İki şeyi unut, iki şeyi unutma. Yaptığın iyilikleri unut, sakın bir daha bahsetme. Cunku her anlatışta, bir miktar daha sevabı gidiyor. O yazılmış bir sevap, unut. Sana yapılan kotulukleri de unut. Neden, cunku sabrettin Allahu teĂ‚lĂ‚ sana bir ecir verdi, her soylediğinde kaybediyorsun. İki şeyi de unutma. Allahu teĂ‚lĂ‚yı unutma bir de olumu unutma.

İyiliği Allah icin yapmak lazım, iyilik ticaret değildir, yani tuccarlık değildir. Ben bunu yaptım, sen ne yaptın veya ne yapacaksın denmez. Sen yap unut, hic ummadığın yerde karşına cıkar.

Lokman Hakîm ne guzel buyurur:

“İki şeyi unutma: Allah TeĂ‚lĂ‚’yı ve olumu.

İki şeyi de unut: Başkasına yaptığın iyiliği ve başkasının sana yaptığı kotuluğu.”

Gurur, kibir ve ucba kapılarak nefsĂ‚niyete prim vermemek icin, bir sĂ‚lih amel işledikten sonra onu hemen unutuvermek îcĂ‚b eder. Eğer namaz, oruc, infak, Allah yolunda gayret gibi hayırlar, nefsĂ‚nî bir ustunluk hazzı veriyorsa, evve*lĂ‚, nefsin bu kotu huyu bertaraf edilmelidir. Bunun yolu da, nefsin tuzaklarından olan, hĂ‚l ve ameline guven*me gafletinden kurtulmak, Rabbimizin rahmetine nĂ‚il olabilmek icin korku ve umit duyguları icinde titreyen bir kalbî hassĂ‚siyetle kullukta bulunmak ve neticede yine Rabbimizin rahmet ve mağfiretine sığınmaktır.

Nitekim kulluktaki guzel hĂ‚l ve amelleriyle beşeriyetin zirvesi olan Peygamber Efendimiz -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- duĂ‚larında:

“AllĂ‚h’ım! Sen’in gazabından rızĂ‚na, azĂ‚bından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım! Sen’i lĂ‚yık olduğun şekilde medh u senĂ‚dan Ă‚cizim! Sen kendini nasıl medh u senĂ‚ etmişsen oylesin!” (Muslim) diyerek biz ummetine ornek olmuştur.

Kaynak
__________________