5 ide birbirinden mukemmel kısa gercek hikayeler(sononcusu haric) ozellikle 2.yi mutlaka okuyun derim.beğenirseniz yorumları ve +repleri unutmayalım
sonuncusu geyik maksatlıdır.


-Dunyada, kayıtlara gecmiş en ilginc gercekleşen olum; cok ilginc ,
>ustelik
>yakın tarihten. 1996 yılı.
>
>Bizde olduğu gibi Yunanistan da yaz doneminde orman yangınlarıyla
>boğuşuyordu. Yunanistan itfaiye ekibi buyuk bir yangını sondurmuşler ama
>oldukca geniş bir alanı da kurtaramamışlardı. Yangın sonrasi uzmanlar,
>yanan alanda araştırma yaparken, gordukleri karşısında kucuk dillerini
>yutarlar. Gorunen, denizden bir kac kilometre uzakta ve yuksekte olmasına
>karşın yanmış bir balıkadamdır. Snorkeli ve zıpkını da elindedir ustelik.
>
>Sen, balık avlamak icin denize dal ...
>
>Sonra bir yangın sondurme helikopteri, gelip seni ceksin ve yangının
>uzerine bıraksın...............


pratik zeka

Nebraska'da yasli bir adam yasardi. Patates ekini icin bahceyi bellemesi
gerekiyordu, lakin bu cok zor bir isti. Tek oglu olan David ona yardim
edebilirdi fakat o da hapisteydi.

Yasli adam ogluna bir mektup yazdi ve muskulatini izah etti.

Sevgili David,

Patates bahcemi belleyemeyecegimden kendimi cok kotu hissediyorum.
Bahceyi
kazmak icin oldukca yaslanmis sayilirim. Burada olsan butun
derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahceyi benim icin hallederdin.

Sevgiler Baban

Bir kac gun sonra oglundan bir mektup aldi

Babacigim,

Babacigim Allah askina bahceyi kazma, ben oraya cesetleri gommustum.

Sevgiler David

Ertesi gun sabaha karsi 4'de FBI ve yerel polis cikageldi ve tum sahayi
kazdi lakin hic bir cesede rastlamadilar. Yasli adamdan ozur dileyerek
gittiler. Ayni gun yasli adam oglundan bir mektup daha aldi.

Babacigim,

Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu sartlarda yapabilecegimin en iyisini
yaptim.

Sevgiler David.


ilahi adalet 1
Adamın birisi Hz. Musa'ya (a.s) gelerek:
- Ya Musa, ne olur dua et de hayvanların dilinden
anlayayım.

Bundan kendime dersler cıkarır, iyi insan olurum, dedi.
Hz. Musa (a.s):
- Git işine bak, bu halin senin icin daha hayırlıdır,

kaldıramayacağın bir
yukun altına girmeye calışma, diye cevap verdi. Fakat
adam

dinlemedi ve
ısrar etti.
- Ya Musa, ne olur hic değilse kapımdaki kopekle horozun dilinden

anlayayım diyordu.
Sonunda Hz. Musa dua etti ve adam sevinerek evine gitti.
Ertesi


sabah, hizmetcisi sofrayı kurarken bir parca ekmek fırlayıp
duştu. Horoz
koşup hemen kaptı. Kopek:
- Be horoz, yaptığın doğru mu? Sen buğday da, arpa da

yiyebilirsin. Bense ekmekten başka bir şey yiyemiyorum. Ne icin
benim
rızkımı
kapıyorsun"diyerek horoza kızdı. Horoz:
- Haklısın ama tasalanma, yarın bizim efendinin eşeği olecek, sen

de boylece bir guzel karnını doyurursun, dedi.
Adam bunu duyunca hemen eşeğini sattı. Ertesi gun, ne
konuşacaklar


diye kopekle horozu dinlemeye koyuldu. Kopek horoza sitem ediyor:
- Hani eşek olecekti, ben de karnımı doyuracaktım.
Horoz:

- Eşek oldu ama başka yerde oldu. Fakat hic merak etme yarın at


olecek, o zamanbuyu daha k bir ziyafete konacaksın, dedi.
Adam hemen atını da sattı. Hayvanların dilini
anlayabilmenin onun
icin cok
karlı olduğunu duşunuyordu. Ertesi gun kopekle horozu
dinlemeye


gitti.
Kopek horoza sitem ediyor, yalan soylemeye başladığından


şupheleniyordu. Horoz:
- Ben yalan soylemedim. At olecekti, sahibimiz sattı.
Fakat sen


merak etme
yarın sahibimizin en cok değer verdiği kolesi olecek, o
zaman onun
hayrına yemekler verilecek, hepimiz doyacağız dedi.
Bunu duyan adam kolesini de sattı. Ertesi gun yine aynı


