Bakara(*) Sûresinin 85 . Ayetinde
Ama siz, birbirinizi olduren, icinizden bir kesime karşı kotuluk ve zulumde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarından cıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab’ın (Tevrat’ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkÂr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dunya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gununde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Cunku Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Bakara(*) Sûresinin 174 . Ayetinde
Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet gunu Allah onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar icin elem dolu bir azap vardır.40

Bakara(*) Sûresinin 212 . Ayetinde
İnkar edenlere dunya hayatı suslu gosterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet gunu bunların ustundedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.

Bakara(*) Sûresinin 254 . Ayetinde
Ey iman edenler! Hicbir alış verişin, hicbir dostluğun ve hicbir şefaatin olmadığı kıyamet gunu gelmeden once, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

Âl-i İmrÂn(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
Hani Allah şoyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şuphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yukselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar kufre sapanların ustunde tutacağım. Sonra donuşunuz yalnızca banadır. Ayrılığa duştuğunuz şeyler hakkında aranızda ben hukmedeceğim.”

Âl-i İmrÂn(*) Sûresinin 77 . Ayetinde
Şuphesiz, Allah’a verdikleri sozu ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet gunu onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar icin elem dolu bir azap vardır.

Âl-i İmrÂn(*) Sûresinin 161 . Ayetinde
Hicbir peygamberin emanete hıyanet etmesi duşunulemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet gunu, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hicbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam odenir.

Âl-i İmrÂn(*) Sûresinin 180 . Ayetinde
Allah’ın kendilerine lutfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri icin hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri icin bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gununde boyunlarına dolanacaktır. Goklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

Âl-i İmrÂn(*) Sûresinin 185 . Ayetinde
Her canlı olumu tadacaktır. Ancak kıyamet gunu yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gercekten kurtuluşa ermiştir. Dunya hayatı, aldatıcı aaaadan başka bir şey değildir.

Âl-i İmrÂn(*) Sûresinin 194 . Ayetinde
“Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver bize. Kıyamet gunu bizi rezil etme. Şuphesiz sen, vadinden donmezsin.”

NisÂ(*) Sûresinin 42 . Ayetinde
O kıyamet gunu, Allah’ı inkar edip Peygamber’e isyan edenler, yer yarılıp icine girmiş olmayı isterler ve Allah’tan hicbir soz gizleyemezler.

NisÂ(*) Sûresinin 87 . Ayetinde
Allah kendisinden başka hicbir ilah olmayandır. Andolsun sizi kıyamet gununde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şuphe yoktur. Kimdir sozu Allah’ınkinden daha doğru olan?

NisÂ(*) Sûresinin 109 . Ayetinde
İşte siz oyle kimselersiniz (ki, diyelim) dunya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet gunu onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?

NisÂ(*) Sûresinin 141 . Ayetinde
Onlar sizi gozetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kÂfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size ustunluk sağlayıp sizi mu’minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet gunu aranızda hukmunu verecektir. Allah, mu’minlerin aleyhine kÂfirlere hicbir yol vermeyecektir.

NisÂ(*) Sûresinin 159 . Ayetinde
Kitab ehlinden hic kimse yoktur ki olumunden once, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet gunu o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.31

MÂide(*) Sûresinin 14 . Ayetinde
“Biz hıristiyanız” diyenlerden de sağlam soz almıştık. Ama onlar da akıllarından cıkarmamaları istenen şeylerden onemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gunune kadar surecek duşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!

MÂide(*) Sûresinin 36 . Ayetinde
Şuphesiz yeryuzunde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu kıyamet gununun azabından kurtulmak icin fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vardır.

MÂide(*) Sûresinin 64 . Ayetinde
Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Soylediklerinden oturu kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Hayır, onun iki eli de acıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan bircoğunun azgınlık ve kufrunu artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar duşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş icin bir ateş yakmışlarsa Allah onu sondurmuştur. Onlar yeryuzunde bozgunculuk cıkarmaya calışırlar. Allah bozguncuları sevmez.

MÂide(*) Sûresinin 116 . Ayetinde
Allah kıyamet gunu şoyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin dedin?” İsa da şoyle diyecek: “Seni butun eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi soylemem benim icin soz konusu olamaz. Eğer ben onu soylemiş olsaydım elbette sen bunu bilirdin. Sen benim icimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şuphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.”

