Er-Rahman – الرحمن

Butun mahlukatına sayısız nimetler ve rızıklar veren, onların ihtiyaclarını goren ve yarattıkları hakkında hayır ve rahmet dileyen manasındadır. Şu Âleme baktığımızda gozumuzle goruyoruz ki birisi var, yeryuzunu bir sofra yapmış, o sofrayı en leziz yiyecekler ile doldurmuş ve o sofraya butun canlıları davet etmiş. Şimdi gelin hayalen bu sofralarda gezelim:

İşte hayvanatın sofrası! Bakın, her hayvana layık olduğu ve ihtiyac duyduğu rızık veriliyor.

1- İşte balıklar! Onları besleyen ne de guzel besliyor, rızıkları ağızlarına kadar konuluyor. Kim onları boyle zahmetsizce besleyen?

2- İşte denizlerin dipleri! Karanlık, ıssız, acı bir su, kum ve caresiz mahluklar! Ancak hicbirinin rızkı unutulmuyor, hicbiri ac bırakılmıyor ve ihtiyacları mukemmel bir şekilde karşılanıyor. Kim onları boyle merhametle besleyip denizin dibini onlara Rahmanî bir sofra yapan? Ve o sofradan istifade edebilmeleri icin gerekli cihazları onlara takan?

3- İşte bocekler! Kucucuk, zayıf ve Âcizler! Ama ne kadar da kolay besleniyorlar. Muhtaclar. Gucleri yok. Kimi elsiz, kimi gozsuz, kimi ayaksız. Ancak ihtiyacları ve rızıkları ellerinin yetişmediği yerlerden ne de mukemmel veriliyor. Kim bu Âcizlere merhamet edip ihtiyaclarını goren?

4- İşte Âciz ve merhamete muhtac yavrular! Rızıkları umulmadık ve ellerinin yetişmediği bir yerden, munasip bir vakitte ve ihtiyac nispetinde onlara veriliyor. Yardımlarına koşuluyor. HÂlbuki ihtiyaclarının yuzde birini karşılamaya kendi gucleri yetmez. Demek onların ihtiyacını bilen, onları merhamet ve şefkatle besleyen perde arkasında birisi var. Kim bu zat? Cevabı Kur’an versin:

“Yeryuzunde rızkı Allah’a ait olmayan hicbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apacık bir kitaptadır.” (Hud 6)

Ve Rahman’ın o sofrasından istifade eden diğer muhtaclar! Şimdi de Rahman’ın sofrasında misafir olan bitkiler taifesine bakalım! Hayvanlara kıyasla daha Âciz ve daha fakir! Ama Âcizliklerine binaen Rahman olan Allah onları daha zahmetsiz besliyor. Rızıkları ayaklarına gonderiliyor. Bazen oluyor sıcaktan ve susuzluktan feryat eden o bitkilere bir bulut ordusu ile imdat ediliyor. Guneş başlarında lamba ve soba, toprak altlarında mineraller ile dolu bir mahzen. Ciğerleri hukmunde olan yaprakları ile havayı teneffus ediyorlar.

Kim bu bitkilerin feryadını işitip cansız mahlukatın elleriyle onlara yardım eden?

Ve şimdi bu bu Rahmanî sofranın en şerefli misafirine geldik! Sofranın kurulmasının sebebi, yeryuzunun halifesi ve Rahman olan Allah’ın has muhatabı olan insan! Bakalım şerefine sofraların kurulduğu insan icin Allah neler hazırlamış ve Rahman isminin tecellisini o sofralarda nasıl gostermiş!

Acaba Rahman olan Allah’ımız, rahmetinin bu kadar suslu meyveleriyle kendini bize sevdirmek istese. Mukabilinde insan ibadetle kendini O’na sevdirmese. Hem bu kadar turlu turlu nimetlerle muhabbet ve rahmetini gosterse. Mukabilinde insan şukur ve hamd ile ona hurmet etmezse bu insan, insan ismine layık mıdır?

HÂlbuki butun bu nimetlerin veriliş sebebini Rabbimiz kitabında şoyle beyan etmiştir:

“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların hoş ve temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şukredin! Eğer yalnız O’na kulluk ediyorsanız.” (Bakara 172)

__________________