''Evet, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yorul.'' (İnşirah Suresi 6-7)

Kur’an Ayetleri

“(Ey Rasûlum!) Kullarına soyleki, sozun en guzelini konuşsunlar (ki kimsenin kal*bi kırılmasın.) Cunku şeytan aralarını bozar. Gercekten şeytan insanın apacık duşmanıdır.” [1806]
Allahu TeÂl mu’minlerin sıfatlardan birini şoyle beyan etmiştir: “Onlar ki, boş (sozden) ve faydasız işten yuz cevirirler.” [1807]
(Munafıklar Hz. Aişe radıyallahu anha’ya iftira attılar. Bazı muslumanlarda bu soy*lentilere kapıldılar. Bunun uzerine şu ayet nazil oldu: Cunku siz bu iftirayı gelişi guzel birbirinize dillerinizle anlatıyordunuz. Hakkında bilgi sahibi olmadığınız (bu uydurma haberi) ağızlarınızla soyluyor duruyordunuz. Bunun onemsiz olduğunu (bunda bir gunah olmayacağını) sanıyordunuz. Halbuki, bu Allah katında cok bu*yuk (bir suc)tur. / O iftirayı işittiğinizde,
“Bunu soylemek bize yakışmaz. HÂşÃ‚! Bu buyuk bir iftiradır demeli değil miydiniz? / Eğer mu’minler iseniz boyie bir şeye bir daha asla donmemenizi (araştırmadan yanlış haberleri oraya-buraya ucurmamanızı) Allah size oğutler.” [1808]
“Onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş soz konuşanlara rastladıkları vakit vakarla, efendice oradan gecip, giderler.
Onlar boş soz işittikleri zaman, ondan yuz cevirirler.” [1809]
“Ey iman edenler! Eğer size bir fasık bir haber getirirse, o haberi iyice araştyın. Yoksa bilmeyerek bir kavme sataşırsınızda, sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” [1810]
“İnsan hicbir soz soylemez ki, yanında gozetleyen (dediklerini yazan bir) melek bulunmasın.” [1811]

Hadisi Şerifler

1) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Boş işleri ve boş sozleri terketmesi kişinin İslÂm’ının guzelliğinden ve kemÂlinden)dir.” [1812]
İzah: Hadisi şerifin maksadı şudur: Gereksiz konuşmamak ve boş işlerden sakınmak, kÂmil imanın alÂmeti ve kişinin İslam’ının sus ve zînetidir.
2) Hz. Sehl bin Sa’d radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Kim bana iki cenesi ile iki bacağı arasındaki organlarını (dilini ve edeb yerini yanlış kullanmayacağına) soz verirse, ben onun Cenr ıet’e gireceğine kefil olurum” [1813]
3) Hz. HÂris bin HişÃ‚m radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e
“YÂ Rasûlallah! Bana sımsıkı yapışacağım bir şey soyleyiniz” dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem kendi diline işaret ederek,
“Buna sahip ol” buyurdu. [1814]
4) Hz. Ebû Cuheyfe radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem SahÂbe-i Kiram radıyallahu anhum a,
“Allahu TeÂlÂ’nın en sevdiği amel hangisidir?” buyurdu. Sahabiler sustular, kimse cevab vermedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,
“Lisanı korumaktır” buyurdu. [1815]
5) Hz. Enes bin MÂlik radıyallahu anh’dan rivayet ediliyor: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Kul dilini korumadığı muddetce îmanın hakikÂtine ulaşamaz.” [1816]
6) Hz. Ukbe bin Âmir radıyallahu anh diyor ki: Ben
“YÂ Rasûlallah! Kurtuluşun yolu nedir?” dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,
“Dilini muhafaza et, evinde otur. (Luzumsuz yere evinden dışarı cıkma,) gunahlarına ağla” buyurdu. [1817]
