Uzaylıların Kitabı : Voynich El Yazmaları
>
Voynich el yazmaları gizemli sırlarla dolu ve metinleri bir turlu cozulup deşifre edilememiş hemen her sayfasında cok ilginc el cizimi resimler olan bir antik kitaptır. Kitabın 15. ve 16. yuzyıl arasındaki bir donemde yazıldığı duşunulmektedir. Eserin yazarı tam metni ana teması amacı ve yazı dili hala bilinmemektedir.
Elyazmasının bu kadar ilgi cekmesi ve araştırmacıların ondan vazgecmemesinin sebebi biyoloji astronomi astroloji bitkilerle ilgili cok ilginc cizimler icermesi ve bunlardan bazılarını cizebilmek icin cok iyi bir teleskopa mikroskoba sahip olmak gerektiği ama eserin doneminde bunun olamayacağı gerceğidir.
Gercek adı belli değil
Kitabın ismi onu 1912'de keşfeden Polonya asıllı Amerikalı antika kitap koleksiyoncusu Wilfrid M. Voynich'ten gelmektedir. Wilfrid M. Voynich uzun cabalamasına rağmen yazmaların sırrına erişememiştir.
Kitapla ilgili yapılan calışmalar sonucu onun 1450-1520 tarihleri yazıldığı sonucuna varılmıştır.
Kitabın ozellikle ilk kısımları ile ilgili hic bir sonuca varılamazken tespit edilen sayılı somut sonuclar; kullanılan dilin var olan hic bir dille bağdaşmaması ve yardımcı olabilecek tek verilerin de kitaptaki cizimler olduğudur.
Yazı dili cozulemiyor
Bu garip eser profesyonel ve amator bir cok kriptograf tarafından defalarca incelenmiş hatta 2. Dunya Savaşı sırasında calışmış unlu şifre cozuculer tarafından da araştırılmış ama metinler hakkında hic bir bulgu edilememiştir.
Bazı bilim adamları el yazmalarının bu kadar gizemli olması yuzunden tamamen uydurma bir dille yazılmış zekice bir antik kandırmaca olduğunu duşunmuştur. Onlara gore kitap cozulememektedir cunku cozulecek bir şey “yoktur” tamamen uydurmadır! Ama cizimlerde yer alan ve bir sure oncesine kadar varlığın bilinmeyen bitkilerin keşfedilmesi yazmaların tekrar bilim dunyasında onem kazanmasına neden olmuştur.
Eserle ilgili bulunan en eski yazılı kayıt 17. yuzyıl başlarında yaşamış olan Cek asıllı simyacı Georg Baresch'in Mısır hiyerogliflerini cozen Romalı Athanasius Kircher'e gonderdiği bir mektup ve kitabın nushası ile yazıların cozulmesine dair yardım istemesidir. Collegio Romano'da oğretim gorevlisi olan Kircher el yazmalarının aslının kendisine gonderilmesini talep etmiş ama Baresch tarafından reddedilmiştir. Baresch'in olumunden sonra yakın arkadaşı Johannes Marcus Marci'ye bıraktığı kitabı Marci Kircher'e gondermiştir ve kapağın arkasına eklediği not gunumuzde hala durmaktadır.
Bundan sonraki 200 yıl boyunca kitapla ilgili herhangi bir yazılı belge bulunmamaktadır.
Meleklerin dili mi?
1912'de Collegio Romano finansal sıkıntı yaşadığı icin gizlice el altından sahip olduğu bazı malları satışa cıkartmıştır. Kitapcı ve koleksiyoncu Wilfrid Voynich aralarında bu kitabında bulunduğu 30 el yazması eseri satın almıştır. Onun olumunden sonra kitap eşine kalmış ve en sonunda Yale Universitesi'ne bağışlanmıştır.
Voynich yazmaları ile ilgili en cok inanılan teori onun Kralice 1. Elizabeth'in danışmanı olan matematikci ve astrolog John Dee'ye ait olduğudur. Dee'nin yardımcısı ve en yakın dostu simyacı ve medyum Edward Kelley idi. Kelley gizli bir antik mezardan aldığı bir toz ile bakırı altına donuşturebildiğini iddia ediyordu. İkilinin iddialarına gore kristal kuresi vasıtasıyla meleklerle bağlantıya gecen Kelley onlarla Enochian adı verilen ozel dillerinde uzun goruşmeler yapıyor Dee'de bu goruşmeleri kayda geciriyordu. Voynich el yazmalarının bu dilde yani meleklerin dili Enochian diliyle Dee ve Kelley tarafından yazıldığına inanan pek cok kişi var.
Bitkiler nereye ait?
Eserin konusu ile ilgili genel izlenim gizli ilimlerle ilac yapımına yonelik farmokinetik bilimi olduğuna dair. Yine de yazmaların kafa karıştırıcı gorsel iceriği bu konuda kesin bir yargıya varmayı engelliyor.
