Evliyalar Sultanı, Gavs-ı Âzam olarak meşhur olan ilim ve hikmet kutbu Abdulkadir GeylÂnî Hazretleri 1077'de Hazar Denizinin guneyinde bulunan Geylan'da dunyaya geldi ve 1166 tarihinde Bağdat'ta hayata gozlerini yumdu. Hem anne, hem de baba tarafından Peygamberimizin neslinden gelen Abdulkadir GeylÂnî Hazretleri hem ilmi, hem de manevî hali ile yuzyıllar boyu muhtac gonullere İlÂhi aşkı yansıtmıştır. Oyle ki, Musluman olmayanlar bile onun buyukluğu karşısında eğilmişlerdir.
Abdulkadir GeylÂnî Hazretlerinin gerek dergÂh ve medresesinde yaptığı sohbetler, gerekse camideki vaaz ve nasihatleri talebeleri tarafından yazılıyor ve muhafaza ediliyordu. Bizim istifade ettiğimiz Futûhu'l-Gayb ve Fethu'r-RabbÂnî isimli eserleri 1150-1152 yılları arasında yaptığı sohbetlerden oluşmuş ve yakın talebesi Afif tarafından kaleme alınmıştır.
Abdulkadir GeylÂnî Hazretlerinin sohbetleri ve hitabelerinin muhatapları her kesimden insanlardır. Fakat ozellikle Fethu'r-RabbÂni deki hitabeleri daha cok "Ey oğul!" şeklindedir ve coğunlukla nefse hitap eder, nefse ağır darbeler indirir, nefsin yapısında bulunan şirk, nifak, yalan, riya ve isyan gibi kotulukleri temizlemeye calışır.
Abdulkadir GeylÂnî Hazretlerinin en onemli eserlerinden olan 620 sayfalık Fethu'r-RabbÂni´den derlemeye calıştığımız bu oğutler, hemen herkesin ortak derdini dile getirmekte ve careler gostermektedir. Bu vesile ile bir aczimi itiraf edeyim: Bir an icin kendimi Abdulkadir GeylÂnî Hazretlerine muhatap olarak kabul ettim, ancak dayanamadım. Cunku insanda oyle ağır bir nefis ameliyatı yapıyor ki, uzun sure tahammul etmek mumkun olmuyor. Bunun icin ağır dersleri değil de, umumi oğutleri derlemeye calıştık.
Once kendini duzelt
Ey oğul!
Once kendi nefsine oğut ver, kendi nefsim duzelt. Sonra da başkalarına oğut ver, başkalarını duzeltmeye calış. Sana once kendi nefsinin ozelliklerini, kendi nefsinin ne durumda olduğunu bilmen lazım. Kendinde ıslaha muhtac bir hal var oldukca başkalarını duzeltmeye, başkalarına oğut vermeye kalkışma. Eğer kendinde ıslaha muhtac bir hal bulunduğu halde bunu bırakır da başkasının ıslahına kalkışırsan yazık sana!
Başkalarını nasıl ve hangi hallerde kurtarabileceğini bilirsin. Sen kendin kor isen, bir başkasının elinden tutup nasıl bir yere goturebilirsin? Gozleri gormeyen birisinin bir başkasının elinden tutup bir yere goturmesi mumkun olmadığı gibi, kendi nefsini ıslah etmemiş birisinin de başkalarını irşat edip Allah'a goturmesi mumkun değildir. Ancak kendi gozleri goren kişi başkalarını bir yerden bir yere goturebilir.
Denize duşen ve yuzme bilmeyen birisini ancak mahir yuzucu olan birisi kurtarabilir. Aynen bunun gibi, Allah'a insanları ancak Onu tanıyan birisi goturebilir. Allah'ı tanımayan kişiye gelince, Ona giden yolda bu kişi insanlara nasıl rehberlik edebilir ki?
Sana Allah'ın tasarrufundan bahsetme ihtiyacını duymuyorum. Sen Onu seversin, amellerini sırf Onun rızası icin yaparsın. Asla Ondan başkası icin yapmazsın. Ondan korkarsın, Ondan başkasından asla korkmazsın.
Takvaya sarıl
Ey oğul!
Sana takva gerek. Takvaya sarıl, muttaki ol. Sana şeriat gerek, şeriatın esaslarına sarıl. Nefse, şehevî arzulara, şeytana ve kotu kişilere muhalefet etmeli ve onlara uymamalısın. Mu'min kişi bu hususlarda devamlı cihat halindedir. Oyle ki, başından miğferi hic eksik olmaz, kılıcı asla kınına girmez, atının sırtı hic eğersiz kalmaz. Uykuyu bile hak erenlerinin uyuduğu niyetle uyur. Hak erenleri duşmana galip gelebilmek icin zindelik kazanmak maksadıyla uyurlar. İhtiyac dolayısıyla yemek yerler. Ancak zaruret halinde konuşurlar. Mecbur kalmadıkca Âdetleri dilsizlik ve sukûttur. Onları ancak Allah'ın takdiri konuşturur. Bu dunyada onların dilini Allah hareket ettirir, konuşturur. Tıpkı yarın Kıyamet gununde organlarını konuşturacağı gibi...
Allah'ı daima gorur gibi ol
Ey oğul!
Yalnızlık anlarında oyle bir takvaya ihtiyacın var ve oyle bir takvaya sahip olmalısın ki, seni gunahlardan ve gunaha surukleyecek kaymalardan alıkoysun. Oyle bir murakabeye ihtiyacın var, oyle bir murakebeye sahip olmalısın ki, Allah'ın daima seni gormekte olduğunu sana hatırlatsın. İşte sen yalnızlık anlarında boyle olmaya muhtacsın, mecbursun. Bundan başka, nefis, heva ve şeytanla savaşmaya muhtacsın.
Gonulleri hakka davet et
Ey oğul!
Buyuk insanları yıkıp mahveden kucuk hatalar, surcmeler ve kaymalardır. Zahitleri mahveden nefsanî ihtiraslardır. Hak erenlerini mahveden yalnızlık anlarındaki kotu duşunceler, hatıra gelen kotu fikirlerdir. Sıddıkları mahveden bir anlık kotuluktur. Onların butun meşguliyetleri, kalblerini uygunsuz duşuncelerden korumak ve muhafaza etmektir. Onlar Hakka davet mevkiinde bulunan kişilerdir. İnsanları Allah'ı tanımaya davet, ederler. Gonulleri Hakka davet etmekten bir an bile geri durmazlar.
Nefsini itaat altına al
Ey oğul!
