Sir Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes karakterini ilk kez 1887 yılında, “A Study in Scarlet” romanında edebiyat severlerle buluşturdu. İlk romandan sonra buyuk kitleler tarafından sevilen bir karakter olan Sherlock Holmes ile ilgili 4 roman ve 56 hikaye daha yayımladı Doyle. Olumsuz karakter Holmes, pek cok kitap, dizi ve film serisiyle defalarca daha karşımıza cıktı. Fakat herkesin aklından cıkaramadığı bir soru vardı, acaba Sherlock Holmes daha once yaşamış bir dedektif miydi?
Tuhaf hareketleri, muhteşem zekası ve en kucuk ayrıntıları bile gorebilen keskin gozleriyle dedektif Sherlock Holmes, gercekten yaşamış ve tuhaf sırların saklı olduğu cinayetleri cozmuş bir kişi. Dr. Joseph Bell isimli bu kişi, Sir Arthur Conan Doyle ’un hocalığını yapmış ve adli tıp alanında devrim niteliğinde calışmalar yapmıştı. Bell, calışmalarıyla unutulmaz bir isim olmak isterken, bir edebiyat karakteri olarak olumsuzluğe kavuşmuştu.
[h=2]Doyle, gercek Sherlock Holmes ile tanışıyor:[/h]
1859 yılında İskocya ’da doğan Sir Arthur Conan Doyle, 1877 yılında Edinburgh Universitesi'nde tıp eğitimine başladı. Aynı donemde Dr. Joseph Bell, universitedeki en saygın tıp profesorlerinden bir tanesiydi.Doyle, dersine girdiği ilk anda Bell ’e hayran kaldı. Bir hastanın yuruyuşunden hangi meslekle uğraştığını, şapkasını takma şeklinden askerlik sırasında gore aldığı rutbeyi, ayakkabılarından nerede yaşadığını cozebilen Bell, aynı zamanda adli tıp alanında da uzman bir doktordu.
Sir Arthur Conan Doyle, bir yıl boyunca Dr. Joseph Bell ’İn asistanı olarak calıştı ve bu sure boyunca doktoru yakından izleme şansına sahip oldu. Hayatı boyunca kurmaca hikayeler yazan Doyle, Kraliyet Reviri ’nde memur olarak calıştığı donemde de zaten karakteri icin ilham aldığı doktorun meslek hayatını, hastalarıyla olan ilişkilerini inceledi ve Sherlock Holmes icin gereken modeli tam anlamıyla yaratmış oldu.
[h=2]Sherlock Holmes tamam, ya yardımcısı Dr. Watson?[/h]
Dedektif Sherlock Holmes, gizemli olayları cozerken yanında her zaman bir de yardımcısı olan Dr. Watson vardır. Dr. Watson ’un kim olduğuna dair Bell kadar kesin kanıtlar olmadığı icin bazıları Bell ’in asistanlığını yapan Doyle ’un kendini Watson karakteri olarak yazdığını soyluyor. Bazıları ise Dr. Joseph Bell ile birlikte calışan ve o donem en az Bell kadar tıp alanında one cıkan isimlerinden olan Dr. Henry Littlejohn ’un, gercek Dr. Watson olduğunu soyluyor.
Universitede calıştıkları donemde Dr. Joseph Bell ve Dr. Henry Littlejohn, aynı zamanda adli tıp alanında İngiltere polisiyle beraber calışıyorlardı davalar uzerinde. Bu ayrıntı Littlejohn ’un, Watson olduğu ihtimalini guclendirse de, Doyle hayatı boyunca boyle bir acıklama yapmamıştır. Bell ’in Sherlock Holmes olduğunu ise bizzat Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılan bir mektuptan oğreniyoruz.
[h=2]“Eğer siz olmasaydınız…”[/h]
İngiltere ’nin Edinburgh kentinde bulunan The Royal College of Surgeons yani Cerrahlar Birliği Muzesi ’nin bir katı Sherlock Holmes adına duzenlenen sergilere ayrılmıştır. Burada sergilenen eşyalar arasında Sir Arthur Conan Doyle ve Dr. Joseph Bell ’in yazışmaları bulunuyor. 1892 tarihli bir mektupta Doyle ’un Bell ’e teşekkur ettiği ve “Eğer siz olmasaydınız, Sherlock Holmes karakteri olmazdı.” dediği goruluyor.
