2010 sezonundaki en iyi pilot kimdi? Yapılan anketlerde ve uzmanların yorumlarında Sebastian Vettel, Fernando Alonso ve Lewis Hamilton zirvede oldular. Bu uc pilot arasından en iyisini secmek oldukca zor. Hepsi harika yarışlar cıkardı, telafisiz hatalar yaptı ve mekanik dramalar yaşadı. Ayrıca aracları arasındaki performansı da hesaba katmalısınız. Arac guclerine bakıldığında Hamilton bir adım onde gorunuyor. Mclaren, Montreal'da ve Monza'da en hızlı olmayı başardı. Fakat geri kalan her yerde Red Bull daha hızlıydı. Sezonun son bolumlerinde Ferrari de one gecti. Hamilton genelde aracından alabileceği maksimum performansı almayı başardı. Hele hele İtalya ve Singapur'daki hataları olmasa, buyuk ihtimalle bu sezonun en iyi pilotu secilecekti. Hatta şampiyon olacaktı. Ayrıca yaşadığı iki adet mekanik arızayı da unutmamak gerek. Tum bu sorunlarla ancak sezonu 4. bitirebildi. Bu elbette istediği sonuc değildi, fakat 2009'da olduğu gibi aracından alabildiği kadar verim almayı başardı. Gecen sene bu tarihlerde medyada Button'nın Mclaren'a transferi tartışılıyordu. Acaba Hamilton, Alonso ile yaşadığı gibi yine sorunlar mı yaşayacaktı? Yoksa iki Britanyalı kardeş kardeşe yarışacaklar mıydı? Hamilton, Button'nın gelmesinden sadece mutlu olduğunu değil, bu fikri bizzat kendisinin ortaya cıkardığını soyledi. 'Elbette Heikki icin uzucu bir durumdu. Heikki ile iyi bir ilişkimiz vardı, hala da var. O takımdan ayrılacağını biliyordu ve onun yerine gelecek kişiyi merakla bekliyordum.' 'Kimi Raikkonen ve Nick Heidfed ihtimalleri vardı. Patronlarla surekli temas halindeydim ve kim ile yarışacağımı bilmek istiyordum. Ardından Martin'e (Whitmarsh) 'Jenson ile goruştunuz mu?' diye sordum. Bana 'İnanmayacaksın ama goruşmedik' cevabını verdi.' 'Bence Jenson ile goruşmemelerinin nedeni benim bir Dunya şampiyonu takım arkadaşa nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyor olmalarıydı. Jenson o sırada son Dunya şampiyonuydu ve bir numaralı en iyi pilottu. Yani neden olmasın? Bu benim icin bir sorun değildi. Ben sadece bana destek olacak en iyi pilotun olmasını istiyordum. Onlara verdiğim telkinden sonra Button ile guzel bir goruşme yaptılar. Ardından bunun takım icin alınabilecek en iyi karar olduğu ortaya cıktı. Harika bir ilişkimiz oldu. O inanılmaz bir iş başardı ve eminim onumuzdeki yıllarda da harika işler başaracağız.' 'Ben her zaman takım icinde eşitliği destekledim. Onun super hızlı olacağını biliyordum ve onu yenebilmek icin elimden gelenin en iyisini yapmalıydım. Fakat hic strese girmedim.' Button'ı ovmesine rağmen, nazikce ondan onde olduğunu belirtiyor. 'Elbette, 2008 yılında şampiyon olduğum zaman, Heikki'nin birkac yarış dışı kaldığı yarış olmuştu. Genelde mekanik arızalar yaşamıştı. Şanssızdı ve bu yuzden benim kadar başarılı sonuclar alamadı.' 'Jenson ise takım olarak istediğimiz istikrarlı ve her zaman beni takip edebilecek bir takım arkadaşıydı. Bu sezon Jenson ile birkac kez duble yapmayı başardık. Aslında daha cok duble yapabilirdik fakat işler her zaman yolunda gitmedi. Bazen Jenson daha hızlı oldu bazen de ben. Şu anda ikimizin birden hızlı olacağı bir takım kurmaya calışıyoruz.' 2010 sezonunun başlarında Button'a biraz fazla misafirperver davrandı ve Bahreyn ile Avusturalya'da galibiyetleri ona bıraktı. Bu planladığı bir şey değildi. 