[IMG]http://img208.**************/img208/5796/mevlanarumibbd1e8zs2.jpg[/IMG]
Guzel sesli bir hafız Kur'an okuyordu. Kulağına gelen bu guzel sesten etkilenen Hz. MevlÂna da gozyaşıyla dinliyordu. Bu sırada elini ağzına kapayarak esneyen bir adam, MevlÂna’nın bu gozyaşlarına bir mana veremeyerek sordu:
-Efendi Hazretleri nicin ağlıyorsunuz, ağlanacak bir şey mi var ortada?
MevlÂna esneyen adama anlayacağı dilden cevap verdi:
-Guzel sesli hafızlardan gelen Kuran sesi bana, cennet kapısının acılış sesi gibi geliyor da onun icin...
Esnemeye devam eden adam da başını sallayarak:
-Bana da cennet kapılarının acılış sesi gibi geliyor, dedi. MevlÂna kucuk bir duzeltme yaptı:
- Aramızda ince bir fark var, dedi. Senin duyduğun ses, cennet kapısının acılış sesi değil kapanış sesi olmalıdır. Cunku dedi, acılış sesi gozyaşı dokturur, kapanış sesi ise uyku getirir...
***
Papazın biri pazarda alışveriş yaptığı satıcıyla sıkı bir pazarlık yapmış, satıcı da arkasından bunlar ne cimri adamlar, diye soylenmeye başlamıştı. MevlÂna, bu cimri sozunden dolayı satıcıyı ikaz etti:
-Papazın arkasından boyle konuşma. Onlar senin dediğin kadar cimri değiller. Aksine cok comert insanlar. Baksana dedi, onlar İslam'ı da, imanı da, cenneti de size bırakmışlar. Bundan daha buyuk comertlik olur mu?..
***
MevlÂna’nın cubbesinin gevşeyen duğmesini dikiyordu hanımı Kera Hatun. O zamanki halk soylentisine bakarak 'Efendi dedi, ağzına bir cop al da bir uğursuzluğa uğramayasın duğme dikme sırasında!' MevlÂna halk arasındaki uğursuzluğu cople onleme Âdetini şoyle cevapladı:
-Hanım sen hic merak etme, duğmeni dikmene bak. Uğursuzluk benim yanıma yaklaşamaz. Cunku ben ağzıma cop yerine ihlÂsı aldım. İhlÂs Suresi var ağzımda!
***
Bir ara rahatsızlanan MevlÂna, 'Artık gitme zamanı geldi!' diye soyleniyordu. Hanımı, 'Aman Efendi ne gitmesi? Dileriz Rabb'imiz sana daha yuzlerce sene omur versin.' deyince sesini yukselten MevlÂna şoyle ikazda bulundu:
-Hanım ne diyorsun sen? Biz firavun muyuz, Nemrut muyuz ki yuzlerce sene omur istiyorsun bizim icin? Biz şu dunya hapishanesinden kurtularak Sultan-ı Enbiya'nın meclis-i munevverine davet edilmeyi her an bekliyoruz...
***
Bilindiği uzere Hazreti MevlÂna’yı derin ve anlaşılması guc sozleriyle etkisi altına alan Şems-i Tebrizi'den talebeleri ve halk şikÂyetci olmuş, hatta MevlÂna’yı kendilerinden koparan sapıkca sozlerin sahibi biri diyerek Şems-i Tebrizi'ye duşmanlık beslemeye dahi başlamışlardı. İşte boyle bir devrede Hazreti MevlÂna talebeleriyle birlikte giderken, yol kenarında onundeki kemiği yiyerek yavrularını emziren bir kopek gorunce birdenbire durur. Yanındaki talebelerine donerek:
-Biliyor musunuz, der, icinde bulunduğumuz hali şu gorduğumuz tablo ne guzel izah ediyor. Şoyle devam eder:
-Bu yavrular der, şu koca kemiği yemeye kalksalar inci gibi ince dişleri kırılır, helak olurlar. Ancak anne guclu dişleriyle o kocaman kemiği rahatca kırıp un ufak ederek yiyip sute ceviriyor ve yavrularına faydalı bir gıda olarak sunuyor.. İşte der, Şems'in sozleri de bana o kemik gibidir. O sozleri ancak ben hazmederim, sizleri o sozlerle ben beslerim. O halde siz Şems'in sozlerine değil, benim sut gibi yorumlarıma kulak verin, o sozleri benden dinleyin!
Bunlar bana tebessumle okunacak, tefekkurle değerlendirilecek mesaj yuklu ornekler gibi gelmektedir. Bilmem sizlere nasıl gorunmektedir...
Ahmed ŞAHİN
__________________
Hz. MevlÂnÂ'dan tebessum ve tefekkur ornekleri
Dini Bilgiler0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Hz. MevlÂnÂ'dan tebessum ve tefekkur ornekleri