En’Âm Sûresinin 2 . Ayetinde
O oyle bir Rab’dır ki, sizi camurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması icin) belirlenmiş bir ecel de onun katındadır. Siz ise hÂl şuphe ediyorsunuz.

En’Âm Sûresinin 12 . Ayetinde
De ki: “Şu goklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gunune toplayacak. Bunda hic şuphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar.

En’Âm Sûresinin 15 . Ayetinde
De ki: “Ben Rabbime isyan edersem gercekten, buyuk bir gunun (kıyamet gununun) azabından korkarım.”

En’Âm Sûresinin 31 . Ayetinde
Allah’ın huzuruna cıkmayı yalanlayanlar gercekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat (kıyamet) gelip catınca butun gunahlarını sırtlarına yuklenerek, “Hayatta yaptığımız kusurlardan oturu vay halimize!” diyecekler. Dikkat edin, yuklendikleri gunah yuku ne kotudur!

En’Âm Sûresinin 40 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: “Soyleyin bakalım. Acaba size Allah’ın azabı gelse veya size kıyamet saati gelip catsa (boyle bir durumda) siz Allah’tan başkasını mı cağırırsınız? Eğer (putların size yararı dokunduğu iddianızda) doğru soyleyenlerseniz (haydi onları yardıma cağırın).

A’rÂf Sûresinin 32 . Ayetinde
De ki: “Allah’ın, kulları icin yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar, dunya hayatında mu’minler icindir. Kıyamet gununde ise yalnız onlara ozgudur. İşte bilen bir topluluk icin Âyetleri, ayrı ayrı acıklıyoruz.”

A’rÂf Sûresinin 167 . Ayetinde
Hani Rabbin, elbette kıyamet gunune kadar onlara azabın en kotusunu tattıracak kimseleri gondereceğini bildirmişti. Şuphesiz Rabbin, elbette cezayı cabuk verendir. Şuphesiz O cok bağışlayandır, cok merhamet edendir.

A’rÂf Sûresinin 172 . Ayetinde
Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zurriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi. Boyle yapmamız kıyamet gunu, “Biz bundan habersizdik” dememeniz icindir.

A’rÂf Sûresinin 187 . Ayetinde
Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya cıkaracaktır. O goklere de, yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların coğu bilmiyorlar.”

Yûnus Sûresinin 60 . Ayetinde
Allah’a karşı yalan uyduranların, kıyamet gunu hakkındaki zanları nedir? Şuphesiz Allah insanlara karşı cok lutufkÂrdır, fakat onların coğu (O’nun nimetlerine) şukretmezler.

Yûnus Sûresinin 93 . Ayetinde
Andolsun, biz İsrailoğullarını cok guzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa duşmediler. Şuphesiz ki, ayrılığa duşmuş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet gunu aralarında hukmunu verecektir.

Hûd Sûresinin 60 . Ayetinde
Onlar, hem bu dunyada, hem de kıyamet gununde lanete uğratıldılar. Biliniz ki Âd kavmi, Rablerini inkÂr etti. (Yine) biliniz ki Hûd’un kavmi Âd Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.

Hûd Sûresinin 98 . Ayetinde
Firavun, kıyamet gununde kavminin onune gececek ve onları ateşe goturecektir. Ne kotu varış yeridir orası!

Hûd Sûresinin 99 . Ayetinde
Onlar, hem bu dunyada, hem de kıyamet gununde lanete uğratıldılar. Ne kotu destektir onlara verilen destek!

Yûsuf Sûresinin 107 . Ayetinde
Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip catmayacağından emin mi oldular?

Hicr Sûresinin 37,38 . Ayetinde
Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen gune (kıyamete) kadar muhlet verilenlerdensin" dedi.

Hicr Sûresinin 85 . Ayetinde
Biz gokleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet gunu mutlaka gelecektir. Sen şimdi guzel bir şekilde hoşgoru ile muamele et.

Nahl Sûresinin 25 . Ayetinde
Boylece kıyamet gununde kendi gunahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin gunahlarının da bir kısmını yuklenirler. Dikkat et, yuklendikleri ne kotudur.