Bu zaman Âhirzamandır. Nifak carşısı acılmıştır. Yalan carşısı acılmıştır. Munafık, yalancı, deccal kişilerle oturmayınız. Yazık sana ki, nefsin munafıktır, yalancıdır, kÂfirdir, fÂcirdir, muşriktir. Boyle olduğu halde sen onunla nasıl oturuyorsun? Ona muhalefet et, asla muvafakat etme. Onu bağla, asla salıverme. Onu hapset, zindana at. Kendisine ancak zaruri olan haklarını ver. Fazla verme. Onu mucahedelerle kahret, itaat altına al!
Dunya ile Âhireti biraraya getir
Ey oğıû!
Dunya ile Âhireti biraraya getir. Her ikisini de aynı yere koy. Kalbin dunya ve ahiret duşuncesinden arınmış olarak ve cırıl cıplak bir şekilde Mevlan ile tek başına ol. Allah'tan başka herşeyden arınmadıkca Ona yonelme. Halka bağlanıp kalarak Haktan ayrı kalma. Butun bu sebepleri kopar, at. Allah'a giden yoldaki engelleri birer birer bertaraf et. Butun bunları yaptıktan sonra dunya ve Âhireti bıraktığın yere var. Dunyayı nefsine ver, Âhireti kalbine koy, MevlÂyı da ozunde tut.
Tevbe ile gunah elbiseni cıkar
Ey oğul!
Nefis ile birlikte olma. Hevesinle birlikte olma. Dunya ile de birlikte olma. Oyle ise hemen gunahlarına tevbe et, bir daha işlememeye azmeyle. Onlardan sıyrıl. Seri adımlarla Mevlana koş. Tevbe ettiğin zaman hem dışın, hem de icin tevbe etmiş olsun. Tevbe, Allah'ın katında makbul kul olmanın temelidir. Halis bir tevbe ile ve Allah'tan hakikaten haya etmek suretiyle uzerindeki gunah elbisesini cıkar, at.
Derdi sabırla karşıla
Ey oğul!
Sana herhangi bir dert geldiği zaman onu sabır eliyle karşıla ve devası gelinceye kadar sakin ol. Deva gelince de onu şukurle karşıla. Bu hale geldiğin zaman peşinen ebedi zevkli safalı bir hayatta olursun.
Himmetin dunya olmasın
Ey oğul!
Dunyadaki himmet ve gayretin yemek, icmek, giymek, evlenmek, guzel ve rahat evlerde oturmak, servet toplamaktan ibaret olmasın. Butun bunlar nefsin işidir, nefsin rağbet ettiği şeylerdir. Oyleyse kalbe mahsus himmet ve gayret nedir? Kalb, oz ve sır neye rağbet eder? Onun himmet ve gayreti Allah'ı aramaktır. Kalbin rağbet edeceği tek şey budur. Senin himmet ve gayretin ve rağbet edeceğin şey senin icin en muhim olandır, sana ehemmiyet verendir. Oyleyse senin rağbet edeceğin şey, Rabbin ve Onun nezdinde olmalıdır.
Ahiret icin hazırlan
Ey oğul!
Sen, omrunden sadece bir gun kaldığını farzet ve ecel meleğinin geleceğini duşunerek ve ahiret icin hazırlan. Dunya hak erenleri icin bir kuvvet kazanma ve pişip olgunlaşma yeridir.
Dunyada ebedî kalmak icin yaratılmadın
Ey oğul!
Sen dunyada ebedî kalmak icin yaratılmadın. Allah'ın yoluna uymayan bir yaşayış icindesin. İcinde bulunduğun bu hali hemen değiştir.
Kendini Allah'ın takdirine teslim et. Sonra Onunla birlikte ol. Nasıl bir binanın once bir temele, sonra da duvarlara ihtiyacı varsa, her işin de once bir temele sonra da bir yapıya ihtiyacı vardır. Senin yolunun temeli, Allah'ın takdirine teslim olmak, yapısı da Onunla birlikte olmandır. Bu esasa yapış, omur boyu, gece gunduz buna devam et.
Tefekkur insanı Allah'a goturur
Ey oğul!
Tefekkur kalbin yapacağı işlerdendir. Eğer kendin icin bir iyilik gorursen, bir iyiliğe nail olursan, Allah'a şukret. Bir kotuluk gorursen de ondan dolayı tevbe et. İşte bu tefekkur sayesinde dinin ihya olur, dirilir, şeytanın da olur.
Şoyle denmiştir: "Bir saat tefekkur, bir gecelik ibadetten hayırlıdır."
Allah'a ulaşma yolunda yine Allah'ın fiillerini delil getir. Nasıl ki bir sanat eserinden sanatkÂra intikal ediliyorsa, Allah'ın muazzam bir sanatı olan bu kÂinata bakmakla da Allah'a ulaşılabilir. Onun icin Allah'ın sanatı uzerinde tefekkur edersen Allah'a ulaşabilirsin.
Hakiki imana sahip olan bir mu'minin iki dış gozu, iki de ic gozu vardır. İki dış gozu ile Allah'ın yeryuzundeki sanat eserlerini gorur, iki ic gozu ile de Allah'ın goklerde yaratmış olduğu eserleri gorur. Bundan sonra onun gozunden perdeler kaldırılır. Neticede Allah'ın yakın ve sevgili kullarından olur. Sevgiliden hicbir şey gizlenemeyeceğine gore, Allah'ın sevgili kullarından olan bu kişiden de İlÂhî sırlar gizlenmez.
Dinini satarak dunyalık elde etme
Ey oğul!
Meşru yoldan ve helalinden alın teriyle kazandığını ye. Dinini satarak dunyalık elde etmeye ve bu yoldan kazanılmış şeylerle gecinmeye kalkışma. Helalinden ve meşru yoldan kazan. Bu kazancınla başkalarına ikram et. Onlara da yedir, icir. Ta ki aradaki sevgi ve kardeşlik bağlarının devamına ve pekişmesine vesile olsun.
Allah'ı kullarına şikÂyet etme
Ey oğul!
Allah'ı kullarına şikÂyet etmeye kalkışma. Kullara şikÂyetci olma. Allah'a şikÂyetci ol. Allah her şeye kadirdir. Ondan başkası ise hicbir şeye muktedir değildir. İc sıkıntıları, maruz kalınan musibetleri, mÂnevi dertleri ve verilen sadakalarla yapılan iyilikleri gizli tutmak da iyilik hazinelerindendir. Sadakayı sağ elinle ver. Sol elinin bundan haberdar olmaması icin gayret et.
