Kur’an bizler icin bir rehber ve yine bizler icin imtihanımızın asıl kaynağıdır. Madem sorumlu olduğumuz Kur’an, oyleyse ondan faydalanmasını da doğru oğrenmeliyiz ki, yanlışa duşmeyelim.

Allah Kur’an ın ozelliklerinden bahsederken, biz her şeyden nice ornekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız der bizlere. Ayetler uzerinde duşunmemizi, aklımızı kullanmamızı ister. Kur’an ı kolaylaştırdığını ve her konuyu yine Kur’an icinde orneklerle acıkladığını, eksik bırakmadığını, kendi icinde her konuya acıklık getirdiğini anlatır bizlere.

Buradan da anlaşılıyor ki, Kur’an ayetlerini anlamaya calışırken, beşeri bilgilere, rivayetlere gore değil, yine Kur’an ın verdiği orneklerinden, bilgilerden yola cıkarak, ayetleri anlamamız gerektiğini oğutler.

Nisa suresi 159. ayeti, gelin şimdi bu bilgiler ışığında anlamaya calışalım. Yani Kur’an ın verdiği bilgilerden yola cıkalım. Once ayeti yazalım.

Nisa suresi 159; Ehlikitap'tan her biri, olumunden once ona mutlaka inanacaktır. Kıyamet gunu de o, onlar aleyhine bir tanık olacaktır.

Bu ayetin oncesinde yazılan ayetlere once bakalım, Allah hangi konulardan ve kimlerden bahsediyor?

(Nisa 155: Başlarına gelenler; ahitlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkÂr etmeleri, haksız yere peygamberleri oldurmeleri ve "Kalplerimiz kılıflıdır" demeleri, daha doğrusu, kufurleri yuzunden Allah, kalpleri uzerine muhur basmıştır da pek azı mustesna, iman etmezler.

156: Kufurleri sebebiyle, Meryem aleyhinde buyuk bir yalan soylemeleri yuzunden...

157: "Biz, Allah'ın resulu Meryem oğlu İsa Mesih'i oldurduk" demeleri yuzunden. Oysaki onu oldurmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gosterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku icindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle oldurmediler.

158: Tam aksine, Allah onu kendisine yukseltti. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.)

İnsanların başlarına gelenlerin sozlerinde durmayıp, inkÂrcı olmalarından ve peygamberlere karşı takındıkları tavrın, onların cezalandırılmasına neden olduğunu soyluyor. İman etmemeleri, Meryem aleyhinde iftira atmaları, onların kufurlerini artırdığı orneğini de veriyor.

Daha da ileri giderek, Allah ın resulu Hz. İsa yı oldurduklerini iddia ediyorlar. HÂlbuki onu asamadıklarını, onlara benzeri gosterildiğini soyluyor. Hz. İsa hakkında bilincsizce tartışmaya girenler, bilgileri olmadığı halde onu carmıha gerdik diyenler, ancak sanıya inanmaktadırlar diyor Kur’an. Cunku Hz. İsa yı olduremediklerini Allah acıklıyor.

Daha da net bir acıklamayla, Allah Hz. İsa yı kendisine yukselttiğini soyluyor. Bu ne demektir? Allah elcisinin, bu Dunya ile ilişkisini kesmiş, ama kimseye gostermemiştir.

Dunyaya gelişi nasıl bir mucize ise, Rahmanın huzuruna gidişi de yine bir mucize ile olmuştur.

Buradan da anlaşılıyor ki, ayette gecen ehli kitap Yahudi ve Hıristiyanlar.

Şimdide gelelim Nisa 159. ayete. Allah bu ayetinde aşağıdaki sozleriyle neyi ve kimleri kast etmiş olabilir?

(Ehlikitap'tan her biri olumunden once ona mutlaka inanacaktır. Kıyamet gunu de o, onlar aleyhine bir tanık olacaktır.)
Once ehlikitap toplumundan bahsederken, kimlerden bahsettiği ve hangi konuda bu toplumun inanacaklarını anlamaya calışmalıyız. Bu ayetten onceki ayetleri duşunduğumuzde, Yahudiler Hz. İsa nın Allah ın elcisi olduğuna iman etmiyorlardı, ayrıca Hıristiyanlarda Hz. İsa nın carmıha gerildiğine inanıyorlardı. Yahudilerde astıklarını zannediyorlardı Hz. İsa yı. Kur’an butunluğunde duşunursek, Hıristiyanların Hz. İsa nın Allah ın oğlu olduğuna da iman ettiklerini ve Allah nın bu konudaki ikazlarını biliyoruz. Bu gunde buna inanmıyorlar mı zaten? Bir ornek verelim Kur’an dan.

Nisa 171: Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gercek dışı bir şey soylemeyin! Meryem'in oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulu ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Uctur!" demeyin. Son verin, sizin icin daha iyi olur.Allah VÂhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi icin bir cocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur goklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.

Demek ki buradaki muhataplar, Yahudi ve Hıristiyan toplumu olduğu cok acık. Cunku Hz. İsa bu topluma peygamber olarak gonderilmişti. Zaten biz Muslumanlar, tum bu gercekleri Kur’an dan oğreniyor, biliyor ve iman ediyoruz.