Nahl Sûresinin 27 . Ayetinde
Sonra kıyamet gunu Allah onları rezil edecek ve diyecek ki: “Uğrunda mucadele ettiğiniz ortaklarım nerede?!” kendilerine ilim verilenler ise şoyle derler: “Şuphesiz bugun rezillik, aşağılık ve kotuluk kafirlerin uzerinedir.”

Nahl Sûresinin 77 . Ayetinde
Goklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyamet’in kopması bir goz kırpması gibi veya daha az bir zamandır. Şuphesiz Allah her şeye hakkıyla gucu yetendir.

Nahl Sûresinin 84 . Ayetinde
Kıyamet gunu her ummetten bir şahit gondereceğiz; sonra inkar edenlere ne (ozur dilemeleri icin) izin verilecek, ne de Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilecek.

Nahl Sûresinin 92 . Ayetinde
Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (guclu ve) coktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip buktukten sonra (tekrar) cozup bozan kadın gibi olmayın. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa duştuğunuz şeyleri kıyamet gunu size elbette acıklayacaktır.

Nahl Sûresinin 124 . Ayetinde
Cumartesi gunune saygı, ancak onda goruş ayrılığına duşenlere farz kılındı. Şuphesiz Rabbin, ayrılığa duşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet gunu aralarında hukum verecektir.

İsr Sûresinin 13 . Ayetinde
Her insanın amelini boynuna yukledik.2 Kıyamet gunu kendisine, acılmış olarak karşılaşacağı bir kitap cıkaracağız.

İsr Sûresinin 58 . Ayetinde
Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gununden once ya helak edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor.11

İsr Sûresinin 62 . Ayetinde
Yine demişti ki: “Benden ustun tuttuğun kişi bu mu, soyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı haric, (azdırarak) kontrolum altına alacağım.”

İsr Sûresinin 97 . Ayetinde
Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa boyleleri icin O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet gunu korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuzustu haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikce, onlara cılgın ateşi artırırız.

İsr Sûresinin 104 . Ayetinde
Bunun ardından İsrailoğullarına şoyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”

Kehf Sûresinin 21 . Ayetinde
Boylece biz, (insanları) onların halinden haberdar ettik ki, Allah’ın va’dinin hak olduğunu ve kıyametin gercekleşmesinde de hicbir şuphe olmadığını bilsinler. Hani onlar (olayın mucizevi tarafını ve asıl hikmetini bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. (Bazıları), “Onların ustune bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir” dediler. Duruma hakim olanlar ise, “Uzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız” dediler.

Kehf Sûresinin 36 . Ayetinde
“Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime dondurulsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuc bulurum.”

Kehf Sûresinin 98 . Ayetinde
Zulkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gercektir” dedi.

Kehf Sûresinin 105 . Ayetinde
Onlar, Rab’lerinin Âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkar eden, boylece amelleri boşa cıkan, o yuzden de kıyamet gununde amelleri icin bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.

19 - MERYEM SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 98 Âyettir. Bazı tefsir bilginlerine gore 58 ve 71. Âyetler Medine doneminde inmiştir. Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dunyaya getirdiğini anlattığı icin bu adla anılmıştır. Sûrede başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu edilmektedir.

Meryem Sûresinin 75 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: “Kim sapıklık icinde ise RahmÂn onlara, istenildiği kadar sure versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gorduklerinde kimin yeri daha kotuymuş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.

Meryem Sûresinin 95 . Ayetinde
Onlar(ın her biri) kıyamet gunu O’na tek başına gelecektir.

TÂ-HÂ Sûresinin 15 . Ayetinde
“Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını gorsun diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hic soz etmeyecek)tim.”

TÂ-HÂ Sûresinin 100 . Ayetinde
Kim ondan yuz cevirirse şuphesiz ki o, kıyamet gununde ağır bir gunah yuku yuklenecektir.

TÂ-HÂ Sûresinin 105 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet gunundeki) halini soruyorlar. De ki: “Rabbim onları toz edip savuracak.”

TÂ-HÂ Sûresinin 124 . Ayetinde
“Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yuz cevirirse mutlaka ona dar bir gecim vardır. Bir de onu kıyamet gununde kor olarak haşrederiz.”

Enbiy Sûresinin 47 . Ayetinde
Kıyamet gunu icin adalet terazileri kuracağız. Oyle ki hicbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap gorucu olarak biz yeteriz.