Dunya seni yutmasın
Ey oğul!
Dunya denizinden sakın. Onda cok kişiler boğulmuş, ancak pek az kişi kurtulmuştur. O derin bir denizdir. Herşeyi garkeder, kendinde boğar. Ancak Allah dilediği kullarım ondan kurtarır. Tıpkı kıyamet gununde mu'minleri Cehennemden kurtaracağı gibi.
Takva guneşiyle beraber ol
Ey oğul!
Butun fiil ve hareketlerinde tevhid guneşi, şeriat guneşi ve takva guneşi ile beraber ol. Zira bu guneş, heva ve hevesin; nefsin, şeytanın ve mahlukata dayanmanın sebep olduğu şirk tuzağına duşmekten seni muhafaza eder. Bu guneş seni Allah yolunda ilerlerken aceleci olmaktan alıkor.
Aceleci olma
Ey oğul!
Aceleci olma. Zira acele eden hataya duşer, teenni eden de isabet eder, hedefine ulaşır. Acele etmek şeytandandır, şeytanın işidir. Teenni etmek de Allah'tandır. Cok kere seni aceleciliğe sevkeden şey, dunyalık toplama hırsıdır. Rızık ve dunyalık hususunda kanaat sahibi ol. Zira kanaat tukenmez hazinedir.
Sadece kısmetine ve eline gecene razı ol. Kısmetinde olmayandan da geri dur. Helal ve meşru olandan ayrılma. İşte o zaman zengin olursun. Allah'tan başka hicbir şeye ihtiyac duymazsın. Kalbin mutmain olur, sukûnete kavuşur, ozun saflaşır, berraklaşır. Zararlı duygu, temayul ve ihtiraslardan arınırsın. Boylece dış gozunde dunya, kalb gozunde ahiret, sır gozunde Allah'tan başkası değersiz olur.
Aklını kullan
Ey oğul!
Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Acele etme. Şurası muhakkak ki. acele etmekle eline bir şey gecmez. Acele etmekle ne vaktinden once akşamı edebilirsin, ne de sabahı. İstediğini elde edebilmek icin sabırla akşama kadar calışmıyor, didinmiyor musun?
Allah korkusu her kapının anahtarıdır
Ey oğul!
Onunde kapalı bir kapının kalmamasını istersen izzet ve celÂl sahibi olan Allah'tan kork. Zira Allah korkusu her kapının anahtarıdır, her kapıyı acar.
Amellerini guzel yap
Ey oğul!
Guzel ameller işlemekte tembellik etme. Zira tembellik edenler ebediyen mahrum kalırlar. Bu arada daimi bir pişmanlık da peşlerini bırakmaz. Amellerini guzel yap. Unutma ki, Allah hem dunya hayatı ile, hem de ahiret hayatı ile sana karşı comertlik etmiş, ikramda bulunmuştur.
Allah'ın rızasına don
Ey oğul!
Dua ipini uzat. Allah'ın rızasına don. Kalbin itiraz ettiği halde dilinle dua eder duruma duşme. Dilinle yaptığın duaya kalbin de inansın ve iştirak etsin.
Kotu kişilerle arkadaşlık etme
Ey oğul!
Kotu kişilerle arkadaşlık etmen, iyi kişiler hakkında kotu duşuncelere surukler. Hep kotu insanlarla beraber oldukca iyi ve salih kişiler seni kotu bir insan olarak gorurler.
Dine sarıl
Ey oğul!
Başkaları tarafından uyandırılmadan once uyan. Dine sarıl. Dinine sahip kişilerin arasına katil. Onlarla birlikte ol. Asıl insan olanlar dinine sarılmış olanlardır. İnsanların en akıllısı, Allah'a itaat eden, Onun dinine, kitabına sarılan ve yaşayışını Allah'ın ahkÂmına uygun geciren insandır. İnsanların en cahili de Allah'a isyan eden, yaşayışını Onun dinine, kitabına ve ahkÂmına uygun olarak gecirmeyen kişidir.
Cahillerle arkadaşlık etme
Ey oğul!
Cahillerle arkadaşlık ediyorsun, bu durumda onların cehaletinden sana da bulaşabilir. Ahmaklarla arkadaşlık etmek, aldatıcı bir arkadaşlıktır. Sağlam inanclı, alim ve ilmi ile amel eden mu'minlerle arkadaşlık et. Mu'min iman kuvveti sebebiyle diğer insanlara karşı daima neşeli ve guleryuzlu gorunmeye, huznu de Allah ile kendi arasında gizli tutmaya muktedir olabilir. Mu'minin huznu daimidir, cunku tefekkur eder. Cok ağlar, az guler.
Bunun icin Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem, "Mu'min icin, Rabbine kavuşmanın dışında rahat yoktur" buyururlar.
Kalb ve gonul ehli ile arkadaş ol. Onların sohbetlerinde bulun. Ta ki senin de bir kalbin, bir gonlun olsun.
Şu kimselerle dostluk kur
Ey oğul!
Kendileriyle dunyada sırf dunyalık icin arkadaşlık ve dostluk ettiğin şu kişileri yarın goremeyeceksin. Aranız ayrılacak. Kotu dost ve arkadaşlarla aran nasıl ayrılmasın ki, sen onlarla Allah icin değil, Allah'tan başka şeyler icin dostluk ettin. Eğer insanlarla mutlaka dostluk, arkadaşlık ve ahbaplık etmen gerekiyorsa, takva sahibi, arif, ilmi ile Âmil, yalnız Allah'ın rızasını isteyen ve Allah'ın nazarında itiban olan kişilerle dostluk ve arkadaşlık et. Şu kimselerle dostluk ve arkadaşlık kur:
1. Seni Allah'a yaklaştırsın.
2. Seni dalaletten kurtarsın, doğru yola ceksin.
3. Seni dunyaya kulkole olmaktan kurtarsın.
4. Onune ahiret nimetlerini sersin.
5. Seni nefsin esaretinden kurtarsın, hurriyete kavuştursun.
6. Seni yılanların, akreplerin ve vahşi hayvan tabiatlı insanlardan kurtarsın, rahata, huzura kavuştursun.
Butun isteklerin Allah'tan olsun
Ey oğul!
Eğer dunya tasalarından sıyrılmaya gucun yetiyorsa hic durma, hemen sıyrıl. Aksi halde seri olarak kalbinle Allah'a koş. Onun rahmetine yapış. Ta ki kalbinden dunya tasaları cıksın. O her şeye kadirdir. Her şeyi bilir. Her şey Onun kudret elindedir. Onu kendisine imanla ve kendisinin marifeti ile doldurmasını iste.
