Edep, İslĂ‚m’ın insanlara tĂ‚lim ettiği ve son derece ehemmiyet verdiği bir husustur. Altın ve gumuşun zenginliği gider, lĂ‚kin edebin zenginliği hep bĂ‚kî kalır. Dolayısıyla Muslumanlar, edep kĂ‚idelerini oğrenmeli, bunları canlı tutmaya îtinĂ‚ gostermeli ve başkalarına da bizzat yaşayarak ornek olmalıdırlar.


Edebi terk etmek, insanı hayvandan da aşağılara duşurerek nihĂ‚yetinde helĂ‚ke surukleyen buyuk bir gaflettir. ZîrĂ‚ edepsizlik, dipsiz bir kuyu gibidir ki, nihĂ‚yetine erilmez. İnsan gittikce daha derinlere doğru batar; nefsinin bir hevĂ‚sını tatmin ettiğinde, daha ileri ve daha kotu bir hevĂ‚ zuhûr eder. Bu minvĂ‚l uzere nefsin peşinde koşarken hem madden hem de mĂ‚nen helĂ‚k olup gider. Edepsizliğin yayılmasını isteyen kişiler, kendileri gibi toplumu da bozarak taşıyamayacakları kadar buyuk bir vebĂ‚lin altına girerler. Karşılaşacakları ilĂ‚hî azĂ‚b ise cok şiddetli ve elem vericidir.


EDEPSİZLİĞİN ZARARI

MevlĂ‚nĂ‚ -kuddise sirruh- şoyle buyurur:

“CenĂ‚b-ı Hak’tan bizi edepli olmaya muvaffak kılmasını isteyelim. Cunku edebi olmayan kimse, AllĂ‚h’ın lutfundan mahrum kalmıştır. Edepsizin zararı, yalnız kendisiyle sınırlı kalmaz. Aksine butun Ă‚fĂ‚kı ateşe verir.


İBLİS’İN İLAHİ KAPIDAN KOVULMASININ SEBEBİ

Dost yolunda lĂ‚ubĂ‚lîlik eden, başkalarının da yolunu kesmiş olur. Boyle bir kimse nĂ‚merttir. Her kim bu yolda kustah olursa, onun Ă‚kıbeti, uzuntu ve pişmanlık vĂ‚disinde boğulmaktır. Felek, edebi sĂ‚yesinde nûra burunmuş, melek de edebi yuzunden mĂ‚sum ve temiz olmuştur. İblis’in ilĂ‚hî kapıdan kovulması, Hakk’ın karşısında edepsizce konuşmasındaki cur’etindendir.”

“Eğer şeytanın başını ezmek istersen, gozunu ac ve gor; şeytanı kahreden, edeptir. İnsanoğlunda edep bulunmazsa, o gercekte insan değildir. ZîrĂ‚ insan ile hayvan arasındaki fark edeptir.”


EDEP HASSASİYETİ

Buna gore mu’minler, her hĂ‚l ve hareketlerinde edep kĂ‚idelerine riĂ‚yet ederek îmĂ‚nın kendilerine kazandırdığı nezĂ‚ket ve zarĂ‚feti sergilemelidirler. Gerek insanlara gerekse de Yaratan’a karşı muĂ‚melelerinde edebi elden bırakmamalıdırlar. Eline, diline, gozune, kulağına, kalbine velhĂ‚sıl butun Ă‚zĂ‚larına edep hassĂ‚siyetini hĂ‚kim kılarak dĂ‚imĂ‚ huzûr-i ilĂ‚hîde bulundukları şuuruyla yaşamalıdırlar.



Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları

__________________