Fakat Dr. Joseph Bell, dunyaca unlu dedektif karakterine ilham olduğu icin pek de memnun değildi. 4 Ekim 1911 tarihinde hayatını kaybetmeden once bir gazeteye verdiği roportajda “Umarım insanlar beni olduğum kişi olarak hatırlarlar, Arthur Conan Doyle ’un bende gorduğu kişi olarak değil.” demiştir. Bell, haklı olarak, kurgu bir karakterinin kendi isminin onune gectiğini ve bundan rahatsız olduğunu dile getirmiştir. Gariptir, karakterin yaratıcısı olan Doyle da bu durumdan muzdaripti.
[h=2]Sherlock Holmes'un olumu[/h]
1887 yılında cıkan ilk romandan sonra Sherlock Holmes karakteri inanılmaz bir hızla populer bir figur haline geldi. Bu sayede Sir Arthur Conan Doyle, tıp kariyerini bıraktı ve kendini yalnızca yazmaya adadı. Fakat karakterin popularitesi o kadar artmıştı ki, artık yazarının onune geciyordu. İnsanlar Doyle ’u tanımıyor ama Sherlock Holmes karakterine bayılıyorlardı. Bir yazar icin katlanılmaz olan bu durumdan kurtulmak icin Doyle, 1893 yılının Aralık ayında The Strand Magazine ’de yayımlanan “The Final Problem” hikayesi ile Sherlock Holmes karakterini Reichenbach Şelaleleri ’nden duşurerek oldurmuştur.
Bu hikayeden sonra gorulmuştur ki, Holmes karakteri artık yazarının kontrolunden cıkmıştır. Dergi ofisinin ve Holmes ’un hikayelere yer alan kurgu evinin etrafında siyah kol bantlarıyla, Holmes icin yas tutan yuzlerce insan ortaya cıkmıştır. Uzun zaman karakteri yeniden yazmamak icin direnen Doyle, sonunda dayanamamış ve Sherlock Holmes ’un aslında olmediğini ve dağlarda saklandığını anlatan bir hikaye serisiyle yeniden karakteri edebiyat dunyasına dahil etmiştir. Boylece bu zeki dedektif, gunumuzde bile insanların hayal dunyalarında yer eden, unutulmaz bir karaktere donuşmuştur.
[h=2]Gercek Sherlock Holmus'un olumu:[/h]
Sherlock Holmes ’un her hikayesinde yanında bulunan ve olayları cozmesindeki en buyuk yardımcı olan Dr. Henry Littlejohn, uzun yıllar bir cerrah, halk sağlığı ve adli tıp uzmanı olarak calıştıktan sonra 30 Eylul 1914 tarihinde hayatını kaybetti. Efsane karakter ve onun yardımcısı ile ilgili ne duşunduğu ya da ilham kaynağı konusunda bir bilgisi olup olmadığı asla oğrenilemedi.
Karaktere ilham olduğundan herkesin emin olduğu Dr. Joseph Bell bir cerrah, oğretim gorevlisi ve adli tıp uzmanı olarak uzun yıllar calıştı. Kendi acıklamalarına gore her zaman Sherlock Holmes karakterinin gerisini kaldığını duşunse de, 4 Ekim 1911 tarihinde hayatını kaybettikten sonra adı Edinburgh Universitesi ’nde bulunan The Joseph Bell Center for Forensic Statistic ’e verilmiş ve boylece ismi bilim dunyasının unutulmazları arasında yerini almıştır.
Sherlock Holmes karakterinin yaratıcısı Arthur Conan Doyle ise 1927 yılına kadar dahi dedektif ile ilgili hikayeler yazmaya devam etti. 1902 yılında şovalye unvanı alan ve o tarihten itibaren Sir Arthur Conan Doyle olarak anılan yazar, 7 Temmuz 1930 tarihinde aramızdan ayrıldı. Sherlock Holmes karakteriyle beraber daha pek cok karakteri ve farklı turlerdeki edebi eseri miras olarak okuyucularına bırakan Doyle, adını edebiyat dunyasına altın harflerle kazımıştı. Modern donemin Sherlock Holmes filmleri ve dizisinden sectiğimiz 15 unutulmaz sahneye de buradan ulaşabilirsiniz.