İzah: Dilini muhafaza etmenin manası; onu yanlış kullanmamaktır. Mesel gıybet etmek, soz gezdirmek, boş konuşmak, gereksiz konuşmak, dikkat gostermeden her turlu sozu soylemek, hayasız sozler soylemek, kavga-dovuş yapmak, sovmek, insan veya canlılara lanet etmek, surekli olarak şiir ve şairlik ile uğraşmak, alay etmek, sırrı acıklamak, yalan vaadlerde bulunmak, yalan yere yemin etmek, iki yuzlu konuşmak, gereksiz yere birini ovmek, yersiz soru sormaktır. [1818]
7) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Allahu TeÂl kimi, iki cenesi ve iki bacağı arasındaki Âzalarının (yani dil ve edep yerinin) şerrinden korursa, o Cennet’e girer.” [1819]
8) Hz. Ebû Saîd Hudrî radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanına geldi ve
“YÂ Rasûlallah bana birkac vasiyet buyu*runuz” dedi. Ravî diyor ki: O vasiyetlerden biri de şuydu;
“Dilini hayırdan başka her sozden muhafaza et. Bununla sen şeytana galip gelirsin.” [1820]
9) Hz. Ebû Saîd Hudrî radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu:
“İnsan sabahladığında, bedenindeki ÂzÂlar son derece saygıyla,
“Bizim hakkımızda Allah’tan kork. Cunku bizim durumumuz sana sağlıdır. Sen doğru durursan biz de doğru dururuz. Eğer sen eğrilirsen biz de sğriliriz (ve onun cezasını da cekmemiz gerekir.)” [1821]
“Cennet’e en fazla girmelerine sebep olan amel hangisidir?” diye soruldu. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem, “Allah’tan korkmak ve guzel ahlak” buyurdu...
“İnsanların Cehennem’e girmelerine en fazla sebep olan amel hangisidir?” diye sorulunca,
“Ağız ve edep yeri(nin yanlış kullanılmasıdır)” buyurdu. [1822]
11) Hz. Ber bin Âzib radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Bir koylu (sahabi) Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna gelerek,
“YÂ Rasûlallah! Bana oyle bir amel oğret ki, beni Cennet’e soksun” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ona birkac amel soyledi. Onlardan bazıları şunlardı: Kole ÂzÂd etmek, borcluyu borc yukunden kurtarmak, sutunden istifade etmesi icin bir hayvanı başka birine ver*mek... Bunlardan başka şeyler de soyledi ve sonra, “Eğer bunlara gucun yetmi*yorsa, dilini iyi şeylerin dışındaki şeyleri konuşmaktan engelle” buyurdu. [1823]
12) Hz. Esved bin Esram radıyallahu anh diyor ki: Ben,
“YÂ Rasûlallah bana tavsiyede bulununuz” dedim, bana,
“Eline sahip cık, (t ki onunla kimseye eziyet bulaşmasın)” buyurdu. Ben,
“Eğer elime sahip olamazsam, başka neye sahip ola*bilirim ki? (Yani elime zÂten sahibim)” dedim. Bundan sonra,
“Diline sahip ol” buyur*du. Ben,
“Dilime sahip olamazsam başka neye sahip olabilirim ki? (Yani zaten dilime sahip olabilirim)” dedim. Daha sonra,
“O halde elini yalnız iyi işler icin uzat, dilinle yalnız iyi şeyler konuş” buyurdu. [1824]
13) Hz. Eşlem rahmetullahi aleyh diyor ki: Hz. Omer bin Hattab radıyallahu anh’in gozu Hz. Ebû Bekr radıyallahu anh’a ilişti. Baktı ki, o dilini tutmuş cekiyor. Hz. Omer radıyallahu anh,
“Ey Allah’ın Rasûlu’nun Halifesi! Ne yapıyorsun?” dedi. Hz. Ebû Bekr radıyallahu anh,
“İşte bu dil beni, helak edici yerlere getirdi. Halbuki Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Bedenin hicbir azası yoktur ki, dilin keskinliğinden ve kotu konuşmasından şikayet etmesin.” [1825]
14) Hz. Huzeyfe radıyallahu anh diyor ki: Ben ev halkıma karşı dili keskin ve kırıcı olan biriydim. (Yani onlara cok kotu sozler sarf ediyordum.) Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e,