'Bahreyn'de yeni bir muhendise, yeni bir yarış ve sıralama turları formatına alışmaya calışıyordum. Tum haftasonu daha hızlıydım ama ne olduysa sıralama turlarında geride kaldım. Fakat yine de yarış icinde Jenson'ı gecmeyi başardım. Ardından o doğru zamanda doğru kararı vererek yarışı kazandı. Bunu haketti.' 'Avusturalya'da hatalı bir davranışta bulundum. Yarış heyecanı icinde canlı yayını unutarak aklımdan geceni soyleyebiliyorum. Neyseki kufur falan etmedim. O anda tum duygular kaynıyor. Yarışta kalbinizle suruyorsunuz. Konsantre olmuş bir halde giderken Mark beni pist dışına attı ve ceza almadı. 4.luğe giderken 6.lığa duştum. O kadar uğraşım boşa gitmişti. Ozellikle yarışın sonlarına doğru olunca duygularıma hakim olamadım. Bence bu iyi bir karar değildi. Bunu Mark ile aramda halletmeliydim. Bundan buyuk bir ders aldım.' Tahminlerin aksine, Button onde olmaya devam etti. Malezya'da her iki Mclaren pilotu icin de kotu bir yarış gecti fakat Cin'de Button yine zirveye cıkmayı başardı. 'Bir şekilde toparlayacağımı biliyordum. Fakat bu ilk yarışlarda olmadı. Beni ilk yarışlarda acıkca mağlup etti. Cok calışıyordum ve kesinlikle bu durumu tersine dondurmeliydim. Ve bunu başardım.' İspanya'da 2.liğe doğru giderken lastik sorunu sonunu getirdi. Monako'da ise hız olarak gerideydi ve 5.liğe razı oldu. Turkiye'de aldığı onemli galibiyet ile tekrar sıcradı. Red Bull'lar gibi Mclaren'lar de bir kazaya cok yakınlaştılar, fakat takımdan gelen ikaz ile ayrılıverdiler. 'Turkiye muhteşem bir haftasonuydu. Son turlar oldukca olaylıydı. Genel olarak Jenson ile harika bir mucadele icine girmiştik. Beni gecti ve ben de onu gectim. Duble yaptık ve bu takım adına muhteşem bir haftasonuydu. Kız arkadaşım da oradaydı ve bu beni ateşledi. O Yıldızlarla Dansı kazanmıştı ve onunla aynı seviyeye gelmek icin yarışı kazanmak zorundaydım!' 'Jenson ile olan yakınlaşmamızdan cok fazla mutlu değildim. O anda şaşırıp kalmıştım cunku Jenson aniden onume gecmişti. Yerimi geri almaya cabalarken azda kalsın kanadımı kaybediyordum. Bu bir iletişim sorunuydu ve kolayca halledildi.' Kanada'da tekrar kazandı ve bu sefer bunu polden başlayarak yaptı. 'Bu benim icin guzel bir yarıştı. Aslında rahat bir galibiyet olmuştu. Polden başlayarak kazanmıştım. Her sene Kanada'da rahat ve kendimden emin hissederim. İlk polumu de burada almıştım.' Belcika'da zor şartlar altında aldığı galibiyet onu şampiyonluğun favorisi yaptı. Fakat kimse ardından gelen iki yarışta kaza yapmasını beklemiyordu. 'Monza'da gereksiz bir hata yaparak avantajımı kaybettim. İlk turda yarışı kazanmazsınız ama Massa'yı gecip liderlik icin Jenson ve Alonso'yu zorlayabilirdim. Şikana gelirken Massa'nın yanında bir boşluk bulmayı bekliyordum, fakat ona carptım ve yarış dışı kaldım.' 'Massa'ya temas ettiğim anda yarışın sona erdiğini anlamıştım. Yine de aracı surmeye devam ettim. Bir umit devam edebilirdi. Fakat virajı donemedi. Benim icin berbat bir andı. Takımı hayal kırıklığına uğrattığımı duşundum ve bu yuzden gercekten uzuldum.' Singapur'da hatasını telafi etmekte kararlıydı, fakat yine bir kaza ile yarış dışında kaldı. Ve yine temasta hatalı olan kişi olarak goruldu. 'Melbourne'nun ardından Mark ile 2. kez yanyana gelmiştim. Kazanın tekrarına baktığımda acıkca onde olduğum gozukuyor ve ona yeterli alan bırakmaya calışmışım. Ama benim kor noktamdaydı ve bana carptı. Yine bir ceza almadan sapa sağlam yoluna devam etti. Ben ise yarıştan puansız ayrıldım. Bu cok yazık olmuştu cunku iyi puanlar alabilirdim.' 