
İnsan Gayb Âlemine Nasıl Acılır?
Gayb Âlemi, duyular otesi Âlemdir. Gozu gormeyen, kulağı duymayan, burnu rahatsız bir insan, renkler, sesler ve kokular Âlemine yabancıdır. Boyle insanın ameliyatla gozu acılsa, birden Âlemi genişler, rengarenk bir Âleme muhatap olur. Sonra kulağı acılsa, değişik sesler duymaya başlar. Ardından burnundaki nezle gitse, gozle gormediği, kulakla duymadığı yerden kokular hisseder.

“Vesvese pamuğunu can kulağından cıkar ki, semalardaki meleklerin tesbîh ve takdîs uğultusunu işitesin.

“Beyninden ve burnundan nezleyi defet ki, burnuna Allah rayihası girsin.” (1)
MevlÂna, gaybî sırların ruha yansımasını şoyle bir misalle anlatır: Bir padişah, Cinli ve Rum mimarları yarıştırır. Sarayın bir odasını perdeyle ikiye boler. Her iki tarafın, duvarda sanatlarını gostermesini ister. Cinliler, rengarenk bir sanat meydana getirirler. Rumlar ise, kendilerine ayrılan duvarı cilalamakla meşguldur. Muddet bitip sanat tamamlandığında aradaki perde kaldırılır. Cinlilerin rengarenk san’atı, karşı tarafın cilalı duvarında daha parlak bir şekilde akseder. Yarışmayı Rum mimarlar kazanır. (2)


Maddî Âlemin kaydından kurtulup mana Âlemine acılmak da bunun gibidir. “Gayb Âleminin başka bulutu, başka rahmeti, başka seması, başka guneşi vardır.” (5) Peygamberler ve bazı buyuk evliya, maddenin dar kalıplarından sıyrılıp, man Âlemine kanat acabilmişlerdir.

“Nur ile gıdalan da, goz gibi ol ve meleklere uy.” (7) Yani, kanadı camura batmış bir kuş semalara havalanamadığı gibi, fikri suflî şeylere yonelmiş bir insan da, gayb Âlemine kanat acamaz. Goz gibi olmak gerektir. Zira, goz nuranîdir ve gıdası da nurdur. Melekût Âleminin sakinleri olan melekler, nuranî gıdalarla gıdalandığı gibi, fikrini ulvi şeylere yonelten, manevî gıdasını iyi alan insanlar da melekût Âlemine acılır.

Kaynaklar:
1. Mevlana, VII, 613-614.
2. Mevlana, V, 1607-1611.
3. Mevlana, X, 547-549.
4. Bkz. Mevlana, III, 704.
5. Mevlana, IV, 1005.
6. Mevlana, V, 1350.
7. Mevlana, XIV, 86.
8. Mevlana, XII, 350-351.
__________________