“YÂ Rasûlallah! Ben dilimin beni Cehennem’e sokacağın*dan korkuyorum” dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“O halde istiğfarı ne yaptın? (Yani sen neden dilinin duzelmesi icin istiğfar etmiyorsun?) Ben gunde yuz defa istiğfar ediyorum” buyurdu. [1826]
15) Hz. Adiyy bin HÂtim radtyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Kişinin mes’ûd olması ve bedbaht olması onun iki cenesi arasındadır. (Yani dilin duzgun kullanılması mes’ûd olmaya, kotu kulla*nılması bedbaht olmaya sebebtir.)” [1827]
16) Hz. Hasan rahmetullahi aleyh diyor ki: Bize ulaştı ki, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Allahu TeÂlÂ, guzel konuşup, dunya ve ahirette bu*nun faydasını goren veya susup da hatalardan kurtulan kula rahmet etsin.” [1828]
17) Hz. Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Kim susarsa kurtulur.” [1829]
İzah: Kim kotu ve boş sozlerden dilini alı koyarsa, o dunya ve aNrette pek cok Âfet musibet ve zarardan korunmuş olur. Cunku genellikle insanın mubtel olduğu Âfetlerin coğunun sebebi sadece dilidir.[1830]
18) Hz. İmran bin Hattan rahmetullahi aleyh diyor ki: Ben Hz. Ebû Zen radıyallahu anh ile buluştum. Onu siyah bir ortuye burunmuş mescidde otururken buldum. Ben,
“Ey Ebû Zerr! Bu yalnızlık nedir? (Yani sen tamamen yalnız ve herkesten ayrı yaşamayı neden tercih ediyorsun?)” dedim, buyurdu ki; “Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim; “Yalnız yaşamak, kotu arkadaşla oturmaktan daha hayırlıdır. İyi arkadaşla oturmak ise yalnızlıktan hayırlıdır. Birine guzel bir soz soylemek susmaktan hayırlıdır. Susmak kotu soz soylemekten da*ha hayırlıdır.” [1831]
19) Hz. Ebû Zerr radıyallahu anh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna girdim ve
“YÂ Rasûlallah! Bana tavsiyede bulununuz” dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;
“Coğu zaman sukût et. (Zaruret olmadan bir şey konuşma.) Bu, şeytanı uzaklaştırır ve din işlerinde yardımcı olur.” Hz. Ebû Zerr radıyallahu anh diyor ki; Ben,
“Biraz daha tavsiye buyurunuz” dedim, buyurdu ki;
“Cok gulmekten sakın. Cunku bu alışkanlık, kalbi oldurur ve yuzun nurunu giderir.” [1832]
20) Hz. Enes radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Ebû Zerr radıyallahu anh ile karşılaştı ve
“Ey Ebû Zerr! Sana kendisiyle amel edilmesi cok kolay olan ve mîzanda diğer amellerden ağır olan iki hasleti haber ve*reyim mi?” buyurdu. Ebû Zerr radıyallahu anh,
“Evet soyleyiniz y Rasûlallah!” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;
“Guzel ahlaklı olmayı ve uzun zaman susmayı Âdet haline getir. Muhammedin canı kudret elinde olan ZÂt’a yemin olsun ki, butun mahlukÂtın yaptığı ameller icinde bu ikisi kadar guzeli yoktur.” [1833]
21) Hz. MuÂz bin Cebel radıyallahu anh diyor ki: Ben
“YÂ Rasûlallah! Konuştuğu*muz her şey amel defterimize yazılacak mı? (Onlardan hesaba cekilecek miyiz?)” dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;
“Anan sana ağlasın! (Şunu iyi bil ki,) insanları burunları uzere Cehennem’e duşuren şey, onların dillerinin soyle*diği kotu sozlerdir. Sen, sustuğun surece (dilinin Âfetinden) kurtulursun. Konuştu*ğun zaman senin icin ya ecir yazılır ya da gunah yazılır.” [1834]
İzah: “Anan sana ağlasın” sozu Arapca’da sevgiyi ifade eden bir deyimdir. Beddua değildir.
