
Bir ilac firmasında mumessil olarak calışan Serdar Mete, 2014 yılında Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmek icin evinden yola cıktı. Otomobilini bir ara sokağa park eden Serdar Mete, aracından indiği sırada dengesini kaybetmesi sonucu duşerek başını kaldırım kenarına carptı. Bir ağacın dalına tutunarak kalkmaya calıştığı esnada ikinci kez duşen Serdar Mete gozlerini hastanede actı. Serdar Mete'nin hafızasındaki 34 yılı silindi. Eşini, cocuğunu, evinin adresini hatırlayamayan Serdar Mete, yaşamına sıfırdan başladı.

"5 YILLIK EŞİMİ TANIYAMADIM"
Başına aldığı darbe sonucu gozlerini hastanede acan Serdar Mete yaşadığı hafıza kaybı nedeniyle eşini tanımadığını soyleyerek, "Kaldırımda ayağım kayıyor ve başımı kaldırımın kenarına vuruyorum. Biraz kendime gelmeye başlayınca zeytin ağacının dalına tutunup kalkmak istiyorum ama tekrar başımı vuruyorum sonra da gozumu hastanede acıyorum. O saatten sonra hic kimseyi tanımıyorum. Hastanedeyim ama ne oluyor, ne bitiyor bilmiyorum. Nerdeyim? Ben kimim? Hicbir şey yok o sıra bende. Eşim geldi, bana 'Ne oldu? Bir şey mi oldu? Nasılsın, iyi misin?' diye sorunca ona boş boş bakmaya başladım. Tekrar sorunca ben yanımdakine sordum, 'Bu bayan kim?' dedim, 'Eşin' dediler. 5 yıllık eşimi tanıyamadım. 'Nasıl tanımazsın?' diye eşim beni silkelemeye başladı. Ondan sonra doktorlar beyin kanaması da geciriyor olabilir diye uyardılar. Yaklaşık 2-2,5 ay hastanede yattım" dedi.

"34 SENEM 2 SANİYEDE GİTTİ"
Mete olaydan sonra ilk zamanlarda buyuk sıkıntılar yaşadığını belirterek, "Kimseyi ama hic kimseyi tanımıyordum. İlk zamanlar buyuk sıkıntılar yaşadım. Eşimi, annemi tanıyamadım. Ağabeyimi, ablamı yakın cevrem dahil hic kimseyi tanıyamadım. Herkes gelip kendini tanıtmaya başladı. İlk zamanlar o kadar cok geldiler ki o zaman biraz da kafam karıştı, biraz boğuldum, bunaldım, ne yapacağımı kime nasıl davranacağımı da bilemiyordum. Herkes geliyor bir şey soyluyor, kendini anlatıyor, beni anlatıyor ama ben kendimi bile tanımıyordum. Kendinizi tanımıyorsunuz, kim olduğunuzu, ne yapmanız gerektiğini, nasıl davranacağınızı bilmiyorsunuz cok zordu" diye konuştu.

"COCUKLUĞUMU HATIRLAMAYI COK İSTERİM"
Bu surecte eşinin kendisine cok destek olduğunu ifade eden Mete, "Eşim sağ olsun cok buyuk destek oldu. Uzun zaman evde gecenin gec saatlerine kadar işimle ilgili ders calışıyorduk, ilacları oğrenmeye calıştım, nasıl bir iş yaptığımı oğrenmeye calıştım. Onun haricinde zaten oğrenmem gereken o kadar cok şey vardı ki, 34 seneyi bir anda sildim. 34 sene 2 saniyede gitti bende. Gecmişi hatırlamak ister misin diye sorsalar bu saatten sonra bilmiyorum ama cocukluğumu hatırlamayı cok isterim. Ama cok zor bu saatten sonra bu hayata alışmaya calışıyorum" dedi.

"İLK İŞİM EVLİLİK CUZDANINA BAKMAK OLDU"
İlk zamanlar buyuk zorluklar yaşadığını soyleyen Mete, şoyle konuştu:
"Hafızamı kaybettiğim ilk donemlerde gecici olduğunu zannettikleri icin yakın arkadaşlarım benimle şakalaşıyorlardı. Hastanedeyken bana 'sarışın, uzun boylu, mavi gozlu bir karın var birazdan gelecek' dediler. Eşim geldi ben tanıyamadım. Sonra eşim de bana arkadaşlarımın şaka yaptığını soyledi. İlk gunler bazı şeylere inanmak cok zor geliyordu. Hastaneden eve gelince bende de bir şeyler oturmaya başladı. Telefon, bilgisayar, google gibi arama motorlarını kullanmaya başladım. Konuşurken evlilik uzerine, evlilik nedir, bunun bir belgesi var mı diye bakınırken evlilik cuzdanını gordum. Eşimden evlilik cuzdanını istedim. Baktım uzerinde bir fotoğraf var, benim fotoğrafım yanında da eşimin fotoğrafı var onu gorunce o zaman evli olduğuma inandım. Tamam dedim bu kadın benim eşim."
'KENDİMİ ANLATIP TANITMAM COK ZOR OLDU'
Eşinin hafıza kaybından sonra kendisini tanıtmasının zor olduğunu soyleyen Nurşah Mete, şoyle konuştu: "Alışma donemi cok uzun surdu. Kendimi anlatmam, ona tanıtmam cok zordu. Cunku başlangıcta arkadaşları inanmamışlar ve gecici hafıza kaybı sanmışlar. Kendisine şaka yapıp 'Senin sarışın, uzun boylu bir karın var. Birazdan gelince gorursun' demişler. Ben de ne sarışın ne de cok da uzun boylu bir kadınım. Hastaneye gittiğimde doğal olarak eşim bana bir baktı, bir de arkadaşlarına baktı sonra 'Hani benim eşim uzun boylu sarışın biriydi?' deyince ben şok oldum. O sureci atlatmak cok uzun ve zor oldu. Ben de 'Arkadaşların seninle şaka yapmışlar. Senin hafızanı kaybettiğine inanmıyorlar' diye anlatmaya calıştım. Ondan sonra eve geldik benden evlilik cuzdanımızı istedi, inanmadı onun eşi olduğuma. Daha doğrusu kimsenin onun eşi, dostu, akrabası, annesi olduğuna da inanmıyor. Herkesin onu kandırdığını duşunuyordu. Eve gelince evlilik cuzdanını gormek istedi, 'Evlilik cuzdanı diye bir şey varmış, onu gormek istiyorum.' dedi. Bende o sinirle hem evlilik cuzdanımızı hem de dini nikahda kıyılan belgelerin tamamını tek tek gosterdim. O surecte 4-5 ay kendimi, cocuğumu, ailesini ve arkadaşlarını ona tanıtmak icin cok caba sarfettim."
EŞİNİN DURUMUNU AVANTAJA CEVİRDİ
Nurşah Mete eşinin durumunu avantaja cevirdiğini ifade ederek, "Kazadan once bir tavaya bile yumurta kırmışlığı yoktu, bir gun eve geldiğimde yumurtayı kabuğuyla beraber kırmaya calışmıştı, oyle bir insandı. Kazadan sonra ise bir anda kendi kendine evde sac kavurma yapan bir adam oldu. Ağlayacaktım sevincten. Bu durumu avantaja cevirmeyi de o anda duşundum. Avantaja da cevirdim, onceden sen yemek yapardın, temizlik yapardın, bulaşık yıkardın diye anlattım ona hep. Yapar mıydı? Asla yapmazdı ama şu anda yapıyor her şeyi" diye konuştu.
İnternethaber
__________________