okuyunca gercektende eskiden yaptıklarım aklıma geldi ne mızıkmışız ya valla cok hoşuma giden bir yazı bunun icin sizle paylaşmak istedim.



_____________
ATAN ALIR:
Mahalle macları genellikle caddelerde yahut bahcelerde yapıldığı icin topun kacma olasılığı olan cok yer vardır. Top bir yere kactığında topu kacıran takımın karşısındaki takım hemen "Atan alır" der. Top onların sahasında auta cıkmış olduğu halde karşı takım topu almak zorunda kalır.

ELİN AVANTAJI OLMAZ:
Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. Golu yiyen takım el var diye mızıldar. Karşı takım, "Avantaj olmaz." der. Hemen akabinde kaleci "Ulan elin avantajı olmaz" diye haykırır. Bir yere varılamaz. Kısır dongudur.

ADAMIN GOL DİYO:
Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan "Direk ulan" diye anırmaktadırlar. Fakat iclerinden biri, "Gol abi" der. Karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve "Ulan adamın gol diyo" diye serzenişte bulunur. Gol sayılır, adam dovulur.

ABANMA YOK:
Genelde kucuk cocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşca buyuk olanı "Laf karımısınız" desede abanma olmaz.

GONUL ALMA:
Buyuklerle kucuklerin ortak oynadığı macta buyuklerden biri gaza gelip kucuk bir cocuğa sert girince direk penaltı olur. Nerede olursa olsun. Kucuk cocuk sevilen bir simadır ve faulu yapan abidir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz cunku kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan kucuk cocuktur.

KALECİ DEĞİŞTİN 2 PENALTI:
Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri gecmek ister cunku o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.

3 KERE SEKTİRME:
Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve, "Acılsana ulan uc kere sektirdim iste" der, rakip acılır.

1'E 1 ATIŞ:
Cift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kacarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. Bunun mantığını hala cozebilmiş değilim.

SAĞLIK ONLEMLERİ :
Bazen top insanın pek munasip olmayan bir tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynıdır: "İşe işe!." Uygun araziye ciş edildikten sonra maca devam edilir.
Mahalle maclarında her zaman sacı ince telli ve uzun olan kişiler vardır. Bunlar geriden topu alıp butun gucleriyle ileri koşarken kafalarını ileri doğru atarlar. Amac gol atmak ya da rakibi calımlamak değil, sacların ruzgarda ahenkle dans etmesini sağlamaktır. Bu kişiler buyuyunce Fenerbahceli Aykut gibi olurlar.

TOP KURTARMA OPERASYONU:
Top zırt pırt araba altına kacar. Boyle durumlarda, sahadaki en celimsiz ve en hop-zıp kişi, en iri iri kişi tarafından topu almaya gonderilir. Arabanın altına kacan toplar tam ortasında durur bazen, kimse yetişemez oraya. Bu sefer taş atma ve sopayla itekleme faslı baslar. Arabanın egzozuna vurulan birkac darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana cıkar bir taraftan; artık koşarak maca geri donme zamanıdır.

AT BAKİİM ABİNİN KILLI GOĞSUNE...
Ya ne iğrenc bişiydi bu. Sen takımını kurmuşsun, pasa pasa macını yapiyosun. Muhtemelen yasca ve boyutca senden buyuk olan eleman damlar, bu gereksiz cumleyi sarf ederek maca dahil olur, tadımızı tuzumuzu kacırır.