'O gecme hareketini gozum kapalı bile yapabilirim. hayatımda milyonlarca kez yaptım ve 10'nundan 9'u sorunsuz oldu. Gercekten sinirliydim cunku kendimden başka suclayacak başka kimse yoktu. Mark hasarsız bir şekilde yoluna devam etti ve puanlarını aldı. Ben ise puansız kaldım. Bu yuzden kendime cidden kızmıştım. O sırada keşke biraz daha temkinli davransaydım.' 'Eğer bu iki haftasonunda da 4. olsaydım, elimde cok değerli puanlar olacaktı. Şampiyonluğum elimden gitmiş olsa da boyle hatalardan onemli dersler alırsınız. Artık gecmiş icin ağlamanın bir anlamı yok. Olan oldu, ileriye bakmalıyım.' Yani Hamilton, şampiyonluk savaşı baskısına dayanamıyor muydu? 'Bu sporda her zaman şampiyonluk baskısı vardır. Rakipleriniz hicbir hatanızı affetmeyen ve her fırsatta size karşı puan toplayan yarışcılardır. Takım senin uzerinde baskı kurmasa da takım uzerinde bir baskı her zaman olur. Herşeyi en iyisi ile yapan dev bir markayız fakat herşey istendiği gibi gitmez.' Kore'de 2. oldu fakat Alonso'ya yerini kaptırmasa galibiyete ulaşabilirdi. 'Sezonun o bolumunde Fernando benden acıkca daha hızlıydı. Aracı daha gucluydu. Kore'de elinden gelenin en iyisini yapıyordu. Jenson ise yaşadığı fren sorunları ile uğraşıyordu. Benim aracımda ise sağ fren duzgun, sol fren ise bozuktu. Yani 100 kilometre ile giderken frene bastığımızda arac dengesiz frenliyordu.' 'Lider olduğum sırada tekerlekler kilitlendi ve pist dışna cıktım. Bu cok uzucu bir andı. Ama ne yapabilrdim? Elimden gelenin en iyisini yaptım. Yarışı bitirdiğim icin mutlu olmalıyım. Yarışı kazanacak bir konumda değildim. Lider olsam Fernando'yu arkamda tutmak cok ama cok zor olurdu.' Şampiyonluk umidi giderek eriyen Hamilton'nın Brezilya'da buyuk bir sonuca ihtiyacı vardı. Fakat yine pist dışına cıkarak yerini Alonso'ya verdi. 'Brezilya'da gereğinden fazla dikkatliydim. startta 3.luğe cıkmıştım ve orada kalmak istiyordum. Mark'ın gecmesine izin verdim cunku benden cok cok daha hızlıydı. Buna biraz pişman olsam da gunun sonunda doğru olanı yaptığımı duşunuyorum.' 'Yine Alonso'nun gecmesine izin verdim. Elbette bunu bilerek yapmadım, sadece yol tutuşunda bir sıkıntı yaşıyordum. Lastikler soğuktu ve arka tarafın kontrolunu kaybettim. Kesinlikle boyle birşeyin bir daha olmasına izin vermeyeceğim. Fernando bu oyunun buyuk bir parcası ve her zaman ona karşı sıkıntı olmaya calışacağım.' Abu Dabi'de işler oldukca iyi gitti ve Mclaren'lar sezonu 2. ve 3. luklerle kapattı. Bu son yıllarda yaşanan en yakın şampiyonluk mucadeleerinden birinin sonu olmuştu. 'Bu sezon takım olarak en iyi sezonumuz değildi. Takımın atmosferi, dengesi, mutluluğu ve eforu mukemmeldi. Jenson da harika bir iş başardı. Takıma guzel bir hava kattı. Bence takım gece gunduz calıştı. Maalesef diğerleri bizden cok daha hızlıydılar, ama gelecek sezon bu buyuk olcude değişecek. 'Galiba dayanıklılık konusunda beklenmedik bir performans sağladık. Pilot olarak dayanıklılığım olması gerektiği kadar iyi değildi. Yarış dışı kalmak yerine her yarışı bitirmeyi tercih ederdim. Fakat bu sezon ne olduysa oldu. Artık bu sezondan cıkardığımız dersler ile ileriye adım atabiliriz.' TurkiyeF1.com __________________