Saffat Suresi
6- Hic şuphesiz, biz dunya goğunu (5) 'cekici bir susle', yıldızlarla susleyip-donattık.
7- Ve itaatten cıkmış her azgın şeytandan koruduk; (6)
8- Ki onlar, Mele-i AlÂ'ya kulak verip dinleyemezler ve onlar her yandan kovulur atılırlar;
9- Uzaklaştırılırlar. Onlar icin kesintisiz bir azab vardır.
10- Ancak (sozu hırsızlama) calıp-kapan olursa, artık onu da delip gecen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder) . (7)
5. "Yakın gok" ifadesi ile, gozlerimizle gorebilmenin mumkun olduğu uzaya işaret edilmektedir. Nitekim daha uzakta bulunan, yerlerini bilemediğimiz bircok "sema" vardır. Başlangıctan gunumuze kadar insan, "sema=gok" fadesi ile belli bir yeri kastetmemiş ve uzayın gorebildiği kadarını "sema" olarak adlandırmıştır.
6. Yani, sema sadece herkesin gorduğu uzay değildir ve belirli bir takım sınırları vardır. Hicbir asi şeytan o sınırları aşamaz. Her yıldız ve gezegen kendi ekseni etrafında doner ve kendi yolu dışına cıkamaz. Onların yollarına da başka birşey giremez. Gorunuşte uzay boş bir alan olarak gozukmektedir. Oysa uzaydaki sınırlar o kadar kesin hatlar ile cizilmiştir ki, insanların yaptıkları duvarlar bir hic mesabesinde kalır. İnsanoğlunun aya cıkabilmek icin ne kadar guclukle karşılaştığı bilinmektedir. Dolayısıyla aynı guclukler, yeryuzundeki diğer mahluklar icin de soz konusudur. Yani bundan cinlerin Alem-i BÂlÂ'ya cıkmasının mumkun olmadığı anlaşılmaktadır.
7. Bu ayetin tazammun ettiği anlamı iyice kavrayabilmek icin Rasûlullah'a (s.a) peygamberlik geldiği donemde, Araplar arasında kehanetin cok makbul olduğunu bilmek gerekir. Oyle ki o donemde her yer adeta gaybten haber getirenler, gayb hakkında bilgi verenler ile kaynıyordu. Araplar kendi gecmiş ve gelecekleri hakkında haber veren bu kimselere inanırlardı.
Bu kimseler de (kahinler) , cin ve şeytanların emirleri altında olduklarını ve kendilerine gaybten haberler getirdiklerini iddia ediyorlardı. Hz. Peygamber'e (s.a) ilk kez vahiy geldiğinde, o boyle bir atmosferde Kur'an'ın ayetlerini tebliğ etti ve bu ayetlerin kendisine, Allah tarafından ve bir melek aracılığıyla geldiğini soyledi. Bunun uzerine kafirler Hz. peygamber'e (s.a) "kahin" demeye başladırlar. Oyle ki şeytanın kahinlere haber getirdiği gibi Hz. Peygamber'e de getirdiğini, onun da bu bilgileri kendilerine vahy diye aktardığını iddia ettiler. Kur'an bu iddiaları şu şekilde cevaplamıştır. "Şeytan kesinlikle değil Mele-î A'lÂ'ya yaklaşmak, Alem-i BÂlÂ'ya bile giremez. Şayet şeytan Mele-i A'lÂ'ya yaklaşmak icin cabalayacak olsa, hemen onu delici bir ateş kovalar."
Bir diğer anlamı da şoyle olabilir: "Allah'ın emriyle melekler kÂinatı idare etmekdetirler. Dolayısıyla onlar şeytan'ın kendilerine mudahalesinden korunmuşlardır. Şeytan bırakın onlara mudahale etmeyi, yanlarına bile yaklaşamaz."
Cin Suresi 8.9. ayetler
8- "Doğrusu biz goğu yokladık (*) ; fakat onu guclu koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk." (**)
(*)Kulak hırsızlığı yapmak icin (**)Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem peygamber olduktan sonra
9- "Oysa gercekten biz, dinlemek icin onun oturma yerlerinde otururduk. (*) Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur. (9)
(*)Biseti seniyyeden evvel
9. Bu sebepten cinler, yeryuzunde ne buyuk bir hadise meydana gelmiş ki haberleri korumak icin cok sıkı denetim alınmış, bunun tahkikatı icerisindeydiler. "Şimdi artık gokyuzunden haber almaya bir fırsat bulamıyor, her yerden takip edilerek kovuluyoruz" diyorlardı.