22) Hz. Abdullah radıyallahu anh diyor ki: Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim:
“Ademoğlunun hatalarının coğu dilindendir.” [1835]
23) Hz. Ebû’l Hakem’in kızının cariyesi radıyallahu anhuma diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim;
“Kişi Cennet’e o kadar yaklaşır ki, onunla Cennet arasında bir arşın mesafe kalır. Sonra oyle bir kelime konuşur ki onun yuzunden Medine ile (Yemen’in bir şehri olan) San’Â arasındaki mesafe kadar Cennet’ten uzaklaşır.” [1836]
24) Hz. Bilal bin Haris Muzenî radıyallahu anh diyor ki; Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim;
“Sizden biri Allah’ın hoşuna giden oyle bir soz soyler ki, kendisi onu fazla onemsemez. Ancak o soz sebebiyle Allahu TeÂl ondan kıyamet gunune kadar razı olduğuna karar verir... Sizden biri Allah’ı gazablandıran oyle bir soz soyler ki, onu kendisi fazla onemsemez ancak o soz sebebiyle Allahu TeÂl ona kıyamete kadar gazab ettiğine karar verir.” [1837]
25) Hz. Ebû Saîd Hudrî radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Şuphesiz kişi sadece insanları guldurmek icin herhangi bir soz soyler ve onda bir sakınca gormez. Ancak ondan dolayı (Cehennem’de) yerle gok arasındaki mesafedan daha buyuk derinliğe duşer.” [1838]
26) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Kul, Allah’ı razı edecek bir soz soyler, kendisi onu onemsemez. Ancak onun sebebiyle Allahu TeÂl onun derecelerini yukseltir. Bir kul da Allahu TeÂlÂ’yı gazablandıracak bir soz soyler, onu hic onemsemez. An*cak onun yuzunden Cehennem’e duşer.” [1839]
27) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Şuphesiz kul, bazen manasını duşunmeden oyle bir soz soyler ki, ondan dolayı Cehennem’de doğu ile batı arasmdakinden daha bu*yuk bir derinliğe duşer.” [1840]
28) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Muhakkak insan sakınca gormediği bir soz soyler, ancak onun yuzunden Cehennem’de yetmiş yıllık mesafe (aşağıya) duşer.” [1841]
29) Hz. Amr bin el-Âs radıyallahu anhuma diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim;
“Bana kısa konuşmam emredildi. Cunku kısa konuşmak daha hayırlıdır.” [1842]
30) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Allahu TeÂlÂ’ya ve ahiret gunune iman eden kimse ya hayır soylesin ya da sussun.” [1843]
31) Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in zevce-i muhteremesi olan Ummu Habibe radıyallahu anha diyor ki: Rasulullah sallatlahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“İyiliği emretmek veya kotulukten nehyetmek ya da Allah’ zikretmekten başka in*sanın butun sozleri aleyhinedir, vebaldir (azaba vesiledir.)” [1844]
32) Hz. Abdullah İbni Omer radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Allahu TeÂlÂ’nın zikrinden başka cok konuşmakla kalbte katılık (duygusuzluk) meydana gelir. İnsanların Allah’tan en uzak olanı, kalbi katı olan kimsedir.” [1845]
33) Hz. Muğİre radıyallahu anh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Allahu TeÂl sizin icin uc şeyden hoşlanmaz:
1- Faydasız konuşmak ve dedikodu yapmak,
2- Malı zayi etmek,
3- Cok soru sormak.” [1846]
34) Hz. Ammar radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Kim dunyada iki yuzlu olursa, kıyamet gunu onun ateşten iki dili olur.” [1847]
35) Hz. MuÂz radıyallahu anh,
“YÂ Rasûlallah! Beni Cennet’e sokacak bir amel soyleyiniz” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem, “Allah’a iman et. İyi soz soyle ki, senin icin ecir yazılır. Kotu soz soyleme, yoksa senin icin gunah yazılır.” [1848]
36) Hz. MuÂviye bin Hîde radıyallahu anh diyor ki: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “İnsanları guldurmek icin yalan konuşan kimseye yazıklar olsun! Yazıklar olsun, yazıklar olsun!”[1849]
37) Hz. Abdullah İbni Omer radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir:
“Kul, ya*lan konuşunca, onun yalanının pis kokusundan dolayı melek ondan bir mil uza*ğa gider.” [1850]
38) Hz. Sûfyan bin Esîd Hadramî radıyallahu anh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim;
“Arkadaşın senin doğru konuştuğunu zannettiği halde senin ona yalan konuşman buyuk bir hıyanettir.”