Ayrıca sana sarsılmaz bir iman vermesini, senin kalbinde kendisine unsiyet peyda etmesini ve senin butun uzuvlarını kendisine itaatle meşgul hale getirmesini iste. Butun bunların hepsini Allah'tan iste. Kendin gibi faninin onunde zelil durumlara duşme. Butun isteklerin Allah'tan olsun, asla başkalarından olmasın. Butun muamelen Allah'la beraber olsun ve Allah icin olsun, asla Ondan başkası icin olmasın.
Allah'a hizmet et
Ey oğul!
Hizmet edersen, hizmet olunursun. Haddi aşmazsan kurtulursun. Allah'a hizmet et. Onun yolunda ol. Onun yolunu bırakıp da sana ne zararı, ne de faydası dokunan şu devlet adamlarının hizmetciliğini yapma. Onlar şimdiye kadar sana ne verdiler? Kısmetinde olmayan bir şeyi sana verebilirler mi?
Ahiret endişesini one al
Ey oğul!
Ahiret endişeni dunya endişesinin onune al. Eğer boyle yaparsan her ikisini de kazanır, her ikisinden de kÂrlı cıkarsın. Dunya endişesini ahiret endişesinin onunde tuttuğun takdirde, senin icin bir ceza olmak uzere her ikisinden de husrana uğrarsın. Dunya sevgisini kalbinden cıkardığın zaman dunyalık olarak elde ettiğin bir şeyde de bereket olacaktır.
Dunyan ve ahiretin icin calış
Ey oğul!
Mu'min hem dunyası icin calışır, hem de Âhireti icin. Dunyası icin, ihtiyacı kadar calışır, kanaat eder. Tıpkı yolcunun ihtiyac miktarı azık alması gibi. O dunyadan bundan daha fazlasını almaz. Cahilin butun duşuncesi dunyadır, dunyalıktır. Arifin duşuncesi ise Âhirettir, Allah'tır.
Gunah elbiseni tevbe suyuyla temizle
Ey oğul!
İşlediğin gunahlar sebebiyle Allah'ın rahmetinden umidini kesme. Din elbisendeki kiri tevbe suyu ile temizle. Bu tevbende hem sebat goster, hem de ihlÂslı ol. Bundan başka din elbiseni marifetullah esansıyla kokula.
Kalbinle Allah'a don
Ey oğul!
Dunya bir denizdir, iman da gemidir. Kaptan ise ibadet ve taatlerdir. Ahiret de bu denizin sahilidir. Kalbinle Allah'a don. Allah'a tevekkul eden kişi, Ona donen kişi demektir.
Kur'Ân ile amel et
Ey oğul!
Kur'Ân ile amel etmek seni Kur'Ân'ın mevkiine'yukseltir, oraya oturtur. Sunnet ile amel etmek seni Resul-i Ekreme (a.s.m.) yukseltir. Resulullah, kalbi ve mÂnevi himmeti ile Allah dostlarının kalbleri cevresinden bir an bile ayrılmaz. Onların kalblerine Allah'a yakınlık kapısını acar.
Cahil dunyada ferahlanır
Ey oğul!
Cahil dunyada ferahlanır. Dunya nimetleri ile zevk sefa surer. Âlim ise dunya hayatını bir fırsat bilir. Manevi mertebelerde yukselme gayreti icinde bulunur. Cahil kaderle cekişir, ona karşı cıkar; Âlim ise kadere boyun eğer, razı olur.
İbadetine aldanma
Ey oğul!
İbadet ve taatine aldanma. Allah'ın onları kabul etmesini iste. Şu anda sen Allah'a kulluğunu yapma gayreti icindesin. Olur ki icinde bulunduğun bu durumdan başka bir duruma duşebilirsin.
Amelini Allah rızası icin yap
Ey oğul!
Sana amellerinde ihlas gerek. Amellerini sırf Allah rızası icin yapmalısın. Gozunu, amellerinden ve onlara gerek insanlardan, gerekse Allah'tan karşılık beklemekten uzak tut.
Ahlakı duşuklerden uzak dur
Ey oğul!
Ahlakı duşuklerden uzak dur. O zaman halis mu'min olursun. Hukumde hakkaniyet uzere ol. O zaman ilimde halis olursun.
Sofrana fakirleri ortak et
Ey oğul!
Oruc tut. İftar ederken sofrana fakirleri de ortak et, onlara de yedir. Tek başına yiyip icme. Boyle yapmayan kimsenin fakir olup dilenciliğe duşmesinden korkulur.
Herkese iyi niyetli ol
Ey oğul!
Kimseye eziyet etmemeye ve zarar vermemeye gayret et. Herkese karşı iyi niyetli ol.
Omrunu hak yolda gecir
Ey oğul!
Sanatı oğrenebilmek icin sıkıntıya ve meşakkate katlanmak zorundasın. En guzel ve mukemmel eseri meydana getirmek icin bin kere yapar, yıkarsın. Eğer omrunu hak yolda, kendini en iyi şekilde yetiştirmekle harcarsan Allah senin icin hic yıkılmayacak bir bina yapar.
Kendi nefsine ağla
Ey oğul!
Bu halinden utanmıyor musun? Kendi nefsine ağla, gozyaşı dok. Zira bu halinle sen doğruya ve başarıya ulaşmaktan mahrum kalırsın. Hic utanmıyor, haya etmiyor musun ki, bugun itaatkÂr oluyorsun, yarın Âsi oluyorsun. Bugun ihlaslı oluyorsun, yann riyakÂr.
Calış, didin; yardım Rabbindendir
Ey oğul!
Calışmadan ayağına hicbir şey gelmez. Bazı şeyler de sana mutlaka lÂzımdır. Calış, didin; yardım, izzet ve celal sahibi Rabbindendir. Uzerinde bulunduğun bu denizde hareket et, dalgalar devamlı seni ustte tutacak ve sahile ulaştıracaktır. Dua senden, cevap vermek Rabbindendir. Calışmak senden, başarı Allah'tandır. Kotulukleri terk etmek senden, hamiyet ve gayret vermek Allah'tandır. İstediğin şeyde durust ol, samimi ol, ihlÂslı ol. Allah sana yakınlık kapısını mutlaka gosterecektir.
Kalbinin istemediği dunyalığı bırak
Ey oğul!
