Aklın ameli duşunce, Kalbin ameli duygu, bedenin ameli ise mucadeledir. İmanı Ruh, Ameli ise beden olarak tasavvur edelim. Bu durumda şu iki seceneği inceleyelim. Kişi iman ettiği hakikatin oğretisine gore amel etmiyorsa veya ancak iman sahibi bir kişiden beklenecek olgunlukta bir amel ortaya koyduğu halde iman etmiyorsa ne yalnız başına kalan Amel(beden) nede yalnız İman (ruh) bir anlam ifade eder. Ruh yok ise beden cesedden ibaret olduğu gibi tek başına kalmış ruh ise bedenden yoksun hale gelir.
Cuma suresi’nin 18.ayetinde İman olmadan yapılan amel hakkında Allah c.c şoyle buyuruyor. “Rabblerini inkÂr edenlerin iyi davranışları fırtınalı bir gunde şiddetli ruzgÂrda savrulan kule benzer, yaptıkları iyi işler karşılığında ellerine hicbir şey gecmez. İşte koyu sapıklık budur. “
Diğer bir ayet’de ise Allah c.c ”Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve kendi amellerinizi gecersiz kılmayın.” (Muhammed33) buyuruyor.
Cuma suresi’nin 5. Ayetinde ise bir hakikate iman edip o hakikate gore amel etmeyenin durumunu şoyle zikrediyor; “Kendilerine Tevrat oğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtına kitap yuklu eşeğin durumu gibidir…”
Kuran’da bir cok Ayet’de İman Ve Salih Amel İlişkisinin Butunluğunden soz ediyor. (95/6, 85/11, 84/25, 7/42, 65/11, 5/93, 5/9, 5/69)…
Ayetlerden anlaşıldığı gibi İman ve Amel (Ruh Ve Beden) ancak bir arada olduğunda bir anlam ifade ediyor ve ancak ozaman Allah’ın mujdelediği Nimetlere kavuşmabilme umudu yeşeriyor. Boylece İman ve Amel ‘in birlerştirlimesi Tevhid akidesinin bir gereği olarak karşımıza cıkıyor tevhid yani birlemek, İman ve amelin sadece bir kişide birleşmesi ile son bulacak demek değil aksine bu ikisini bir araya getirebilmiş bireylerinde bir araya gelmesinide gerekli ve kacınılmaz kılar ki Tevhid akidesinin her alanda yaşanıldığı cemaat dediğimiz Duygu Duşunce Ve Mucadele Birliğini Oluşturabilmiş topluluk meydana gelir.Fakat İnsanın duyu organlarının algılama sahaları sınırlı olduğu gibi aklında duşunme ve kavrama sahası sınırlıdır. Bu sebeple İnsan Eşyayı ve olayları zıt olanı ile kavrar. Yani kişi iman nedir bilmesi icin inkar nedir bilmesi gerekeir.
Amel’in ne olduğunu kavrayabilmesi icin ise amelsiz olma halini anlaması gerekir ki İman Ve Amel Arasındaki ilişkinin kurulmasındaki zorunluluk ve gerekliliği kavrayabilsin Allah ise bizlere kuran’da Amel Ve İman’ın zıddı durumlarla muhattab olmuş kavimleri anlatarak boyle bir tecrubeyi kişinin kendisinin yaşamasına mecbur etmeden anlatmış ve kavramasına fırsat vermiş oluyor. Tabi Anlamak icin duşunmek, duşunmek icin dinlemek,dinlemek icin de duymak gerekir… duymak ise basit bir mesele değil nasip meselesidir. “kulakları var, fakat işitmezler.” A'RÂF - 179
Can Ahmet Kılavuz
__________________
İman- Amel İlişkisi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İman- Amel İlişkisi