[IMG]http://img227.**************/img227/4089/korku161ci0.jpg[/IMG]

Serdar on iki yaşındaydı. Bir yıl vardı ki, mahalle arkadaşlarıyla şehir dışındaki top sahasında mac yapmaya gidiyorlardı. Birkac gunde bir oğleden sonra mac yapmaya giderken ağaclıktan dolanıp top sahasına varıyorlardı. Aslında kestirmeden gitmek vardı ya o zaman da mezarlıktan gecmek gerekiyordu. Bu işe de pek istekli olan yoktu. Bazen mac uzuyor, karanlığa kalıyorlardı. Cocuklar evlerine gec kalmamak icin, boyle durumlarda mezarlıktan geciverelim diye mac bitiminde atıp tutuyorlardı ama mezarlık kapısına gelindiğinde sesler kesiliyordu.

Bir iki derken bu durum bir akşamustu yine karanlığa kalınmıştı. Mac cok uzamış ve epey gec olmuştu. Donuşu yok mutlaka mezarlıktan geciyoruz diyenler yine mezarlık kapısına gelindiğinde susmuştu. Serdar duruma el koymak ihtiyacını hissetmişti. “ Arkadaşlar, arkamda tek sıra olun. Ben sizi mezarlıktan geciririm “ dedi ve arkadaşlarının arkasında tek sıra olmasını sağladı. Hafif ay ışığı vardı ve kesme taşlardan yapılmış mezarlık icindeki dar yolu aydınlatıyordu. Etraf zifiri karanlıktı. Cocuklar sessizce Serdar’ın peşi sıra ilerlediler. Yolun yarısına gelinmişti ki yan taraftaki mezarlıktan bir el uzandı. “ Tut elimi, benim elimi tut “ diyordu derinden gelen bir ses. Serdar irkildi. Yureği ağzına gelecekmiş gibi oldu. Cok korktu. Arkasına baktı. Kimse yoktu. Hani arkadaşları neredeydi? Gerisin geriye donup kacmaya başladı. Hızla mezarlıktan cıktı. Hedefi top sahasıydı. Oraya ulaşmak istiyordu. İki kere arkasına da bakmıştı. Gordukleri tarifi imkansız şeylerdi. Peşinde oluler vardı.

Serdar top sahasına vardığında bugunku macta gol attığı kalenin icine yattı. Arkasında kalenin filesi vardı. Uzanıp tutmaya calışan olursa fark ederdi. Tehlike gelse gelse onden gelirdi. Boyle bir şey olursa o zamanda ona gore davranırdı. Serdar kalenin icine girdiği andan itibaren peşindekilerin kaybolduğunu anladı. Yine de her an tetikteydi. Gozleri dort bir yana fır donuyordu. Serdar o gece sabaha kadar uyanık bekledi. Guneşin doğuşunu gormek kimseyi Serdar kadar sevindiremezdi. Derin bir oh cekti ve gerisin geri donup mezarlıktan gecerek evine vardı. O el uzanan mezar sessizliğin sesini dinliyordu. Bir hareket yoktu.

__________________