Eline bir dunyalık gectiği ve kalbinin de ondan hazzetmediğini gorduğun zaman onu bırak, alma. Kalb, iyi ile kotuyu, faydalı ile zararlıyı, hayır ile şerri birbirinden ayırd etme melekesine sahiptir. Himmet ve gayretin nisbetinde Allah'ın lutfuna mazhar olursun. Allah'tan başka ne varsa kalben hepsinden sıyrıl, hepsinden uzaklaş. Ta ki ona yaklaşabilesin.
Kalbini helÂl yemekle temizle
Ey oğul!
HelÂl yemek suretiyle kalbini temizle. İşte o zaman Rabbini tanırsın. Lokmanı, elbiseni ve kalbini temizle. İşte o zaman safi, temiz olursun. Henuz vakit gecmeden kalbinle Rabbine don. Sen iyi kimselerin hallerini dilinle anlatmak ve o halleri de kendin icin temenni etmekle yetindin. Tıpkı avucuna suyu alıp yumruk yaparak sıkan kişi gibi ki, elini actığı zaman orada bir şey bulamaz.
Karşılık beklemeden hizmet etmeye calış
Ey oğul!
En iyisi zayıflık zamanında başkalarından bir şey isteme. Ayrıca sende idrak edemeyeceğin ve başkalarına anlatamayacağın, goremeyeceğin ve başkalarına gosteremeyeceğin bir hal bulunmamalıdır. Eğer karşılık beklemeden ve almadan vermeye gucun yeterse hemen yap. Karşılık beklemeden hizmet edebiliyorsan hemen yap. Allah yolunun yolcuları, yaptıklarını sırf Onun icin, Onun rızasına uygun olarak yaptılar. Allah da, hoşlarına gidecek şeyleri, dunyada da, Âhirette de onlara gosterdi ve gosterecektir.
İhlÂs sahibi ol
Ey oğul!
İlim ve irfan oğren ve ihlÂs sahibi ol. Ta ki, nifak, ikiyuzluluk ve samimiyetsizlik tuzağından kurullasın, ilim ve irfanı halkın teveccuhunu kazanmak ve dunyalık top lamak icin değil, Allah'ın rızası icin oğren. İlim irfanı gercekten Allah rızası icin oğrendiysen Onun emirlerini sevgiyle yerine getirir ve Ona karşı huşu icinde bulunursun. Diğer insanlara karşı mutevazi olursun.
Rabbine itaatte nefsine muhalefet et
Ey oğul!
Eğer kurtuluş istiyorsan, Rabbine itaatte nefsine muhalefet et. Nefsinle birlikte olmakta devam ettiğin muddetce insanları ve diğer varlıkları tanıyamazsın. Dunya sevgisi ile dop dolu olduğun muddetce Âhireti tanıyamazsın. Ahiret sevgisi ile dolmadıkca Âhirette Rabbini goremezsin. Nefis devamlı kotuluğe meyillidir, bu onun fıtratıdır, huyudur. Onun fıtratı bu olunca, artık var, otesini sen duşun, neler yapmaz ki?
Allah'ın rızasına ulaşmaya calış
Ey oğul!
Allah'ın rızasına ulaşmaya calış. O senden razı olmuşsa bil ki seni sevmiştir. Rızık ve gecim endişesini kalbinden cıkar. Zira sen gonul huzuru icinde calıştığın muddetce sıkıntısız olarak rızkın Allah'tan gelecektir. Kalbindeki duşunceleri, tasalan, endişeleri at. Bir tek tasan olsun: O da Allah'a layık bir kul olup olmama endişesi... Bu mertebeye ulaşabildiğin an diğer butun tasalarına Allah kÂfidir.
Dunyalık icin kimseyle cekişme
Ey oğul!
Sakın sakın! Sen sen ol, dunyalık hususunda kimseyle cekişme, didişme. Kimsenin elindeki kısmete mani olmaya kalkışma. Zira herkesin nasibi mutlaka kendisini bulur. Eğer kaderde elinden alınması varsa, o da olur. Bu senin isteğinle olmaz.
Kadere razı olmak; kavga, cekişme ve didişme sonunda dunyalık elde etmekten daha guzeldir. Zira Allah'ın takdirine razı olmak her hal u kÂrda hayatı guzelleştirir, tatlılaştırır, huzurlu kılar.
Allah'ı kalbin ve kalıbınla an
Ey oğul!
Allah'ı once kalbinle zikret, sonra da kalıbınla, dilinle. Onu kalbinle bin defa, dilinle de bir defa zikret.
Ameline guvenme
Ey oğul!
Sakın ha, amellerine ve mÂnevi hallerdeki gelişmelere mağrur olma. Bunlarla ovunmeye kalkışma, ucbe duşme.
Zira ucub kişiyi zulme, tuğyana, azgınlığa ve gunaha sevkeder, Allah'ın gazabına uğramasına sebep olur.
İnsanlara baki gozuyle bakma
Ey oğal!
İnsanlara, baki kalacaklarını sanarak o gozle bakma. Fani olduklarım bil ve o gozle bak. Hicbir insan dunyada baki değildir. Bu dunyada her insan fanidir, gelip gecicidir. Onlara, zarar verebileceklerini veya fayda getirebileceklerini duşunerek bu gozle bakma.
Allah dostlarına karşı dilsiz ol
Ey oğul!
Kur'Ân'ı okursun, fakat anlamazsın, anlamadan okursun. Birtakım ameller işlersin. Fakat ne yaptığını bilmezsin. Ne yaptığının şuurunda olmadan yaparsın. Bu senin yaptığın ahiret endişesi olmadan sırf dunya icin yapılan şeydir. Butun bu hallerden sonra bir de kalkar Allah dostlarına hucum eder, onları cekiştirir, kotulersin. Aklını başına topla, edepli ol, gunahlarına tovbe et. Kusurlarından don, Allah dostlarına karşı dilsiz ol.
Hicbir işe gururla girişme
Ey oğul!
Once kendi nefsinle meşgul ol. Once kendi nefsine faydalı ol. Kendi nefsini duzelt, sonra başkalarıyla meşgul ol. Başkalarını aydınlattığı halde kendini eriten mum gibi olma. Hicbir şeye gururla, nefsî duygularınla girişme. Allah bir husus icin seni dilemişse seni ona hazırlar. Eğer halkı senden faydalandırmayı murat etmişse seni onlara
gonderir. Sana sebat verir, insanları idare etme kabiliyeti verir. Onlardan gelecek sıkıntılara katlanma gucu verir. Halkın faydası icin senin kalbine genişlik verir, goğsunu acar, oraya hikmet doldurur. O zaman sen senlikten cıkar, Allah'ın has ve halis kullarının arasına girersin.