Enbiy Sûresinin 49 . Ayetinde
Onlar, gormedikleri halde Rablerinden icten ice korkarlar. Onlar kıyamet gununden de korkarlar.

Enbiy Sûresinin 97 . Ayetinde
Gercek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkÂr edenlerin gozleri acılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler.

22 - HAC SÛRESİ
Âyetlerinin coğu Mekke’de, bir kısmı ise Medine doneminde inmiştir. 78 Âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği icin bu adı almıştır. Sûrede ayrıca kıyamet gununun dehşetinden, kıyamet gunu yaşanacak sahnelerden, cihattan ve helak edilmiş eski toplumlardan soz edilmektedir.

Hac(*) Sûresinin 1 . Ayetinde
Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Cunku kıyamet sarsıntısı cok buyuk bir şeydir.

Hac(*) Sûresinin 7 . Ayetinde
Cunku kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hicbir şuphe yoktur ve şuphesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.

Hac(*) Sûresinin 8,9 . Ayetinde
İnsanlardan oylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol gostericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak icin, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dunyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gununde de yangın azabını tattıracağız.

Hac(*) Sûresinin 17 . Ayetinde
Şuphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve Allah’a ortak koşanlar var ya, Allah kıyamet gunu onların aralarında mutlaka hukum verecektir. Cunku Allah her şeye şahittir.

Hac(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
İnkar edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir gunun8 azabı gelip catıncaya dek o Kur’an’dan bir şuphe icinde kalırlar.

Hac(*) Sûresinin 69 . Ayetinde
Hakkında ayrılığa duşup durduğunuz şeyler konusunda kıyamet gunu Allah aranızda hukum verecektir.

Mu’minûn Sûresinin 16 . Ayetinde
Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gununde (tekrar) diriltileceksiniz.

FurkÂn Sûresinin 11 . Ayetinde
Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara cılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır.

FurkÂn Sûresinin 69 . Ayetinde
Kıyamet gunu onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır.

27 - NEML SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 93 Âyettir. Sûre, adını, 18. Âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir. Sûrede başlıca, Suleyman peygamber ve Sebe’ melikesi, Belkıs kıssası ile Salih ve Lût peygamberler konu edilmekte, ayrıca mu’minlerin kurtuluşa ereceği, İslÂm karşıtlarının kotu akıbetleri, oldukten sonra dirilmek ve kıyamet dile getirilmektedir.

Neml Sûresinin 82 . Ayetinde
(Kıyametin kopacağına dair) o soz başlarına gelince onlar icin yerden kendilerine bir dÂbbe (canlı bir yaratık) cıkarırız. O, onlara insanların Âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını soyler.

Kasas Sûresinin 41 . Ayetinde
Biz onları, ateşe cağıran onculer kıldık. Kıyamet gunu de kendilerine yardım edilmeyecektir.

Kasas Sûresinin 42 . Ayetinde
Bu dunyada onları lanete uğrattık. Kıyamet gununde de onlar iğrenc kılınmış kimselerden olacaklardır.

Kasas Sûresinin 61 . Ayetinde
Kendisine guzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dunya hayatının gecimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet gunu (hesaba cekilmek icin) huzura getirilecek kimse gibi midir?

Kasas Sûresinin 71 . Ayetinde
De ki: “Ne dersiniz? Allah, uzerinize geceyi kıyamete kadar surekli kılsaydı, Allah’tan başka hangi ilah size bir aydınlık getirir? HÂl duymayacak mısınız?”

Kasas Sûresinin 72 . Ayetinde
De ki: “Ne dersiniz? Allah, uzerinize gunduzu kıyamete kadar surekli kılsaydı, Allah’tan başka hangi ilah size icinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? HÂl gormeyecek misiniz?”

Ankebût Sûresinin 13 . Ayetinde
Andolsun, onlar mutlaka kendi yuklerini ve kendi yukleriyle beraber nice ağır yukleri yukleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet gunu şuphesiz, sorguya cekileceklerdir.

Ankebût Sûresinin 20 . Ayetinde
De ki: “Yeryuzunde dolaşın da Allah’ın başlangıcta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şuphesiz Allah’ın gucu her şeye hakkıyla yeter.”