Buradan da anlaşılıyor ki, tum buna inanan ehli kitap ummeti(Yahudi ve Hıristiyanlar) olmeden once Hz. İsa ile ilgili tum gercekleri anlayacaklar, ona inanıp gercekleri goreceklerdir diyor. Tabi bu gercekleri olum anında mı gorecekler, onu bilemiyoruz. Cunku detay verilmemiş.


Ayetin devamında acıklanan da, bu duşunceyi destekliyor ve kıyamet gunu peygamberlerin şahit olarak cağrıldığında, Hz. İsa nın tanıklık yapacağını soyluyor. Buradan da anlaşılıyor ki, Hz. İsa tanık olacaksa, kendi donemine ve tebliğ ettiği kitabın tanıklığını yapacağına gore, buradan anlaşılması gereken, Yahudilere ve Hıristiyanlara tebliğ ettiği konularda tanıklık yapacağı acıktır.


Cunku biz Muslumanların tanığı, mahşer gunu Hz. Muhammet (s.a) olduğuna gore, Hz. İsa nın bizlerin tanığı olması mumkun değildir. Zaten bizler Hz. İsa ile ilgili gercekleri Kur'an dan biliyoruz ve iman ediyoruz. Bugun Musluman olmayan ehli kitap, ne yazık ki bu gerceği goremiyor ve kabul etmiyor. İşte bu gercekleri doğru goremeyen bu ehli kitap ummeti, olmeden once ya da olurken, bu gercekleri anlayacağını soyluyor ayet. Detayını Allah bilir.

Yaradan bilmemiz gerektiği kadarını acıklamıştır. Acıklanmayan, detay verilmeyen konularda fikir yurutmeyi ve konuşmayı bizlere Allah HARAM kıldığını soyluyorsa, bizlere duşen acıklanan konular hakkında konuşmak, duşunmek olmalıdır.

Hz. İsa nın tanık olacağı donem, kendi ummetiyle ya da donemiyle ilgili olacağına gore, bu ayetten bunları anlamamız gerektiğini duşunuyorum. Yoksa Hz. İsa bugunku peygamberimizin ummetine neden şahitlik yapsın. Bizlerin şahidi en son peygamberimiz. Hz. Muhammet olduğu, ayetlerle cok acık anlatılmıştır Kur'an da.

Bu ayet ornek verilerek, ne yazık ki Allah ın hic bahsetmediği, tek kelime dahi soz etmediği, bugun Hıristiyanların inandığı ve biz Muslumanlarında bir kısmının inandırıldığı bir inanca delil gosterilerek, bakın Hz. İsa kıyametin kopmasından once dunyaya gelecek ve tum ehli kitap ona iman edecektir deniyor ve kıyamet alametleri olarak kabul ediliyor.

Nisa 159. ayette dikkat ederseniz Yahudi ve Hıristiyanlardan, bahsedilerek, onlardan her biri olmeden bu gerceği gorecekler, anlayacaklardır diyorsa, Hz. İsa nın kıyamet kopmadan gelecektir, fikirden yola cıkarak duşunduğumuzde, gecmişte olen diğer ehli kitabın,(Yahudi ve Hıristiyanların) bu durumda kıyametten once Hz. İsa yı gormeden olmuş olacağına ve bu gerceği goremeyeceğine gore, bu duşunce ve inanc, bahsettiğimiz Kur’an ayetine ters duşmektedir. Boylece bu inancın tamamen yanlış olduğu ortaya cıkmaktadır.

Halbuki bu konu ile ilgili Kur’an da hicbir acıklama, izahat, detay olmadığı gibi, bu ayetin konuyla da bağlantısı yoktur. Ayette de gecen ehlikitaptan her biri, olumunden once dediğine gore, kıyametin kopması değil, olumlerinden once bu gercekleri anlayacağından bahsediliyor.

Ayetin sonunda belirtilen, kıyamet gunu tanık olacağının acıklanması da, Hz. İsa nın hesap gunu kendi ummetine, ya da kendi donemine ait ehli kitaba iman edenlere ya da etmeyenlere tanıklık yapacağı acıktır. Tanıklık ettiği, Rabbin gerceklerinin ortaya cıkması adınadır elbette. Bu konuda Kur’an da bircok ornekler vardır. Kur’an mahşer gunu Hz. Muhammed in (s.a) bizler adına, diğer peygamberlerde kendi ummetine şahit olarak cağrılacağını, cok acık bir şekilde bizlere bildirmiştir.

Kur’an ayetlerini, yine Kur’an ışığında anlamaya calışırsak, en doğru yolu izlemiş oluruz. Allah biz her konuyu detaylı acıkladık ve ornekler verdik diyorsa, kıyametin kopmasından once Hz. İsa nın geleceğini soylemek ve savunmak, kelimelere kendi nefsimizce anlamlar vermek, bizleri Kur’an ın yolundan ayıracak, şeytana yaklaştıracaktır. Ayetleri Kur’an ışığında değil, rivayet ve sanılar ışığında anlamaya calışırsak, Rabbin doğruları ile asla buluşamayız.

Dilerim Rabbimden Kur’an ayetlerini, yine Kur’an ışığında anlamaya calışan, aklını Kur’an ile buluşturan, Rabbin halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GUMUŞTABAK






__________________