Kalbini zikre yaklaştır
Ey oğul!
İki adım vardır ki, eğer bu iki adımı atabilirsen Hakka ulaştın demektir. Eğer kalbin ve ruhunla dunya ile ahiretten birer adım, nefsin ve diğer insanlardan da birer adım uzaklaşabilirsen Hakka ulaşmış olursun. Kalbin ve ruhunla bu zahirleri terk et, işte o zaman Hakka vasıl olursun. Once başla, ilk adımı at, bitirmek Allah'tandır.
Sen hemen gerekli alet ve edevatı al. Var, iş kapısının onune otur ki, seni calıştıracak olana yakın bulunasın. Oyle yatağında, yorganının altında ve kapalı kapılar ardında miskin miskin durma. İş ara, calışmak istediğini soyle.
Kalbini zikre yaklaştır. Ona bilhassa, kıyamet gununu, haşir-neşir gununu hatırlat. Olumu duşun. Allah'ın mahlukatı nasıl oldurup, sonra nasıl dirilteceğini, huzurunda nasıl duracağını duşun. Butun bunları hic hatırından cıkarmamaya devam ettiğin zaman kalbindeki kasvet gider, gunah bulanıklarından temizlenir.
Temeli sağlam olan bina yıkılmaz
Ey oğul!
Bina sağlam bir temel uzerine oturtulursa yıkılmaz. Yerinde karar kılar. Sağlam bir temel uzerinde oturtulmadığı takdirde kısa zamanda coker. Aynen bunun gibi, sen de kendi halini dinin esasları uzerine oturtursan hic kimse ona noksanlık veremez. Herhangi bir tarafından bir gedik acamaz. Eğer hayÂtının dinin esasları uzerine oturtmazsan, dini hayatını bir tarafından gedik acılabilir, temel curuk olduğu icin bir mertebeye de ulaşamazsın.
Sana teslimiyet gerek
Ey oğul!
Sana teslimiyet gerek. Sebeplere tevessul ettikten ve butun tedbirleri aldıktan sonra işin gerisini Allah'a havale etmek gerek. Kendi gucune, kendi kuvvet ve kudretine guvenmemek gerek. Allah'ın fiillerine ve tasarrufuna itiraz etmemek gerek. İnsanları ve kendini Allah'ın iradesine, tasarrufuna ve fiillerine ortak etmemek gerek.
Kulluğun sohbetine yapış
Ey oğul!
Sana kulluğun sohbetine yapışmak gerek. Kulluğun sohbeti; Allah'ın emrettiklerini harfi harfine yerine getirmek, yasakladıklarından butunuyle uzak durmak, musibet ve felaketler karşısında sabırlı olmak. Bu meselenin esası tevhiddir, sebattır, temeli sağlam salih ameller bu esas uzerine oturur.
Allah, sevenlerini dunya ile birarada bırakmaz
Ey oğul!
Allah, kendisini sevenleri dunya ile birarada bırakmaz. Dunyanın onlara yapabileceği kotuluklerden bir an bile emin olmaz. Onları dunya ile de, kendisinden başka birşey ile de asla birarada bırakmaz. Daima Allah onlarladır,
onlar da Allah ile... Kalbleri ilelebed Onu zikreder. Hep Onun huzurundadırlar. Yalnız Ona yonelirler. Allah onların koruyucusudur, kendileriyle unsiyet eder.
Nefsinin arzularını ayak altına al
Ey oğul!
Nefsinin rağbet ettiği arzuları ayaklarının altına al, ciğne. Butun kalbinle onlardan sıyrıl. Eğer Allah'ın ilminde senin icin onlardan bir şey varsa, vakti, saati gelince sana mutlaka ulaşır. Cunku mukadderattan kacılmaz. Takdir-i ilÂhide bulunan her şey mutlaka olur. Allah'ın ilmi asla değişmez. Kısmetin, vakti saati gelince sana mutlaka ulaşır; hem de hazırlanmış olarak, yeterli derecede ve guzel bir şekilde. Oyle ise sen onu zillet eliyle değil, izzet eliyle alırsın.
Bununla beraber Allah indinde senin icin zuht sevabı da hasıl olur. Allah seni salih kullan cumlesinde kabul eder. Cunku sen onu elde etmek icin hırs gostermedin, ona kendi arzunla uzanmadın. Sen kactıkca ezelde sana ayrılan rızık peşinden gelir. Âdeta seni kovalar.
Allah dostlarının hizmetcisi ol
Ey oğul!
Allah dostlarının comezi ol, yaygısı ol, etraflarında hizmetci ol. Boyle olmaya devam edersen, işte o zaman hakiki efendi olursun. Kim Allah icin mutevazı olursa, Allah onu dunyada da, Âhirette de yukseltir. Halkın kulfetlerine katlandığın ve kendilerine hizmet ettiğin zaman Allah seni onların ustune yukseltiyor ve başlarına reis yapıyor. Ya bir de Onun kullarının seckinleri olan sıddıklara hizmet edersen neler yapmaz ki?
Allah korkusu kalbde bir bekcidir
Ey oğul!
Hayatının akışını, Allah icin nefis muhasebesini yapanların ve Allah'tan korkanların hayatının akışına zıt olarak goruyorum. Mesela şer ve fesat ehline yanaşıyor, onlarla hemhal oluyor, onlarla duşup kalkıyorsun. Buna mukabil Allah dostlarından ayrılıyor, uzak duruyorsun. Kalbini Allah duşuncesinden, Allah sevgisinden ve Allah korkusundan tamamen boşaltıp, buna mukabil dunya ve dunyalık sevgisiyle doldurmuşsun. Bilmez misin ki, Allah korkusu kalbde bir bekci, bir aydınlıktır. O, hak ile batıl arasını ayırır, haklı ile haksızı ortaya koyar.
Olumu hatırlarsan dunya sevgisi azalır
Ey oğul!
Eğer şu anda icinde bulunduğun hal uzere gidişe devam edersen, dunya ve Âhiret selametine veda edersin. Olumu hatırlarsan, dunya ve dunyalıkla mest olman azalır. Dunyalık sahibi olmakla daha az sevinir hale gelirsin. Buna mukabil zuht ve takva yonun artar. Esasen sonu olum olan bir kişi, dunyalığa kavuşmakla nasıl sevinebilir? Resulullah (a.s.m.) şoyle buyurmuştur:
"Her koşanın varacağı bir hedef, bir son nokta vardır. Her hayat sahibinin varacağı son nokta da olumdur."