Ankebût Sûresinin 25 . Ayetinde
İbrahim onlara dedi ki: “Sırf aranızda dunya hayatına mahsus bir sevgi (ve cıkar) uğruna Allah’ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gununde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.”

30 - RÛM SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 60 Âyettir. Sûre adını, ikinci Âyette gecen “er-Rûm” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca kıyametin hallerinden, Allah’ın kudretine ve birliğine delalet eden kevnî meseleler ile Kureyş kabilesinin İslÂm’a karşı olumsuz tutumu konu edilmiştir.

Rûm Sûresinin 12 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gunde suclular hayal kırıklığı icinde umitsizliğe duşeceklerdir.

Rûm Sûresinin 14 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gun, işte o gun mu’minler ve kÂfirler birbirinden ayrılacaklardır.

Rûm Sûresinin 55 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gun suclular, (dunyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dunyada haktan) işte boyle donduruluyorlardı.

31 - LOKMÂN SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 34 Âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. Âyetlerde anılan Hz. LokmÂn’dan almıştır. Sûrede başlıca, Hz. LokmÂn’ın oğluna oğutleri, tevhid, peygamberlik, oldukten sonra dirilme ve haşr konularına dikkat cekilmekte, kıyamet gunu icin hazırlıklı olunması oğutlenmektedir.

Lokman Sûresinin 34 . Ayetinde
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi şuphesiz yalnızca Allah katındadır. O, yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hic kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hic kimse nerede oleceğini de bilemez. Şuphesiz Allah hakkıyla bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır.

Secde Sûresinin 25 . Ayetinde
Şuphesiz Rabbin kıyamet gunu, uzerinde ayrılığa duşmekte oldukları şeyler konusunda onlar arasında hukum verecektir.

Secde Sûresinin 29 . Ayetinde
De ki, “Fetih (Kıyamet) gunu, inkar edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara goz de actırılmayacaktır.”

AhzÂb(*) Sûresinin 63 . Ayetinde
İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gercekleşir.

Sebe’ Sûresinin 3 . Ayetinde
İnkar edenler, “Kıyamet bize gelmeyecektir” dediler. De ki: “Hayır, oyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne goklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha kucuk ve daha buyuk ne varsa hepsi apacık bir kitaptadır.”

Sebe’ Sûresinin 26 . Ayetinde
De ki: “Rabbimiz hepimizi kıyamet gunu bir araya toplayacak, sonra da aramızda hak ile hukum verecektir. O gerceği apacık ortaya koyan,2 hakkıyla bilendir.”

FÂtır Sûresinin 14 . Ayetinde
Eğer onları cağırsanız, cağrınızı duymazlar. Duysalar bile cağrınıza karşılık veremezler. Kıyamet gunu de sizin ortak koştuğunuzu inkar ederler. Bunları sana hic kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.

37 - SÂFFÂT SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 182 Âyettir. Sûre, adını ilk Âyette gecen “es-SÂffÂt” kelimesinden almıştır. SÂffÂt, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir. Sûrede başlıca, meleklerden, cinlerden kıyamet ve ahiret olaylarından soz edilmekte; Nûh, İbrahim, İsmail, İshak, MûsÂ, HÂrun, İlyas, Lût ve Yûnus peygamberin kıssalarına yer verilmektedir.

SÂd Sûresinin 80,81 . Ayetinde
Allah şoyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gunune) kadar muhlet verilenlerdensin.”

Zumer Sûresinin 15 . Ayetinde
“Siz de Allah’tan başka dilediğiniz şeylere ibadet edin!” De ki: “Şuphesiz husrana uğrayanlar kıyamet gununde kendilerini ve ailelerini husrana sokanlardır. İyi bilin ki bu apacık husranın ta kendisidir.”

Zumer Sûresinin 24 . Ayetinde
Kıyamet gunu kotu azaba karşı yuzuyle korunan kimse4, (o gun) azaptan emin olan kimse gibi midir? Zalimlere, “Kazandıklarınızı tadın” denir.

Zumer Sûresinin 31 . Ayetinde
Sonra şuphesiz siz kıyamet gunu Rabbinizin huzurunda muhakeme edileceksiniz

Zumer Sûresinin 47 . Ayetinde
Eğer yeryuzunde bulunan her şey tumuyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet gunu kotu azaptan kurtulmak icin elbette onları verirlerdi. Artık, hic hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına cıkmıştır.

