ABDESTİ BOZAN ŞEYLER:

(Haleb&#238 kitĂ‚bında diyor ki, (Hanefî mezhebinde yedi şey, abdesti bozar: Birincisi, onden ve arkadan cıkan şeyler, meselĂ‚ yellenmek, abdesti bozar. Yalnız, erkeğin ve kadının onunden cıkan yel, abdesti bozmaz. Bu, az kimsede olur. Ağızdan, kulakdan ve derideki yaradan cıkan kurtlar, bozmaz. İhtikan, yanî lĂ‚vman Ă‚letinin ucu ve insan parmağı, arkadan sokup cıkarılınca, etrĂ‚fı yaş ise bozar. Kuru ise, yine abdesti tĂ‚zelemek iyi olur. Bir parcası sokulup, bir parcası dışarda kalan herşey de, boyledir. Birşeyin hepsi girip cıkarsa, abdesti de, orucu da bozar. BĂ‚sur memesi cıkan, eli ile veyĂ‚ bez gibi birşey ile sokarsa, abdesti bozulur.

Erkek, idrĂ‚r yoluna yağ sokup, sonra dışarı akarsa, İmĂ‚m-ı a’zama gore bozulmaz. Kadın, vajinal lĂ‚vaj yapınca, cıkan sıvı, abdesti bozar.

Erkek, idrĂ‚r kacırmamak icin, idrar yoluna nebĂ‚tî pamuk koyması cĂ‚izdir. Sızdığında vesvese, şubhe ederse, koyması mustehab olur. Sızmağa mĂ‚ni’ olursa, koyması vĂ‚cib olur. Sun’î pamuk kullanmamalıdır. Pamuğun dışarda kalan kısmı ıslanmadıkca, abdesti bozulmaz. Pamuk, kuru olarak cıkarsa, yine bozulmaz. Kadınların onlerine sokduğu, kursuf denilen bez de boyledir. Fakat sokmayıp, aralığa koyarsa, ic tarafı ıslanınca, bozulur. Pamuğun hepsi girmişse, yaş olarak cıkınca, bozar. Arkaya sokulup, kaybolan nebĂ‚tî pamuk, kuru cıkınca da bozar. BĂ‚kire kızların yalnız hayz zamĂ‚nında, evli ve dul olanların ise, her zemĂ‚n kursuf kullanmaları mustehabdır. İstincĂ‚dan sonra, camaşırında leke olanlar, iki kaba eti arasına uzunca pamuk koyarak, makadı ortmeli, abdest alacağı zamĂ‚n pamuğa bakıp, temiz ise tekrĂ‚r yerine koymalı, kirlenmiş ise, değişdirmelidir.

İdrĂ‚r kacıran, camaşırının kirlenmemesine cok dikkat etmelidir. KenĂ‚r uzunluğu onbeş santimetre kadar murabba’ [kare] şeklinde bir bezin bir koşesine elli santimetre kadar ip bağlanır. İpin diğer ucu halka yapılıp, dona takılı olan cengelli iğneye gecirilir. Bez zekerin ucuna sarılır. KenĂ‚rları uzerine ipi sarılıp, ilmik yapılır. İdrĂ‚r, fazla sızıyorsa, bezin icine pamuk konur. İdrĂ‚r kacırınca, yaş pamuk atılır. Beze de bulaşmış ise, ipin ucundan cekilir, ilmik acılır. Bez yerinden cıkar. İpin diğer ucu, iğneden cıkarılıp, bez yıkanıp ve kurutulup, tekrĂ‚r kullanmak icin saklanır. Bir bez, bağı ile birlikde aylarca kullanılabilir. İhtiyĂ‚rlarda zeker kuculup, ucuna bez sarılamıyor. Bunlar, kucuk bir naylon torbaya bez koyup, zekeri ve husyeleri torbaya sokar. Ağzını bir ip ile bağlar. İdrĂ‚r yapacağı zamĂ‚n, ipi cozer. İcindekileri cıkarır. Bez ıslanmış ise değişdirir. Boyle temizlik yapan, prostat hastalığına yakalanmaz.