Herşeyin sonu olumdur
Ey oğul!
Tasaların, neşelerin, zenginlerin, fakirlerin, sertliklerin, yumuşaklıkların, hastalıkların, acıların; hepsinin de sonu olumdur. Kim olduyse kıyameti kopmuş, onun hakkında uzaklar yakın olmuş demektir. İcinde bulunduğun her şey hevesten ibarettir. Kalbin, ozun ve batınınla, icinde bulunduğun butun heveslerden sıyrıl.
Dunya belli bir hedefe doğru uzanmaktadır. Âhiret ise belli olmayan bir ebede uzanmaktadır. Senin dunyadaki hayatın belli bir noktaya kadar uzanır. Orada biter. Âhiretteki hayatın ise nihayeti olmayan bir ebede uzanmaktadır.
Dinini dunya karşılığında satma
Ey oğul!
Dinini dunya karşılığında satma. Hukumdarların, devlet buyuklerinin, zenginlerin ve haram yiyenlerin metaları mukabilinde dinini satma. Dinini yediğin, yani dunyalık karşılığında sattığın zaman kalbin kararır. Nasıl kararmasın ki, sen dunyalık karşısında dinini satmakla fanilere kulluk etmiş oluyorsun.
Marifetullaha koş
Ey oğul!
Marifetullaha koş. Zira hic şuphe yok ki, marifetullah her hayrın aslıdır, kaynağıdır. Sen Allah'a olan taat ve kulluğunu arttırdığın zaman O da sana marifetini bahşeder.
Nefsi kendine hizmetci yap
Ey oğul!
Hep on safta bulunmalısın. Zira on saf cesur erkeklerin safıdır. Son safta asla bulunmamalısın. Zira son saf korkakların safıdır. Nefsi kendine hizmetci yap. Onu işin esasına sevket. İşin zor yanını ve aslını yapmayı alışkanlık haline getir. Zira nefis ne yuklersen onu taşır. Tepesinden sopayı eksik etme. Eğer sopayı eksik edersen hemen uyur. Sırtındaki yukleri de kaldırıp yere vurur. Ona tebessum bile etme.
Ona hicbir zaman doyasıya yedirme. Meğer ki, tokluğun onu azdırmayacağını ve tokluk karşılığında calışacağını bilmiş olasın. Sufyan-ı Sevrî hem cok yemek yiyen, hem de cok ibadet eden bir zattı.
Buyuk zatlardan biri der ki: "Sufyan-ı Sevri'nin yemek yiyişini gorunce, cok yiyor diye kızardım; fakat namaz kılışını ve ağlayışını gorunce ona gıpta eder, sevgi ve şefkatle bakardım"
Sufyan-ı Sevri'ye, cok yemek yiyişinde uyma, cok ibadet edişinde uy. Cunku sen bir Sufyan-ı Sevrî değilsin, onun nefsine hÂkim olması gibi sen nefsine hakim olamazsın.
Butun haramları terk et
Ey oğul!
Butun haramları terk etmek icin gayret et. İmanının ve sarsılmaz bilgi ve inancının kuvvetli olduğu anlarda her şeyde zuht sahibi ol. İşte o zaman Allah'ın Âbid kullarından olursun.
İmana ve marifetullaha sahip ol
Ey oğul!
Sen halis nefisten ve hevesten ibaretsin. Yabancı kadınlarla oturuyorsun, sonra da, "Ben onlara aldırış etmem, benim kalbin temiz" gibisinden laflar ediyorsun.
Yalan soyluyorsun. Senin bu davranışını şeriat da tasvip etmez, akıl da. Bu hareketlerinle ateş uzerine ateş, odun uzerine odun yığıyorsun. Bunu icin once imana ve marifetullaha sahip ol. Allah'a yakınlığı kuvvetlendir. Sonra da halka tabip ol, iman ve guzel ahlak doktoru ol. Kendisi ÂmÂ, kor kişiyi duşun. Boyle birisi insanların gozunu nasıl tedavi eder? Sağır dilsiz olan kişi insanlara nasıl oğretmenlik eder?
Kalbin ne zaman temizlenecek?
Ey oğul!
Kalbin ne zaman saflaşÃ‚cak, temizlenecek? Ozun ne zaman arınacak? Sen halkı Allah'a ortak tanıyorsun. Allah'a ait birtakım tasarrufları kullara mal ederek Ona şirk koşuyorsun. Sen nasıl felah bulacaksın ki, her gece, ertesi gun kime gideceğini, kime şikÂyet edeceğini ve kimden birşeyler isteyeceğini kararlaştırmakla meşgul oluyorsun. Kalbin nasıl arınabilir ki? O tevhidden yana tam takırdır.
Once kendi imanını kuvvetlendir
Ey oğul!
İmanının zayıf olduğu zamanlarda bilhassa kendine yonelmeli, kendi uzerine eğilmelisin. İmanını iyice kuvvetlendirdiğin an derhal ortaya cık. İman hususunda once aile efradına, sonra da diğer insanlara yardımcı ol. Sakın ha, kendin takva zırhını giymeden ve iman miğferini kalbinin başına gecirmeden ortaya cıkma. Bu arada elinde tevhid kılıcı ve sadağında duaya icabet okları bulunsun. Tevfik atına binmiş ol.
Duşmana hucumu, gereğinde geri cekilmeyi, darbe indirmeyi, gurz, kargı ve mızrak kullanmayı da oğrenmiş bulun. Butun bunları yaptıktan sonra Allah duşmanlarına karşı cık. İşte o zaman sana dortbir yandan yardım yağar. İnsanlan şeytanın elinden alır, Allah'ın kapısına goturursun.
Her namazı veda namazı olarak kıl
Ey oğul!
Uzun emellerini kısalt. Hırsını azalt. Her namazı veda namazı olarak kıl. Sanki bir dahaki namaz vaktine kadar cıkamayacakmış şekilde kıl. Yiyip icmen veda yiyip icmesi olsun. Aile efradının arasında bulunuşun veda bulunuşu olsun. Mu'min kardeşlerinle buluşman veda buluşması olsun. Kalbine hep eğreti olduğunu, daima veda etme halinde bulunduğunu iyice hakket, kazı. Kaderi başkasının elinde bulunan kişi nasıl veda halinde olmasın? Zira insan yarın ne olacağını, işlerinin nereye varacağını, kaderinin kendisine neler getireceğini bilmemektedir.
Bela gelmeden once Rabbinden kork
Ey oğul!