Zumer Sûresinin 60 . Ayetinde
Kıyamet gunu Allah’a karşı yalan soyleyenleri gorursun, yuzleri kapkara kesilmiştir. Buyukluk taslayanlar icin cehennemde bir yer mi yok!?

Zumer Sûresinin 67 . Ayetinde
Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryuzu kıyamet gununde butunuyle O’nun elindedir. Gokler de O’nun kudretiyle durulmuştur. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yucedir.

40 - MU'MİN SÛRESİ
56 ve 57. Âyetler haric Mekke doneminde inmiştir. 85 Âyettir. Sûre, adını 28. Âyette gecen “mu’min” kelimesinden almıştır. Mu’min inanan kimse demektir. Âyette sozu edilen mu’min, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve cevresindekileri hakka yonlendirmeye calışan bir ferdidir. Ayrıca sûre, Allah’ın sıfatlarından biri olan ve 3. Âyette gecen “ğÂfir” kelimesinden dolayı “ĞÂfîr sûresi” diye de anılmaktadır. “ĞÂfir”, bağışlayan demektir. Sûrede başlıca, Allah’ın birliğini gosteren bazı delillere yer verilerek kıyametle ilgili tasvirler yapılmaktadır.

Mu’min Sûresinin 46 . Ayetinde
(Oyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı gunde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.

Mu’min Sûresinin 59 . Ayetinde
Kıyamet gunu mutlaka gelecektir, bunda hic şuphe yoktur. Fakat insanların coğu buna inanmazlar.

Fussilet Sûresinin 40 . Ayetinde
Âyetlerimiz konusunda (yalanlama amacıyla) doğruluktan sapanlar bize gizli kalmaz. O halde kıyamet gununde ateşe atılan mı, yoksa guven icinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediğinizi yapın. Şuphesiz o, yaptıklarınızı hakkıyla gormektedir.

Fussilet Sûresinin 47 . Ayetinde
Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi O’na havale edilir. Meyveler tomurcuklarından ancak O’nun bilgisi altında cıkar, dişi ancak O’nun bilgisi altında hamile kalır ve doğurur. Allah onlara, “Nerede bana ortak koştuklarınız?” diye seslendiği gun şoyle derler: “Sana arz ederiz ki, icimizden onları goren hicbir kimse yok.”

Fussilet Sûresinin 50 . Ayetinde
Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tattırsak mutlaka “Bu benim hakkımdır, Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Andolsun, Rabbime dondurulursem, şuphesiz O’nun yanında benim icin daha guzel şeyler vardır” der. Andolsun, biz inkÂr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ağır azÂptan tattıracağız.

42 - ŞÛRÂ SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 53 Âyettir. Sûre, adını 38. Âyette gecen “Şûr” kelimesinden almıştır. Şûr danışma demektir. Sûrede başlıca muslumanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yuruttukleri, ayrıca kainatta Allah’ın birliğini gosteren deliller ve kıyamet gununun halleri konu edilmektedir.

Şûr Sûresinin 17 . Ayetinde
Allah, hak olarak Kitab’ı ve mizanı3 indirendir. Sen nereden bileceksin belki de o saat (kıyamet) yakındır.

Şûr Sûresinin 18 . Ayetinde
Kıyamete inanmayanlar, onun cabuk kopmasını isterler. İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gercek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, Kıyamet gunu hakkında tartışanlar derin bir sapıklık icindedirler.

Şûr Sûresinin 45 . Ayetinde
Ateşe sunulurken onların zilletten başlarını one eğmiş, goz ucuyla gizli gizli baktıklarını gorursun. İnananlar da, “İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet gunu kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır” diyecekler. İyi bilin ki zÂlimler, surekli bir azÂp icindedirler.

Zuhruf Sûresinin 61 . Ayetinde
Şuphesiz o Kıyametin (kopacağının) bir bilgisidir. Artık onun hakkında asla şuphe etmeyin, bana uyun, bu doğru bir yoldur.

Zuhruf Sûresinin 66 . Ayetinde
Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gununun kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, halbuki bunun farkında değillerdir.

Zuhruf Sûresinin 85 . Ayetinde
Goklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin hukumranlığı kendisine ait olan Allah yucedir! Kıyametin bilgisi de yalnız O’nun katındadır ve yalnızca O’na donduruleceksiniz.