İzah: Yalan cok ağır bir gunah olmasına rağmen bazı durumlarda onun şiddeti daha da artar. Onlardan biri de şudur: Bir adam size tam olarak guvendiği halde, onun bu guveninden faydalanarak sizin ona yalan soylemeniz ve onu al*datman izdir.
39) Hz. Ebû UmÂme radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Mu’minde doğuştan (iyi veya kotu) butun hasletler bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan mustesna... (Bu kotu Âdetler onda olamaz).” [1851]
40) Hz. SafvÂn bin Suleym rahmetullahi aleyh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e,
“Mu’min korkak olabilir mi?” denildi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,
“Evet olabilir” buyurdu. Sonra,
“Mu’min cimri olabilir mi?” denildi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,
“Evet olabilir” buyurdu. Daha sonra,
“Mu’min yalancı olabilir mi?” denilince Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,
“Hayır, yalancı olamaz” buyurdu. [1852]
41) Hz. Enes bin MÂlik radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Siz benim icin altı şeye kefil olunki ben de sizin icin Cennet’e kefil olayım:
1- Sizden biri konuştuğunda yalan konuşmasın,
2- Soz verince sozunden donmesin,
3- Yanına emanet konulunca ona hıyanet etmesin,
4- Gozlerini aşağı indirsin. (Yani bakılması yasaklanan şeylere bakmasın.)
5- Ellerini (haksız yere birine vurmak vs.den uzak) tutsun,
6- Edep yerini korusun.” [1853]
42) Hz. Abdullah radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu; “Şuphesiz doğru konuşmak iyiliğe goturur. İyilik ise Cennet’e ulaştırır. Kişi doğru konuşur durur. Nihayet Allah indinde sıddîk (cok doğru konuşan biri) olarak yazılır... Şuphesiz yalan kotuluğe goturur. Kotuluk ise Cehenem’e goturur. Kişi yalan konuşur durur. Nihayet Allah indinde kezzÂb (yani cok yalancı biri) olarak yazılır.” [1854]
43) Hz. Hafs bin Âsim radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Her işittiğini (araştırmadan) anlatması, kişiye yalan ola*rak yeter.” [1855]
İzah: İşitilen bir sozu araştırmadan beyan etmek de bir derece yalandır. Bu yuzden insanların itimadı ve guveni o adamdan kalkar.
44) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şoyle buyurdu;
“Her işittiğini araştırmadan anlatması kişiye gunah olarak yeter.”