Abdesti bozanların ikincisi, ağızdan cıkan necs şeylerdir. Bunlardan kay ve katı kan, kan, safra, mideden gelen yemek, su, ağız dolusu olunca, abdesti bozarlar. Hepsi kaba necsdirler. Sut emen cocuğun kusduğu şey de, kaba necsdir. Balgam kusmak bozmaz. Başdan gelen sıvı kanı kusunca, tukrukden az ise bozmaz. Ağzın ici, abdestin bozulmasında, ic organ sayılır. Orucun bozulmasında, bedenin dışı sayılır.
Bunun icin, dişden ve ağızdaki yaradan cıkıp ağızdan dışarı cıkmıyan kan abdesti bozmaz. Ağızdan dışarı cıkınca, tukrukden coksa bozar. Başdan gelen katı kan, cok olsa dahî bozmaz. Mideden, ciğerden gelen kan sıvı ise, Şeyhayna gore “rahmetullahi aleyhimĂ‚”, az olsa dahî abdesti bozar. Kulağa damlatılan yağ, kulakdan veyĂ‚ burundan cıkınca bozmaz. Ağızdan cıkarsa bozar. Buruna cekilen şey, burundan, gunlerce sonra da, geri gelirse bozmaz.

Ucuncusu, deriden cıkan kan, cerĂ‚hat, sarı su, ağrılı cıkan renksiz su, hanefîde bozar. Bunların, mĂ‚likîde ve şĂ‚fi’îde abdesti bozmadıkları, fĂ‚risî (MenĂ‚hic-ul-ibĂ‚d) kitĂ‚bında yazılıdır.
Cicek hastasından ve herhangi bir cıbandan, kulakdan, burundan, yaradan cıkan kan, sarı su ve elem ile, ağrı ile akan renksiz su, gusl abdestinde yıkanması lĂ‚zım olan yere yayılırsa bozar. MeselĂ‚, burundan gelen kan, kemikleri gecerse, kulakdan gelen, kulak deliğinden cıkarsa bozar. Cıbandaki, yaradaki kanı, sarı suyu pamukla emerse bozar. Bunlardan elemsiz, ağrısız olarak cıkan, akan renksiz su bozmaz
[TahtĂ‚vî]. Birşeyi ısırınca, o şey uzerinde kan gorurse, bozulmaz. MisvĂ‚k, kurdan uzerinde kan gorunce, ağzına bulaşmadı ise, bozulmaz.
Yanî oraya parmağını koyunca, parmağında kan gorurse bozulur. Gozu ağrıyan kimseden, hep yaş akarsa, ozur sĂ‚hibi olur. Ağrı olmadan, herhangi bir sebeble ağlamakla ve soğan, duman, gazlar te’sîri ile, goz yaşı akınca bozmaz. ŞĂ‚fi’îde ikisi de bozmaz. Kadın, cocuğunu emzirince bozmaz. Cok da olsa, terlemekle bozulmaz. Kulak, gobek, memeden ağrı, hastalık ile gelen sıvı bozar. Suluk, cok kan emerse, bozar. Sinek, sivrisinek, pire, tahta biti gibi haşereler, cok emseler de bozulmaz. Az olup yayılmayan derideki kan ve ağızda hĂ‚sıl olup, ağız dolusu olmıyan kan ve dışarı cıkan az kay, abdesti bozmadıkları icin, necs değildirler.

Abdesti bozanların dorduncusu, uyumak, dort mezhebde de bozar. Hanefîde, makadın gevşek olacağı bir hĂ‚lde, meselĂ‚ yan veyĂ‚ sırt ustu yatarak veyĂ‚ dirseğine yĂ‚hud birşeye dayanıp uyumakdır. Dayandığı şey cekilince duşmezse, bozulmaz. NamĂ‚zda uyumak, dizleri dikip, başını dizlerine koyarak, diz cokerek, bağdaş kurarak, teverruk ederek uyursa, bozulmaz. Teverruk, kadınların namĂ‚zda oturdukları gibi oturmakdır. Bir dizini dikip, diğer uyluğu uzerine oturup uyursa bozulur. Cıplak hayvan ustunde uyursa, hayvan yokuş cıkıyor veyĂ‚ duz yerde gidiyorsa, bozulmaz. Palan ve eğer uzerinde uyursa hic bozulmaz.

Beşincisi, bayılmak ve deli olmakla ve sar’a tutmakla bozulur. Yururken sallanacak kadar sarhoş olmak da bozar.
Altıncısı, ruku’ ve secdeleri olan namĂ‚zda kahkaha ile gulmek, abdesti de bozar. Cocuğun bozulmaz. NamĂ‚zda tebessum, namĂ‚zı da, abdesti de bozmaz. Yanındakiler işitirse, kahkaha denir. Kendi de işitmezse, tebessum denir. Yalnız kendi işitirse (Dahk) denir. Dahk, yalnız namĂ‚zı bozar.

Yedincisi, (MubĂ‚şeret-i fĂ‚hişe) ya’nî cıplak olarak, (Sev’eteyn)i, yanî cirkin yerlerini surtunmek, erkeğin de, kadının da abdestini bozar). Kadının derisine şehvet ile dokunmak, hanefîde abdesti bozmaz.