CÂsiye Sûresinin 17 . Ayetinde
Onlara din işi konusunda acık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa duştuler. Şuphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa duştukleri şeyler konusunda kıyamet gunu, aralarında hukum verecektir.

CÂsiye Sûresinin 26 . Ayetinde
De ki: “Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi oldurecek, sonra da kendisinde şuphe olmayan Kıyamet gununde sizi bir araya getirecek, ama insanların coğu bilmezler.”

CÂsiye Sûresinin 27 . Ayetinde
Goklerin ve yerin hukumranlığı Allah’ındır. Kıyamet kopacağı gun, işte o gun bÂtıla sapanlar husrana uğrayacaklardır.

CÂsiye Sûresinin 32 . Ayetinde
“Şuphesiz, Allah’ın va’di gercektir, kıyamet hakkında hicbir şuphe yoktur” dendiği zaman ise; “Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz” demiştiniz.

AhkÂf Sûresinin 5 . Ayetinde
Kim, Allah’ı bırakıp da, kıyamet gunune kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler.
AhkÂf Sûresinin 6 . Ayetinde
İnsanlar (kıyamet gunu) toplandığında, o taptıkları kendilerine duşman oluverir, onların ibÂdetlerini de inkÂr ederler.

Muhammed(*) Sûresinin 18 . Ayetinde
Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak onun alametleri gelmiştir (ama oğut almıyorlar). Kıyamet kendilerine gelip catınca oğut almaları kendilerine ne fayda verecek?

Necm Sûresinin 57 . Ayetinde
Yaklaşmakta olan (Kıyamet iyice) yaklaştı.

Kamer Sûresinin 1 . Ayetinde
Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.1

Kamer Sûresinin 46 . Ayetinde
Hayır, kıyamet, onların (gorecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha muthiş ve daha acıdır.

55 - RAHMÂN SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 78 Âyettir. Sûre, adını ilk Âyeti oluşturan ve Allah’ın sıfatlarından biri olan “er-RahmÂn” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, Allah’ın nimetleri, birliğini ve kudretini gosteren kainat delilleri ve gunahkÂrların kıyamette karşılaşacakları korku ve şiddet konu edilmektedir.

56 - VÂKI'A SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 96 Âyettir. Sûre, adını birinci Âyette gecen “el-vÂkı’a” kelimesinden almıştır. VÂkı’a, gercekleşen, meydana gelen olay demektir. Burada kıyameti ifade etmektedir. Sûrede başlıca, kıyametin kopmasından onceki ve sonraki dehşetli haller ve insanların amellerine gore icinde yer alacağı gruplar konu edilmektedir.

VÂkı’a Sûresinin 1,2 . Ayetinde
Kesin gercekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır.

MucÂdele(*) Sûresinin 7 . Ayetinde
Goklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah’ın bildiğini gormuyor musun? Uc kişi gizlice konuşmaz ki, dordunculeri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha cok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet gunu haber verecektir. Allah her şeyi hakkıyla bilir.

Mumtehine(*) Sûresinin 3 . Ayetinde
Yakınlarınız ve cocuklarınız size asla fayda vermeyecektir. Kıyamet gunu Allah aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla gorendir.

64 - TEĞÂBUN SÛRESİ
Medine doneminde inmiştir. 18 Âyettir. Sûre, adını 9. Âyette gecen “et-TeğÂbun” kelimesinden almıştır. TeğÂbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gununde acıkca ortaya cıkacağı icin bugune “Yevmu’t-Teğabun (aldanma gunu)” denmiştir. Sûrede başlıca mu’min olsun, kÂfir olsun herkesin eksiklik ve kusurlarının kıyamet gunu acığa cıkacağı konu edilmektedir.

Kalem Sûresinin 39 . Ayetinde
Yahut bizden, her ne hukmederseniz mutlaka oyle olacağına dair Kıyamete kadar surecek kesin sozler mi aldınız?

Kalem Sûresinin 42,43 . Ayetinde
Baldırların acılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kÂfirlerin secdeye cağrılıp da gozleri duşmuş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna guc yetiremeyecekleri gunu (Kıyamet gununu) duşun. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye cağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı.