Kitabın ilk kısmı bitkilerle ilgili ama cizimlerde hala tanımlanamamış bitkiler olması durumu daha da gizemli hale getiriyor. Şimdiye kadar elle cizilmiş bu bitki resimlerin sadece bir kacı tanımlanabildi. Diğer tanımsız bitkilerin bazıları 3 farklı bitkinin karışımından oluşmuş gibi gorunuyor. Hatta kok kısmında başlayan bir bitki turu yukarı dallara cıkıldıkca diğer bir bitkiye donuşuyor ve cicekleri de ucuncu bir bitkiye ait oluyor. Bir nevi mutant donuşmuş bitki ceşitleri sayfalarda yer alıyor.
Cizimlerdeki bitkilerden ikisinin Amerika kıtasında yetişen ay ciceği ve kırmızı biber olduğu belirlenmiş ama kitabın yazılma tarihinde Amerika henuz keşfedilmemiş olduğu icin bu duruma bir acıklama getirilememiştir.
Mikroskop olmadan hucreyi nasıl cizebilir?
Kitabın diğer bolumu olan biyoloji ise başlı başına şaşırtıcı detaylar ve sırlarla dolu. Simyacılıkta kullanılan kazanların ve tuplerin yer aldığı bazı cizimler kitabın iksir ve ilac hazırlamakla alakalı olduğu teorisini guclendirmiştir. Ama o zamanın simya literaturunde bulunan ana sembollerin (kartal mezardaki adam yatakta bir cift gibi) hic biri kitapta yer almamaktadır. Diğer bolumun aksine bu bolum bir cok insan figuru ile de doludur. Bu bolumdeki cizimler gunumuzun hucre bilimi ile benzerlik gostermektedir ki burada da bir başka muamma ortaya cıkmaktadır: O donemde mikroskop henuz bulunmadığı icin birisi nasıl olurda hucrenin yapısını cizebilir?
Astroloji bolumu ilk bakışta konususun ne olduğunu belli etse de yine burada da alıştığımız semboller ve figurler yoktur. Tum astrolojik semboller hic var olmayan farklı şekiller ve varlıklarla ifade edilmiştir.
Yeni keşfedilen bir galaksi kitapta yer alıyor
En ilginc bulgulardan biri astronomi bolumumdedir. Klasik astronomi cizimlerinde yer alan evreni sembolize eden dairenin icinde hic de muntazam olmayan 4 kollu bir şekil yer almaktadır ve bu ancak gunumuzde bilinen bir galaksiyi resmetmektedir. Peki sadece gelişmiş bir teleskopla tespit edilebilecek bir bilgiye kitabın yazarı nasıl erişmiştir?
Yazarı ustun zekalı bir insan mı başka alemlerle konuşan bir medyum mu?
Bir başka tuhaflık ise yazmaların şifreli bir şekilde kripto ile yazılmış olmasıdır. Kriptoloji aktif olarak 16. yuzyılda kullanılmaya başlanmıştır ki bu da kitabın yazılma tarihinden cok daha sonradır.
Bu gizemli kitabı Kennedy ve Churchill de incelemiş ve kitaplarında ondan bahsetmişlerdir. Her ikisi de kitapta kullanılan yazım dilini ruhlar aleminden veya başka bir boyuttan gelme olabileceğini soylemiştir.
Yazmaların dili ile ilgili bir başka teori de kullanılan dilin Asya kokenli olduğudur. Bazı bilim adamları yaptıkları incelemelerde Cin Nepal ve Burma'daki dillere ozgu bazı ozellikler tespit etmişlerdir. Ama kitabın dili ile Asya dilleri arasında tam bir ortuşme sağlanamamış araştırmacılar bunun nedeninin belki de antik bir Asya dili kullanılması olduğunu soylemişlerdir.
Meleklerin dili ruhların dili kaybolmuş bir medeniyetin dili ya da tamamen uydurma her ne olursa olsun Voynich el yazmaları yuzyıllardır gizemini korumakta ve hic bir şekilde sırrını acık etmemektedir.
Gizem hala devam ediyor
Bir kandırmaca icin fazla karmaşık ve sistematik olan kitabın ne anlattığını bulmak bilim adamları ve araştırmacılar icin bir tutku haline gelmiştir.
Bitki bilimi biyoloji astronomi gibi fen ve bilim iceriğinin olması onun gizli kapıları acabilecek anahtarları barındırdığı umudunu arttırmaktadır.
Kim bilir belki de yanıp kul olan İskenderiye Kutuphanesi'ndeki gizli ilimler kitaplarının toplu sırrı bu kitabın icindedir?
__________________
Uzaylıların Kitabı : Voynich El Yazmaları
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Uzaylıların Kitabı : Voynich El Yazmaları