Hz. Zekeriya’nın Hayatı
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●40 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Peygamberler ve Evliyalar
- Hz. Zekeriya’nın Hayatı
-
09-09-2019, 18:33:58
Hz. Zekeriya peygamberin hayatı, ozellikleri, mucizeleri. Hz. Zekeriya’nın hikayesi, hayatının ozeti, Hz. Zekeriya hakkında bilgi.
Zekeriyy (a.s.), Kur’Ân’da adı gecen peygamberlerden biridir. Soyu DÂvud (a.s.)’a dayanmaktadır. Kur’Ân’da anılan duÂlarından (19/Meryem, 6) anlaşıldığına gore, soyu daha sonra YÂkub (a.s.)’a varmaktadır (el-Kurtubî, AhkÂmu’l-Kur’Ân, Kahire 1967, XI, 82; er-Razî, MefÂtihu’l-Gayb, Mısır 1937, V, 769).
Zekeriyy (a.s.) İsrÂiloğullarının peygamberi olduğu gibi, aynı zamanda onların bilgini, reisi ve muşÃ‚viri, yani danışmanı idi (es-Sa’l-ebî, el-ArÂis, 1951, 372). Onun hakkında ceşitli Âyet ve hadisler vardır. Ebû Hureyre’nin naklettiğine gore, Hz. Muhammed (s.a.s.); “Zekeriyy (a.s.) marangoz idi” (Ahmed bin Hanbel, II/405) diyerek onun elinin emeği ile gecinen bir zanaat ehli olduğunu haber vermiştir.
Zekeriyy (a.s.)’nın hanımı, İsa (a.s.)’nın annesi Meryem’in teyzesi İşÃ‚ (Elizabeth) idi. Zekeriyy (a.s.) da, Meryem’e bakmakla meşgul oluyordu. Ona Beyt-i Makdis’te bir yer yapmıştı. Onun odasına her girdiğinde, yanında kış mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kış meyvesini buluyordu. Zekeriyy (a.s.), “Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?” diye sorunca, Meryem, “Allah tarafından” diye cevap veriyordu (el-Kurtubî, AhkÂmu’l-Kur’Ân, IV, 69 vd.).
Zekeriyy (a.s.) Hz. Meryem’in yanında boyle yaz mevsiminde kış meyvesini ve kış mevsiminde de yaz meyvesini gorunce, Meryem’e bu nimetleri veren, buna gucu yeten Yuce Allah, eşimin yaşı gectiği halde, bize de hayırlı bir evlÂt verebilir” şeklinde duşundu ve hayırlı bir evladın olması icin Allah’a gizlice şoyle du etti: “Rabbim! Gercekten kemiklerim zayıfladı, saclarım ağardı, Rabbim! Sana yalvarmaktan dolayı herhangi bir şeyden mahrum kalmadım. Doğrusu, benden sonra yerime gececek yakınlarımın iyi hareket etmeyeceklerinden korkuyorum. Karım da kısırdır. Katından bana bir oğul bağışla ki, bana ve YÂkub oğullarına mirascı olsun! Rabbim! O’nun, Senin rızÂnı kazanmasını da sağla!” (19/Meryem, 4-6) “Ya Rabbi! Bana kendi katından temiz bir soy bahşet!” (3/Âl-i İmrÂn, 38) “Rabbim! Beni tek başıma bırakma! Sen vÂrislerin en hayırlısısın.” (21/EnbiyÂ, 89)
Gucu her şeye yeten Yuce Allah, Zekeriyy (a.s.)’nın duÂsını kabul etti ve O’na bir erkek evlÂt vereceğini mujdeledi: “Ey ZekeriyyÂ! Sana Yahy isminde bir oğlanı mujdeliyoruz. Bu adı daha once kimseye vermemiştik” (19/Meryem, 7). “Mihrabda namaz kılmaya durduğu sırada, hemen melekler ona şoyle seslendi: ‘Haberin olsun! Allah sana Yahy adlı cocuğu mujdeliyor. O, Allah’tan gelen bir kelimeyi (İsÂ’yı) tasdik edecek, milletinin efendisi olacak, nefsine hÂkim bulunacak ve sÂlihlerden bir peygamber olacaktır” (3/Âl-i İmrÂn, 39).
Zekeriyy (a.s.), Allah’ın verdiği bu mujdeye şaştı, hayret etti. Cunku kendisi de hanımı da hayli yaşlı idiler. “Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?” (19/Meryem, diyerek, bu ilginc mujde karşısında hayretini dile getirdi. Yuce Allah ona şoyle cevap verdi: “Rabbin boyle buyurdu. Cunku bu Bana kolaydır. Nitekim sen yokken, daha once seni yaratmıştım” (19/Meryem, 9).
Kur’Ân’ın başka bir yerinde bu durum şoyle haber verilmiştir: “ZekeriyyÂ’nın duÂsını kabul edip kendisine YahyÂ’yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarıyorlardı. Bize karşı gonulden saygı duyuyorlardı” (21/EnbiyÂ, 90).