69 - HÂKKA SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 52 Âyettir. Sûre, adını birinci Âyeti oluşturan “el-HÂkka” kelimesinden almıştır. HÂkka, mutlaka gercekleşecek olan kıyamet demektir. Sûrede başlıca, Kıyameti inkar edenlerin gorecekleri cezalar ve mu’minler ile kafirlerin dehşetli Kıyamet gunundeki halleri konu edilmektedir.

HÂkka Sûresinin 1 . Ayetinde
Gercekleşecek olan kıyamet!

HÂkka Sûresinin 2 . Ayetinde
Nedir o gercekleşecek olan kıyamet?

HÂkka Sûresinin 3 . Ayetinde
Gercekleşecek olan kıyametin ne olduğunu sen ne bileceksin?1

HÂkka Sûresinin 4 . Ayetinde
Semûd ve Âd kavimleri, yureklerini hoplatacak olan buyuk felaketi (Kıyameti) yalanladılar.

HÂkka Sûresinin 13,14,15 . Ayetinde
Sûr’a bir defa ufurulunce, yeryuzu ve dağlar kaldırılıp birbirine bir carptırılınca, işte o gun olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.

Muzzemmil Sûresinin 14 . Ayetinde
Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı gunu (kıyameti) hatırla.

Muzzemmil Sûresinin 17 . Ayetinde
Hal boyle iken inkar ederseniz, cocukları ak saclı ihtiyarlara cevirecek olan bir gunden (kıyametten) nasıl korunursunuz?

KıyÂme Sûresinin 1 . Ayetinde
Kıyamet gunune yemin ederim.

KıyÂme Sûresinin 5 . Ayetinde
Fakat insan onunu (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.2

KıyÂme Sûresinin 6 . Ayetinde
“O kıyamet gunu ne zaman?” diye sorar.

77 - MURSELÂT SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 50 Âyettir. Sûre, adını birinci Âyette gecen “el-MurselÂt” kelimesinden almıştır. MurselÂt, gonderilenler demektir. Sûrede başlıca, kıyametin, hesap ve azabın gercekleşeceği, Allah’ın kudreti ve gunahkÂrların akıbeti konu edilmektedir.

MurselÂt Sûresinin 1,2,3,4,5,6,7 . Ayetinde
Ard arda gonderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, ozur ya da uyarı olmak uzere oğut bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gercekleşecektir.

MurselÂt Sûresinin 11 . Ayetinde
Peygamberler icin (ummetlerine şahitlik etmek uzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gercekleşir).

78 - NEBE' SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 40 Âyettir. Sûre, adını ikinci Âyette gecen “en-Nebe’” kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir. Sûrede olum otesi hayatın varlığını ispat cercevesinde, kıyamet, oldukten sonra dirilme ve hesap icin toplanma konularına yer verilmektedir.

NÂzi’Ât Sûresinin 34,35 . Ayetinde
En buyuk felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gun insan yaptıklarını hatırlar.

NÂzi’Ât Sûresinin 42 . Ayetinde
Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

NÂzi’Ât Sûresinin 46 . Ayetinde
Kıyameti gordukleri gun onlar, sanki dunyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.

80 - ABESE SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 42 Âyettir. Sûre, adını birinci Âyetteki “abese” fiilinden almıştır. “Abese”, “yuzunu ekşitti” demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allah’ın kudreti ve kıyamet halleri konu edilmektedir.

81 - TEKVÎR SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 29 Âyettir. Sûre, adını birinci Âyette gecen “kuvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, durmek demektir. Sûrede başlıca, kıyamet, vahiy ve peygamberlik konuları ele alınmaktadır.

Mutaffifîn Sûresinin 15 . Ayetinde
Hayır, şuphesiz onlar, kıyamet gunu Rablerini gormekten mahrum bırakılacaklardır.

Burûc Sûresinin 2 . Ayetinde
Va’dedilmiş gune (kıyamete) andolsun,

Fecr Sûresinin 21 . Ayetinde
Hayır, yeryuzu (kıyamet sarsıntısıyla) parca parca olup dağıldığı zaman,

101 - KÂRİ'A SÛRESİ
Mekke doneminde inmiştir. 11 Âyettir. “KÂri’a”, vuran, carpan, kapıyı calan, yurekleri hoplatan şey demektir. Burada, kıyamet gununu ifade etmektedir.

Verildiyse Affola
__________________