Eğer bela gelmeden once Rabbinden korkar, Onu zikreder, Onu tevhid eder ve Ona yonelir durumda bulunursan, daha sonra bel kapısına duştuğunde Rabbin o belÂya hitaben şoyle der: "Ey ateş! İbrahim'e serin ve selÂmetli ol." Enbiya Sûresi, 69.
Allah'tan başkası ile meşgul olma
Ey oğul!
Allah'a sarıl, Ondan başkası ile meşgul olma. Ev Onun
evidir, rızıklar Onun yarattığı rızıklardır. Ezelde insanların rızıklarını O takdir ve tayin etmiş, sonra zamanı gelince yeryuzunde yine O yaratmıştır. Melekler senin rızkını sana ulaştırmakla vazifelidir. Hayır Allah'tandır.
Allah'a giden yolun başlangıcı hoşa gitmeyen şeylerle doludur. Cennetin etrafı hoşlanılmayan şeylerle doludur. Cennetin cevresi boyle olunca Allah'ın yakınlığının cevresi nasıl olmaz?
Kabir senin icin bir yol olsun
Ey oğul!
Allah'tan başka şeylerle kalben bağlanmaman gerektir. Olum gelince seni her şeyden ayırır. Sana yakın olan her şey olum gelince seni terk eder. Oyleyse onlar seni terk etmeden sen onları terk et. O senden ayrılmadan once sen onlardan ayrıl. Boylece kabir senin icin bir yol olsun, bir gecit olsun.
Olmeden once ol
Ey oğul!
Olmeden once ol. Hem kendinden gec, hem de onlardan. İşte o zaman dirilir, gercek hayata kavuşursun. O zaman Hak ile ebedî hayata kavuşursun. Gorunuşte olu gibi olursun, fakat kaderin eli sende olur.
Bu mertebeye ulaşmak nasip olursa, Allah'ın yakınlığı sebebiyle hayat gelir, ilim gelir. Artık o kimsenin elinden dunyevi birtakım ikballer ucup gitse de aldırış etmez. Kıyamet kopmuş veya kıyameti kopmamış, olum varmış veya yokmuş onun icin birdir. Cunku onun tek bir meşgalesi vardır, o da Hakka kavuşmaktır. Allah'la meşgul olmakla dunya meşgalelerinden sıyrıl. Bunu, kalbini temizleyerek, icini temizleyerek, nefsinle mucadele ederek ve şeytanla savaşarak yap, Allah'ı ara, Ona yonel.
Sen bugunun cocuğusun
Ey oğul!
Sabaha cıktığın zaman nefsine akşamdan bahsetme; akşama cıktığın zaman da sabahtan soz etme. Zira sabahtan akşama, akşamdan da sabaha cıkıp cıkmayacağını bilmiyorsun. Dun, lehinde ve aleyhinde şahitlerle gecip gitmiştir, bir daha geri gelmez; yarına da erişip erişmeyeceğini bilmiyorsun. Sen bugunun cocuğusun, icinde bulunduğun anın cocuğusun, Bunun icin icinde bulunduğun anı en iyi değerlendirmeye bak.
Kendinden başkasını kotuleme
Ey oğul!
Kendinden başkasını asla cirkin gorme, kotu ilan etme. Ta ki, amellerin guzel olsun. Bir şeyi iyi ve guzel ilan etmek de, kotu ve cirkin ilan etmek de şeriatın işidir, akılların işi değildir.
Vicdanın fetvası muftunun fetvasına da hukmeder, muftunun fetvasını da fetva verir. Zira muftu fetvasını bir ceşit ictihadına dayaranak verir. Kalb ise ancak azimetle fetva verir. Kalbin fetvası Allah'ın rızasına uygundur.
Ahiret hayatı ise hic bitmez
Ey oğul!
Allah'ı anman, kalbini Ona yaklaştırır. Onun yakınlık evine girersin. Ona misafir olursun. Misafire ise ikram
edilir. Hele bu misafir bir de hukumdarın misafiri olursa...
KÂinatın sahibi olan gercek hukumdarı bırakıp da fani varlıklarla meşgul olman daha ne zamana kadar surecek? Yakında o fani mulk senden ayrılacak, ahiret hayatın başlayacak. O zaman dunya hayatının hic var olmadığını, sanki orada hic yaşamadığını sanacaksın. Ahiret hayatı ise hic bitmez.
Nefsine aclık sopası ile vur
Ey oğul!
Nefsine aclık sopası ile vur. Onun arzulara, zevklere ve batıl şeylere meyletmesine mani olmak suretiyle vur. Kalbine Allah korkusu ve nefis muhasebesi sopasıyla vur. İstiğfarı nefsinin, kalbinin ve ozunun Âdet ve alışkanlığı haline getir. Zira bu ucten herbirinin kendisine mahsus birtakım gunahları vardır. Her hal u kÂrda onları Allah'ın emrine uymaya mecbur tut.
Daima Hakkın huzurunda ol
Ey oğul!
Musibetler uzerine yağdığı halde bile daima Hakkın huzurunda ol. Sen Onun sevgisinin basamağında duruyorsun. Bu halini hic bozma. Fırtınalar seni yıkmasın, sunguler seni delmesin, sana dehşet vermesin. Bu takdirde oyle bir makamda bulunursun ki, orada faniler yoktur, dunya yoktur, ahiret yoktur, haklar yoktur, hazlar yoktur, elem yoktur, zeval yoktur, Allah'tan başka hicbir şey yoktur. Fanileri gormek ve aile efradının gecimi sana dert olmaz. Nail olduğun nimetlerin azlığı veya cokluğu, ovulmek veya sovulmek, ikbale kavuşmak veya duşmekle
bu halini değiştirme. İşte o zaman insanların, cinlerin, meleklerin ve diğer varlıkların idrakinin ustunde Allah'la birlikte olursun.
Beni nasıl sevmezsin?
Ey oğul!
Beni nasıl sevmezsin? Ben seni senin icin, senin iyiliğin, senin menfaatin icin istiyorum. Kendim icin istemiyorum. Senin faydanı istiyorum. Senin şu katil, aldatıcı dunyanın pencesinden kurtulmanı istiyorum. Onun peşinden daha ne zamana kadar gideceksin. Siz onun peşinden kendisini takip ederken o, yakında ansızın geri donecek ve sizi katledecek.
kitap.ihya.org
__________________
Abdulkadir GeylÂnî Hazretierinden Ogutier
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Abdulkadir GeylÂnî Hazretierinden Ogutier