Notion'dan Obsidian'a gectim. Sebebi ise Notion'ın guvenlik ile ilgili sıkıntıları olduğunu bilmem. Notion'da verileriniz Google'a acık bir şekilde paylaşılıyor.
YouTube videosunda gordum. Joplin ve Obsidian arasında kaldım ve Obsidian'ı sectim. Bir sebebi yok. Obsidian daha populer. Acık kaynak olmasını isterdim ama.
Obsidian daha guvenli. Cunku verileriniz sunucuda saklanmıyor. Verileriniz tamamen sizin kontrolunuzde. Ama sunucuda saklanmasını talep ederseniz 8 dolarlık ucret odemeniz gerekir.
Obsidian, markdown dilini kullanan offline, kapalı kaynak, guvenilir ve sloganı "Sonsuza kadar sizin icin bir ikinci beyin" olan not alma uygulamasıdır. Not alma gunumuzde basit bir eylem değildir. Bir başkası icin gunluk bir başkası icin hayatının programı bir başkası icin ise akademik calışmaları olabilir.
Obsidian gelişmiş bir not alma uygulamasıdır.
Kullanması ilk başlarda zor gorunebilir. Ama alışınca kolay olduğunu zannediyorum.
Ben Obsidian'ı hedeflerimi, okuma ve izleme listelerimi, Linux ile ilgili oğrendiğim şeyleri yazmak icin ve web siteme yazacağım yazılar hakkında notlar alıyorum, şimdilik. Bu ileride daha da artacaktır.
Obsidian'ın sevdiğim ozelliği kendi vikinizi oluşturabiliyorsunuz. Yani bir kelimeye bile link verip o kelime icin ayrı bir not oluşturabiliyorsunuz.
Kullanımı aslında basit. Yani cok zor değil. Sadece oğrenmek gerekiyor. Her şeyi oğrenince kolay değil midir zaten?
Obsidian'da checkbox'lar yapabilir, kanban board'ları ve tablolar oluşturabilirsiniz.
Obsidian'da en ilgi cekici ozellik ise eminim ki grafik gorunumudur. Aldığınız notların birbiri ile bağlantısını gorebilirsiniz. Bu da oradan oraya oradan oraya atlamanıza imkan tanır. Bu da beynin duşunce sistemine uygun bir calışma şeklidir.
Benim Obsidian'daki ilk gunume ait yaptığım calışma sayfalarına ait goruntuler: