgut eğer varsa nasıl oluyor da, bu grup bu bilgileri ozel malı olarak goruyor ve halktan saklamak icin her yonteme başvurabiliyor? Ulusal Guvenlik adına toplumun haklarını ve duşunme ozgurluğunu kısıtlamak ne kadar akılcıdır? Birilerinin boyle davranmaya hakları var mı? Bizlerden bilgi saklamak ve ozellikle de dunyadışı yaşam ile ilgili bilgileri saklamak son derece yanlıştır. Dunya gezegeni, Ay ve uzay, insanlığın ortak malı değil midir? Eğer iddia edilenler doğruysa, gerceği nasıl oğreneceğiz?
__________________
NASA sahtekarmı_?
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- NASA sahtekarmı_?