Dunya…

Turlu cilelerle insan neslinin sınandığı en zorlu mekan…

Belki de ona imtihanlar diyarı demeliyiz. Cunku burada yaşanan musibet ve belalar, muson yağmurları kadar etkili olur. Bazen oyle yağar ki etraf sele doner; hem de her onune geleni goturecek kadar azgın bir sele…

Dedik ya; burası imtihanlar diyarı. Herkes farklı şekillerde imtihan oluyor. Her ademin farklı cilesi var bu diyarda. Kimi aclık, kimi korku, kimi malı veya canıyla sınanıyor. Rabbimiz bu gerceği;

“Muhakkak sizi biraz korku, biraz aclık ve mallardan, canlardan, urunlerden biraz eksiltmekle deneriz”[1]

diye teyit etmektedir. Hele hele Mu’min iseniz, yani inandığınızı iddia ediyorsanız bu musibetler size oz anneden kardeş gibidirler. Yanınızdan asla ayrılmaz, sizinle uyur sizinle uyanırlar. Cunku Mu’min olmak, diğer bir ifadeyle cennete talip olmak turlu sıkıntı ve cileyi peşinen kabullenmek anlamına gelir. Cunku;

lAllah muminlerin,canlarını ve mallarını, cennet karşılığında satın almış [2

ve buyurmuştur ki;

“İnsanlar imtihandan gecirilmeden, sadece ‘iman ettik’ demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar”[3]

O nedenle Musluman cile adamıdır. An gelir ezilir an gelir uzulur, fakat asla umitsizliğe kapılmaz, asla yılgınlık gostermez, mucadelecilik ruhundan asla odun vermez.Peki musibet ve bela yağmurlarının oluşturduğu o buyuk sel baskınından korunmak mumkun değil mi?

Mumkun elbette…

Yanınızda her ihtimale karşı bir adet sabır simidiyle bir parca dua kemendi bulunduruyorsanız telaşlanıp korkmayın, zira yırttınız demektir. Sevgili Peygamberimiz oyle buyuruyor:

Sabır ile dua muminin ne guzel silahıdır.[4

“Ya Allah!” deyip tutunun sabrın kollarına, ardından fırlatın dua kemendini selamet ikliminin kıyısına, sonra yonelin Cenab-ı Zulcelal’e butun ictenliğinizle. Bakın nasıl da yeniden doğmuş gibi ferahlayacaksınız. İc dunyanızda nasıl da bayram şarkıları yankılanacak.

Bırakın musibetler başınızdan aşağı doğru yağmaya devam etsin.
Bırakın alem, ateş topu olup peşinize takılsın. Hicbiri sizi eskisi gibi etkileyemez! Ateşin zarar veremediği İbrahim Peygamber kadar guvendesiniz artık.
Cunku Siz Sabûr olan Hak TeÂla’ya guvenip sabrettiniz, O'na yonelip yalvardınız.

Doğrusu Allah sabredenlerle beraberdir. [5]

O sabredenleri sever. [6]

Eğer yanınızda sabır simidiyle dua kemendi taşıma gibi bir alışkanlığınız yoksa ve Hakk’a olan guveniniz pamuk ipliğine bağlıysa, o zaman akıntının savurduğu yone doğru suruklenmeye hazır olun.

Siz suruklenirken ic dunyanızda anaforlar oluşur; tıpkı okyanuslardaki gibi, buyuk ve olumcul… Boğuluyorum zannedersiniz kendinizi. Ruhunuz daralır, benziniz solar, bakışlarınız sabitleşir. Artık maneviyat ikliminize, şimdilerin bunalım dediği ruh hali coreklenmiştir. Bitkin dudaklarınızdan son bir gayretle imdat cığlıkları yukselir:

“Kurtarın n’olur!..”

AllÂh-u TeÂla’dan başka kurtarıcınız var mıdır ki sizi kurtarsın?
Ey Rabbimiz!
Uzerimize sabır yağdır ve canımızı Musluman olarak al. [7]

Amin.



[1] Bakara 2/155
[2] Tevbe 9/111
[3] Ankebût 20/2
[4] Kunuzu’l-Hakayık, Deylemi
[5] Enfal 8/46
[6] Al-i İmra 3/146
[7] A’raf 7/126
kaynak islamiyet gen.tr


__________________