45) Hz. Abdurrahman bin Ebû Bekre radıyallahu anh diyor ki: Bir adam, Pey*gamber sallallahu aleyhi vesellem’in huzurunda diğer bir adamı ovdu. (Ovulen adam da o esnada oradaydı.) Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,
“Yazıklar olsun sana! Kardeşinin boynunu kırdın” buyurdu. Bu sozunu uc defa tekrarladıktan sonra,
“Eğer sizden biri, bir kimseyi ill da ovecekse ve onun iyi bir kimse olduğuna ke*sinlikle inanıyorsa, o zaman, “Ben falanca kimsenin iyi olduğunu duşunuyorum. Onun hesabı Allahu TeÂlÂ’ya aittir. (İyi veya kotu olduğunu gercek olarak ancak Allah bilir.) Ben Allah’ın huzurunda kimsenin iyi olduğuna kesin olarak şehidlik edemem” desin” buyurdu. [1856]
46) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim;
“Ummetimin hepsi affolunmaya layıktr. Ancak acıkca gunah İşleyenler mustesna... Gunahını acıkca işlemeye şu da dahildir: Kişi gecele*yin kotu bir amel işler. Allahu TeÂl onu affetmiş olduğu halde (insanların onunde acığa cıkarmadığı halde) sabah olunca,
“Ey falanca, ben dun gece falan falan kotuluğu işledim” der. Halbuki o, Rabbi onun yaptığı kotulukleri ortmuş olduğu halde geceyi gecirmişti, o ise sabah oiunca Allah’ın orttuğu ortuyu kaldırdı.” [1857]
47) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Bir kimse, “İnsanlar helak oldu” derse, kendisi onlardan fazla helak olmuştur. (Cunku boyle diyen kimse başkasını hakîr gorduğunden, te*kebbur gunahına mubtel olmuştur.)” [1858]
48) Hz. Enes bin MÂlik radıyallahu anh diyor ki: Sahabelerden biri vefat etti. Başka bir şahıs (merhuma hitab ederek),
“Seni Cennetle mujdeliyorum” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ona,
“Sen bunu nasıl soyluyorsun? Halbuki sen işin hakikatini bilmiyorsun. Belki de o faydasız ve boş bir soz soylemiş veya ver*mekle eksilmeyen bir şeyde cimrilik etmiştir. (Mesel ilim oğretmek veya bir şeyi odunc vermek yahut Allah’ın razı olduğu yerlere mal harcamak gibi... Bunlar ilmi ve malı azaltmaz.)” [1859]
İzah: Hadisi şerifin maksadı şudur; Bir kimsenin Cennetlik olduğuna dÂir hukum vermeye cur’et edilmemelidir. Elbette şu kadarı vardır ki, salih ameller*den dolayı da umidli olmak gerekir.
49) Hz. Hassan bin Atıyye rahmetullahi aleyh diyor ki: Hz. ŞeddÂd bin Evs radıyallahu anh bir sefere cıkmıştı. Bir yerde konakladı ve kolesine,
“Sofrayı getir de biraz oyalanalım” dedi. (Hz. Hassan diyor ki Onun bu sozu bana acÂib geldi. Sonra o şoyle dedi;
“Ben musluman olduğumdan beri bu sozumden başka soylediğim her sozu duşunup taşındıktan sonra soyledim. (Ancak bugun bir hat oldu.) Bunu kafana takma... Şimdi sana soyleyeceğim şeyi aklında tut. Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in şoyle buyurduğunu işittim;
“İnsanlar altın ve gumuşu biriktirdikleri zaman siz şu kelimeleri hazine olarak biriktirin. (Yani bu kelimeleri cok okuyun)”
“Allah’ım! Ben Sen’den her işte sebat, ruşd ve hidayet uzerinde sağlamlık istiyorum. Senin nimetlerine şukretmeyi istiyorum. Sana guzel ibadet yapmayı istiyorum. Sen’den (kufur ve şirkten) temiz bir kalp istiyorum. Sen’den doğru konuşan bir dil istiyorum. Senin ilminde ne kadar hayır varsa istiyorum. Senin ilminde ne kadar şer varsa onlardan Sana sığınıyorum. Senin ilminde olan butun gunahları'nın bağışlanmasını Sen’den diliyorum. Şuphesiz Sen butun gaybları cok iyi bilensin.” [1860]


_-'Alıntı'-_

__________________