Yuce Allah’ın bu guzel mujdesine son derece sevinen Zekeriyy (a.s.): “Rabbim! Oyle ise bana bir alÂmet ver, dedi” (19/Meryem, 10). Allah ona şu cevabı verdi: “AlÂmetin; uc gun, işaretten başka şekilde insanlarla konuşmamandır. Rabbını cok zikret, akşam sabah tesbih et!” (3/Âl-i İmrÂn, 41). Gun oldu, Zekeriyy (a.s.)’nın nutku tutuldu. Mihrabdan cıktı ve milletine: “Sabah-akşam Allah’ı tesbih edin, diye işÃ‚rette bulundu” (19/Meryem, 11). Zamanı gelince, Zekeriyy (a.s.)’nın oğlu Yahy (a.s.) dunyaya geldi.
Yukarıda gorulduğu gibi, Zekeriyy (a.s.) ile ilgili olarak zikredilen Âyetlerin coğu, du mahiyetindedir. O, cok du eden, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ederek tam bir teslimiyet icinde yaşayan yuce bir peygamberdi. Allah: “ZekeriyyÂ, YahyÂ, İsa ve İlyas’a da (yol gostermiştik). Hepsi sÂlihlerden/iyilerden (idi)ler” (6/En’Âm, 85) diyerek onu şÃ‚hit peygamberlerle birlikte anmıştır.
Zekeriyy (a.s.) bu şekilde omrunu ibÂdetle gecirdi. Daima insanları Yuce Allah’a inanmaya ve O’nun yolunda yurumeye cağırdı. fakat azmış olan, kufre dalan ve onunu gormeyecek kadar gozu donenler, onu şehid ettiler (Taberî, et-Tarih, Mısır 1326, II, 16; Ahmet Cevdet Paşa, Kısas-ı EnbiyÂ, İstanbul 1966, I, 41). (1)
Zekeriyy (a.s.), Hz. İsa (a.s.)’nın doğumundan once İsrÂiloğullarına peygamber olarak gonderilmiştir. Hz. ZekeriyyÂ, İsrÂiloğullarını Allah’a dÂvet etmeye ve başlarına gelmesi muhtemel İlÂhî azapla korkutmaya başladı. Cunku Zekeriyy (a.s.); isyan ve azgınlığın arttığı, kotuluklerin yayıldığı, gunahların coğaldığı ve İsrÂiloğullarını mÂnevî bozulmalar ve cozulmeler ile maddî sapmaların, azgınlaşan şiddetli dalgalar halinde kapladığı bir devrede peygamber olarak gonderilmişti. Zira İsrÂiloğulları o kadar bozulmuşlardı ki, Allah’ı ve Âhiret gununu unutmuşlardı. Allah da, onların başına zorba ve zÂlim hukumdarları ve vÂlileri musallat etti. Bu hukumdarlar ile yoneticiler, yeryuzunde fesat cıkarıyorlar, tuyler urperten suclar işliyorlar ve peygambere karşı hurmet ve dinin kutsallığına karşı ilgisiz davranıyorlardı. Cunku onların dini, şeytanın kendilerine fısıldadığı şeylerden ve ibÂdetleri de hevÂlarının isteklerinden ibÂretti. SÂlih kimselere, takv sahiplerine ve peygamberlere musallat oluyorlar, hatta hic cekinmeden onların kanlarını dokuyorlardı. ZÂlimlik ve zorbalık yonunden bu hukumdarlar ile yoneticilerin en onde geleni, Hz. ZekeriyyÂ’nın oğlu YahyÂ’yı, sevgilisini memnun etmek icin oldurulmesini ve başının bir tabak icerisinde kendisine sunulmasını emreden Filistin vÂlisi Herodes idi.
Hz. Zekeriyy (a.s.), bircok zÂlim yonetici ve vÂlilerle karşılaştı. Cunku o sırada İsrÂiloğulları; her turlu haksızlık, zorluk, eziyet ve sıkıntı icerisinde bulunuyordu. Bundan dolayı İsrÂiloğullarına gelen bircok eziyetten Hz. Zekeriyy da nasibini alıyordu. Oyle ki, sıkıntılar ve musîbetler birbirini tÂkip ediyordu.
Zekeriyy (a.s.), Suleyman (a.s.)’ın soyundan olan Elisa(bet) ile evlendi. Elisa (EşyÂ), Meryem (a.s.)’in annesi olan Hanne’nin kızkardeşidir. Zekeriyy (a.s.) ile Elisa’dan Yahy (a.s.) doğmuştur. Hz. ZekeriyyÂ’nın kemikleri zayıflamış, sacına beyazlık duşmuş ve ez ile zorluklara tahammul edecek gucu kalmamıştı. Buna rağmen İsrÂiloğullarının sapıtıp fitneye duşmesinden korkuyordu. Kendisinden sonra kavminin doğru yoldan sapmasından korktuğu ve yakınlarına guvenemediği icin kavmini Allah yoluna cağıracak birinin olmasını arzu ediyordu. İşte bundan dolayı Rabbinden, ihtiyarlığında kendine yardım edecek, risÂleti tebliğ etmede kendisine halef olacak ve bu dunya hayatının sıkıntıları icinde kendisini yalnız bırakmayacak bir evlÂt vermesini istedi (21/EnbiyÂ, 89-90; 3/Âl-i İmrÂn, 38). Zekeriyy (a.s.), Rabbinden bir cocuk istediğinde rivÂyete gore 99 yaşında ve hanımı da 98 yaşında idi.