Şuara Suresi 212.Ayet
212- Cunku onlar, (vahyedileni) işitmekten kesin olarak uzak tutulmuşlardır. (133)
133. Yani, "Şeytanlar, Kur'an'ın vahyedilmesine karışmak şoyle dursun, Cebrail, (a.s) , Allah'tan alıp Hz. Peygamber'in (s.a) kalbine getirinceye kadar, kendilerine bir an icin bile olsa, onu işitme fırsatı daha tanınmaz. Onu işitmekten oylesine uzak tutulurlar ki, onun sozleri ve muhtevası konusunda bir ipucu bile elde edemezler ki, dostlarını Hz. Peygamber'in (s.a) ashabına şu mesajı ileteceğine veya sozlerinin şu gunde şunu ihtiva edeceğini haber versinler.
Mulk Suresi 5. Ayet
5- Andolsun, biz en yakın olan goğu (dunya goğunu) (9) kandillerle susleyip-donattık (10) ve bunları, şeytanlar icin taşlama-birimleri (rucûm) kıldık. (11) Onlar icin cılgınca yanan ateşin azabını hazırladık.
9. "Semae'd-dunya" ifadesiyle, uzerindeki yıldız ve gezegenleri vasıtasız olarak gorebildiğimiz gokyuzu kastolunmaktadır. Onun otesi ancak araclar yardımı ile gorulebilirken daha otesi aracların yardımıyla dahi gorulemez.
10. "Mesabih" kelimesi, "nekre" bir kullanıma sahiptir. Bunun nedeni (kelimenin belirsiz kullanılması) lambaların ihtişamının vurgulanmasıdır. Yani bu kainat karanlık ve ıssız yaratılmamış, geceleri parlayarak insanı hayretler icinde bırakan yıldız ve gezegenlerle suslenmiştir.
11. Bu ifade, salt şeytanlara meteorlar atıldığı veya yıldızlardan kopan meteorların şeytanları vurmak icin atılıp, sonra dunyaya duştuğu anlamına gelmez. Ancak, yıldızlardan kopmuş olan sayısız meteor parcası, uzayda dolaşmakta ve zaman zaman dunyaya duşmektedir. Bu bilinen bir husustur, dolayısıyla bunların, şeytanların Alem-i BÂlÂ'ya cıkmalarını engellemeleri ve cıkanları kovalama gorevi yapmaları da mumkundur. Bu hususun burada acıklanmasına şu nedenden dolayı ihtiyac duyulmuştur: Araplar, şeytanların kahinlere hizmet ettiklerine, onlara gayb haberlerini getirdiklerine ve kahinlerin de bu bilgiler sayesinde insanların geleceğini bildiklerine inanırlardı. Bunun boyle olduğunu bizzat kahinler de iddia ediyorlardı. Bu yuzden Kur'an'da bircok yerde şeytanın Alem'i BÂlÂ'ya cıkmasının ve orada gaybî bilgiler edinmesinin kesinlikle mumkun olmadığını bildirmektedir.
Burada meteor olayının gerceği sorulabilir. İnsanoğlu onun hakkında kesin bir bilgiye sahip değildir. Fakat şimdiye değin meteorların incelenmesi sonucunda insanların elde ettiği bilgi şu kadardır: En muteber bilim adamlarının one surduğu faraziyeye gore, meteorlar yıldızların infilak etmeleri sonucunda onlardan kopan parcalardır. Uzayda dolaşırlar ve zaman zaman yeryuzunun cekim dairesi icine girdiklerinde, suratle dunyaya duşerler. (İzah icin bkz. Britanica Ansiklopedisi, 1967, cilt. 15)
Tefhimul Kuran
__________________
Saffat,Cin,Şuara ve Mulk Suresinden Şihaplarla İlgili Ayetler
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Saffat,Cin,Şuara ve Mulk Suresinden Şihaplarla İlgili Ayetler