.:..:.. MUHAMMED BİN MESLEME ..:..:..
Bedir savaşından sonra Mekkeli muşriklerin oluleri hakkında ağıtlar, şiirler soyleyerek muşrikleri kışkırtan, Peygamberimize ve Muslumanlara dil uzatarak fitne cıkartan, hatt Peygamberimize suikast tertiplemeye kalkışan KÂ�b bin Eşref adlı bir Yahûdî zengini vardı. Peygamber efendimiz EshÂb-ı kirÂma buyurdu ki:
- KÂ�b bin Eşref�i kim oldurur? Cunku o, Allah ve Resûlune ez etmiştir.
Muhammed bin Mesleme dedi ki:
- YÂ Resûlallah! Ben onu senin icin oldurur, onun sesini kısarım.
Bunun uzerine Resûlullah efendimiz şoyle buyurdu:
- Gucun yeterse bu işi yap!
BerÂber oldururuz
Bunun uzerine Muhammed bin Mesleme, evine dondu. Sonra Ebû NÂile, AbbÂd bin Bişr, HÂris bin Evs, Ebû Abs ve İbni Cerîr�in yanına gidip, mes�eleyi onlara actı. Hepsi uygun gorerek, �Beraber oldururuz� dediler.
Bundan sonra, birlikte Peygamber efendimize gelerek dediler ki:
- Y Resûlallah! İzin buyurursanız, biz KÂ�b ile konuşurken, sizinle ilgili olarak onun hoşuna gidecek ba�zı sozler soylemeliyiz. Peygamber efendimiz, onlara buyurdu ki:
- Bu husûsta istediğinizi soylemeniz size helÂldir.
Muhammed bin Mesleme ve arkadaşları, aralarında istişÃ‚re yapıp bir plÂn hazırladılar. Bundan sonra Muhammed bin Mesleme, KÂ�b bin Eşref�in yanına giderek dedi ki:
- Şu Muhammed, bizden sadaka istedi. Bize cok vergi yukledi. Onun icin senden odunc bir şey almak icin geldim.
- O sizi daha da bıktıracak.
- İşte ona bir defa uymuş bulunduk. Ona tÂbi olmakta devam edeceğiz. Bakalım sonu ne olacak? Şimdi sen bize biraz odunc hurma ver.
- Evet vereyim, fakat bana bir şeyi rehin vermelisiniz.
SilÂhlarımızı veririz
Muhammed bin Mesleme ile yanındakiler sordu:
- Ne istersin?
- Kadınlarınızı rehin isterim!
- Kadınlarımızı sana nasıl rehin verebiliriz? Sen yakışıklı birisin. Kadın gonlu, meyledebilir.
- O zaman oğullarınızı rehin verin!
- Onları da rehin veremeyiz. Onlardan birine, bir iki deve yuku hurmaya karşılık rehin olundu diye sovulur ki, bu bizim hic unutamıyacağımız bir leke olur. Fakat sana silÂhımızı ve zırhımızı rehin verebiliriz.
KÂ�b bu teklifi kabûl etti. Onlara, ne zaman geleceklerini de bildirdi.
Muhammed bin Mesleme, belirtilen gece KÂ�b�ın kalesinin yanına gitti. Beraberinde, KÂ�b�ın sut kardeşi Ebû NÂile de vardı. KÂ�b onları kaleye cağırmıştı.
Durum bana iyi gelmiyor
KÂ�b gelenleri karşılamak icin aşağı inerken KÂ�b�ın karısı dedi ki:
- Bu saatte nereye gidiyorsun?
- Gelenleri karşılamaya iniyorum.
- Bu durum bana pek iyi gelmiyor. Sanki bana kan dokulecek gibi geliyor.
- Yok yok zannettiğin gibi değil, onlar Muhammed bin Mesleme ile sut kardeşim Ebû NÂile�dir. O iyi bir genctir. Geceleyin, kılınc vuruşmasına bile cağırılsa, hic tereddut etmeden gelir. Boyle birisidir.
- Yine de sen aşağı inme! Onlarla konağın damından konuş!
- Yiğite yaraşan, carpışmaya, sungulenmeye da�vet edilse bile icÂbet etmektir.
KÂ�b boyle soyledikten sonra aşağı indi.
Muhammed bin Mesleme, bu arada uc kişiyi kaleye soktu. Bunlar Ebû Abs, HÂris bin Evs, AbbÂd bin Bişr idi. Muhammed bin Mesleme arkadaşlarına dedi ki:
- KÂ�b gelince, ona sacını koklayacağımı soyler, başını tutup koklarım. Siz, benim, KÂ�b�ın başını iyice yakaladığımı gorduğunuz zaman, kılıclarınızla, KÂ�b�a vurunuz. Boylece (Harb hiledir) hadîs-i şerîfine uygun hareket etmiş oluruz.
KÂ�b bin Eşref, guzel giyinmiş bir şekilde guzel koku sacarak, onların yanına gelmişti. Muhammed bin Mesleme, �Şimdiye kadar boyle guzel koku koklamadım� diyerek KÂ�b�ın yanına vardı. KÂ�b gururlanarak cevap verdi:
- Dunyanın en guzel kokularını kullanırım.
Muhammed bin Mesleme dedi ki:
- Guzel kokulu sacını koklamama izin verir misiniz?