Sac, sakal, bıyık, tırnak kesmek abdesti bozmaz. Kesilen yerleri yıkamak lĂ‚zım olmaz. (Fıkh-i GîdĂ‚n&#238nin fĂ‚risî şerhinde diyor ki, (Tırnak kesince, abdest bozulmaz. Elleri yıkamak mustehab olur). Yara kabuğunun duşmesi ile de bozulmaz.

Abdest alırken, deri uzerindeki yarık yıkanır. Su değdiremezse, mesh eder. Mesh edemezse, terk olunur. Ayağındaki yarığa merhem surmuş ise, merhemin ustunu yıkar. Yıkamak yaraya zarar verirse, mesh eder. Yıkadıkdan sonra merhem duşerse, altı iyi olmuş ise, altını yıkar. İyi olmamış ise, yıkamaz. [55. ci maddeye bakınız!] İki elinde yarık, yara olup su zarar verirse teyemmum eder. Bir eli sağlam ise, bunun ile abdest alır. Eli dirsekden, ayağı topukdan kesilmiş ise, kesik yeri yıkar.

(Halebî-i kebîr)de diyor ki, (Abdest aldığını bilip, sonra bozulduğunda şubhe ederse, abdesti var kabûl edilir. Abdesti bozulduğunu bilip, sonra abdest aldığında şubhe ederse, abdest alması lĂ‚zım olur. Abdest arasında, bazı yerini yıkadığında şubhe ederse, orasını yıkar. Abdest aldıkdan sonra şubhe ederse, yıkamak lĂ‚zım değildir. Abdest aldıkdan sonra, uzerinde yaşlık goren, idrĂ‚r mı, su mu şubhe etse, ilk olarak başına geldi ise, yeniden abdest alır.
Birkac defa, boyle şubhe etti ise, şeytĂ‚nın vesvesesi olduğu anlaşılır ve abdesti tĂ‚zelemez. Vesveseyi onlemek icin, abdest aldıkdan sonra, donuna, peştemalına su serpilmesi (KimyĂ‚-yı se’Ă‚det)de de yazılıdır. VeyĂ‚ nebĂ‚tî pamuk kullanmalıdır. Kab, kacak, elbise, bedenin, suyun, kuyunun, havuzun ve cĂ‚hillerin, kĂ‚firlerin hĂ‚zırladığı yağ, ekmek, elbise, yemek ve sĂ‚irenin pis olmasında şubhe etse, temiz kabûl edilir.)

Kur’Ă‚n-ı kerîmi abdestsiz tutmak harĂ‚mdır. Ezberden okumak cĂ‚izdir. Yatağa abdestli girmek sunnetdir. (Şir’at-ul-islĂ‚m) şerhinde diyor ki, (Kur’Ă‚n-ı kerîmi yatakda, yatarak ezberden abdestsiz okumak cĂ‚izdir ve sevĂ‚bdır. Fakat, başını yorgandan dışarı cıkarmalı ve bacakları bitişdirmelidir.)

Vedî, mezî cıkınca dort mezhebde de abdest bozulur. Hanbelîde gusl abdesti de lĂ‚zım olur. (İnĂ‚ye). Cunub ve hayzlı olarak cĂ‚mi’e girmek harĂ‚mdır. Abdestsiz girmek mekrûhdur. (Durer Gurer). Onden, arkadan cıkarak abdesti bozanlar, hastalıkla cıkar, sızarsa ve abdest almakda, şiddetli soğuk, hastalık, ihtiyĂ‚rlık gibi sebeblerle, harac [gucluk] olursa, MĂ‚likîde abdest bozulmaz.

(KitĂ‚burrahme)de diyor ki, (DevĂ‚mlı idrĂ‚r kacırmağa (silis-ul-bevl) denir. Bundan korunmak icin, bir kaba bir fincan nohud ve iki fincan sirke konur. Uc gun sonra, her gun uc kerre ucer nohud yenir ve birer cay kaşığı sirke icilir. YĂ‚hut, bir kaşık yuzerlik tohmu ve zencefil ve tarcın ve karabiber, ince toz edilip karışdırılır. SabĂ‚h ac karna ve yatarken bir cay kaşığı toz, su ile yutulur.) 986 da yazılmış olan turkce (MenĂ‚fi’ unnĂ‚s) da, silis-ul-bevl icin muhtelif ilĂ‚clar vardır. Bunlardan biri, iki dirhem gunnuk, iki dirhem corek otu, dort dirhem bal ile karışdırıp, sabĂ‚h akşam birer ceviz mikdĂ‚rı yenir. Gunnuk, bir ağac zamkıdır. Sakız gibidir. Kokusundan belli olur.
__________________