konuşmalara kulak kabartmak icin gitti. Bu sefer kopek cok
kızgındı.
Gunlerdir yalanlarla avutulduğunu soyluyordu. Horoz:
- Ben yalancı değilim ve yalan soylemem, diye itiraz
etti. Kole de


oldu, ama başka yerde... Cunku sahibimiz onu da sattı. Fakat hic
iyi
etmedi. Zira ilkin kaza eşeğe gelecekti, boylece sahibimiz kaza
ve beladan
kurtulacaktı. Onu sattı, ata geldi. Atı sattı, koleye geldi.
Koleyi de
sattı, şimdi bela kendisine gelecek. Sıra onda, yarın sahibimiz
olecek,
boylece doyacağız dedi. Bunu duyan adam akılsız başını dovmeye
başladı ama
iş işten gecmişti.
İnsanlar başlarına gelen istemedikleri bir şeyi hayra yormalı,

onun daha buyuk bir belayı def ettiğini, belalara kalkan olduğunu
duşunmelidirler. Evet, perdenin arkasında neler olduğu ve
hadiselerin
hikmeti her zaman bilinmeyebilir. İnsan sık sık sadaka vererek
belaları
def etmelidir. Her şeyin sadakası vardır. Servetin, ilmin, iyi
niyetin,
sıhhatin, kuvvetin, zamanın...


ilahi adalet-2
Bİr GUn Hz: Musa İbadetİnİ Bİtİrdİkten Sonra Bİr AĞacin Altina
>>oturur. Hemen Yakinnindakİ CeŞmeyİ Seyrederken Atli Bİr SavaŞCinin
>>CeŞmeye GeldİĞİnİ GOrUr.
>>
>>ŞavaŞCi Su İCmek İCİn EĞİldİĞİnde Boynundakİ Altin Kesesİ
>>islanmasin
>>dİye Cikarir CeŞme BaŞina Birakir.
>>
>>suyunu İCtİkten Sonra Altin Kesesİnİ Unutur Ve Yoluna Devem Eder.
>>hemen Arkasindan Hoplaya Ziplaya Bİr Cocuk Gelİr.tam Su İCeCekken
>>altin Kesesİn Fark Eder Ve HİC DUŞUnmeden Alir.ve UzaklaŞir.
>>CocuĞun Arkasindan Cok YaŞli Bİr İhtİyar İnleyerek Su İCmeye Gelİr.
>>bu Arada Altin Kesesİnİ Su BaŞinda Unutan SavaŞCi Keseyİ Almak İCİn
>>CeŞmeye DoĞru YaklaŞir. Fakat CeŞme BaŞinda HİC Bİr Şey Bulamaz.
>>yanindakİ YaŞli Adamin BoĞazina Sarilir Ve Altin Kesesİnİ Vermesİnİ
>>İster İhtİyar Ne Kadar Ben Almadim Dese De SavaŞCiyi İkna Edemez.
>>İyİce Sİnİrlenen SavaŞCi Kilicini Ceker Ve YaŞli Adami Orcikta
>>OldUrUr.
>>olan Bİtenİ GOren Musa ''ey Rabbİm Bu Nasil Bİr Adalettİr''der Ben
>>hİC
>>bİr Şey Bİlmİyİyorum.
>>senİn İŞİne Sual Olmaz Ama Ben Anlamadim Der.
>>
>>bu İsyana Benzer ACiklikta Kİ SOzlere KarŞilik Rab ŞOyle Seslenİr.
>>''ey Musa Ben Sana Benİm İŞlerİmİ Anlayacak Kadar Akil Vermedİm Kİ
>>sen Benİm Hakkimda Yorum Yapiyorsun.
>>
>>ama Kalbİnİn YatiŞmasi İCİn GerCek Şudur.
>>
>>ŞavaŞCi O KUCUk CocuĞun Babasinin Malini YaĞmalamiŞti.
>>Olen İhtİyar İse GenClİĞİnde Cok GUClU Bİr Adamdi Ama Bİr HİC
>>uĞruna
>>bİr KOylUyU OldUrmUŞtU. O İhtİyari OldUren SavaŞCi İŞte O KOylUnUn
>>oĞludur''
>>
>>ey Benİm Gafİl Kulum Şİmdİ TOvbe Et CUnkİ Benİm Adaletİm İŞte Bu
>>kadar
>>aCiktir.

CAY

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay
iciyorlar Amerikali cayini bitirince bardagi havaya
firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
- "Bizde bardaklar okadar ucuzdurki biz Amerika'da ayni bardakla
iki kere cay icmeyiz" Ingiliz de bunun uzerine cayini
bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates
ederek bardagi parcalamis:
"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki,ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"

Bunun uzerine Irakli da cayini bitirmis,bardagi
havaya firlatmis, silahini cekip Amerikali
ve Ingilizi vurup oldurmus:
"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz..."

__________________