Âl-i İmran (64) sûresindeki ( De ki: ‘Ey Kitap ehli! Ancak Allah’a kulluk etmek, O’na bir şeyi eş koşmamak, Allah’ı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek uzere, bizimle sizin aranızda muşterek bir soze gelin’. Eğer yuz cevirirlerse: ‘Bizim musluman olduğumuza şahid olun’ deyin.) , Hristiyanlara, “Aramızda ortak olan bir soze gelin” emri, “Aramızda, iki tarafın da kabul edebileceği ortak esaslar belirleyip, bu esaslara inanmalı” demektir. Diyen reformcular ‘a ithafen ….
O Âyet-i kerimede, (Allah’a şirk koşmayın) buyuruyor. Şirk koşmayın demek, (Uc tanrıya inanmayın, Allah’tan gayrısına ibadet etmeyin, Hazret-i İsa’ya veya Hazreti Uzeyr’e Allah’ın oğlu diyerek şirke girmeyin, bunların putlarına tapmayın, hak din olan İslamiyet’e gelin!) demektir.
Yahudiler, Uzeyr’e, Hristiyanlar da Mesih’e Allah’ın oğlu dediler. Daha onceki kÂfirlerin [“melekler Allah'ın kızlarıdır” diyenlerin] sozlerine benziyor. Allah onları kahretsin! Nasıl da sapıtıyorlar. [Tevbe 30]
Ortak sozle ilgili Âyet-i kerimenin meali de şoyledir:
De ki, “Ey Ehl-i kitap, [Yahudi ve Hristiyanlar] bizimle sizin aranızda ortak bir soze gelin: Allah’tan başkasına ibadet etmeyelim. O’na hicbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da birbirimizi rab edinmeyelim.” Eğer yuz cevirirlerse, “Şahit olun, biz Muslumanız” deyin. [Âl-i İmran 64]
İmam-ı Kurtubi hazretleri bu Âyet-i kerimeyi acıklarken buyuruyor ki:
Allahu teÂlÂ, bu ortak sozun ne olduğunu, (Allah’tan başkasına ibadet etmeyelim) emri ile acıklamıştır. Tevbe sûresinin 31. Âyet-i kerimesinde mealen, (Onlar Allah’ı bırakıp rahiplerini rabler edindiler) buyurmuştur. Yani onlar, Allah’ın haram ve helÂl kıldığını değil, rahiplerinin haram ve helÂl kıldıklarını kabul edip, onları rab makamında tuttular. Bu Âyet-i kerimede, Ehl-i kitap olan Yahudi ve Hristiyanlar, sadece Allah’a ibadet etmeye, şirkten uzak kalmaya, Musluman olmaya davet edilmektedir. (Cami-ul-ahkÂm)
Peygamber efendimizin, Rum imparatoru Herakliyus’e gonderdiği mektup da şoyledir:
(Seni İslÂm’a davet ediyorum. Musluman ol, selÂmeti bul! Allah da ecrini iki kat verir. Yuz cevirirsen, butun tebaanın gunahı uzerine olur.) [Buhari, Muslim, Tirmizi]
Bu ifadelerden sonra mektuba, Âl-i İmran sûresinin, 64. Âyet-i kerimesi yazılmıştır. Bu Âyet-i kerimede de, Peygamber efendimizin acıklamasında da, ortak sozun, İslamiyet olduğu acıkca bildirilmiştir. Ehl-i kitabın Musluman olmadan bulacakları ortak sozun, Allah indinde hicbir değeri olmaz. Uc Âyet-i kerime meali şoyledir:
(Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Âl-i İmran 19]
(Sizin icin din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]
(İslam’dan başka din arayanın bulacağı din asla kabul edilmez.)[Âl-i İmran 85]
Demek ki ortak soz İslamiyet’tir. İslamiyet’e aykırı bulunacak ortak sozu, Allahu teÂlÂnın kabul etmeyeceğini bu Âyet-i kerimeler acıkca bildirmektedir.
__________________
Diyalogcuların, Diyaloğu Savunduğu Ayet’in İzahı!!!
Dini Sohbetler0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Diyalogcuların, Diyaloğu Savunduğu Ayet’in İzahı!!!