Muamelat nedir? İşte muamelat hakkında kısaca bilgi.
MuÂmelÂt, fıkhın ibadetler dışında kalan kısmını, yani hukukun tamamını ifade eder. Buna, “kişinin diğer fertlerle ve cemiyetle munÂsebetlerini tanzim eden fıkıh kÂideleri” de diyebiliriz.
İslÂm, toplumları oluşturan fertlerin şahsî ve gundelik hayatından Âile hayatına, akrabÂlık ve komşuluk munÂsebetlerinden ticÂrî ve iktisÂdî faÂliyetlerine, tÂlim, terbiye ve irşad hizmetlerinden ictimÂî huzur ve ÂsÂyişi temin eden muÂşeret kÂidelerine kadar her sahada, insanların vazife, mes’ûliyet ve haklarını, bunların ihlÂli durumunda tatbik edilmesi gereken cezÂî mueyyideleri tanzim etmiştir.
KOTU MUAMELE ETMEYİN
Yani bir musluman, ferdî hayatını İslÂm’ın muhtevÂsında yaşamak mecbûriyetinde olduğu gibi, ictimÂî hayatını, diğer insanlarla muÂmelelerini de AllÂh’ın emirlerine uygun tarzda duzenlemek zorundadır. HÂsılı, İslÂm’ı hayatının her safhasına hÂkim kılmalıdır. Buna muvaffak olamayan bir kimse, sÂlih bir mu’min kıvÂmına ulaşamaz. Nitekim Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurmuşlardır:
“Emri altındaki insanlara ve cevresindekilere karşı kotu muÂmelede bulunan kimse Cennet’e giremez.” (Tirmizi, Birr, 29/1946; İbn-i MÂce, Edeb, 10; Ahmed, I, 7)
KİŞİNİN NAMAZINA, ORUCUNA BAKMAYIN
Hazret-i Omer -radıyallÂhu anh- da şoyle der:
“Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız;
– Konuştuğunda doğru soyluyor mu,
– Kendisine bir şey emÂnet edildiği zaman emÂnete riÂyet ediyor mu,
– Dunya ile meşgul olurken helÂl-haram gozetiyor mu, ona bakınız.” (Beyhakî, es-Sunenu’l-KubrÂ, VI, 288; Şuab, IV, 230, 326)
KİŞİYİ TANIMANIN YOLU
Bir kişi Hazret-i Omer’in yanında başka birini medhediyordu. Omer -radıyallÂhu anh- ona:
“–Medhettiğin kişiyle hic yolculuk yaptın mı?” diye sordu. O:
“–Hayır.” dedi.
“–Alışveriş gibi ictimÂî bir muÂmelen oldu mu?”
“–Hayır.”
“–Peki sabah-akşam ona komşu oldun mu?”
“–Hayır.”
Bu cevaplar uzerine Hazret-i Omer -radıyallÂhu anh- şoyle dedi:
“–Kendisinden başka ilÂh olmayan AllÂh’a yemin ederim ki sen onu tanımıyorsun!”[1]
Fıkıh kitaplarımız, muÂmelÂtla ilgili hukumleri butun tafsîlÂtıyla îzah eder. Bu hukumler sÂyesinde dunya hayatı intizam kazanır, muslim veya gayri muslim butun insanlar haksızlık ve zulumlerden muhafaza edilirler.
CenÂb-ı Hak, muÂmelÂtla ilgili hukumlerin tatbik edilmesi icin hem dunyevî hem de uhrevî mueyyideler koymuş ve bunları beyan etmiştir. Gercek bir mu’min, işlerinin sadece dunyevî değil uhrevî boyutunu da duşunerek hayatını devamlı AllÂh’ın rızÂsı istikÂmetinde takv uzere yaşamaya gayret eder.
Dipnot:
[1 GazÂlî, İhyÂu Ulûmi’d-Dîn, III, 312.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Din İslam, Erkam Yayınları
MUÂMELÂT NE DEMEK?

[h=3]İLGİNİZİ CEKEBİLİR[/h]MUÂMELÂT NE DEMEK?MUSLUMANIN HAYAT TARZI NASIL OLMALIDIR?DIŞ GORUNUŞE GORE HAREKET ETMEK DOĞRU MU?İSLÂM’DA AHLÂKYUSUF GONULLU OLMANIN GUZELLİĞİTASAVVUFİ USUL VE ESASLARIN MENŞEİHÂL EHLİ OLMANIN İNCELİĞİ