GOL DiiL OĞLUM BEL USTU :
Minyatur kale maclarda elle tutulmasına engel olunmak icin getirilmiş bir cozumdur ancak bel ustu gibi kişiden kişiye değişen ve ispati zor bir kriter getirdiği icin nice kavgaların cıkmasına, nice başların yarılmasına sebep olmuştur.
İyi guzel de butun bu kavramlar kitabı olmadan, televizyon olmadan nasıl herkes tarafından bilinebiliyor? Ben diyorum ki gizli bir orgut var, her mahalleye bir adam gonderiyo bilmem kimin amcaoğlu olarak bilmem kim de orgutten. Sonra mesela hem gol hem penaltı olunca ağızlara kolayca yerleşecek "giren gole penaltı olmaz" cumlesini soyluyor, pozisyon geciyor, cocuk evine donuyor ama ifade baki.
Oynayacak kişi sayısının tek olması ve kimsenin oyundan cıkarılarak kalbinin kırılmak istenmemesi durumu sozkonusu olur sıkca. Bu durumda futbol kariyeri en berbat durumda olan fasulyeden tabiri ile adlandırılarak birinci devre bir takımdan ikinci devre bi takımdan oynatılarak ufacık yureklere ve beyinlere adaleti yerine getirmiş olma duygusu zerk edilir. Aksam herkes eve gidip yattığında da hep o gunku macı, varsa attığı golleri, kacırdıklarını, bir sonraki maclarda yapmayı planladığı hareketleri hayalleşerek uykuya dalar. Bu planlanan ama becerilemeyen hareketlere girmiyorum. Ben mahalle macı kurallarının nasıl bilindiği sorusuna ise kalıtsal diyorum.
Bazen kucukler kendi aralarında oynarken eli torbalı bi iş donuşu adamı maca dalıp topu kucuklerin ayağından alır ve aptal aptal şeyler yapmaya baslar. Eğer adam yetenekliyse bi iki numara yapıp cocukların aklını alır. En konunda topa hızlıca vurur. Cocuklar topu yakalayamaz ve top uzağa gider. Eli torbalı iş donuşu adamı yaptığı ufak hareketten mutlu bir halde evinin yolunu tutarken cocukların "Hay top ta gitti, kim alcek laf topu?" dedikleri duyulur.

ELDEN GOL OLMAZ:
Pasa pasa oynuyoruzdur, adamın tekinin eline carpar top, biz dikeriz topu, hemen bi mahalle macı oyun kuralları uzmanı portler oradan bi yerden ve der ki, "Elden gol olmaz"! Ulan niye olmasın hasta mısın sen? El kararı verilmişse, bunun sonucu frikiktir. Herkes de kabullenmiştir elden gol olmayacağını, hatta baraj bile kurulmazdı bazen. Ben de buyuyunce oğrendim elden direk kaleye cekilip gol atılabileceğini. Oğrendim de ne oldu, o canım frikikler geri mi geldi?

UC ADIM ACILMAK:
"Uc adım acılmak" denen olayı atlamak senelerini betonda top oynayarak, dizinde o cok derin olmayan ama surekli yanan yaralarla dekore eden bircok mahalle topcusunu uzecektir. Top frikik noktasına dikilir ve rakip barajın ustune doğru adeta 'onlar orda diilmiscesine yurunur'. Kocaman uc adım atılır ve baraj goğusle itmek suretiyle uzaklaştırılır. Adımların buyukluğunden şikayet edenler iki kere "O-ha" der.

TEKNİK VURMAK:
Penaltı vuruşlarında en bickin forvet oyuncusu sahne alacağından kalecinin gozu korkar. Hemen ici rahatlatılır: "korkma olm, teknik vurcam".

KALECİ DUZENİ:
Mahalle maclarında rastlanan pek cok tatsız durumdan sadece biridir kalecisizlik. Herkes kendisini ispatlamak ve golleri yağmur edip yağdırmak istediğinden kimse kaleye gecmeyecektir. Adil duzen ilk "kalede son" diye bağıranı kayırmaktadır. Hemen arkasından gelen "son bir", "son iki".. gibi cığlıkların sonunda artık son kac olduğunun bir onemi kalmayan ağır kanlı arkadaş kaleye gecer. Kaleci gerek iki golde bir, gerekse dakka ayrıyla eldivenleri bir sonraki arkadaşına teslim edebilir. Nizam boyle emreder.
Arkadaşın biri iyi orta gol getirir diye bağırır o da iyi bi orta yapmaya calışır ve ortasını yaptıktan sonra duşer. Arkadasın dizi kanıyodur ama farkında değildir birisi oradan "olm dizin kanıyo" der ve olan olmuştur dizi kanayan cocuk ağlamaya baslar.

-alıntıdır-
__________________