Anadolu’muzun toprakları uzerinde, yurdun her şehir, kasaba ve koyunde hayatta oldukları zaman tanınmış veya tanınmamış, fakat kerameti, ilmi ve irfanı ile bugun adeta efsaneleşmiş hale gelmiş herhangi bir mucizesinden oturu sozu edile gelen binlerce “Evliya” dediğimiz şahısların mezarlarına, turbelerine tesaduf etmek her gun icin mevcuttur.

Konya’mız bu hususta İstanbul’dan sonra başta gelen şehirlerdendir. Bugun vilÂyet sınırlan icerisinde yatan Evliya olmuş, tanınmış şahısların isimlerini ayrı ayrı tespit edip listeler halinde cıkarmaya girişecek olursak mevcut isimlerin bin rakamının uzerini coktan aştığını goruruz. Biz bu kitapcığımızda ancak Konya Şehri Belediye sınırları icerisindeki isimleri tespit edilebilmen Peygamberler ile Velilerden daha geniş capta kadın ve erkek dahil Evliyalardan soz edeceğiz. Bunların isimleriyle bazılarının halen mezarlarının bulundukları yerleri de gostermeye calışacağım. Hayatları hakkında bilgi ise maalesef bir cokları tesbit olunamamakla beraber, tesbit olunanlar da hergun Konya “Şehir Postası”nda seri halinde cıkarmakta olduğum ve ilerde (Konya Ansiklopedisi) ismi altında cıkaracağım KONYA BUYUKLERİ yazılarımdan takip edebilirler.

Bugun Konya’da yatan (Peygamberler ve Evliyalar) m isimlerini Sayın Ord. Prof. Dr. A. Suheyl Unver’in İstanbul’da cıkan (Turk Folklor Araştırmaları) Dergisinin Aralık/1956 yılında cıkan 89.cu sayısının 1417. sahifesinde (Konya’da Evliya Sayımı) yazısından, Konya Sultan Selim Camii Baş İmamı merhum kayın pederim Abdurrahman Şukru Ozaydın’ın kitapları arasında bulduğum el yazması bir risale ile, halen hayatta bulunan yaşı seksenin uzerinde olan emekli oğretmen ve gazeteci Sayın İbrahim Aczi Kendi’nin bizzat yanındaki risaleden bana yazdırdığı yazıları birbirleriyle karşılaştırmak suretile meydana getirmiş bulunuyorum. Sayın Prof. Unver (Konya’da Evliya Sayımı) yazısını kendisine bizzat Galip Kemali Soylemezoğlu’nun hediye ettiği ve isimleri aşağıda yazılı şahısların hazırladığı bir eserden aldığını belirtmektedir ki bu eserde Galip Kemali Soylemezoğlu’nun babası merhum Konya Valisi Ali Kemali Paşa’nın Konya’da bulunduğu sırada kendisine hediye edildiği buyuk ihtimal dahilindedir. Bu eseri yazan şahıslar ise şunlardır:

1 – Bendei Hazreti MevlÂna Sertarik Mehmet Fehmi Dede.

2 – Bendei Hazreti MuşÃ‚runileyh Ser Tabbah Mehmet Nesip Dede.

3.- Bendei Hazreti MuşÃ‚runileyh Turbedar Safayi Ali Dede.

4 – Bendei Hazreti MuşÃ‚runileyh Turbedar Hazreti Şemsi Ahmet Dede.

5 – Bendei Hazreti MuşÃ‚runileyh Ser nÂyî Hasip Dede.

6 – Harrehul Muzbih Osman’ul Hamdi El Sillevi.

5/Şevval/1312 tarihini taşıyan risaleden alınmıştır.^Ayrıca Konya Muzesi Kitaplığında 2188-12-443 C: 3-8 numarada kayıtlı bulunan (Haza Mecmuai Enbiyayı izam ve Evliyayı Kiram..) eserile de karşılaştırmadığını bildirmektedir. Az evvel A. Şukru Ozaydın’a ait olduğunu bildirdiğim risalede Turbede mevcut bu risaleden kopye edilmiş bulunulduğu ihtimal dahilindedir, zira merhum yirmiyedi sene Turbeler kapanıncaya kadar bura camisinin imamlığını yapmıştı. Sayın İbrahim Aczi Bey’in yazdırdığı isimler de aynen bunları tutmaktadır.

Şu onemli noktayı da arz edeyim, bunlardan başka RicÂlullah ve Enbiyaullahdan cok kimseler Konya’da gomulu olup ismi şerifleri bilinmediğinden burada zikredilmedi. Burada isimleri gecen Peygamberlerin tamamen Konya’da yattıkları yine mechulumuz olmakla beraber onların namına dikilmiş bir anıtın (yani herhangi bir şekilde yapılan mezarın) bu Peygamberlere izafe edilmesile burada yatır vaziyette gosterilmiş olması da ihtimal dahilindedir. Bu kabirlerde bugun icin tamamen mechulumuzdur.


Muze kutuphanesindeki mecmuada 335 Evliya ismi vardır. Sayın Unver’in elindeki risalede 355 isim yazılı olduğunu bildiriyor, bendeki ve İbrahim Aczi Kendi’nin risalelerinde 329-335 arasındadır. Bunların hepsini bir araya getirerek Alfabetik sıraya gore bir ayırım yaptım, aynı isimleri cıkarmış, noksanları ilÂve etmek suretile tam 379 Evliya ismi tesbit ve meydana gelmiştir.


Bu duzende belki ufak değişimlerle bir şahıs iki defa gosterilmiş ise şimdiden ozur dilerim.

İsimlerini sunacağım bircok Evliyaullahın maalesef mezarları tesbit olunamamıştır, tesbit olunmasına da imkÂn yoktur, imkÂn yoktur diyorum, cunku meşhur seyyah ve mutefekkir Fransız Sefareti BaşkÂtibi Mosyu C. Huart (Donen Dervişler Şehri) eserinde 1895 yılında Konya’ya geldiği zaman gozune ilk carpan manzara şehrin cok harap vaziyette oluşu, kerpic yapılı, toprak ortulu binaların yanında bir cok kabristanlar bulunduğunu ve bu kabristanlarda dikili olan taşların hemen, hemen hepsinin yazısız alelade taşları teşkil ettiğini, bazı kabristanlar icerisinde tesaduf ettiği turbelerin de kitabeleri bulunmadığından kime ait olduğu bilinmemekle zamanla ortadan kalkmaya mahkûm olduğu belirtilmektedir.

Konya Şehir Postası Gazetesindeki yazı serimizde isimleri gecen bircok şahısların icerisinde Evliya denilecek mertebeye yukselmiş kimseler mevcut olup burada isimlerinin gecmemesi de ayrıca duşunulecek konuyu teşkil eder.

Konya’mızda yakın zamana kadar mevcut olup bugun, varlıkları birkac adede duşen kabristanlara ait eski bir bilgiyi de Sayın İbrahim Aczi Bey’in (Konyalı Âşık Şem’i Konuşuyor) eserinin 79.cu sahifesinden alarak aynen bildireceğim. Burada otuz beş kabristan isminden bahsediliyor ki mevcut olanlarla olmayanları, kalkmış mezarlıkların şimdi yerinde ne bulunduğunu tanıtmaya calışacağım. Koca Aşık Şem’i yıllarca evvel şehrin o gunku acıklı haline bakmış bir koşmasında İbrahim Aczi Bey’in de belirttiği gibi şu acı mısraları terennum etmiştir:

“Nettin ey bivef Hakanların nerede?

Bunca dilberler, bunca can, cananların nerde

Kamu hak ile yeksan o tenler yalan olmuş.

Goster bana acep senin imkÂnların nerde?”

demektedir.

Alıntı
__________________