Amerika’da Bush yonetimi ile muhalefet arasındaki gerilimin temelini “ABD askerlerinin Irak’tan cekilme” kavgası oluşturuyor.
Kongre’yi elinde tutan Demokratlar, “bir an once” derken, Bush ekibi ise “iş bitmeden cekilmek felaket olur” gerekcesiyle karşı cıkıyor.
Ancak gecen hafta duzenlediği (hani şu ucan kuşun azizliğine uğradıktan sonra Washington Post muhabirinin “Bush’a sığınacak liman kalmadı” esprisine konu olan) basın toplantısında Bush, “ (Irak hukumeti) bize gidin derse, gideriz" gibi cekilme şartını Bağdat’a bağlayan bir soz etti.
Bağdat yonetimi ne kadar “Coni, go home” diyebilir, tabii bu ayrı bir tartışma konusu.
Ama siyasi gozlemciler bu soz ile Bush’un da artık Irak’tan cekilme fikrini zımnen kabullendiği yorumlarını yaptı.
Yani…
ABD Irak’tan cıkmak icin yol arıyor.
Turkiye ise girmek icin.
***
ABD kendi pacasını “kurtarmaya” calıştığı Irak’a Turkiye’nin PKK icin girmesine peki nasıl bakıyor?
Medya uzerinden yapılan acıklamalara gore, hic de olumlu değil.
El altından Turkiye’yi bolgeye cekmek gibi gizli bir arzusu olabilir mi?
Doğrusu buna da oyle hemen “hayır” diye atlamak kolay gorunmuyor.
Cunku ABD’nin boyle bir operasyona resmen izin vermesini beklemek Irak’taki tek guvenilir muttefiği olan Kurtleri kıracağından zaten akıllıca değil. Ote yandan ABD’nin gercekten karşı olduğu bir operasyonu da Turkiye’nın yapması pek mumkun durmuyor.
Bu durumda olası bir K.Irak harekatı oncesi ABD’den mutlaka -az veya cok- bir ‘yeşil ışık” alınacak.
Ancak bu yeşil ışığın Turkiye’yi bolgede nereye surukleyeceği mechul.
Mesela, 1990’da Saddam da Kuveyt’i ilhak etmeden once kapalı kapılar ardında ABD’den “yeşil ışık” sinyalı almıştı.
Ama Kuveyt’e girince en buyuk tepki yine, o Irak-Iran savaşı sırasındaki kadim “dostu”ndan geldi.
Ve Saddam, arkasında ABD sungusu ile Bağdat’a donduğunde Irak uzerindeki eski gucu artık yoktu. En başta, ulkesinin kuzey ve guney bolgelerinde hava hakimiyetini kaybetti.
Işte, burada insanın beynine en ifrit sorular yapışıveriyor.
Şimdi bu puslu havada ABD ile yapılan “K.Irak’a mudahele” dansı, Turkiye’yi Saddam’ın Kuveyt’i ilhak etmesinin neticelerine benzer bir konuma goturur mu?
TSK’nin olası operasyonunun, şu an bolgede zaten bağımsız bir konumda olan Kurt yonetimi ile ciddi bir gerginliğe neden olacağı herkezin malumu iken, Turk askerinin PKK militanları yerine peşmergelerle –ve daha kotusu, peşmergelerle kol kola olan ABD gucleri ile- carpışmak zorunda kalabilir mi?
Kalırsa, “kitle imha silahı” icin Irak’a giren, sonra “demokrasi” icin ayak suruyen ABD’nin bolgedeki misyonu Korfez savaşı ile Arapları Saddam’dan kurtardığı (!) gibi “Kurtleri Turk ordusunun katliamından kurtarma”ya donuşerek Irak’taki “varlığını” nihayet meşrulaştırmak isteyebilir mi?
Ve butun bunların yanında, taa Irak savaşının başından beri gundeme gelen, ancak komplo teorisi olarak kucumsenen ABD ve İsrail destekli bir “Kurt Devleti” projesi tetiklenmiş olur mu?
Yani, PKK’yi temizlemek icin girmeyi planladığı K.Irak’tan, Turkiye, ardında varlığına meşruluk kazandıracağı bir “Kurt Devleti” ve de hakimiyet kontrolu tehlikeye girmiş bir Guneydoğu bolgesi ile cıkmak zorunda kalır mi?
Bunlar insanın tuylerini diken diken eden senaryolar.
Zorlama gibi gorunebilir ama hic bir şey “olmaz olmaz” değil.
İki “stratejik” ortağin da stratejilerinin bittiği yerler vardır.
Daha once Turk askerinin başına cuval gecirmekten kacınmayan ABD’nin K.Irak ile Turkiye’nin başına cuval gecirmeyeceğini kimse garanti edemez.
***
Bu Amerika hesaplı “derin ihtimaller” in yanında Turkiye’deki “derin kesim”lerin de K.Irak operasyonundan beklediği ‘derin tahviller” ortalıkta gırla gidiyor.
Amac PKK’ya darbe vurma bahanesiyle askeri hareketlendirip cumhurbaşkanlığı secimi krizi ile taşları yerinden oynayan siyaseti yeniden dizayn etmek.
Cunku bir K.Irak operasyonu ile Turkiye’nin demokratik yuzunun şekli icte ve dışta muhtemelen iki seksen uzatılmış gibi değişecek.
Oncelikle Temmuz erken secimlerinin uzerine demokratik cozum arayışından cok militer kaygıların golgesi duşecek. Hele K.Irak’tan Turk bayrağına sarılı tabutlar gelmeye başladıkca ulkede ve bolgede, Irak’in gobeğindeki Şii-sunni mezhep catışmalarına benzer Turkler ile Kurtler arasında etnik catışmalar başgosterecek. Gerilimden orselenen AK Parti de ister istemez popularitesini koruyabilmek icin kimliğini kaybetme pahasına demokratik reformlardan milliyetci cizgiye kaymak zorunda kalacak.
Kısaca, son yıllarda kazanılan butun demokratik acılımlar rafa kaldırılarak, Turkiye, dunyadan icine kapanmış, askeri ve burokratik hakimiyetin tazelendiği o darbe sonrası donemlere gitmiş olacak.
***
Dedim ya bunların hepsi “işini kış tut, yaz cıkarsa bahtına” babından teoriler.
Ancak, Amerika’nin kendi icinde yaşadığı “Irak” merkezli cekişmeler ve olası TSK operasyonuna karşı tavrı, Turkiye’nin de kendi ic siyasetindeki “Cumhurbaşkanlığı” ile başlayan sistemdeki kayış sıyırması ve teror ile gelen K.Irak’a girme hesapları..
Ve butun bunların otesinde kol gibi bir “Irak gerceği.”
Atlantik otesinden Turkiye’yi dert edinen biz “kafası karışıklar Cumhuriyeti”nin kemter vatandaşları butun bu trigonometrik “muhendislik” denklemleri icinde komplo teorisi uretmeyip de ne yapsin, birader?
Not:Alıntıdır(İslam Doğru-ABD/New York)
__________________
Kuzey Irak Turkiye'nin Kuveyt'i Olabilir Mi?
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●37 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Kuzey Irak Turkiye'nin Kuveyt'i Olabilir Mi?