Hz. ZekeriyyÂ, sadece cocukları sevdiği ve baba olmayı arzuladığı icin evlÂt istemiş değildi. Rabbinden, İsrÂiloğullarını uyarma hususunda kendisine halef olacak ve kendisinin taşıdığı dÂvet yukunu uzerine alacak bir cocuk istemişti. Cunku Zekeriyy (a.s.), olumunden sonra İsrÂiloğullarının din ile ilgili işlerini cÂhil ve fÂsık liderlerin ustlenmesinden ve bu kimselerin Allah’ın şeriatına ve hukmune uygun olmayan işler yapmalarından korkuyordu. İşte bundan dolayı Rabbinden cocuk istedi. Bunun icin de, gizliyi acığı bilen ve duyan Rabbine, başka kimsenin işitemeyeceği şekilde gizlice seslenip, takv sahibi sÂlih bir cocuk vermesini istedi. Allah da onun bu duÂsını kabul etti (19/Meryem, 1-9).
İsrÂiloğullarına gonderilen peygamberlerin sonuncusu olan Hz. İsa (a.s.)’nın doğumundan once İlÂhî dÂveti acıklayıp yaymak icin peygamber olarak secilen Zekeriyy (a.s.) ve oğlu Yahy (a.s.), Hz. İsa’yı doğumundan delikanlı oluncaya kadar hep koruyup gozettiler. İncillerde gectiği uzere, Zekeriyy ve Yahy (a.s.), goklerin melekûtunun/krallığının yaklaşmasına yakın bir donemde peygamber olarak gonderilmişlerdir.
Zekeriyy (a.s.) zamanında Şam ve Kudus, Batlamyuscular’ın elindeydi. Bunlar, Beyt-i Makdis’e hurmet ederler ve İsrÂiloğullarını hoş tutarlardı. Bu kavmin ileri gelenleri, ibÂdethÂneden hic dışarıya cıkmazdı. Beyt-i Makdis’de gece-gunduz ibÂdet ederlerdi. O zamanlar İsrÂiloğulları arasında bir peygamber yoktu. Kendilerine bir peygamber gondermesi icin Allah’a iltic ettiler. NihÂyet, Zekeriyy (a.s.), Allah (c.c.) tarafından peygamber olarak gonderildi. CenÂb-ı Allah, Zekeriyy (a.s.)’ya risÂlet gorevini ve İsrÂiloğullarını sapıklıktan kurtarması icin tebliğ gorevi vermeden once o, mÂbedin (Beytu’l-Makdis’in) hizmeti icin bir araya gelmiş din adamlarından biri idi. Daha sonra onu CenÂb-ı Allah, peygamber olarak secti.
Hz. Meryem’in babası İmrÂn, İsrÂiloğullarının onderi, ileri geleni ve en buyuk hahamları idi. İmrÂn olunce, kızı Meryem’in butun sorumluluğunu, Meryem’in teyzesinin kocası Hz. Zekeriyy ustlendi (3/Âl-i İmrÂn, 37).
Hz. YahyÂ, babasının gozetiminde guzel bir hayat yaşadı. Daha sonra Yahy (a.s.) icin asıl buyuk fitne; ihtiyar ve onurlu babası daha sağ iken dalÂlet ehli ve gazaba uğramış olanların arzularına kurban edilerek başının kesilmesi idi. SÂlih bir peygamber olan Hz. ZekeriyyÂ’nın olumu de, zÂlim vÂlilerin elinde oldu. O da, şehidlik şerbetini, oğlunun ictiği bardaktan icti. Bazı tarihcilerin kaydettiğine gore Zekeriyy (a.s.), testereyle bicilerek şehid edilmiştir. Bazı tarihciler, onun azgın yahûdiler tarafından taşlanarak şehid edildiğini ileri surerler. İlÂhî rızÂya sÂdık ve sÂlih bir peygamber olarak yaşayan Zekeriyy (a.s.), zÂlim ve azgın yahûdiler tarafından hunharca şehid edilmiştir. Zekeriyy (a.s.)’nın kavmi tarafından nasıl şehid edildiği Kur’an’da ve hadislerde bildirilmemektedir. Bazı tarihciler, onun şehid olmayıp normal yolla olduğunu ileri surerler. (2)
Zekeriyy (a.s.), omrunu Allah’a ibÂdet, O’na dÂvet ve Kudus’teki Beyt-i Makdis’e/Mescid-i AksÂ’ya hizmet uğrunda gecirmiştir. Turbesi, Suriye’nin Halep şehrindedir.
__________________