Hz. İdrîs (a.s.), babası Hz. Şît (a.s.)’a benzer idi. Âlem’de ilk once yazıyı Hz. İdrîs (a.s.) yazdı. O, nucûm ilmi, hesap ve rakam bilir ve AllÂh’a ibÂdetle son derece meşgul olur idi. Asıl adı (Uhnûh) olup ilimle ve dersle cok uğraştığı icin (İdrîs) denilmiştir.
AllÂhu TeÂlÂ, onu KÂbiloğullarına peygamber olarak gonderdi. O kavim AllÂh’ı tevhîdi bırakıp putlara taparlardı. Hz. İdrîs onları AllÂh’a ibÂdete davet ederdi. AllÂhu TeÂl ona otuz “Suhuf” indirdi. Gece ve gunduz bunu okur, melekler onu dinlemeye gelirlerdi. Her gun yukseltilen ibadetler icinde onun ibadeti diğer insanlarınkinden fazla idi. Hatta melekler onun ibÂdetine hayret ederler, şeytan ise hased eder, ama ona bir şey yapmak icin hic yol bulamazdı.
Terzilik sanatını ilk o işleyip elbise dikti, insanlar onu giydiler. Ondan once halk dikişsiz hayvan derisi giymekte idi. Elbise dikerken iğneyi her gecirdiğinde AllÂh’ı tesbîh ederdi. Eğer bir gaflet olursa hemen diktiğini cozup tekrar dikerdi.
Hz. İdrîs elinin emeği ile gecinirdi. Halka ucretle elbise dikerdi.
Hz. İdrîs (a.s.), ummetine tûfÂndan bahsetmiş ve HÂtemu’l-Enbiy (peygamberlerin sonuncusu) olan ResûlullÂh Efendimiz Hazretlerinin sıfatlarını bildirmişti.
__________________