Duydum ki bir zengin vardı, HÂtem-i TÂî comertlikte nasıl şohret sahibiyse, bu da cimrilikte oyle un kazanmıştı. Dunyada refahla yaşamak icin ne lÂzımsa bunda hepsi -fazlasıyla- mevcuttu. Cimriliğine gelince: -Soz gelişi- Ebû Hureyre’nin (r.a) kedisi de olsa, bir lokmacıkla onu sevindirmez, AshÂb-ı Kehf’in kopeği gelse, kucuk bir kemik olsun atmazdı. HÂsılı, ne kapısının acıldığını goren vardı, ne de sofrasının kurulduğunu.
Yemeğinin yoksullara ancak kokusu ulaşırdı, sofrasından kuşlar bile tek bir kırıntı toplayamazdı.
Bir gun, bu adamın Mağrip denizinde (Akdeniz) Mısır yoluna koyulmuş, kafasına yerleştirdiği Firavunluk gururuyla gitmekte olduğunu işittim. Ansızın bir firtına cıktı, ters bir ruzgÂr geminin etrafını sardı.
Mahzun mizacına gonlun mecburen uyacak, kuzey ruzgÂrı her zaman geminin gidişine gore esmez.
Ellerini kaldırdı, dua ve niyaza başladı. Fakat butun bu feryat ve figanlar boşa gitti. Cunku bunlar (Firavun’un imanı gibi) iman-ı ye’s kabilinden şeylerdi. CenÂb-ı Hak Kur’Ân-ı Kerîm’inde bu gibilerin hallerini şu bicimde orneklendirir: “Gemiye bindikleri zaman Allah’a canı gonulden yalvarırlar. Bir de karaya ayak bastılar mı, şirk ve tuğyanlarında devam ederler.”
Kendisi Allah’tan dilenir, dilenciye hicbir şey vermez. Boyle cimri olan kimse elbette muradına eremez.
Topladığın altın ve gumuşun sana bir yararı yok. Gucun kuvvetin varken onları dağıtmaya bak. Ker******i altın ve gumuşten kalıba dokulmuş olsa da evin, bir gun başkasına miras kalacak.
Rivayet ederler ki tuccarın Mısır’da fakir akrabaları vardı. Ondan kalan mirasla zengin oldular. Miras bırakanın olumuyle beraber, eski elbiselerini cıkarıp attılar. Dimyat kumaşından yeni elbiseler dikindiler. Bir hafta gecmemişti ki bunlardan birine rastgeldim. Bir kuheylÂna binmiş gidiyor, peri yuzlu bir kole, ardınca koşuyordu. Dedim ki:
Âh, eğer olen kişi dirilip geri gelseydi ve fırsatı kacırdığını size haber verseydi, vÂrislerine mirası geri vermek miras bırakanın olumunden daha zor olacaktı.
Aramızda eski dostluğa dayanarak, adamın yenini cektim ve dedim ki:
“Afiyetle ye, ic! O bahtı kara bu dunyadan ne kazandı; ne goturdu mezara?”
__________________
Cimri Zengin
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme