İS 489'dan bu yana 32 yıkıcı depreme tanıklık eden Marmara Bolgesi ve Kuzey Anadolu Fayı bilimin merceği altında...




Marmara Bolgesi, gezegenimizde depremlerin tarihi hakkında en eski kayıtların bulunduğu bolgeler arasında yer alıyor. Mitolojiye gore denizler tanrısı Poseidon, Gokceada'nın derin deniz yarlarında eşi Amphitrite ile eğlenir, Gokceada ile Bozcaada arasında atlarını dinlendirirdi. Poseidon kızdığında Semadirek Adası eteklerinde koşturan atları, buyuk bir hızla Saros Korfezi'ni gecer, Gokceada'yı aştıktan sonra Troya'yı sarsardı.

Poseidon'un atları, olasılıkla, depremlerin yeryuzunde ilerleyen yuzey dalgalarının homurtusunu anlatıyor. Efsanenin ortaya cıktığı zamandan beri, Poseidon'un atları Doğu Akdeniz ve Ege cevresindeki kentleri yerle bir ediyor.

Bu soylencenin gectiği yer, Semadirek Adası ile Gokceada arasında, Saros Korfezi'nin en derin yerinde aktif olan Kuzey Anadolu Fayı'nın gectiği yere karşılık geliyor. San Andreas Fayı'yla benzer ozellikler sergileyen Kuzey Anadolu Fayı, Turkiye'nin kuzeyini neredeyse doğudan batıya kesen "doğrultu–atımlı bir fay". Uzunluğu 1200 km.'yi aşan dev fay hattı, iki yerkabuğu parcasını -kuzeyinde devasa Avrasya levhası ile guneyinde kucuk Anadolu levhasını– birbirinden ayırıyor. Anadolu levhası yılda yaklaşık 2,5 cm. hızla batıya gidiyor. Fayın kilitlenen yerlerinde gerilim birikiyor; fayın kırılmasıyla gerilim bir anda boşaldığında buyuk depremler oluyor.

Son 1500 yılda Marmara Bolgesi'nde, birden fazla tarihsel kaynakta kaydedilmiş 97 depremden 32'si, Marmara Denizi sahillerinde uzanan yerleşimlerde yıkıma yol actı.

Tarihin en eski ve sureklilik gosteren kentlerinden İstanbul da defalarca bundan nasibini aldı: Tarihinde, farklı olceklerde hasarlara neden olmuş 15 deprem bulunuyor.

İstanbul, yeryuzunun hÂl yaşayan en eski deprem tanığı kentlerinden biri. Ve Marmara'nın deprem tarihini merak edenler icin her yerde bircok gizi barındırıyor. Kentteki tapınak ve surların tarihcesi gecmiş depremlere ışık tutuyor. Bazı tarihsel kayıtlarda İstanbul surlarını aşan deniz dalgalarından soz ediliyor. İS 537'de İmparator Iustinianos'un inşa ettirdiği Ayasofya'da, depremlerin yol actığı ceşitli hasarlar var. Ana kubbesinde en onemli kısmî hasarların İS 557, 989 ve 1509 yıllarında oluştuğu biliniyor.

Kamuoyu ise fayların olumcul riskini, Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) yol actığı, buyukluğu 7 uzerindeki depremlerle tanıdı: 27 Aralık 1939 Erzincan, 20 Aralık 1942 Niksar, 26 Kasım 1943 Ladik, 1 Şubat 1944 Bolu-Gerede, 22 Haziran 1967 Mudurnu... Uzmanların 1997'de yayımladıkları bir calışma, KAF boyunca her buyuk depremin bir sonraki depremin olma riskini artırdığını gosterdi. Kuzey Anadolu'daki fay parcaları doğudan batıya doğru -devrilen domino taşları gibi- kırılıyordu. Ve Dunya uzerinde hicbir deprem gocu, 1939-1999 arasında KAF uzerindeki kadar duzenli bir sıra izlememişti. Bu calışmanın yayımlanmasından sonra, merkez ussu Golcuk olan bir deprem olacağı beklentisi oluştu. Artık, KAF'ın Marmara Bolgesi'nde harekete gecmeye hazır olduğu anlaşılmıştı...
__________________