KÂ�b, musÂade ettiğini soyledi. Muhammed bin Mesleme, onun başını yakalayıp, arkadaşlarına seslendi:
- Allah ve Resûlullah duşmanına vurunuz!
İlk kılıc vurulduğunda, KÂ�b şiddetle bağırdı, ancak olmedi. Bunu goren Muhammed bin Mesleme hanceriyle KÂ�b�ın karnını gobeğinden kasığına kadar yırttı. KÂ�b, oyle bir cığlık kopardı ki, cevrelerindeki evlerden bu feryÂdı duymayan kalmadı. KÂ�b yere yıkılıp oldu.
MurÂdınıza erdiniz
FedÂîler bundan sonra oradan sur�atle uzaklaştılar. Yahûdîler kaleden inip bir muddet onları ta�kip ettilerse de, yolu şaşırarak bulamadılar. MucÂhidler, Medîne�ye girdiklerinde, Resûlullah efendimiz namaz kılmıştı. MucÂhidlerin tekbîr seslerini işitince, kendileri de, tekbîr getirdiler.
Muhammed bin Mesleme, Resûlullah efendimize, KÂ�b�ın oldurulduğunu haber verdi. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
- MurÂdınıza erdiniz. FedÂîler de;
- Evet y Resûlallah! Allahın ve Resûlullahın bir duşmanı daha hak ettiği cezÂyı buldu, dediler.
KÂ�b�ın oldurulmesi, hicretin ucuncu yılının Ramazan ayında oldu. Bedir savaşından sonra Benî NÂdir Yahûdîleri, Peygamberimizi yurtlarına da�vet edip, suikast yapmak istemişlerdi. Bunun uzerine Peygamberimiz onların bu tutumunu oğrendi. Muhammed bin Mesleme�yi cağırarak buyurdu ki:
- NÂdiroğulları Yahûdîlerine git! Onlara, (Resûlullah beni size; �Yurdumdan cıkıp gidiniz! Burada benimle birlikte oturmayınız! Siz bana bir suikast plÂnı kurdunuz! Size on gun sure tanıyorum. Bu muddetten sonra, buralarda sizden kim gorulurse, boynu vurulacaktır� emrini bildirmek uzere gonderdi) de!
Hikmet konuşacak dememiş miydiniz?
Bu emir uzerine Muhammed bin Mesleme, NÂdiroğulları Yahûdîlerinin yurduna varınca, onlara dedi ki:
- Mûs aleyhisselÂma Tevrat�ı indirmiş olan, Allah aşkına doğru soyleyiniz: Muhammed aleyhisselÂm Peygamber olarak gonderilmeden once, Tevrat onunuzde iken, size geldiğim ve şu meclisinizde bana Yahûdîliği teklif ettiğiniz zaman ben size, �Vallahi ben asl Yahûdî olmam� demiştim. O zaman siz de bana cevÂben, �Senin dîninden başka din yoktur. Senin anladığın, istediğin, duyup işittiğin Hanîf dîninin aynısıdır! Size gelecek olan Peygamber, hem şerî�at sahibidir, hem savaşcıdır. Gozlerinde biraz kırmızılık vardır. Kendisi Yemen tarafından gelecek, deveye binecek, ihrÂma burunecek, bedeni yumuşak ve kuvvetli, kılıcı boynunda asılı bulunacak, konuştuğu zaman hikmet konuşacaktır� dememiş miydiniz?
Yahûdiler bunu itiraf etmelerine rağmen İslÂmiyeti kabûl etmemişlerdi. Muhammed bin Mesleme ayrıca Resûlullahın emrini onlara bildirdi. Bunun uzerine NÂdiroğulları yuklerini toplayıp, topraklarını terkederek yurtlarından oldular ve ihÂnetlerinin cezÂsını gorduler.
Hayber gazvesinde, Hayber kalelerine yapılan hucumlarda en onde bulunuyordu. Henuz Hayber fethedilmemişti. Muhammed bin Mesleme dedi ki:
- YÂ Resûlallah! Bugun cok uzgunum. Yahûdîler kardeşim Mahmûd bin Mesleme�yi şehîd etti.
Sana mujde
Bunun uzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Duşmanlarla karşılaşmayı istemeyiniz. Allahtan sağlık ve Âfiyet dileyiniz. Cunku siz, onlardan başınıza neler geleceğini bilemezsiniz. Duşmanla karşılaştığınız zaman, �Allahım! Bizim de Rabbimiz, onların da Rabbi sensin. Hepimiz senin kudretin altındayız. Onları oldurecek, ancak sensin� diye du ediniz, ondan sonra oturunuz. Sizi sardıkları zaman tekbîr getiriniz. Ey Muhammed bin Mesleme! Sana mujde! Yarın, inşÃ‚allah, kardeşini olduren oldurulecek ve Yahûdî savaşcıları, kacacaklardır.
Hayatı muharebe meydanlarında gecti. Hz. Osman ve Hz. Ali�nin halîfelikleri sırasında artık ihtiyarlamış olduğundan, Medîne�de sakin bir hayat yaşadı. Hz. Mu�Âviye�nin halîfeliği sırasında yetmişyedi yaşında iken, 664 yılında Medîne�de vefÂt etti, Bakî� kabristanına defnedildi.
Esselam.net
__________________
Muhammed Bin Mesleme
Peygamberler ve Evliyalar0 Mesaj
●44 Görüntüleme